Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1436 E. 2020/309 K. 09.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1436
KARAR NO : 2020/309

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … … KİMYEVİ ÜRÜNLER SANAYİ VE TİCARET A.Ş. –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … ENTEGRE TAVUKÇULUK VE YEM SANAYİ TİCARET A.Ş. –
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2018
KARAR TARİHİ : 09/07/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/07/2020

Mahkememize tevzi edilen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalı arasında ticari mal satımına ilişkin akdi ticari bir münasebet söz konusu olduğunu, davalının bakiye 9.452,10 TL borcunu ödememesi akabinde Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyası ile davalı aleyhinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı ödeme emrini tebellüğ etmesi akabinde vekili araılığıyla sunduğu dilekçe ile yetkiye, borca, faize ve diğer tüm ferilere yönelik itirazda bulunduklarını, davalının icra takibine itirazı nedeni ile icra müdürlüğünün 03/04/2018 tarihinde, itirazın süresinde olduğu gerekçesi ile takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının işbu itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından savunmada bulunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı icra takip dosyası, BTSO kayıtları, BA-BS formları, ticari defterler, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından faturaya dayalı olarak 22/03/2018 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 29/03/2018 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 30/03/2018 tarihinde borca ve yetkiye itiraz etmiştir.
Davalının yetki itirazı yönünden ön inceleme duruşmasında değerlendirildiği ve yetki itirazının yerinde olmadığından açıklanan gerekçelerle reddine karar verilmiştir.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş, davacı tarafça ibraz edilen ticari defterler bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 23/01/2020 tarihli raporunda özetle: Davacının ticari defterlerinin tasdiklerinin süresinde yaptırıldığını, sahibi lehine delil teşkil ettiği, davacı firmaya ait 2017 yılına ait yasal defterlere göre davalı firmadan 9.452,10 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın bağlı olduğu Beydağı Vergi Dairesi Müdürlüğünün 12/11/2018 tarihinde göndermiş olduğu müzekkereye vermiş olduğu 22/11/2018 tarihli cevap dilekçesi ekinde 2017/12 ay dönemine ait BA formu incelendiğinde davalı tarafından 1 adet 8.010 TL tutarında davacıdan mal veya hizmet aldığını beyan ettiğini, kdv dahil tutarın 9.452,10 TL olduğu mütalaa edilmiştir.
Davalı tarafın ticari defterleri üzerinde inceleme yapmak üzere Malatya Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış olup, talimat mahkemesince davalı şirket adına tebligat çıkarılmış olup, davalı tarafça ticari defterler sunulmadığından talimatın bila ikmal iade dönmüş olduğu anlaşılmıştır.
Davacının tarafların ticari defterlerine dayandığı anlaşılmakla ticari defterlerin delil olması yönünden bilindiği üzere Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 28.03.2012 tarih ve 2011/11-862 Esas, 2012/51 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 6100 sayılı HMK’nın 219. (1086 sayılı HUMK’nın 326.) maddesine göre her iki taraf kendi ellerindeki vesikaları (belgeleri) mahkemeye ibraz etmek zorundadır. Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, diğer anlatımla, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği, dolayısıyla da, uyuşmazlığa 6100 sayılı HMK’nın 222/5. (6762 sayılı TTK’nın 83/2.) maddesindeki özel hükmün uygulanamayacağı durumlarda; karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar, HMK’nın m. 220 (HUMK’nın 330.) maddesindeki genel düzenlemelere tabidir. HMK’nın 220. (HUMK’nın 332.) maddesi, bir tarafın, mahkemece kendisine verilen süre içerisinde ilgili belgeyi ibraz etmemesi halinde, mahkemenin, o tarafın maksadını gözeterek, diğer tarafın o belgeye ilişkin açıklamasını kabul edebileceğini öngörmektedir. Önemle vurgulanmalıdır ki; HMK’nın 220. (HUMK’nın 332.) maddesindeki bu hüküm, taraflardan birinin delillerini salt karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde, ticari defterlerin mahkemeye sunulması bakımından da uygulanır. Diğer anlatımla, belirtilen bu durumda ticari defterler de, HMK m. 220. madde (HUMK’nın 330 ve sonraki maddeleri) anlamında “vesika” niteliğindedir. Öte yandan, ticari defterlerin ispat kuvvetini düzenleyen HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 82.) maddesindeki hüküm, “I Kati delil” şeklindeki kenar başlığı ile birlikte değerlendirildiğinde ve aynı Kanun’un 1474. maddesi uyarınca kenar başlıklarının metne dahil bulunduğu da gözetildiğinde; ticari işlerden dolayı tacirler arasında çıkan uyuşmazlıklarda ticari defterlerin (maddede gösterilen koşulların mevcut olması kaydıyla), kesin delil niteliğinde bulunduğunu öngörmektedir. 6102 sayılı TTK’nın 64. (6762 sayılı TTK’nın 69. vd.) maddeleri uyarınca da defterlerini yöntemince Tasdik ettirmeyen tacirin bu gibi defterleri lehine delil olamaz. Ancak kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterlerin münderecatı, sahibi ve halefleri aleyhinde delil sayılır. (HMK. m. 222/4, 6762 sayılı TTK’nın 84,85)
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden somut olayda, davacı tacirin davalıya mal verdiğini fatura düzenlediğini ancak bedelinin ödenmediği ileri sürülerek alacaklı olduğu iddia edilmekle, davacının ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğundan, ticari defterin kesin delil olduğu, davalı tarafın süresi içinde ticari defterlerini sunmadığı ancak Vergi Usul Kanunu gereği davalının 2017/12 döndemi itibariyle 8010 TL BA formları ile beyan ettiği anlaşılmakla fatura konusu malı teslim almadığını davalının iddia edemeyeceğinden, beyan edilen fatura yönünden teslim kanıtlanmış olup bu faturanın ödendiğinin davalı tarafından yazılı ve kesin deliller ile ispat yükü altında olup sunulan deliller ile davalının ödediğinin ispat edilemediğinden davacının talep edilen 9452,10TL asıl alacağın sübut bulduğu anlaşılmakla bu miktar yönünden davanın kabulü ve itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatı yönünden alacağın fatura alacağı olduğu, likit olduğu, davalının asıl alacak yönünden itirazında haksız olduğundan koşulları oluşmakla, icra inkar tazminatı talebinin kabulu ile aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın KABULÜ ile davalının Bursa 19.icra müdürlüğünün 2018/… E. Sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-İcra ve iflas kanunun 67. Mad. Uyarınca icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20si olan 1.890,4 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 645,67 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 114,16 TL’nin mahsubu ile bakiye 531,51 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 700,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 290,40 TL olmak üzere toplam 990,40 TL yargılama gideri ve 114,16 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.104,56 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/07/2020
Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.