Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1318 E. 2021/934 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1318
KARAR NO : 2021/934

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

MAHKEMEMİZİN 2018/1318 ESAS SAYILI ASIL DAVADA:

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/10/2018
BİRLEŞTİRİLEN MAHKEMEMİZİN 2018/1434 ESAS SAYILI ASIL DAVADA:

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 07/11/2018
KARAR TARİHİ : 10/11/2021
YAZIM TARİHİ : 07/122021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davalarının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkiline ait Bursa ili Hasanağa İlçesinde bulunan arsaya fabrika binası inşaa edilmesi için davalı şirket ile aralarında 06/10/2012 ve 17/12/2016 tarihli sözleşmeler imzalandığını, davalının fabrika binasını kararlaştırılan sürede teslim etmemesi nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan cezai şart yönünden davalı hakkında Bursa 15.İcra Müd. 2018/… esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini belirterek davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediğini, taraflar arasındaki sözleşme gereği, edimlerin tamamının davacı tarafından teslim alındığı, davacının edimlerin tamamını kabul etmesi nedeniyle cezai şart talep edemeyeceğini, ilave imalatların yapılması için müvekkiline tanınması gereken ek süre hakkının hesaplananarak tespiti yönünden Bursa 3.Sulh Huk. Mah.2018/121 D.iş sayılı dosyasında tespit yaptırıldığını, inşaattaki gecikmelerin müvekkilinden kaynaklanmadığını belirterek davanın reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

