Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1476 E. 2020/158 K. 27.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1476
KARAR NO : 2020/158

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …-
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … –
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/11/2018
KARAR TARİHİ : 27/02/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/03/2020

Mahkememize tevzi edilen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:Müvekkili şirkete vekaleten davalı aleyhine Bursa 16.İcra Müd’nün 2018/… esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibi neticesi borçluya ödeme emri tebliğ edilmesi üzerine davalı borçlu tarafından itiraz edildiğini, şirketler arasındaki ticari ilişkinin sözleşme, şirketlerin fatura veya defterleri incelendiğinde davalı şirketin itirazının gerçeği yansıtmadığının ortaya çıkacağını beyanla, haksız olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın tahsiline, davalı borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından savunmada bulunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı icra takip dosyası, sözleşme, fatura, ticari defterler, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından faturaya dayalı olarak 19/10/2018 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur.İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 23/10/2018 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 30/10/2018 tarihinde borca ve yetkiye itiraz etmiş, yetki, ön inceleme duruşmasında değerlendirilmiştir.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş davalı tarafça ticari defterler ibraz edilmediğinden inceleme yapılamamıştır.
Davacı tarafın ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere dosya İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin talimat mahkemesine sunmuş olduğu bilirkişi raporunda özetle: Davacının defterleri e defter olarak tutulduğu, beratlar kanuni süresi içinde maliye bakanlığına verilmiş olup envanter defterleri süresinde notere tasdik ettirildiği, defterlerin düzenli, tertipli ve anlaşılır tutulduğu, 30/04/2018 tarihi itibari ile PARS PROMEK MAKINA İTH. İHR…LTD. ŞTİ’nin 13.528,97 TL.MULTINET KURUMSAL HİZMETLER AŞ’ne borçlu gözüktüğü kanaat ve görüşü açıklanmıştır.
Davacının tarafların ticari defterlerine dayandığı anlaşılmakla ticari defterlerin delil olması yönünden bilindiği üzere Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 28.03.2012 tarih ve 2011/11-862 Esas, 2012/51 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 6100 sayılı HMK’nın 219. (1086 sayılı HUMK’nın 326.) maddesine göre her iki taraf kendi ellerindeki vesikaları (belgeleri) mahkemeye ibraz etmek zorundadır. Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, diğer anlatımla, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği, dolayısıyla da, uyuşmazlığa 6100 sayılı HMK’nın 222/5. (6762 sayılı TTK’nın 83/2.) maddesindeki özel hükmün uygulanamayacağı durumlarda; karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar, HMK’nın m. 220 (HUMK’nın 330.) maddesindeki genel düzenlemelere tabidir. HMK’nın 220. (HUMK’nın 332.) maddesi, bir tarafın, mahkemece kendisine verilen süre içerisinde ilgili belgeyi ibraz etmemesi halinde, mahkemenin, o tarafın maksadını gözeterek, diğer tarafın o belgeye ilişkin açıklamasını kabul edebileceğini öngörmektedir. Önemle vurgulanmalıdır ki; HMK’nın 220. (HUMK’nın 332.) maddesindeki bu hüküm, taraflardan birinin delillerini salt karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde, ticari defterlerin mahkemeye sunulması bakımından da uygulanır. Diğer anlatımla, belirtilen bu durumda ticari defterler de, HMK m. 220. madde (HUMK’nın 330 ve sonraki maddeleri) anlamında “vesika” niteliğindedir. Öte yandan, ticari defterlerin ispat kuvvetini düzenleyen HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 82.) maddesindeki hüküm, “I Kati delil” şeklindeki kenar başlığı ile birlikte değerlendirildiğinde ve aynı Kanun’un 1474. maddesi uyarınca kenar başlıklarının metne dahil bulunduğu da gözetildiğinde; ticari işlerden dolayı tacirler arasında çıkan uyuşmazlıklarda ticari defterlerin (maddede gösterilen koşulların mevcut olması kaydıyla), kesin delil niteliğinde bulunduğunu öngörmektedir. 6102 sayılı TTK’nın 64. (6762 sayılı TTK’nın 69. vd.) maddeleri uyarınca da defterlerini yöntemince Tasdik ettirmeyen tacirin bu gibi defterleri lehine delil olamaz. Ancak kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterlerin münderecatı, sahibi ve halefleri aleyhinde delil sayılır. (HMK. m. 222/4, 6762 sayılı TTK’nın 84,85)
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı tacirin davalıya taraflar arasındaki 12/07/2017 tarihli müşteri tanıma sistemi sözleşmesi kapsamında edimini yerine getirdiği ve faturaların düzenlendiği, taraflar arasında TTK m. 89 anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, davacının ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğundan, ticari defterin kesin delil olduğu, davalı tarafın süresi içinde ticari defterlerini sunmadığından davacının defterlerinin HMK’ nın 220. Maddesi gereğince kabul edilebileceği anlaşılmakla dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden hüküm kurmaya elverişli kabul edilen 04/11/2019 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek ve davalının usulune uygun tebliğ edilen bilirkişi raporuna itiraz etmediği, taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye de itiraz edilmediğinden ve ayrıca davalının ticari defterlerini sunmadığı gibi mazerette bildirmediğinden HMK’ nın 220. Maddesine göre davacının beyanları kabul edilerek davacının ticari defterlerine göre 13.528,97 TL alacak yönünden davanın kısmen kabulu ile itirazın iptali ile takibinde devamına davacının icra inkar tazminat isteminin, davacının alacağının fatura alacağı olduğu, alacağın likit olduğu, icra takibine itirazda haksız olduğundan koşulları oluşmakla, icra inkar tazminatı talebinin kabulu ile aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİ ile:Davalının, Bursa 16.İcra Müd’nün 2018/… esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın KISMEN İPTALİ ile takibin 13.528,97 TL.asıl alacak üzerinden ve bu asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek avans faiziyle birlikte DEVAMINA, Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İİK’nun 67.maddesi uyarınca icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20’si olan 2705,79 TL.icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 924,16 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 216,20 TL’nin mahsubu ile bakiye 707,96 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 113,00 TL.tebligat gideri, 63,67 TL.talimat posta gideri, 81,35 TL.müzekkere gideri, 600,00 TL.bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam 858,02 TL. yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 648,45 TL.yargılama gideri ve 216,20 TL.peşin harç olmak üzere toplam 864,65 TL.yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 3.400,00 TL.vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/02/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.