Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1425 E. 2020/65 K. 04.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1425 Esas
KARAR NO : 2020/65

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA İHBAR OLUNAN : 1- … -…
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA İHBAR OLUNAN : 2- ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU -Enerji Piyasası Düzenleme Ve Denetleme Kurumu ANKARA
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2015
KARAR TARİHİ : 04/02/2020
YAZIM TARİHİ : 13/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin davalı şirket ile 24/11/2011 tarihinde birim fiyat üzerinden Elektrik Enerjisinin satışının sağlanması konulu Elektrik Enerjisi satış sözleşmesi imzalandığını,sözleşmeye dayalı olarak Ocak 2012 – Temmuz 2013 dönemi boyunca; düzenlenen fatura bedellerini müvekkilinin eksiksiz biçimde ödediğini, perakende elektrik satışı karşılığında davalı şirketten alınan faturalarda kayıp kaçak bedeli kalemiyle bir ücretlendirmeye gidildiği ve bu bedellerin faturalara eklenerek tahsilatlar yapıldığını, davalı tedarikçi şirket tarafından sözleşme dönemi boyunca faturalara yansıtılarak müvekkilinden haksız biçinde tahsil edilen toplam 185.332,99-TL’nin bu bedellerin yer aldığı her bir fatura için müvekkilince davalı şirkete ödemenin yapıldığı tarihten itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesi, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı Bis Enerji A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle husumet itirazında bulunduklarını, davanın müvekkili şirket yönünden reddine, davanın … ve EPDK ‘ya ihbarına, esasa ilişkin olarak hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava , … ve EPDK’ya ihbar olunmuştur.
İhbar olunan davalı … vekili cevap dilekçesinde; dava konusu kayıp bedeli fatura tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı BK ‘nun 61 ve 66 maddelerinin eldeki dava tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı BK ‘nun 77 ve 82 maddeleri arasında düzenlenen sebebsiz zenginleşme kapsamında zamanaşımına girdiğini, zamanaşımı nedeniyle eldeki davanın dinlenme imkanının olmadığını, esasa ilikin olarak da, davacının tahakkuk eden tüm kayıp kaçak bedeli için istirdat talep etmesinin yasal bir dayanağı olmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR: Sözleşme, Faturalar, Yargıtay Kararları, Davalı Şirket Kayıtları, Bilirkişi İncelemesi, vs.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava; Taraflar arasında imzalanan 24/11/2011 tarihli elektrik enerjisinin satışının sağlanması konulu sözleşmeye dayalı olarak davalı tarafça düzenlenen fatularda kayıp kaçak bedeli adı altında alınan ücretin yasal olmadığı iddiasına dayalı alacak davasıdır.
Taraflarca gösterilen kanıt ve belgeler toplanmış, dava konusu sözleşme incelenmiştir.
Davanın dayanağı, taraflar arasındaki sözleşme olup , 10 yıllık zamanaşımına tabidir ve husumetin davalıya yöneltilmesi gerekir , bu nedenle davalının zaman aşımı ve husumet itirazı yerinde değildir.
Tarafların sorumluğunun ve kayıp kaçak bedeli adı altında tahsil edilen miktarın belirlenmesi yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak konusunda uzman elektrik mühendisi bilirkişiden 25/10/2015 tarihli rapor alınmıştır.
Alınan bilirkişi raporunda; davacı şirketin, Mustafa Kemal Mah. Dumlupınar Bulvarı -Çankaya /Ankara adresindeki mevcut taşınmazlarına ait aboneliklere, davalı Bis Enerji Elektrik Üretim A.Ş. Tarafından her bir abone için ayrı ayrı tahakkuk ettirilen toplam 19 adet normal tahakkuk faturası kapsamında yer alan ve kayıp kaçak bedeli toplamının 183.473,03 TL olarak tespit edildiği bildirilmiştir.
Davacı vekili 28/04/2016 tarihli oturumdaki beyanında; bilirkişi raporundaki maddi hatanın mahkemece düzeltilebilecek nitelikte olduğunu, mahkeme ek rapor alınmasına gidilmesinin düşünülmesi halinde bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesini talep ettiklerini, ayrıca dava açılmadan önce davalı tarafa ihtarname tebliğ edilmediğini bildirmiştir.
Davacı vekilinin rapordaki maddi hata bulunduğu itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı vekili, dosyanın bilirkişi kuruluna gönderilerek rapor alınmasını talep etmiş ise de; dosyadaki bilirkişi raporunun kapsam ve niteliğine göre bilirkişi heyetinden yeniden rapor alınması isteminin reddine karar verilmiştir,
Elektrik enerjisinin nakli sırasında meydana gelen kayıp ile başka kişiler tarafından hırsızlanmak suretiyle kullanılan elektrik bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmek hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmamaktadır. Elektrik kaybını önleme ve hırsızlıkları engelleme veya hırsızı takip edip, bedeli ondan tahsil etme görevi bizzat enerjinin sahibi olan davalıya aittir.(Yarg.HGK 21.05.2014 tarih 2013/7-2425-2010/ 679 E/K sayılı karıda bu yöndedir.)
