Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1226 E. 2020/720 K. 13.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1226
KARAR NO : 2020/720

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … –
VEKİLİ : Av. … –

DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 26/09/2018
KARAR TARİHİ : 12/11/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı vekili dilekçesinde özetle: Davalı tarafın müvekkili şirkete karşı çek ve cari hesaptan doğıan alacağa ilişkin olarak Bandırma 3. İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, müvekkili tarafından icra takibine karşı hem yetkiye hem de borca itiraz edildiğini, davalı tarafça yetki itirazının kabul edildiğini ve dosyanın Bursa 6. İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, icra müdürlüğünün dosyasından müvekkiline tekrar ödeme emri gönderildiğini, fakat işbu ödeme emrinin müvekkili tarafından tebliğ alınmadığından ve müvekkilce haberdar olunmadığından itiraz sürelerinin geçtiğini ve takibin kesinleştiğini, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, bu ticari ilişkide müvekkili şirketin davalı tarafa ticari ilişkinin getirisi olan tüm ödemeleri yaptığını, müvekkilinin davalı tarafa icra dosyasına konu 95.754,40 TL gibi bir borcunun olmadığını, dolayısıyla müvekkilinin işbu borçtan ve ferilerinden sorumlu tutulmaması gerektiğini, davalı tarafça aciz vesikası alınmamış olmasına rağmen ve icra dosyasında müvekkili şirkete ait haczedilen araç ve taşınmaz olmasına rağmen müvekkili aleyhine Bursa 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/473 esas sayılı dosya ile kötü niyetli olarak tasarrufun iptali davası açıldığını, bu nedenlerle ihtiyati tedbir kararı verilerek Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı icra takibinin durdurulmasına, müvekkilinin davacı … Gıda Tarım Hayvancılık Turizm İnşaat Filmcilik İletişim İthalat İhracat San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyasından 95.754,40 Tl ve ferilerinden borçlu olmadığının tespitine, haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan icra takibi dolayısıyla davalının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin Bandırma Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, dava değerinin eksik gösterildiğini, eksik harcın tamamlanması gerektiğini, takip çıkış rakamı olan 115.780,91 TL üzerinden eksik harcın tamamlanması ve yargılamanın yazılı usule göre yürütülmesinin gerektiğini, davanın İİK. 72 maddesine göre açılan menfi tespit davası niteliğinde olması ve senedin sıhhatine herhangi bir itiraz bulunmaması dikkate alındığında yargılamada temel ilişkiye girilmesinin mümkün olmadığını, davacının iddialarını yazılı belge ile ispat etmesi gerektiğini, davacının davasını kötü niyetli olarak açtığını, bu nedenlerle davanın reddi ile alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı icra takip dosyası, banka kayıtları, ticari defterler, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, hukuki niteliği itibariyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş davacı tarafça ibraz edilen ticari defteler bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 20/09/2019 tarihli raporunda özetle: Davacı şirket mali müşaviri tarafından davacı şirkete ait 2012 yılı noter tasdikli ticari defterler ibraz edilmediği, davacı şirkete ait bilgisayar ortamında mevcut olan kayıtların gösterildiği, mevcut kayıtlara göre davacı şirketin davalı şirkete borcunun gözükmediği, davacı şirketin bilgisayar ortamında sunduğu mevcut kayıtlara göre davacı şirketin davalı şirkete borcunun olup olmadığının tespit edilemeyeceğini, Bandırma 1. İcra Müdürlüğünün 2012/4492 esas sayılı dosyası ile Bandırma 1. İcra Müdürlüğünün 2012/5819 esas sayılı dosyalarda icra takiplerinin hangi asıl alacaklara yapıldığının belli olmadığını, davalı şirket tarafından davacı şirkete düzenlenen 28/09/2013 tarih, 83272 nolu 1.800 TL bedelli faturanın davalı şirket tarafından davacı şirkete teslim edildiğine dair herhangi bir belgenin olmadığını, davalı şirket tarafından davacı aleyhine yapılan icra takibinde kalan tutarın 93.955,00 TL olduğu, davalı şirket tarafından icra takibi yapılan asıl alacak tutarının 95.754,00 Tl olduğu mütalaa edilmiştir.
Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna karşı yapmış olduğu itirazlar kapsamında dosya önceki bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor düzenlenmesi talep edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu bilirkişi ek raporunda özetle: Davacı şirket mali müşaviri tarafından davacı şirkete ait 2012 yılı noter tasdikli ticari defterler ibraz edilmediği, davacı şirkete ait bilgisayar ortamında mevcut olan kayıtların gösterildiği, mevcut kayıtlara göre davacı şirketin davalı şirkete borcunun gözükmediği, davacı şirketin bilgisayar ortamında sunduğu mevcut kayıtlara göre davacı şirketin davalı şirkete borcunun olup olmadığının tespit edilemeyeceğini, Bandırma 1. İcra Müdürlüğünün 2012/4492 esas sayılı dosyası ile Bandırma 1. İcra Müdürlüğünün 2012/5819 esas sayılı dosyalarda icra takiplerinin hangi asıl alacaklara yapıldığının belli olmadığını, davalı şirket tarafından davacı şirkete düzenlenen 28/09/2013 tarih, 83272 nolu 1.800 TL bedelli faturanın davalı şirket tarafından davacı şirkete teslim edildiğine dair herhangi bir belgenin olmadığını, davalı şirket tarafından davacı aleyhine yapılan icra takibinde kalan tutarın 93.955,00 TL olduğu, davacı şirket tarafından çeklerin ödendiğine dair herhangi bir belge sunulmadığı, davacı şirketin davalı şirkete 93.955,00 Tl asıl alacak borçlu olduğu mütalaa edilmiştir.
Davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla Bandırma Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış olup, talimat mahkemesince ticari defterler ve dosya SMMM bilirkişiye tevdi edilmiştir.
SMMM bilirkişinin talimat mahkemesine sunmuş olduğu bilirkişi raporunda özetle: Davalı … kayıtlarında 120.01.137 hesap kodunda kayıtlı bulunan ve borçlu olarak görünen davacı … Gıda Tarım Hayvancılık Tic. Ltd. Şti’nin 112.879,60 TLlik borç bakiyesi olduğu, ticari ilişkinin bulunduğu 2012-2013 ve 2014 yıllarına ait ticari defterlerin ibraz edilmediğinden delil niteliği taşımadığını, uyuşmazlık konusu icra takibinde talep edilen miktar 94.754,40 TL olduğu mütalaa edilmiştir.
Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacının davalıya ticari ilişki kapsamında cari hesap ilişkisi olduğunu, Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı icra takibinde borcunun bulunmadığını ileri sürmüş olup taraflar arasında TTK m. 89 anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin, uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, tarafların ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğu ve ticari defterlerin birbiri ile uyumlu olduğu, davalının kendi ticari defterinde yapılan bilirkişi incelemesinde takipte talep edilen alacak miktarı kadar davalının alacaklı olduğu ve yukarıda açıklandığı üzere HMK’ nın 222. Maddesi gereğince tarafın ticari defterlerin kesin delil olduğu ve kanaat verici alınan bilirkişi raporlarına itibar edilerek davacının talep edilen 95754,40 Tl kadar alacaklı olduğu, ödendiğinin ispat yükü davacıda olup uyuşmazlığın miktarı itibarıyla HMK’nın 200.Maddesi uyarınca tanık dinlenemeyeceğinden davacının iddiasını yazılı ve kesin deliller ile ispat etmesi gerekir.
Diğer yandan HMK’nın 119 uncu maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca davacı, iddiasının (davasının) dayanağı olan bütün vakıaların (olayların ve olguların) sıra numarası altında açık özetlerini dava dilekçesinde yazmalıdır. Bunlar, dava dilekçesindeki talep sonucunun dayanağı olan ve bu talep sonucunu haklı göstermeye elverişli bulunan vakıalardır. Bu vakıalar, maddi bir fiil olabileceği gibi bir hukuki işlem de olabilir.
HMK’nın 194 üncü maddesi uyarınca; taraflar dayandıkları vakıaları ispata elverişli şekilde somutlaştırmalıdır. Kanun, buna (vakıaları) somutlaştırma yükü demektedir.
Davacının dava dilekçesinde bildirdiği deliller üzerinde yapılan inceleme sonucunda davacının ticari defter kaydında davalıya 112.879,60 TL borçlu olduğu, davacının ileri sürdüğü davalı vekili Av …’ ya ödeme yapıldığı iddiasının kendi defterlerinde tahsilat olarak mahsup edildiği, başkaca Av. … ‘ ya ödeme yapıldığı savunmasının ise uyuşmazlığının miktarı itibariyle yazılı ve kesin delil ile ispat edilmediği ve davalının yemini usulune uygun olarak eda ettiği anlaşılmakla davanın sübut bulmadığından reddine, ihtiyati tedbir kararının uygulanarak davalının alacağına kavuşmasının engellenmediğinden davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın subut bulmadığından reddine,
2-Davalı lehine kötü niyet tazminatının koşulları oluşmadığından reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 1.635,25 TL’den mahsubu ile bakiye 1.580,85 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 13.046,67 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.