Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1398 E. 2021/606 K. 12.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Türk Milleti Adına
“Karar”

ESAS NO : 2018/1398
KARAR NO : 2021/606

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
Av. … –
DAVALI : 1- … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALILAR : 2- … – …
3- … – …

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/10/2018
KARAR TARİHİ : 12/07/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılar hakkında, Bursa 15.İcra Müdürlüğünün 2018/… E. sayılı dosyası üzerinden genel haciz yoluyla icra takibi yapıldığını, borçlulara 7 örnek ödeme emri tebliğe çıkarıldığını, borçluların takibe ve borca yönelik itirazı üzerine İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalıların itirazı tamamen haksız ve mesnetsizdir. İtirazların yasal dayanağının olmadığını, davalıların itirazlarında samimi olmadıklarını, davalıların takibe itiraz etmelerindeki amaç, takibi uzatarak zaman kazanmak ve takip konusu borçlarının tasfiye sürecini kendi inisiyatifi doğrultusunda sürdürmek, alacağın tahsil sürecini uzatarak müvekkil Bankayı zarara uğrattığını, takibin dayanağı olan sözleşmeler, asıl kredi borçlusu … ile müvekkil Banka arasında akdedilmiş olan Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmeler olduğunu, davalı kefiller … ve … Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmelerini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, sözleşmeler tarafların özgür iradeleri ile karşılıklı olarak imzalandığını, Davalılardan … borcun tamamına, diğer davalı … ise takip konusu borca 101.000,00 TL kefalet limiti ile kefil olduklarını, asıl kredi borçlusu …’in Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmelerini müteselsil kefil olarak imzaladığını, bahse konu sözleşmeler gereğince, anılan davalı/borçludan fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, takip talebinde tüm alacağımızın rehinle ile teminat altına alınan kısmı düşüldükten sonra 130,974.18 TL’Iik kısmı talep edildiğini, … ile Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmelerini müteselsil kefil olarak imzalandığını, bahse konu sözleşmeler gereğince, anılan kefilden fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, takip talebinde alacağımızın tamamı talep edildiğini, … ile Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesini müteselsil kefil olarak imzalandığını, bahse konu sözleşme gereğince, anılan kefil alacağımızın 101.000 TL kefalet limiti ve bu tutarın ferileriyle sınırlı olmak üzere sorumluluğu bulunmadığını, Bursa 15.İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibinde davalı/kefiller, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla borçtan müteselsilen sorumlu tutulduğunu, davalı/borçluların haksız yere borcun tamamına itiraz ettiklerini, banka kayıtları incelendiğinde davalıların Bankamıza ne kadar borçlu olduğu ortaya çıkacağını, davalıların amacı takibimizi sürüncemede bırakarak alacağımızın tahsil sürecini uzatmak ve bu şekilde Bankamızın zarara uğramasına neden olarak kendisine haksız çıkar sağladığını, takip konusu alacak likit ve muayyen olduğunu, davalıların faize yönelik itirazının da yasal dayanağının olmadığını, müvekkil Bankanın temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi talep etme hakkının olduğunu, takipte istenen faiz oranı yasaldır ve taraflar arasındaki sözleşmeye ve yasalara tamamen uygun olduğunu, bu nedenlerle borçlu davalıların icra dosyasına yaptığı borca, faize ve ferilerine yönelik itirazlarının iptali ile takibin devamına, takip konusu olan dava konusu edilen alacak kısmının %20’sinden az olmamak üzere lehimize icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle TBK 4 Şubat 2011 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak ilan edildiğini, ancak yürülük tarihi 1 Temmuz 2012 olarak belirlendiğini, TBK ruhu ve amacı itibariyle genel işlem şartları belirleyerek hakim ve güçlü durumdaki taraf ile zayıf olan taraf arasındaki ilişkileri belli bir standarda çekerek dengeleme amacı taşıdığının açık olduğunu, 29.11.2011 tarihinde banka tarafından müvekkilden alınan kefalet beyanı mevcut TBK hükümlerine aykırı olduğunu, her ne kadar sözleşme tarihinde TBK yürürlüğe girmemiş ise de banka, kefalete ilişkin değişiklikleri bilmediklerini, bu haliyle yeni mevzuata göre hareket edileceğini de bildiğinin kabulü gerekeceğini, bu şartlar altında MATBU 68 sayfadan oluşan ve 90 maddeden oluştuğu yazılı olan ancak 53.sayfada biten sözleşmenin şekil unsurlarını taşımadığı, genel işlem şartlarına aykırı olduğu,tarih, kefaletin türü gibi unsurlar kefilin