Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1422 E. 2021/78 K. 02.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1422 Esas
KARAR NO : 2021/78

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … ÜRÜNLERİ TİC. A.Ş. – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2018
KARAR TARİHİ : 02/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili ile davalı şirket arasında lastik satışı, kış ve yaz mevsimi geçişlerinde lastiklerin değiştirilmesi ve sökülen lastiklerin muhafazası hususunda şifahen kurulmuş akdi/ticari münasebet olduğunu, davalının bakiye borcunu ödememesi üzerine davacı alacağını teminen Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2018/… E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini, icra takibinin durdurulduğunu ve huzurdaki itirazın iptali davası açıldığını, davacı; davalının itirazının iptali ile icra takibinin devamını, % 20 den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Müvekkili ile davacı taraf arasındaki ticari ilişkinin 30.06.2015 tarihinde başlamış olup 04.12.2017 tarihinde sonlandığını, davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkiden doğan davacı taraf alacakları, ticari ilişki süresince davacının Akbank Asya Kurumsal Şube nezdindeki hesabına ödenerek müvekkili şirket ticari defterlerine işlendiğini, ticari ilişkiden kalan son bakiye alacak 07.03.2018 tarihinde davacı tarafa ödenerek bakiye sıfırlanmış olup davalı şirketin davacı tarafa hiçbir borcu mevcut olmadığını, davanın reddine, davacı tarafın %20′ den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR:
İcra dosyası, faturalar, ticari defter ve bağlı kayıtlar, bilirkişi raporları, vs.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine alacağın tahsili talebi ile Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyasında, 11.740,17-TL toplam alacak talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmış, davalı borçlunun itirazı üzerin takip durmuştur. Takibe itirazın iptali ile devamını sağlamak amacıyla eldeki dava açılmıştır.
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce; Davalı ticari defterlerinin incelenmesi yönünden Karacabey Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiştir.
Alınan 13/05/2019 tarihli talimat bilirkişi raporunda; Davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı şirkete 07/03/2018 tarihi itibariyle 07/03/2018 tarihi itibariyle cari hesap ekstresine göre borcunun olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce taraflar arasındaki alacak borç ilişkinin açıklığa kavuşturulması yönünden, davacıya ait ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde SMM bilirkişi tarafından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Alınan 12/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafın ticari defterlerindeki kayıtlara göre taraflar aralarında ticari bir ilişkinin olduğu, faiz talebi ve icra inkar tazminatı hususunda takdirin Mahkememize ait olmak üzere, davacının cari hesap ve yevmiye defter kayıtları incelendiğinde, davaya konu alacağı oluşturan faturaların ve bu faturalara karşılık davalı tarafından davacıya gönderilen EFT’lerin davacı tarafın ticari defterlerine yasal süresi içerisinde kaydının yapıldığı, TTK’ nın 21 .maddesi hükümlerine göre davaya konu fatura ile ilgili herhangi bir iade-iptal ve kabul edilmediğine dair kayıtlara rastlanmadığı, cari hesap ekstresindeki hareketlerin davacı şirketin e-defterindeki yevmiye kayıtlarıyla da uyumlu olduğu, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 12.940.17 TL cari hesap karşılığı alacaklı oldufiu ticari defterlerindeki muhasebe kayıtlarından görüldüğü, davacı tarafın 2015-2016-2017-2018 yılına ait tutmuş oldukları ticari defterlerin TTK’nın 64.cü maddesine göre yasal süresi içerisinde onay beratlarının alındığı, Tek Düzen Hesap planına uygun olarak düzenli bir şekilde tutulduğu, kanunlara uygun olarak tutulan ticari defterlerin bu davada delil olabileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce; Dosyanın önceki SMMM bilirkişi …’ya tevdii edilerek davalı defterlerine ilişkin aldırılan bilirkişi raporu incelenmek suretiyle