MAHKEMEMİZE AİT 2018/1434 ESAS SAYILI DAVADA:
DAVA:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında, davacıya ait arsaya fabrika binası kurulması için anlaşma yapıldığını, davalının edimini yerine geç yerine getirmesi nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan gecikme tazminatının tahsili için davalı hakkında Bursa 15.icra Müd. 2018/… esas sayılı dosyasında icra takibine başlanıldığını, davalının takibe itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini,sözleşmenin zamanında ifa edildiğin, davacı iddialarının yerinde olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
KANITLAR:
İcra dosyaları,sözleşmeler, tanık beyanları, bilirkişi raporları,
KANITLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Asıl dava, sözleşmenin geç ifası nedeniyle cezai şart talebine, birleştirilen dava ise geç ifa nedeniyle gecikme tazminatının tazmini için başlatılan icra takiplerine yapılan itirazların iptaline ilişkindir.
Mahkememize ait 2018/1318 esas sayılı dosyasında; davacı vekili tarafından davalı aleyhine alacağın tahsili talebi ile Bursa 15.İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyasında; 675.000,00 TL tutarındaki cezai şartın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatılmış, davalı borçlunun itirazı üzerine takip durmuştur. Takibe itirazın iptali ile devamını sağlamak amacıyla eldeki dava açılmıştır.
Mahkememizin 2018/1434 esas sayılı dosyasında; davacı tarafından davalı aleyhine Bursa 15.İcra Müd. 2018/… esas sayılı dosyasında, 534.000,00- TL asıl alacak, 15.668,89 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 549.668,89 TL alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı davalının itirazı üzerine takibin durduğu ve eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Eldeki 2018/1318 esas sayılı dosyası ile yine mahkememizin 2018/1434 esas sayılı dosyasının taraflarının, konusunun, dayandığı sözleşme ve protokolün aynı olduğu, davalar arasında hukuki ve fiili irtibat olması nedeniyle; usül ekonomisi bakımından mahkememize açılan davanın, eldeki derdest olan 2014/1318 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilerek yargılamaya 2018/1318 esas sayılı dosyası üzerinden devam edilmiştir.
Taraflarca sunulan tüm deliller toplanmış, icra dosyaları getirtilerek incelenmiş, taraflarca gösterilen tanıklar dinlenmiştir.
Dinlenen ortak tanık … beyanında; “.. Ben elektrik şirketinin ortağı olup, 2017 yılında davacı şirketin Hasanağadaki dava konusu inşaatının elektrik işlerini yapmak üzere sözleşme imzaladık, sözleşme uyarınca 30 Ağustos 2017 tarihine kadar benim dava konusu inşaatın elektirik işlerini bitirmem lazımd, benim sözleşmesinin kapsamı hem idari bina hemde fabrika binasını kapsamakta idi, ancak Temmuz ayının 18’ine kadar davacı taraf binayı benim faaliyetimi yürütebilecek hale getirmediği için kendisine bu tarihte email attım, bu tarihte idari binanın alt yapısını yapmıştım, boyadan sıvadan sonra yapılacak elektrik tesisat kısmı eksikti, fabrika binasına ise neredeyse hiç başlamamıştık, emailden sonra hatırladığım kadarıyla Temmuz sonu Ağustos başı gibi beton dökülmeye başlandı, bende işimi ancak ertesi yıl Şubat- Mart ayı gibi teslim ettim, zemin betonun dökülmesi, çatı ve cephelerin yapılması davalı şirketin yükümlülüğünde olan işlerdir, dolayısıyla davalı şirket bunları zamanında yapsaydı, davacı şirket yapma demezdi, kanaatimce davalı şirket işleri aksattığı için inşaat gecikmiştir, ben davacının idari binasına mobilyalar kurulduktan sonra en son elektrik bağlantılarını sanırım Haziran ayı gibi yapabildim. Ben taraflar arasındaki sözleşme içeriğini bilmiyorum, ben davacı şirketin davalı şirketten ilave … isteyip istemediğini bilmiyorum .” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dinlenen davacı tanığı … beyanında; “Ben eğitim ofis mobilyaları yapan şirketin yönetim kurulu başkanıyım, davacı şirket yaptırdığı inşaattaki tüm ofis mobilyaları işini bize yaptırdı, 2017 Mayıs ayında sözleşme yaptı, işin aciliyeti nedeniyle engeç Eylül 2017 tarihide montaj dahil bitirmemi istediler, ben imalatı yapıp bitirdiğim halde, davacı şirket Eylül ayında inşaatın gecikeceğini söyledi bana, mobilyalar benim işyerinde bana yük olduğu için işyerime giderken zaman zaman davacı şirketin inşaatını gözlemledim, Şubat ayına kadar inşaat kaba inşaat şeklinde idi, artık bende malzemeleri daha fazla muhafaza etmek istemediğim için, Şubat- Mart ayında malzemelerin bir kısmını bu inşaata götürüp bıraktım ve üzerlerini naylonla örttüm, çünki inşaat kaba inşaattı, kış ayı olması nedeniyle mobilyaları yağmurdan kardan etkilenmemesi için üzerini naylonla örttüm, hatta o tarihte inşaatın çatısı bile yoktu, hatta rampası yarımdı, biz malzemeleri yere bırakıp yerden taşıdık, 2018 yılının Haziran ayında ise davacının sıkıştırması nedeniyle mobilyaların kurulumunu yaptık ancak bu tarihte bile yerlerde seramikler eksik, derz dolguları yapılmamış, tavanlarda bazı eksiklikler olduğu halde kurulumu mecburen yaptım, ben inşaatın yapımı ile taraflar arasındaki sözleşme hükümlerini bilmiyorum ancak davacı bana işi verirken işinin acil olduğunu Eylül ayına kadar mobilyaları kurmam gerektiğini söyledi. Haziran ayında mobilyaların kurulumunu yaparken dava konusu inşaatın bulunduğu binanın ofis kısmında bir kısım elektrik tesisatının eksik olduğunu gördüm, ben bu şekilde mobilyaların kurulumunu yapmayacağını söyledim, zira benim kuracağım mobilyaların içerisinden elektrik kablolaları geçirilecekti, ancak davacının ısrarı nedeniyle mobilyaları kurmak zorunda kaldım, ben davacının hangi firmalarla bu inşaatta çalıştığını bilmiyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dinlenen davacı tanığı … beyanında; “..Ben davacı şirketin işletme müdürü olarak çalışmaktayım, şirketin o zamanki mevcut işyerinin iş kapasitemize dar gelmesi nedeniyle Almanya’daki genel merkezden onay alarak şirketin merkezini Hasanağa’ya taşımaya karar verdik, 2016 yılında Hasanağa ‘da idari ve fabrika binası yapmak üzere davalı şirket ile anlaştık, anlaşmamıza göre davalı şirket 2017 yılı Eylül ayında inşaatı bitirip bize teslim edecekti, benim ve diğer şirket çalışanlarının haftalık 15 günlük denetimlerimize rağmen davalı şirket