el yazısıyla değil; matbu olarak hazır yazılı şekilde imzalatıldığının bilindiğini, şu halde kefalet sözleşmesi şekil şartlarına uyulmadan hazırlandığını, kefalet sözleşmesinin geçerli olduğu kabul edilse dahi davacı banka tarafından gönderilen ödeme emrinin dayanağı olduğu beyan edilen kredi sözleşmelerinde, müvekkil taraf olmadığı gibi, cari hesap ilişkisi içerisinde olup olmadığı da belli edilmediğini, bu sebeple imza ve onayını taşımayan sözleşmelere bağlı olmadığını, bankanın 8 farklı kalem ve 8 farklı sözleşme kapsamında kredi kullandırdığı da dikkate alındığında tek bir sözleşmeye dayanılarak 8 farklı sözleşme konusu alacağı talep etmesi hukuken mümkün olmadığını, müvekkil, tek bir krediye taraf olmuş olup, o kredi borcu da ödendiğini, bankanın asıl borçluya limit artışı ve farklı krediler kullandırması müvekkilin sorumluluğunda olmadığını, bu nedenlerle davanın reddini, müvekkil hakkında yapılan takibin haksız ve kötüniyetli olması sebebiyle, davacı bankanın bir tacir olduğu ve basiretli hareket etme sorumluluğu altında bulunduğu da göz önüne alınarak %40 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; takibin dayanağı olan sözleşme, asıl kredi borçlusu … ile müvekkil banka arasında akdedilmiş olan Genel Nakdi ve Gayrınakdi Kredi Sözleşmesi olduğunu, davalı ise bahse konu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla özgür iradesi ile imzalamış olup takip konusu borca 101.000,00 TL kefalet limiti ile kefil olduğunu, davalı/kefil tarafından kefillikten istifa ettiğine dair Bankamıza ihtarname gönderildiği ve daha sonrasında borçlu firmaya kullandırılan kredilerden sorumlu tutulamayacağı iddasında bulunulmuş ise de davalı tarafça bu hususta herhangi bir somut belge sunamadığı gibi müvekkil Banka tarafından davalının kefaletten vazgeçtiğine ilişkin talebin kabul edildiğine dair açık bir irade beyanında bulunmadığını, davalı takibe dayanak genel kredi sözleşmesinde müşterek ve müteselsil borçlu sıfatı ile sorumluluğu üstlendiğini, ancak müvekkil Banka ile asıl kredi borçlusu arasındaki kredi ilişkisinin sürdüğü, sözleşmeler yürürlükte olduğu sürece davalının kefalet limitiyle sorumluluğu devam ettiğini, başka bir ifade ile müvekkil Bankanın davalıya yönelmesinin sebebi davalının sözleşmeyi müşterek müteselsil borçlu sıfatıyla imzalamasından ve asli borcu üstlenmesinden kaynaklanmadığını, davalının kefilliğinin en başta kurulurken hukuken geçerli olmadığı, kefaletin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun aradığı şartlara haiz olmadığı iddiası da gerçekleri yansıtmadığını, zira soyut beyanlardan ibaret bu iddialar afaki ve yersiz olup takip konusu sözleşmeleri geçersiz kılacak herhangi bir husus bulunmadığını, hal böyle iken, alacağımızın tahsil sürecini uzatarak zaman kazanıp müvekkil Bankayı zarara uğratmak adına davalının bu denli samimiyetsiz itiraz ve beyanlarda bulunmasına hatta ve hatta müvekkil Bankanın iyiniyet kurallarına aykırı davrandığını iddia etmelerine tarafımızca anlam verilemediğini, davalı tarafın faize yönelik itirazının da yasal dayanağının olmadığını, müvekkil Bankanın temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi talep etme hakkının olduğunu, takipte istenen faiz oranı yasaldır ve taraflar arasındaki sözleşmeye ve yasalara tamamen uygun olduğunu, müvekkil bankanın bu olayda olduğu gibi diğer tüm olaylarda da yasal düzenlemelere uygun olarak hareket ettiğini, davalının kişisel beklentisine uygun davranması beklenemeyeceği gibi böyle davranılmadığı için Müvekkil Bankanın mağdur edilmesini kabul etmek de mümkün olmadığını, davasını ispat adına en ufak bir çaba sarf etmeyen, Mahkemeye gerçeklerle bağı kopuk beyanlarda bulunmakla yetinen davacı tarafın amacı, takibi uzatarak zaman kazanmak ve takip konusu borçlarının tasfiye sürecini kendi inisiyatifi doğrultusunda sürdürmek, alacağımızın tahsil sürecini uzatarak müvekkil Bankayı zarara uğrattığını, takip konusu alacağın likit ve muayyen olduğunu, açıklanan nedenlerle, borçlu/davalıların icra dosyasına yaptığı imzaya, borca, faize ve ferilerine yönelik itirazlarının iptali ile takibin devamına, takip konusu olan dava konusu edilen alacak kısmının %20’sinden az olmamak üzere lehimize icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … adına usulüne uygun dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilmiş, davalı yasal süresi içinde davaya cevap vermemiştir
Mahkememizce yargılama yapılarak tahkikat aşamasına geçilmiş, Bursa Karayolları 15. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… dosyası ve davalı …den kredi sözleşme bilgi ve evrakları celp edilmiştir.
