Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/109 E. 2020/217 K. 13.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA “Türk Milleti Adına”
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
Esas No : 2018/109
Karar No : 2020/217

Hakim : … …
Katip : … …

Davacı : … – …
Vekili : Av. … – …
Davalı : … – …
Dava : Menfi Tespit
Dava Tarihi : 17/01/2018
Karar Tarihi : 13/03/2020
Kararın Yazım Tarihi : 07/04/2020

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı, vekili aracılığıyla 29.12.2016 keşide tarihli 26.000 TL meblağlı 9923448 seri nolu çeke istinaden Bursa 11. İcra Müdürlüğü 2017/… E. Sayılı icra takip dosyasıyla davacı aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlattığını, müvekkil- davacının takibe konu çekle ilgili davalıya borcu bulunmadığını, dava dışı … müvekkil-davalıdan borç para istemiş müvekkil- davacı davalının keşide ettiği Ziraat Bankası’na ait 20.09.2016 vadeli 15.000 TL meblağlı 0497425 numaralı çeki kredi hesabına koyarak 5.000 TL kredi kullanmış ve bu parayı …’a verdiğini, davalının daha sonradan çekini müvekkilden dava dışı …’la birlikte gelerek geri talep ettiğini, müvekkil çeki bankaya verdiği için çeki iade edememiş karşılığında davaya konu takibin dayanağı olan 26.000 TL meblağlı kendi çekini davalıya vermiş aradaki meblağ farkı için de davalıdan 11.000 TL(Ek-2) ‘lik boş bono aldığını, müvekkil-davacının almış olduğu 15.000 TL’lik çekin bedelini bankaya ödediğini, müvekkil-davacı çeki iade edilmeyince Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı 2016/79232 soruşturma numarasıyla dava dışı …’dan ve davalıdan şikayetçi olduğunu, tüm bunlara rağmen davalı müvekkil-davacıya zarar verme kastıyla ve kötü niyetle çeki bankaya ibraz etmiş,vurdurmuş ve davaya konu icra takibini başlattığını, davalının tüm bunlara rağmen haksız yere icra takibine devam etmiş müvekkil davacının evinde ve iş yerinde haciz ve muhafaza işlemleri yaptığını, davacının ticari itibarı bu olaylar sebebiyle bitme noktasına geldiğini, bu nedenlerle dava konusu icra takibinde borçlu olmadığımızın tespitine ,takibin iptaline ,takibin tedbiren teminatsız olarak durdurulmasına,hacizlerin tedbiren fekkine,11.000 TL’lik bononun davalıya iadesine, davalı aleyhine takip miktarının %20 sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına ,10.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine dava masrafları ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ile eklerinin davalı yana usulüne uygun tebliğ edildiği, davalının yasal süresi içinde davaya cevap vermediği anlaşıldı.
Dava konusu uyuşmazlık Bursa 11. İcra müd. 2017/… E. Sayılı takip dosyasına konu çek sebebiyle borcu olup olmadığı, icra dosyasında yapılan haksız haciz ve muhafaza işlemleri sebebiyle manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı ve alınan 11. 000 TL bononu davalıya iadesinin gerekip gerekmediği, ve kötü niyet tazminatın koşullarının oluşup oluşmadığına yöneliktir.
Mahkememizce yargılama yapılmış, Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2017/… E. Sayılı dosyası, Bursa 16. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2017/739 E. Sayılı dosyası, Bursa 3. İcra Ceza Mahkemesi’nin 2017/178 E. Sayılı dosyası celp edilmiş, dosya mahkememizce mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmek suretiyle bilirkişi raporu temin edilmiştir.
09/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/109 Esas sayılı dosya muhteviyatı, Bursa ll.İcra Müdürlüğü 2017/… esas sayılı dosyasının incelenmesi sonucu; davacı vekili Av. … tarafından, 07/03/2019 tarihinde bilirkişi incelemesinde, davacıya ait bir klasör içinde 2016 yılı alış satış faturalan getirilmiştir. Davacı tarafa ait ticari defterler getirilmediğini, inceleme için getirilen faturalar incelenmiş olup, davalı tarafa düzenlenmiş veya davalı taraftan alınmış herhangi bir fatura tespit edilemediğini, davacı …’ın ticari faaliyetinin olduğunu, Uludağ Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün vergi mükellefi olduğunu, davalı tarafından bilirkişi incelemesi için herhangi bir ticari defter ve belge getirilmediğini, davalı …’ın Savcılık Soruşturma dosyası İçin 14.12.2016 tarihinde Şüpheli olarak verdiği ifade tutanağında: Davaayı önceden tanımadığını ve ticaretinin olmadığını belirttiği, davacı ve Davalının, Savcılık soruşturma ifadeleri ve Asliye Ceza Mahkemesindeki verdiği beyanları dikkate alındığında taraflar arasındaki alacak-borç İlişkisinin mal ve hizmet alım satımına dayanmadığı, Davaa ve Davalının ticari defterlerini bilirkişi incelemesine ibraz etmemesi nedeniyle ticari defterlerinde taraflar arasında ticari bir mal ve hizmet ilişkinin olup olmadığının tespit edilemediği, Halkbank Uludağ Şubesi’nin, Savcılık 2016/79232 soruşturma dosyasına yazdığı 16/05/2017 tarih cevap yazılanna göre; 20.09.2016 vade 15.000 TL bedelli çekin … tarafından krediye teminat olarak verilen çek olarak gözükmediğini, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan, …’ın Ziraat Bankası Bursa Şube hesabına 28.09.2016 tarihinde … tarafından yatırılan 14.500 TL’lik banka dekontunda 15.000 TL’lik çeke istinaden yatırıldığına dair herhangi bir açıklamanın olmadığı, davalı … tarafından (…), Davacı …’a verilen Ziraat Bankası Bursa Şubesi 20/09/2016 vade 497425 nolu keşidecisi … olan 15.000 TL bedelli çekin ne zaman ve kim tarafından tahsil edildiği veya Davacı …’ın Halkbank Uludağ /Bursa Şubesindeki bulunan hesaplarına geçip geçmediği belli olmadığı, Davacı vekili tarafından bu hususta sunulmuş herhangi bir belgenin olmadığı, dolayısıyla Davacının 29.12.2016 keşide tarihli 26.000 TL Bedelli çek dolayısıyla borçlu olup olmadığı hususunda net tespit yapılamadığını bildirmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; her ne kadar dava borçtan kurtulma davası olarak açılmış ise de bu tür dava açılabilmesi için icra mahkemesince icranın geçici olarak kaldırılması ve borçlunun icra takibinin devamını engellemesi için İİK 69/2 fıkrası gereği bu davayı açabilir.Somut olayda ise icra mahkemesi tarafından itirazın geçici olarak kaldırılmasına dair bir kararı bulunmadığından dava menfi tespit davası olarak görülmüştür.İcra dosyası incelendiğinde … tarafından … aleyhine 29.12.2016 ibraz tarihli 26.000 T.L bedelli çeke istinaden 27.348 T.L miktarında alacağın tahsili için kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı ve takibin kesinleştiği anlaşılmış, çek incelendiğinde lehtarının … olduğu keşidecisinin … olduğu, çekin arkasında karşılıksız şerhi vurulduğu anlaşılmılştır.
Taraflar arasındaki alacak borç ilişkinin açıklığa kavuşturulması icra takibine konu 29/12/2016 keşide tarihli 26.000 TLbedelli çek sebebiyle davacının borçlu olup olmadığı, karşılığında mal veya hizmet alınıp alımadığı, çek karşılığının ödenip ödenmediği yönünden, taraflar arasındaki ticari ilişkinin başlangıcından sonuna kadar olan dönemi kapsayan taraflara ait ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde SMM bilirkişisi tarafından inceleme kararı alınmış mahkememizce de yeterli bulunan bilimsel denetlenebilir ve gerekçeli bilirkişi raporuna göre, tarafların defter sunmadığı, çek sebebi ile tarafından ticari ilişki içerisinde olup olmadığı ödeme yapılıp yapılmadığı belirlenemediği bildirilmiş, Halkbank’a yazılan müzekkere cevabında 20.09.2016 vadeli 15.000 T.L bedelli çekin … tarafından krediye teminat verildiğine dair kayıt olmadığı bildirilmiş, davacı tarafından sunulan 14.500 T.L bedelli banka dekontunda 15.000 T.L lik çeke istinaden ödeme yapıldığına dair bilgi bulunmadığı bildirilmiştir.Çek bir ödeme vasıtasıdır.Davacı ise davalı ile aralarındaki ”çekimi al senedimi ver” tarzında karmaşık ilişki sonucu ödedim iddiasını yazılı delil ile kanıtlayamadığından ispat edilemeyen işbu davanın reddine dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan peşin alınan 467,05 TL’nin mahsubu ile artan 412,65 TL’nin karar kesinleştikten davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra re’sen davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı asilin yüzüne karşı, davalının yokluğundan hükmün tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/03/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.


Hakim …
¸e-imzalıdır.