yükümlülüğünü yerine getirmeyip binayı 2018 yılı Haziran ayında bize teslim edebildi, biz bu sürecete davalı şirket ile anahtar teslim ile anlaşmıştık, yazılı anlaşmamız dışında davalıdan herhangi bir ilave iş istemedik, hatta inşaatın bitmemesi nedeniyle kiracısı bulunduğumuz işyerindeki tahliye taaahüdümüzü yerine getiremedik, bu nedenle baya bir zamlı kira ödemek zorunda kaldık dedi. … otomotiv ile aramızdaki dava fabrika binasını çevreleyen istinat duvarı ile ilişkilidir, dava konusu idari ve fabrika binası ile bir ilgisi yoktur dedi. Ben sözleşme içeriğini gördün ancak kalem kalem söylemem mümkün değildir, sözleşme anahtar teslim yapılmıştı, ancak … yapı bizden elektirik işleri ve mekanik işlerini de istemişti, başka bir taşerona vereceğini düşünerek biz bu işleri vermedik, elektrik ve mekanik işleri dışında tüm işleri … yapı yapacaktı, davacı şirket dünya çapında bir şirket olup iş yapılmasa bile müteaahhitin alacaklarını ödeyip gerekirse hukuk yoluna başvurmayı tercih eden bir şirkettir, bu nedenle davalı şirketin teminat mektuplarının süresi dolduğu için iade ettik, ancak yeni teminat mektupları istediğimiz halde vermediler, inşaatın kabulü sırasında emaille kendilerine eksiklikleri bildirdik, herhangi bir tutanak tutulmadı, bu da iyi niyet çerçevesinde yapılmıştır, davalı tarafın işleri ile ilgili halen de eksiklikler vardır .” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dinlenen davacı tanığı … beyanında; ” Ben halen daha davacı şirketin teknik müdürü olarak çalışmaktayım, 2016 yılı 10 ayında davalı şirket ile Hasanağada bulunan taşınmaz üzerinde idare ve fabrika binasının 2017 yılı Ekim ayında yapılıp teslim edilmek üzere anlaştık, ancak inşaatı denetlediğimizde inşatın yavaş yürüdüğünü, yetişmeyeceğini gördük, zaman zaman davalı şirkete emailler atıp sorumluluklarını hatırlattık, hatta biz bu inşaatın 2017 yılı Ekim ayında biteceğini düşünürek Nosabta kirada olduğumuz işyeri sahibine işyerini tahliye edeceğimizi söylediğimiz için işyeri sahibi de bu işyerini başkasına kiralamış, ancak bizim inşaat bitmediği için taşınamadığımızdan dolayı Nosab’daki işyeri ve sahibi ve kiracısı ile sorunlar yaşadık, dava konusu inşaat bize 2018 yılı Haziran ortasında teslim edildi, inşaatı teslim aldığımızda inşaatı tamamlamamışlardı, inşaatın eksik olarak teslim aldığımızı hem sözlü hemde email yoluyla davalıya bildirdik, davalı şirket ilave … yapmamıştır, zaten sözleşmedeki işleri bile yetiştirememiştir, teslim aşamasında da davalı şirketi geç teslim nedeniyle uğradığımız zararları rucü hususunda emailler yoluyla uyardık, … otomotiv ile ilgili problem ise , … otomotiv bizim inşaatın yan komşusu idi ve aradaki istinat duvarı ile alakalı idi, zaten bir gün içinde tespit yaptırdık, duvarı yüksek yaptırmışlardı, sonra iyileştirdiler, bu duvarın davalının yapacağı idari ve fabrika binası ile bir teması ve alakası yoktur dedi .biz inşaatın devamı sırasında … otomotivin istinat duvarı ile ilgili davalı şirket yetkilisi … bey ile görüş alışverişinde bulunduk, biz dava konusu inşaatta 2018 yılı haziranda fiilen çalışmaya başladık, sözleşme dışı iş yapılmamıştır , tespit sırasında da ben yapılan işleri gösterdim, ilave iş diye bir iş göstermedim …” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dinlenen davalı tanığı … beyanında; “.. Ben kapı işi yapan şirketin sahibiyim, dava konusu inşaatın kapı işlerini davalı şirket taşeron olarak benim şirketime verdi, biz kapıları 2017 yılının 12.ayında inşaat alanına getirtik, ancak inşaat alanının uygun olmaması nedeniyle kapıları bırakıp değerli olması nedeniyle otomasyon sistemini geri götürdük, inşaata gittiğimiz zaman inşaat kaba inşaat şeklinde idi, onun dışında hiçbir şey yoktu , inşaatın geçikmesiyle ilgili taraflar arasındaki sözleşmeyi bilmediğim için herhangi bir bilgim yoktur , davalı taraf bize 2017 yılının 10. Ayında kapı siparişini verdi, ancak biz 12.ayda götürdüğümüz halde bina kaba inşaat halinde olduğu için kapıları inşaat alanında bırakıp otomasyon sistemini alıp götürdük , 2018 yılının Mart ayı sonunda kapıları takıp otomasyonunu yaptık diye hatırlıyorum , mart ayında kapıları taktiğimiz halde inşaat halen daha neredeyse kaba inşaat halinde idi, zaten inşaat tamamlanmadığı için kapıları da çalıştıramadık, kapıları hatırladığım kadarıyla nisan veya mayıs ayında çalıştırarak teslimatını yaptık dedi. Biz … yapı ile 10.ayında anlaşırken genel uygulamamız olan 6-8 haftada mal gelir, iki haftada teslim edilir şeklinde anlaşmıştık, … yapıya 12.ayda telefonla bilgi vererek kapıları götürüp teslimatını yaptık. Davalı taraf ile benim aramda bir dava vardır..” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dinlenen davalı tanığı … beyanında; “… Ben … yapı adına inşaatın başından sonuna kadar koordinatör inşaat mühendisi olarak çalıştım, davacı şirkete ait fabrika binasının inşaatı idari bina ve üretim alanı olmak üzere 3 ayrı sözleşme yapılmıştır, ancak Kayapa şirketi haricinde iki ayrı şirket ile taşeronluk sözleşmesi yapılmıştır, bu sözleşmeler de tesisat ve elektrik sistemlerine ilişkindir, bu taşeronların ismi … şirketi ile … tir, inşaatın normal süresi devam ederken davacı şirket ek talepleri nedeniyle inşaatın teslim süresi bir müddet uzamıştır, bu uzamanın sebebi taşeron şirketlerinin işlerini biterememesidir, ayrıca ilave … istendi, inşaat sektöründe mucbir sebep diye bir kavram vardır makul bir süre uzaması da normaldir, davacının talep ettiği ek işler nedeniyle teslimat gecikmiştir mesale şu an aklıma gelen sözleşmeden sonra ilave yangın koridoru , ara kat ilavesinin istenilmesi gibi ek işler talep edildiği için inşaatın teslim süresi uzamıştır, inşaatın teslim tarihinden sonra gecikme sebebi ile ilgili haftalık görüşmeler yapıldı, bende burada bir nevi aracı konumunda idim, davacı şirket inşaat devam ederken … isimli şahsı kontrol memuru olarak atadı, özetle ve anlaşılır şekilde söylemek gerekirse inşaatı yaptıran firma ek iş verdiği zaman inşaatı verdiği şirkete ek sürede vermesi gerekir, ancak davacı taraf ek iş verdiği zaman ek süre vermediği için gecikme olmuştur, hatta sözleşme süresi sona erdiğinde hatta davacı taraf davalıdan aldığı teminatları iade etmiştir … “şeklinde beyanda bulunmuştur.