İlgili icra dosyasının incelenmesinde davacı tarafından davalı hakkında 03/04/2018 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 09/04/2018 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 13/04/2018 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Dosyamız temin edilen evraklar ile birlikte konusunda uzman mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi raporları temin edilmiştir.
06/11/2019 tarihli bankacı bilirkişi raporunda özetle;Dava ve dayanağı takiplere konu borç davacj bankaca davalı …’e kullandırılan “Taksitli Ticari Kredi” “Kredili Mevduat Hesabı” “Borçlu Cart Hesap” ve “Çek Garanti bedelleri” hesaplarından kaynaklandığını, müteselsil kefilin sorumluluğu kefalet limiti He kendi temerrüdünden kaynaklanan borç tutan ile sınırlı olduğunu, …’nin kefalet limiti 101.000,00 TL, …’in kefalet limiti 750.000,00 TL olduğunu, takip tarihi itibariyle hesaplanan borcun ayrıntıları aşağıda açıklanmış olup, takibin bu tutar üzerinden devamı, davalı müteselsil kefil … sadece imzası’nın bulunduğu Sözleşme kapsamında kullandırılan kredi borçlarından sorumlu tutulması halinde; 10.463,68 TL Asıl Alacak 137,01 TL İslemiş faiz Toplam: 10.600,69 TL Davalı asıl borçlu … ve davalı müteselsil kefil Namık Kemal FERİK için; (tüm kredi borçlarından dolavıl Çek kredisi borcu için; 4.420,00 TL Asıl Alacak Iskonto İştira Senedi borcu için; 36.220,92 TL Asil Alacak 74.67 TL İşlemiş faiz Toplam : 36.295,59 TL Ticari Kredili Mevduat borcu için;10.463,68 TL Asıl Alacak 137.01 TL İşlemiş faiz Toplam: 10.600,69 TL Borçlu Cari Hesap borcu İçin;74.551,65 TL Asıl Alacak 321,78 TL İslemiş faiz Toplam: 74,873,43TL Taksitli Ticari Kredi borcu için; 76.839,57 TL Asıl Alacak 2.610.00 TL Masraf Toplam : 79.649,57 TL Toplam nakdi borç toplamı: 205.956,24 TL, 80.904.00 TL Rehin ile teminat altjna alınan 125.052,24 TL, gayrınakdi borç toplamı: 13.450,00 TL, nakdi ve gayrınakdi borç toplamı: 138.502,24 TL, toplam borç tutarının Asli Alacak tutarına takip tarihinden tamamen ödeninceye kadar Kredili Mevduat Hesabı için işletilecek yıllık %28,08 Taksitli Ticari Kredi, Borçlu Carı hesap ve Çek Garanti Bedelleri için işletilecek yıllık %46 temerrüt faizi, faizin %5 BSMV, İcra Masrafları ve vekalet ücreti İle birlikte, tahsilde tekerrüre meydan vermemek kısmi tahsilat’ın BK 100.maddesine göre önce faiz ve fer’ilerine mahsubu sağlanmak kaydı ile tahsilinin gerekeceği bildirilmiştir.
14/12/2020 tarihli ek raporda özetle; Davalı …’nin kefalet imzası’nın bulunduğu 29.11.2011 tarihli Sözleşmede kapsamında (09.12.2011 tarihinde açılan 2216 – 340250 no’lu KMH) açılan “Kredili Mevduat Hesabı”’ndan sorumlu tutulabileceği hususu ile; Davalı müteselsil kefil … için hesaplanan toplam borç tutarından rehin ile teminat altına alınan 80.904,00 TL lik tutar’ın düşürüleceği hususunun mahkeme takdirinde olduğunu, söz konusu rehin ile teminat altına alınan 80.904,00 TL’nin düşürülmesi halinde müteselsil kefil …’in takip tarihi itibariyle; nakdi borç toplamı 205.956,24 TL gayrınakdi borç toplamı 13.450,00 TL nakdi ve gayrınakdi borç toplamı : 219.406,24 TL borcun bulunduğu hesaplandığını bildirmiştir.