her iki tarafın defterleri karşılaştırılarak taraf defterleri arasında uyuşan ve çelişen kayıtların tespiti ile kayıtların doğruluğunun alt belgeleri ile doğrulanarak davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Alınan 20/06/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda; Davacı tarafın 2009-2010-2011-2012-2013-2014-2015-2016-2017-2018 yılı Ticari defterleri, davalı defterlerine ilişkin aldırılan 13/05/2019 tarihli bilirkişi raporu ve davalı vekili tarafından e-posta ile tarafıma gönderilen 30/06/2015 ile 07/03/2018 tarihleri arası hesap ekstresi üzerinde yapılan inceleme ve tespitlere göre; davacı tarafın ticari defterlerindeki kayıtlara göre taraflar aralarında ticari bir ilişkinin olduğu, faiz talebi ve icra inkar tazminatı hususunda takdirin mahkememize ait olmak üzere, davacı şirketin cari hesap ekstresindeki hareketlerin davacı şirketin ticari defterindeki yevmiye kayıtlarıyla uyumlu olduğu, 13/05/2019 tarihli bilirkişi raporu içeriğinde davalıya ait cari hesap ekstrelerine yer verilmediği için kayıtlar arasında bir karşılaştırma yapılamadığı, davalı vekilince tarafına gönderilen e-postada ticari ilişkinin 30.06.2015 tarihinde başladığı belirtildiği ve 30/06/2015 ile 07/03/2018 tarihleri arasındaki hesap ekstresi tarafıma gönderildiği, tarafına gönderilen 30/06/2015 ile 07/03/2018 tarihleri arasındaki hesap ekstresi incelendiğinde davalı tarafından davalıya düzenlenen fatura toplamlarının 88.750,93 TL olduğu, buna karşılık davalı tarafından davacıya gönderilen havale tutarlarının toplamının 88.434,69 TL olduğu, davalı tarafından davacıya düzenlenen 1 adet ve 316,24 TL değerinde 1 adet iade faturasının mevcut olduğu, davalının cari hesap ektresine göre 07.03.2018 tarihi itibariyle borç ya da alacak bakiyesinin mevcut olmadığı, davacının cari hesap ve yevmiye defter kayıtları incelendiğinde, davaya konu alacağı oluşturan faturaların ve bu faturalara karşılık davalı tarafından davacıya gönderilen EFT’lerin davacı tarafın ticari defterlerine yasal süresi içerisinde kaydının yapıldığı, davacının cari hesap ve yevmiye defter kayıtlarına göre; 2009 yılında davacı tarafından davalıya adına düzenlenen faturaların toplamının 68.901,70 TL olduğu, buna karşılık davalı tarafından davacıya havale ile gönderilen ödemelerin toplamlarının 56.921,45 TL olduğu, 2010 yılında davacı tarafından davalıya adına düzenlenen faturaların toplamının 138.215,67 TL olduğu, buna karşılık davalı tarafından davacıya havale ile gönderilen ödemelerin toplamlarının 110.177,10-TL olduğu, 2011 yılında davacı tarafından davalıya adına düzenlenen faturaların toplamının 295.048,72 TL olduğu, buna karşılık davalı tarafından davacıya havale ile gönderilen ödemelerin toplamlarının 251.709,53 TL olduğu, 2012 yılında davacı tarafından davalıya adına düzenlenen faturaların toplamının 187.726,87 TL olduğu, buna karşılık davalı tarafından davacıya havale ile gönderilen ödemelerin toplamlarının 234.528,74 TL olduğu,
2013 yılında davacı tarafından davalıya adına düzenlenen faturaların toplamının 625.699,11 TL olduğu, buna karşılık davalı tarafından davacıya havale ile gönderilen ödemelerin toplamlarının 554.848,34 TL olduğu, 2014 yılında davacı tarafından davalıya adına düzenlenen faturaların toplamının 119.217,68 TL olduğu, buna karşılık davalı tarafından davacıya havale ile gönderilen ödemelerin toplamlarının 173.136,79 TL olduğu, 2015 yılında davacı tarafından davalıya adına düzenlenen faturaların toplamının 157.700,37 TL olduğu, buna karşılık davalı tarafından davacıya havale ile gönderilen ödemelerin toplamlarının 176.513,62 TL olduğu, 2016 yılında davacı tarafından davalıya adına düzenlenen faturaların toplamının 15.351,00 TL olduğu, buna karşılık davalı tarafından davacıya havale ile gönderilen ödemelerin toplamlarının 43.090,78 TL olduğu, 2017 yılında davacı tarafından davalıya adına düzenlenen faturaların toplamının 1.578,84 TL olduğu, buna karşılık davalı tarafından davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı, 2018 yılında davalı tarafından davacıya havale ile gönderilen ödeme tutarının 1.578,84 TL olduğu, buna karşılık davacı tarafından davalıya gönderilen havale tutarının da 1.200,00 TL olduğu, davacının 03.07.2018 tarihi itibariyle davalıdan 11.740,17 TL cari hesap karşılığı alacaklı olduğu Ticari defterlerindeki muhasebe kayıtlarından görüldüğü, davacının 06.11.2018 tarihinde (00118647İŞBANK GÖNDERİLEN HVL – … A.