Dinlenen davalı tanığı … beyanında;”Ben davalı şirkette operasyon sorumlusu olarak görev yapmaktayım, davacı şirket ile fabrika binasının yapılması ile ilgili sözleşme imzalanmıştır, davacı şirket ile temelden başlayan ince işlerini de kapsayan tesisat işleri dışındaki işler ile ilgili sözleşme imzalandı, yapılan işlerde sözleşme kapsamında herhangi bir gecikme olmamıştır, sözleşme kapsamının dışında ilave … verildiği halde bu işler ilgili yazılı bir protokol düzenlenmedi, email ortamında onayları alındı, sözleşme süresinin dışına çıkan yaklaşık 40 ayrı kalemde ek iş talep ettiler, bu ek işler nedeniyle yeni bir süre verilmedi, ama sözleşme kapsamında işler zamanında ve eksiksiz teslim edildi..” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dinlenen davalı tanığı Zerrin Murçak beyanında; “Ben davalı şirketin muhasebe bölümünde çalışmaktayım, davacı şirketin fabrika binasının inşaat yapımı ile ilgili taraflar arasında anlaşma olduğunu biliyorum, inşaata başlarken davacı tarafa inşaat ile ilgili toplam tutarı 1.000.000 TL olan toplam 4 adet teminat mektubu verdik, iş bitince süresinde iade ettiler, ödemelerimizi zamanında aldık, bizden bir sürü ilave iş istendi, ancak şu an işleri hatırlamıyorum, tahmini 400.000 TL tutarında bir ilave iş yaptırıldı, bildiğim kadarıyla ilave … email yoluyla yaptırıldı, yapılan ilave işleri yazılı ve sözlü talep etmemize rağmen bedelini ödemediler en son 2018 yılı Ağustos ayında faturaları kesip davacı şirkete gönderdik, onlar faturalara itiraz ettiler, daha sonra şirkete karşı geçikmeyle ilgili icra takibi ve dava açtılar, biz fatura düzenlendikten sonra takip ve dava açılmıştır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin açıklığa kavuşturulması yönünden, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda konusunda uzman inşaat mühendisi ve nitelikli hesap uzmanı bilirkişi mahkememizce resen seçilerek bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor aldırılmıştır.
İnşaat Mühendisi … ve nitelikli hesap uzmanı Av. … tarafından hazırlanan 16/12/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; davacı iş sahibi ile davalı yüklenici arasında Bursa ili Hasanağa Beldesi 112 ada , 4 parsel
sayılı taşınmaz üzerine fabrika binası vs. yapılması hususunda 06.10.2016 tarihli ana ,
17.12.2016 tarihli ek sözleşme ile 14.07.2017 tarihli sözleşme imzalandığı, 06.10.2016 tarihli sözleşme ve 17.12.2016 tarihli gereğince yüklenici davalının sözleşmeye
konu işleri 28.09.2017 tarihine kadar tamamlayarak davacı iş sahibine teslim etmesi gerektiği, sözleşme konusu işlerin yapılarak iş sahibine teslim edildiği hususunun TMK Mad. 6
gereğince davalı tarafından ispat edilmesi gerektiği,
davalının teslim hususundaki ispat külfetini yerine getirip getirmediği, buna karşılık
davacının gerek teslim esnasında gerekse de teslim öncesinde cezai şart alacağına yönelik
ihtirazi kayıt beyan edip etmediği hususundaki takdirin mahkeme ait olduğu, 06.10.2016 sözleşmede düzenlenen aylık 75.000 TL’lik cezai şartın ifaya ekli bir cezai şart
Olduğu, 06.10.2016 ve 17.12.2016 tarihli sözleşmeler gereğince sözleşme süresine eklenmesi
gereken mücbir sebepler ve 3.şahıslardan kaynaklı gecikmelere ilişkin taraflar arasında bir
tutanak vs. düzenlenmediği,
davalının 06.10.2016 tarih ve 17.12.2016 tarihli sözleşme gereğince 29.09.2017 tarihinden
itibaren teslim tarihine kadar davacıya aylık 75.000 TL cezai şart ödenmesi gerektiği kanaatinde
olunması halinde; Bursa 15.İcra Dairesi’nin 2018 / … E. Sayılı takip konusu 9 aylık
cezai şart alacağının toplam : 75.000 TL x 9 ay = 675.000 TL olduğu, davacının da icra
takibinde bu miktarı talep ettiği,
birleştirilen 2018/1434 esas sayılı dosyasının dayağı Bursa 15.İcra Dairesi’nin 2018/ … E. Sayılı dosyası yönünden ise; davacının TBK Mad. 180 gereğince ancak cezai şartı aşan bir zararı bulunması halinde
bunu davalıdan talep edebileceği; davacı , iddia ettiği kira tazminatlarına yönelik istemlerinin
her ne kadar Ekim 2017 tarihinden itibaren işletilmiş ise de 14.08.2017 tarihli sözleşme
gereğince teslim süresinin 14.11.2017 tarihi olduğu, bu tarih öncesinde davacının fabrika
binasını kullanmasının zaten mümkün olamayacağı bu sebeple ; her ne kadar cezai şart alacağı
28.09.2017 tarihinden itibaren başlamakta ise de kira tazminatının 14.11.2017 tarihinde
başlaması gerektiği, davacının ibraz ettiği, Nosab Merkez İşyeri Kirası ve Nosab Şube İşyeri Kira bedellerinin doğru kabul edilmesi durumunda ( davacının ibraz ettiği banka dekontları
ve muhtasar beyannamelerin yeterli görülmesi durumunda ),
NOSAB MERKEZ İŞYERİ STOPAJ NOSAB ŞUBE İŞYERİ KİRASI STOPAJ
KİRA BEDELİ
Kasım 2017 : 32.000,00 TL 8.000,00-TL 20.000,00-TL 5.000,00 TL
Aralık 2017 : 32.000,00 TL 8.000,00-TL 20.000,00-TL 5.000,00 TL
Ocak 2018 : 32.000,00 TL 8.000,00-TL 23.000,00-TL 5.750,00 TL
Şubat 2018 : 32.000,00 TL 8.000,00-TL 23.000,00-TL 5.750,00 TL