09/05/2021 tarihli Yener Yavuz Yılmaz tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda her bir davalı yönünden ayrı ayrı hesaplamalar yapılmıştır.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava , davacı banka tarafından çek kredisi, iştira senedi,kredili mevduat ,cari hesap,taksitli ticari kredi alacaklarına dayalı olarak asıl borçlu ve kefiller aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazların iptali ile icra takibinin devamına karar verilmesi talebine ilişkindir. Bankacı bilirkişi Yener Yavuzyılmaz tarafından tanzim edilen 09/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda davaya konu alacaklar her bir davalı yönünden ayrı ayrı değerlendirilmek suretiyle gerekçeli, ayrıntılı olarak açıklanmış, işbu raporun mahkememizce hükme esas alınmaya yeterli olduğu kanaatine varılarak, her ne kadar davalı … vekili tarafından müvekilinin kefaletten cayıldığı noter noter kanalı ile davalı bankaya bildirildiği , imzasının bulunduğu kredi sözleşmesine istinaden açılan kredilerin ödendiği, bu bildirimden sonra kullandırılan kredilerden sorumlu tutulmamaları gerektiği hususunda itirazda bulunulmuş ise de TBK’nın 599. maddesi dikkate alınarak gelecekte doğacak bir borca kefaletten cayma durumunda kefilin mali durumunun , kefalet sözleşmesi yapılmasından sonra önemli ölçüde bozulmuşsa veya mali durumunun kefalet sırasında kefilin iyiniyetle varsaydığından çok daha kötü olduğu ortaya çıkmışsa her zaman kefalet sözleşmesinden dönebileceğinin belirtildiği ancak işbu davada kefil Murat tarafından gönderilen ihtarnamede TBK 599. maddedeki hususların somutlaştırılmadıği dikkate alınarak davalı kefil Murat’ın kefilliğinin devam ettiği dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalıların Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın KISMEN İPTALİNE,
-Takibin, davalı … yönünden 201.638,09 TL asıl alacak, 1.830,27 TL akdi faiz, 91,53 TL BSMV, 2.810,00 TL masraf olmak üzere toplam 206.369,89 TL alacaktan, ipotek bedeli olan 80.904,00 TL düşüldüğünde kalan 125.465,89 TL alacak üzerinden,icra ve takip masrafları , vekalet ücreti ve takip tarihinden ödeme tarihine kadar asıl alacağın 10.441,60 TL lik kısmına %28,08 , 191.196,49 TL lik kısmına %46,00 temerrüt faizi oranlarında işleyecek faiz, faizin %5 gider vergisi ile birlikte, tahsilde tekerrür etmemek ve kısmi geri ödemelerin TBK 100. maddesi uyarınca önce faiz ve masraflardan düşümünün sağlanmak kaydıyla DEVAMINA,
-Takibin, davalı … yönünden 201.638,09 TL asıl alacak, 1.830,27 TL akdi faiz, 91,53 TL BSMV, 2.810,00 TL masraf olmak üzere toplam 206.369,89 TL alacaktan,icra ve takip masrafları , vekalet ücreti ve takip tarihinden ödeme tarihine kadar asıl alacağın 10.441,60 TL lik kısmına %28,08 , 191.196,49 TL lik kısmına %46,00 temerrüt faizi oranlarında işleyecek faiz, faizin %5 gider vergisi ile birlikte, tahsilde tekerrür etmemek ve kısmi geri ödemelerin TBK 100. maddesi uyarınca önce faiz ve masraflardan düşümünün sağlanmak kaydıyla DEVAMINA,
-Takibin, davalı … yönünden 101.000,00 TL asıl alacak, asıl alacağın 10.441,60 TL lik kısmına %28,08 , 90.558,40 TL lik kısmına %46,00 temerrüt faizi oranlarında işleyecek faiz, faizin %5 gider vergisi ile birlikte, tahsilde tekerrür etmemek ve kısmi geri ödemelerin TBK 100. maddesi uyarınca önce faiz ve masraflardan düşümünün sağlanmak kaydıyla DEVAMINA,
2- 13.450,00 TL gayri nakdi kredi bedelinin davalılar tarafından davacı bankada açılacak faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine,
3-Alacak likit olduğundan asıl alacağın(201.638,09 TL ) %20’si olan 40.327,61 TL (davalı …’nin 20.200,00 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Kabul edilen miktar üzerinden belirlenen ( 206.369,89 TL üzerinden ) 14.097,12 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.558,96 TL’nin mahsubu ile bakiye 11.538,16 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından sarf edilen 1.924,70 TL yargılama giderinin kısmen kabul miktarı üzerinden belirlene 1.874,65 TL sinin, 2.558,96 TL peşin harcın, 35,90 TL başvurma harcı, 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 4.474,71 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 22.895,89 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,

7-Davalı … vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 5.508,29 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ye verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından karar tebliği için gerekli miktar kullanıldıktan sonra artan kısmın kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ,davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/07/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.