Ş. (AV….) açıklaması ile 1200,00 TL borç kaydettiği 31.12.2018 tarihi itibariyle de davacının davalıdan olan alacak bakiyesinin 12.940,17 TL olduğu, davacı tarafın 2009-2010-2011-2012-2013-2014 yıllarına ait tutmuş oldukları ticari defterlerin TTK’nın 64.cü maddesine göre yasal süresi içerisinde noter açılış onaylarının yapıldığı, 2013 ve 2014 yılları yevmiye defterlerinin noter kapanış onayının mevcut olduğu, Tek Düzen Hesap planına uygun olarak düzenli bir şekilde tutulduğu, davacı tarafın 2015-2016-2017-2018 yılına ait tutmuş oldukları ticari defterlerin elektronik defter kapsamında olduğu, TTK’nın 64.cü maddesine göre yasal süresi içerisinde onay beratlarının alındığı, Tek Düzen Hesap planına uygun olarak düzenli bir şekilde tutulduğu, kanunlara uygun olarak tutulan ticari defterlerin bu davada delil olabileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce; bilirkişi ek raporunda mahkememiz ara kararında istenen hususların tam olarak açıklanmadığı anlaşılmakla dosyanın bilirkişi …’ya tevdii ile yeniden ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Alınan 09/11/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda; Tarafların 2010-2011-2012-2013-2014-2015-2016-2017-2018 yılı kayıtları arasında karşılaştırma yapılarak varılan sonuçlara göre; davacı tarafın kayıtlarına göre 2010 yılı açılış bakiyesinin 17.201,13 TL alacak bakiyesinin olduğu, Davalı tarafın kayıtlarına göre 2010 yılı açılış bakiyesinin 15.858,41 TL borç bakiyesinin olduğu, taraflar arasındaki 2010 yılı açılış bakiyesi farkının 1.342,72 TL olduğu, davalının cari hesap ektresine göre 07.03.2018 tarihi itibariyle borç ya da alacak bakiyesinin mevcut olmadığı, davacının 07.03.2018 tarihi itibariyle davalıdan 11.740,17 Tl cari hesap karşılığı alacaklı olduğu ticari defterlerindeki muhasebe kayıtlarından görüldüğü, davacının 06.11.2018 tarihinde (00118647İŞBANK GÖNDERİLEN HVL – … A.Ş.(AV….) açıklaması ile 1.200,00 TL borç kaydettiği 31.12.2018 tarihi itibariyle de davacının davalıdan olan alacak bakiyesinin 12.940,17 TL olduğu, davacı tarafından davalı adına düzenlenen toplamda 12.163,08 TL bedelli 43 Adet faturanın davalı tarafta kayıtlı olmadığı, yine 06.11.2018 tarihinde davalı tarafa gönderilen havale açıklaması ile 1.200 TL’ lik borç kaydedildiği ancak davalı tarafta kayıtlı olmadığı, davalı tarafta kayıtlı olan 29.12.2014 tarihli 277.30 TL’lik araç bakım onarım gideri faturasının davacı tarafta kayıtlı olmadığı görüldüğü bildirilmiştir.
Davacı, takip ve dava konusu ettiği alacağının varlığını usulüne uygun delillerle ispat etmek zorundadır. Davacının takip konusu fatura içeriği malları davalıya teslim ettiğini irsaliye v.s. yazılı delil ile ispat etmesi gerekir. Faturanın tek başına mal teslim edildiğini ispata elverişli nitelikte olmadığı, davacının faturaya konu mal tesliminin yazılı belge ile ispat edilmesi gerektiği açıktır. Davacının takip dayanağı cari hesabı oluşturan faturalara konu malların davalıya teslimini ispat edemediği, faturaların davalı ticari defterlerinde de kayıtlı olmadığı anlaşılmakla davanın reddine, davacının icra takibini yapmada haksız ve kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden davalı tarafın tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacının icra takibini yapmada haksız ve kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden davalı tarafın tazminat talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 141,80 TL’den mahsubu ile artan 82,50 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Kararın niteliği gereği davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı yararına ölçümlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair;taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
02/02/2021

Katip …
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.