Mart 2018 : 32.000,00 TL 8.000,00-TL 23.000,00-TL 5.750,00 TL

Nisan 2018 : 32.000,00 TL 8.000,00-TL 23.000,00-TL 5.750,00 TL

Mayıs 2018 : 32.000,00 TL 8.000,00-TL 23.000,00-TL 5.750,00 TL

olmak üzere toplam 280.000,00 TL + 193.750 TL = 473.750 TL rakamına ulaşıldığı, sözleşmede
ise belirtilen cezai şart rakamının ise 675.000 TL olduğu, TBK Mad. 180 gereğince ; cezai şartı
aşan bir zararın varlığını ispat külfetinin davacıya ait olduğu,
talep edilebilmesi olası kira tazminat bedellerinin ( 473.750 TL ) yasal faizlerinin ;
Kasım 2017 dönemi için ; 40.000 TL ( Stopajlı ) 01.11.2017 – 28.09.2018 tarihleri arasındaki işlemiş
yasal faiz ; 3.310,00 TL
,Kasım 2017 dönemi için ; 25.000TL – ( Stopajlı ) 15.11.2017 – 28.09.2018 tarihleri arasındaki
işlemiş yasal faiz ; 1.981,25-TL, Aralık 2017 dönemi için ; 40.000 TL ( Stopajlı ) 04.12.2017 – 28.09.2018 tarihleri arasındaki işlemiş
yasal faiz ; 2.980,00 TL , Aralık 2017 dönemi için ; 40.000 TL ( Stopajlı ) 04.12.2017 – 28.09.2018 tarihleri arasındaki işlemiş
yasal faiz ; 1.793,75 TL , Ocak 2018 dönemi için ; 40.000 TL ( Stopajlı ) 02.01.2018 – 28.09.2018 tarihleri arasındaki işlemiş
yasal faiz ; 2.690,00 TL , Ocak 2018 dönemi için ; 25.000 TL (Stopajlı ) 16.01.2018 – 28.09.2018 tarihleri arasındaki işlemiş
yasal faiz ; 1.593,75 TL
, Şubat 2018 dönemi için ; 40.000 TL ( Stopajlı ) 01.02.2018 – 28.09.2018 tarihleri arasındaki işlemiş
yasal faiz ; 2.390,00 TL , Şubat 2018 dönemi için ; 25.000 TL (Stopajlı ) 15.02.2018 – 28.09.2018 tarihleri arasındaki işlemiş
yasal faiz ; 1.406,25 TL
, Şubat 2018 dönemi için ; 6.000 TL 27.02.2018 – 28.09.2018 tarihleri arasındaki işlemiş yasal faiz ;
319,50 TL ,Mart 2018 dönemi için ; 40.000 TL ( Stopajlı ) 01.03.2018 – 28.09.2018 tarihleri arasındaki işlemiş
yasal faiz ; 2.110,00 TL,Mart 2018 dönemi için ; 28.750 TL ( Stopajlı ) 14.03.2018 – 28.09.2018 tarihleri arasındaki işlemiş
yasal faiz ; 1.423,12-TL, Mart 2018 dönemi için ; 40.000 TL ( Stopajlı ) 03.04.2018 – 28.09.2018 tarihleri arasındaki işlemiş
yasal faiz ; 1.780,00-TL ,Nisan 2018 dönemi için ; 4.312,50TL 30.04.2018 – 28.09.2018 tarihleri arasındaki işlemiş yasal
faiz ; 156,00 TL , Nisan 2018 dönemi için ; 4.312,50TL 30.04.2018 – 28.09.2018 tarihleri arasındaki işlemiş yasal
faiz ; 156,00 TL
,Nisan 2018 dönemi için ; 14.375 TL- 30.04.2018 – 28.09.2018 tarihleri arasındaki işlemiş yasal
faiz ; 542,66 TL, Mayıs 2018 dönemi için ; 40.000 TL ( Stopajlı ) 02.05.2018 – 28.09.2018 tarihleri arasındaki işlemiş
yasal faiz ; 1.490,00 TL ,Mayıs 2018 dönemi için ; 24.000 TL ( Stopajlı ) 02.05.2018 – 28.09.2018 tarihleri arasındaki işlemiş
yasal faiz ; 564,00 TL
işlemiş faiz toplamı : 26.686,28 TL olup, davacının icra takibinde 15.668,89-TL işlemiş faiz talep ettiğinin bildirildiği görülmüştür.

Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna yaptıkları itiraz ve beyanları ile gelen belgelerin incelenmesi için bilirkişiden ek rapor aldırılmıştır.
Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 02/08/2021 tarihli ek bilirkişi kurulu raporunda ise; davacı iş sahibi ile davalı yüklenici arasında Bursa ili Hasanağa 112 ada , 4 parsel
sayılı taşınmaz üzerine fabrika binası vs. yapılması hususunda 06.10.2016 tarihli ana ,
17.12.2016 tarihli ek sözleşme ile 14.07.2017 tarihli sözleşme imzalandığı,
06.10.2016 tarihli sözleşme ve 17.12.2016 tarihli gereğince yüklenici davalının sözleşmeye
konu işleri 28.09.2017 tarihine kadar tamamlayarak davacı iş sahibine teslim etmesi gerektiği,
sözleşme konusu işlerin yapılarak iş sahibine teslim edildiği hususunun TMK Mad. 6
gereğince davalı tarafından ispat edilmesi gerektiği, davalının teslim hususundaki ispat külfetini yerine getirip getirmediği, buna karşılık
davacının gerek teslim esnasında gerekse de teslim öncesinde cezai şart alacağına yönelik
ihtirazi kayıt beyan edip etmediği hususundaki takdirin mahkemeye ait olduğu, 06.10.2016 sözleşmede düzenlenen aylık 75.000 TL’lik cezai şartın ifaya ekli bir cezai şart
olduğu, 06.10.2016 ve 17.12.2016 tarihli sözleşmeler gereğince sözleşme süresine eklenmesi
gereken mücbir sebepler ve 3.şahıslardan kaynaklı gecikmelere ilişkin taraflar arasında bir
tutanak vs. düzenlenmediği, davalının itiraz dilekçesinde ifade ettiği T.C. Bursa 5. Sulh Hukuk Mahkemesi dosyasından
alınan raporda da davalıya ek süre verilmesi gerektiği yönünde bir tespit ve değerlendirme
bulunmadığı, raporda belirtilen ek işlere ilişkin 20 günlük sürenin ilave edilmesi konusundaki hususun
takdiri yine mahkemeye ait olduğu, davalının 06.10.2016 tarih ve 17.12.2016 tarihli sözleşme gereğince 29.09.2017 tarihinden
itibaren teslim tarihine kadar davacıya aylık 75.000 TL cezai şart ödenmesi gerektiği kanaatinde
olunması halinde; Bursa 15.İcra Dairesi’nin 2018/… E. Sayılı takip konusu 9 aylık
cezai şart alacağının toplam : 75.000 TL x 9 ay = 675.000 TL olduğu, davacının da icra
takibinde bu miktarı talep ettiği, birleştirilen 2018/1434 sayılı dosyanın dayanağı Bursa 15. İcra Dairesi’nin 2018 / … esas sayılı dosyası yönünden ise; davacının TBK Mad. 180 gereğince ancak cezai şartı aşan bir zararı bulunması halinde
bunu davalıdan talep edebileceği; davacı , iddia ettiği kira tazminatlarına yönelik istemlerinin
her ne kadar Ekim 2017 tarihinden itibaren işletilmiş ise de 14.08.2017 tarihli sözleşme
gereğince teslim süresinin 14.11.2017 tarihi olduğu, bu tarih öncesinde davacının fabrika
binasını kullanmasının zaten mümkün olamayacağı bu sebeple ; her ne kadar cezai şart alacağı
28.09.2017 tarihinden itibaren başlamakta ise de kira tazminatının 14.11.2017 tarihinde
başlaması gerektiği,
Bursa 5.Sulh Hukuk Mah. 2017/113. D.iş sayılı dosyasında ifade edilen ek işler ve
ilave 20 günlük sürenin ( ki rapor bu sürenin verilmemesi gerektiği yönünde kanaat ifade
etmiştir ) dikkate alınması durumunda 28.09.2017 ve 14.11.2017 tarihlerine ilave 20 gün süre
eklenmesi gerekeceği,
davacının ibraz ettiği, Nosab Merkez İşyeri Kirası ve Nosab Şube İşyeri
Kira bedellerinin doğru kabul edilmesi durumunda (Davacının ibraz ettiği banka dekontları
ve muhtasar beyannamelerin yeterli görülmesi durumunda )
NOSAB MERKEZ İŞYERİ STOPAJ NOSAB ŞUBE İŞYERİ KİRASI STOPAJ KİRA BEDELİ

Kasım 2017 : 32.000,00 TL 8.000,00-TL 20.000,00-TL 5.000,00 TL
Aralık 2017 : 32.000,00 TL 8.000,00-TL 20.000,00-TL 5.000,00 TL
Ocak 2018 : 32.000,00 TL 8.000,00-TL 23.000,00-TL 5.750,00 TL

Şubat 2018 : 32.000,00 TL 8.000,00-TL 23.000,00-TL 5.750,00 TL
Mart 2018 : 32.000,00 TL 8.000,00-TL 23.000,00-TL 5.750,00 TL