Açıklanan gerekçe ve dosya kapsamına göre; davacı şirkete ait tahakkuk ettirilen toplam 19 adet normal tahakkuk faturası kapsamında yer alan ve kayıp kaçak bedeli toplamının 183.473,03 TL olarak tespit edildiği anlaşıldığından bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Mahkememiz kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 3. HD’nin 05/09/2018 tarih ve 2018/2586-2018/8046 E/K sayılı kararı ile; “Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17’nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir. Karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişikliklerinin, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak sayaç okuma, dağıtım, perakende hizmet ve iletim bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde (bu yasa değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan davalar da) uygulanması gereken hükümler içerdiğinden, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17., geçici 19. ile 20. maddelerinin, somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının yerel mahkemece tartışılıp değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekmektedir. Bozma nedenlerine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce dosya yeniden esasa kaydedilerek, Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda dava konusu faturalara yansıtılan kayıp kaçak bedellerinin elektrik mevzuatı, EPDK kararlarına uygun olup olmadığı hususunda ek rapor düzenlenmek üzere dosya önceki bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu 04/02/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle: Dosyaya sunulan tablolarda hesap dökümleri yapılan ve toplam bedelleri yazılı dava konusu fatura bileşenleri için 6719 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarih öncesi tahakkuk ettirilen ve fatura tanzim tarihlerinde geçerli olan usul ve mevzuata göre yapılan hesap ve değerlendirmelerin geçerli olduğunun kabulü halinde; 4003398201 nolu ticarethane tek terimli abonelik için kayıp kaçak bedeli toplamı 3987,51 TL, 4003398202 nolu ticarethane tek terimli abonelik için kayıp kaçak bedeli toplamı 31.338,29 TL, 4003398203 nolu, ticarethane tek terimli abonelik için kayıp kaçak bedeli toplamı 37.168,73 TL, 4003398204 nolu ticarethane tek terimli abonelik için kayıp kaçak bedeli toplamı 69.329,07 TL, 4003398205 nolu ticarethane tek terimli abonelik için kayıp kaçak bedeli toplamı 1.303,69 TL, 4003398206 nolu ticarethane tek terimli abonelik için kayıp kaçak bedeli 32.633,93 TL, 4003398207 nolu ticarethane tek terimli abonelik için kayıp kaçak bedeli 796,97 TL 4003411863 nolu ticarethane tek terimli abonelik için kayıp kaçak bedeli toplamı 6.743,04 TL olarak mütalaa edilmiştir.
Diğer yandan 6100 sayılı HMK’ nın 331. Maddesine göre :Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.
O halde toplanan deliller, yukarıdaki yasal düzenlemeler ve Yargıtay İçtihatlarındaki açıklamalar ışığında somut olayda, davacının kullandığı elektrik aboneliğinden faturalara yansıtılan kayıp-kaçak bedelinin davanın açıldığı tarihten sonra yürürlüğe giren 6446 sayılı Yasanın 17, geçici 19 ve 20. Maddelerinin geçmişe etkili olarak açılmış davalarda da uygulanacağından ve yeni çıkan yasa ile hakkın konusuz kaldığından davacı tarafından ibraz edilen faturalardan, 04/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda da açıkça her bir fatura yönünden kayıp kaçak bedeli miktarı hesaplandığı ve toplamda kayıp kaçak fatura bedelinin 183.301,33 TL olduğundan bu miktar yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının talepte bulunduğu 185.332,99 TL kısmından bakiye 2031,66 TL kısmı yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Yargılama giderleri yönünden ise 04/02/2019 tarihli gerekçeli denetime açık hüküm kurmaya elverişli bilirkişi rapora itibar edilerek davacının dava açılırken alacağının183.301,33 TL olduğu anlaşılmakla, talep edilen 185.332,99 TL ye göre davacının dava açmakta haklı olduğu kısma oranla yargılama giderleri yönünden haklılık durumu dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davacı tarafın alacağının; 183.301,23 TL kısmı yönünden davanın konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafın fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 138, 78TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 3.165,03 TL’nin mahsubu ile bakiye 3026,24 TL fazla karar ve ilam harcının istek halinde kararın kesinleşmesi müteakip davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından bozmadan önce yapılan; bilirkişi gideri 350,00 TL, posta ve tebligat gideri 278,40 TL ile bozmadan sonra yapılan; bilirkişi ek ücreti 350,00 TL, posta ve tebligat gideri 65,00 TL olmak üzere toplam 1.043,40 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 1.031,96 TL yargılama gideri ve 138,78 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.170,74 TL dava açılırken davacının haklı olduğu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne ve HMK’ nın 331. Maddesine göre davacının dava açmakta haklı olduğu dikkate alınarak belirlenen 3400 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne ve HMK’ nın 331. Maddesine göre davacının dava açmakta haklı olduğu dikkate alınarak belirlenen 2031,66 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/02/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.