Nisan 2018 : 32.000,00 TL 8.000,00-TL 23.000,00-TL 5.750,00 TL

Mayıs 2018 : 32.000,00 TL 8.000,00-TL 23.000,00-TL 5.750,00 TL
olmak üzere toplam 280.000 TL + 193.750 TL = 473.750 TL rakamına ulaşıldığı, oysa sözleşmede
belirtilen cezai şart rakamının ise 675.000 TL olduğu, TBK Mad. 180 gereğince ; cezai şartı
aşan bir zararın varlığını ispat külfetinin davacıya ait olduğu,
talep edilebilmesi olası kira tazminat bedellerinin ( 473.750 TL ) yasal faizlerinin ;
Kasım 2017 dönemi için ; 40.000 TL ( Stopajlı ) 01.11.2017 – 28.09.2018 tarihleri arasındaki işlemiş yasal faiz ;
3.310,00 TL , Kasım 2017 dönemi için ; 25.000TL – ( Stopajlı ) 15.11.2017 – 28.09.2018 tarihleri arasındaki işlemiş yasal faiz ;
1.981,25-TL
, Aralık 2017 dönemi için ; 40.000 TL ( Stopajlı ) 04.12.2017 – 28.09.2018 tarihleri arasındaki işlemiş yasal faiz 2.980,00 TL
, Aralık 2017 dönemi için ; 40.000 TL ( Stopajlı ) 04.12.2017 – 28.09.2018 tarihleri arasındaki işlemiş yasal faiz ;
1.793,75-TL
,Ocak 2018 dönemi için ; 40.000 TL ( Stopajlı ) 02.01.2018 – 28.09.2018 tarihleri arasındaki işlemiş yasal faiz 2.690,00 TL
, Ocak 2018 dönemi için ; 25.000 TL (Stopajlı ) 16.01.2018 – 28.09.2018 tarihleri arasındaki işlemiş yasal faiz
1.593,75 TL
, Şubat 2018 dönemi için ; 40.000 TL ( Stopajlı ) 01.02.2018 – 28.09.2018 tarihleri arasındaki işlemiş yasal faiz 2.390,00 TL
, Şubat 2018 dönemi için ; 25.000 TL (Stopajlı ) 15.02.2018 – 28.09.2018 tarihleri arasındaki işlemiş yasal faiz 1.406,25 TL , Şubat 2018 dönemi için ; 6.000 TL 27.02.2018 – 28.09.2018 tarihleri arasındaki işlemiş yasal faiz ; 319,50-TL,
Mart 2018 dönemi için ; 40.000 TL ( Stopajlı ) 01.03.2018 – 28.09.2018 tarihleri arasındaki işlemiş yasal faiz 2.110,00-TL
, Mart 2018 dönemi için ; 28.750 TL ( Stopajlı ) 14.03.2018 – 28.09.2018 tarihleri arasındaki işlemiş yasal faiz 1.423,12- TL , Mart 2018 dönemi için ; 40.000 TL ( Stopajlı ) 03.04.2018 – 28.09.2018 tarihleri arasındaki işlemiş yasal faiz 1.780,00-TL
,Nisan 2018 dönemi için ; 4.312,50TL 30.04.2018 – 28.09.2018 tarihleri arasındaki işlemiş yasal faiz 156,00-TL ,Nisan 2018 dönemi için ; 4.312,50TL 30.04.2018 – 28.09.2018 tarihleri arasındaki işlemiş yasal faiz 156,00 TL
,Nisan 2018 dönemi için ; 14.375 TL- 30.04.2018 – 28.09.2018 tarihleri arasındaki işlemiş yasal faiz 542,66 TL
, Mayıs 2018 dönemi için ; 40.000 TL ( Stopajlı ) 02.05.2018 – 28.09.2018 tarihleri arasındaki işlemiş yasal faiz 1.490,00 TL, Mayıs 2018 dönemi için ; 24.000 TL ( Stopajlı ) 02.05.2018 – 28.09.2018 tarihleri arasındaki işlemiş yasal faiz 564,00-TL
olmak üzere işlemiş faiz toplamı 26.686,28 TL olup, davacının icra takibinde 15.668,89-TL işlemiş faiz talep ettiği, Hosab tarafından dosyaya ibraz edilen belge gereğince ;
davacı firmanın Doğalgaz Abonelik başlangıç tarihinin 06.03.2018 , ilk doğalgaz faturasının ise
31.03.2021 tarihi olduğu, Hosab tarafından dosyaya ibraz edilen belge gereğince su abonelik tarihinin 01.01.2017
, elektrik abonelik tarihinin de 01.04.2018 tarihi olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından Prof. … ve Prof. … tarafından hazırlanan 09/12/2019 tarihli hukuki mütalaada;işin ruhsat tarihinden itibaren 10 aylık süre içerisinde bitirilmesinin kararlaştırıldığını,sürenin belrlenebilir olması nedeniyle borçlunun temerrüde düşürülmesi için ihtara gerek olmadığını,ceza koşulunun ifaya ekli ceza niteliğinde olduğunu,iş sahibinin yükleniciye gönderdiği epostalardan ceza koşulunu saklı tuttuğunu,bu nedenle inşaatı teslim almasnını,ödemeleri yapmasının ve teminat mektuplarını iade etmesinin ceza koşulu alacağının sona ermesine yol açmayacağını belirtmiştir.
Davalı tarafından delil olarak sunulan TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Başkanlığı tarafından hazırlanan 24/09/2021 tarihli Uzman Görüşünde,kesin kabul tutanağında ve iş bitirme tutanaklarında ihtirazi kayıtsız kabul edildiği,teminat mektuplarının iade edildiği, davacının davalıya süre uzatımı vermediği gibi sözleşmeyi de fesih etmeyerek sözleşmeye aykırı davrandığı, davacının sözleşmenin süresinde ifa edilmemesinde kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Davacı iş sahibi ile davalı yüklenici arasında Bursa ili Hasanağa Beldesi 112 ada , 4 parsel
sayılı taşınmaz üzerine fabrika binası vs. yapılması hususunda 06.10.2016 tarihli ana ,
17.12.2016 tarihli ve 14.07.2017 tarihli ek sözleşmeler imzalandığı, 06.10.2016 tarihli sözleşme ve 17.12.2016 tarihli gereğince yüklenici davalının sözleşmeye
konu işleri 28.09.2017 tarihine kadar tamamlayarak davacı iş sahibine teslim etmesi hususunda sözleşmeler imzalanmıştır.
06/10/2016 tarihli sözleşmenin konusu;112 ada 4 parselde yapılacak prefabrik yapı elemanlarının imali,nakli,montajının ekli teknik şartnameye uygun olarak yapılmasıdır.Sözleşmenin 5.maddesinde işin süresi ruhsat alım tarihinden itibaren 10 ay olarak belirlenmiştir. Yine aynı madde de işlerin teslim süresi içerisinde yapılmaması halinde gecikilen her ay için yüklenici tarafından işverene 75.000 TL cezai şart ödeneceği kararlaştırılmıştır. Ruhsat 28/11/2016 tarihinde alınmış olup, 10 aylık sürenin bitimi 28/09/2017 tarihidir. İşin teslim süresinin taşeronlardan kaynaklanan sebeplerle uzaması halinde bu gecikmenin tutanak altına alınarak teslim süresine ekleneceğine dair sözleşme hükmü uyarınca tutanaklarda ibraz edilmediğinden davalının sözleşmenin süresinin uzatıldığı savunması ispat edilemediğinden davalı 28/09/2017 tarihinde ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşmüştür.
17/12/2016 tarihli ikinci sözleşmenin konusu;binaya 5.katın ilave edilmesi ve yangın merdiveninin 5.kata çıkartılması hususunu içermektedir.Bu sözleşmenin ifası için ilave bir süre kararlaştırılmamış olup,sözleşmenin 4.maddesinde 06/10/2016 tarihli sözleşmeye ek olarak düzenlendiği oradaki hükümlerin geçerli olduğu belirtilmiştir.
14/08/2017 tarihli üçüncü sözleşme ise;yapılacak ilave işlere ilişkin olup,sözleşme bedeli 259.420 Euro+KDV olarak belirlenmiştir.Bu sözleşme ile ilgili olarak Bursa 5.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/113 D.İş sayılı dosyasında yapılan işin değerinin 321.147,00 TL olduğu ve sözleşme gereği ve tutanak tutulmadığı için ilave süre talep edilemeyeceği tespit edilmiştir.
Cezai şarta ilişkin yasa düzenlemesi TBK 180/f.1 maddesinde; gerek sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi gerekse ifanın zamanında veya yerinde yapılmaması halinde cezai şart ödenmesi kararlaştırılmışsa, alacaklı bunu hiçbir zarara uğramamış olsa bile isteyebilecektir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 5.maddesinde kararlaştırılan aylık 75.000 TL cezai şart ifaya ekli bir cezadır.
Davalı savunma olarak iş sahibinin ihtirazi kayıtsız eseri kabul ettiği ve işin gecikmesinin davacıdan kaynaklandığını ileri sürmüştür.
Davacı şirket tarafından davalı şirkete gönderilen 04 Ekim 2017 tarihli mailde, “…48.hafta geç kalınması veya müşterimiz tarafından kapı dolayısıyla belirtilecek gecikme ve her türlü ceza tarafınıza yansıtılacaktır..” yine davacı tarafından davalıya gönderilen 9 Ağustos 2018 tarihli epostada bir takım eksikliklerden bahsedildikten sonra “….Ancak biz tüm bunlara rağmen tamamen iyiniyet çerçevesinde bugüne kadar hiçbir ödemenizi aksatmadığımız gibi, sözleşmesel haklarımızı da (saklı tutarak) bugüne dek kullanmamış idik….sözleşmesel haklarımızın yeniden gözden geçirilmesi gerektiği kanaatindeyiz….dolayısıyla hernekadar mailinizde ödeme konusunda tedirginlik yaşadıınızı belirtmişisenizde ,bugünedek size karşı iyiniyetle davranarak sözleşme gereğince hakkımız olan cezai şart ve uğradığımız zararları bile kesmeyen (hakkımız saklıdır) bir firmaya karşı tedirgin olmanız bir hayli ilginçtir…” içeriğindeki emaillerden davacı şirketin sözleşmesel haklarını saklı tuttukları anlaşıldığından davalının,davacının ihtirazi kayıtsız kabul ettiği savunması yerinde görülmemiştir.
Davalının bir diğer savunması ise sözleşmenin ifasındaki gecikmenin davacıdan kaynaklandığı yönündedir.Ana sözleşmenin 5.maddesinde ifanın mücbir sebeplerden dolayı veya taşeronlardan kaynaklanan sebeplerden dolayı gecikmesi halinde bu gecikmelerin tutanak altına alınarak teslim süresine ekleneceği kararlaştırılmış olup (bu nedenle davalının sunduğu uzman görüşüne katılınmamıştır), davalı tarafça bu yönde bir delil ibraz edilmediğinden davalının bu savunmasına da itibar edilmemiştir.
Bu nedenlerle bilirkişi raporunda hesaplanan 675.000 TL cezai şarta hükmedilmiştir.
Birleştirilen 2018/1434 esas sayılı dava da gecikme nedeniyle uğranılan zararın tazmini talep edilmiştir.
TBK 180/1 maddesinde;”Alacaklı hiçbir zarara uğramamış olsa bile, kararlaştırılan cezanın ifası gerekir.
TBK180/2 maddesinde ;”Alacaklının uğradığı zarar kararlaştırılan ceza miktarını aşıyorsa alacaklı, borçlunun kusuru bulunduğunu ispat etmedikçe aşan miktarı isteyemez.”
Alacaklının uğradığı zarar bilirkişi kurulu tarafından 473.750,00 TL olarak hesaplanmıştır.Yukarıda yazılan madde uyarınca davacının uğradığı zarar cezai şart miktarı olarak belirlenen miktarı aşmadığı için birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
Asıl davada alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,birleştirilen dava da ise davacının kötü niyetle icra takibi başlattığı ıspatlanamadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı gerekçeye göre;
1- Mahkememizin 2018/1318 esas sayılı dosyasında;
Davanın kabulune,davalının Bursa 15.İcra Müd. 2018/… esas sayılı dosyasına yapmış olduğu takibe itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden aynen devamına,
– Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
a-Harçlar yasası gereği alınması gereken 46.109,25-TL harçtan peşin alınan 8.152,32-TL harcın mahsubu ile bakiye 37.956,93- TL harcın davalıdan tahsiline,
b-Davacı yararına ölçümlenen 50.800,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c
-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine
2-BİRLEŞTİRİLEN 2018/1434 ESAS SAYILI DOSYADA ;
1-Davanın reddine;
-Koşulları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-a-Harçlar yasası gereği alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin alınan 6.371,05-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.311,75- TL harcın karar kesinleştiğinde istem halinde yatırına iadesine,
b-Davalı yararına ölçümlenen 44.533,44-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 2.311,80- TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1271,95 TL ile peşin alınan 8.152,32-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan 3,60 TL yargılama giderinin miktarı gözönüne alınarak takdiren davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/11/2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır.

Davacı gideri;
100,20 TL ilk gider
1.600,00 TL bilirkişi ücreti
611,60 TL tebligat ve posta gideri
2.311,80 TL toplam gider,