Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1046 E. 2020/791 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1046
KARAR NO : 2020/791
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 1- … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALILAR : 2- … – … GÜV. BİL. DANIŞMANLIK – …
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/08/2018
KARAR TARİHİ : 26/11/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Özel eğitim ve öğretim faaliyeti yürütmekte olan müvekkili şirketin öğrenci ve personelini taşımakta olduğu servis araçlarına yasal zorunluluk sebebiyle kamera sistemi kurdurmak için davalılardan … ile anlaştığını, …’in sahibi olduğu Elbortek Güvenlik Bilişim Danışmanlık isimli şahıs şirketi ile diğer davalının üretim ve dağıtımı yapmış olduğu Trio Mobil marka kamera sistemlerinin bayiliğini yaptığını, bu anlaşma neticesinde …’in müvekkili şirketin 45 adet servis aracına Trio mobil marka DVR ve Trio mobil marka kamerayı sattığını ve montajını yaptığını, müvekkili şirkete bu iş karşılığında 63.720,00 Tl fatura düzenlendiğini, bu fatura bedeli müvekkili şirket tarafından 28/09/2016 tarihinde 19.000 TL, 29/09/2016 tarihinde 3.300 TL nakit olarak ve Akbank Bursa Ticari Şubeden keşide edilen 03/11/2016 tarihli 13.000 TL bedelli, 03/12/2016 tarihli 13.000 TL ve 03/01/2017 tarihli 15.320,00 Tl bedelli çeklerle ödendiğini, montajdan bir müddet sonra görüntüde parazit olduğu, kamera kayıtlarının eksik olduğu, araç elektronik devrelerinin yandığı, araç kapı otomatiğinin kendiliğinden çalıştığı, araç akülerinin kısa sürede bittiği anlaşıldığını, sorunların nedenini çözmek amacı ile araçların servise götürüldüğünde kamera montajının hatalı yapıldığını, araçlara monte edilen kamera sisteminin araçlarla uyumlu olmadığı, kamera sisteminin devre dışı bırakılması durumunda sorunların ortadan kalktığının söylendiğini, bu aşamadan sonra davalıların durumdan mail yolu ile haberdar edildiğini, soruna çözüm bulmalarının istendiğini, ancak birkaç kez ufak tefek bakım yaparak hileli davranışlarla sorunu gizlemeye çalıştıklarını, müvekkili şirketin izin belgesi alabilmek için kamera sistemini yenilemek zorunda olduğu da dikkate alınarak müvekkili şirketin servis araçlarına montajı yapılan 45 adet Trio Mobil DVR ve 45 adet Trio mobil mini kamera sisteminin araçlarla uyumlu olup olmadığının, montajın kusurlu olup olmadığının, mevcut arızaların ne olduğunun, arızaların sebeplerinin ve kamera sisteminin araçların orjinal kamera sistemine zarar verip vermediğinin tespiti ile delil tespiti yapıldığını, kameraların mevcut hali ile müvekkili şirket tarafından kullanılması ve trafiğe çıkması için uygunluk almasının mümkün olmadığını, bu nedenle kameralar için müvekkili tarafından ödenen bedelin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının iddia ve talepleri gerçeğe aykırı ve mesnetsiz olduğunu, 30.09.2016 tarihinde davacının araçlarında 24 saat kayıt yapacak bir sistem talep etmesi ve siparişi neticesinde 45 adet okul servisi için DVR kayıt sistemi ve kamera kurulumu diğer davalı … tarafından yapıldığını, sistem montajları davacının gözetiminde deneyimli ve uzman teknik ekip tarafından gerçekleştirildiğini, davacının cihazları kullanmaya başladığı dönemde aşağıdaki 2 konuda şikayet bildirimleri olduğunu, araç kapıları açılıp kapandığında esnada kamera kayıtlarında parazit oluşması ve sistemin birkaç gün kullanılmayan araçların aküsünü bitirmesi, davacının şikayetlerine ilişkin bayi ve Trio Mobil teknik kadrosu tarafından yapılan incelemelerde parazite araçlara üretim sonrası takılan kapı otomatiklerinin sisteme yükledikleri gürültünün sebep olduğu tespit edildiğini, kamera kayıt sistemi analog bir sinyal iletim sistemine sahip olup aynı tesisattan elektrik alan kamera kayıtlarında parazit oluşturması kamera sistemlerinin ayıbı olmayıp sadece açma kapama sırasında oluşan 5-10 saniyelik kısmi parazitin davacı tarafından iade sebebine dönüştürülmeye çalışması hileli ve kötü niyetli bir yaklaşımı ortaya koyduğunu, davacının dava dilekçesinde iddia ettiği hususlar gerçeği yansıtmadığını, bununla beraber davacı tarafından yapılan başvuru neticesinde alınan tespit raporunda da açıkça “ montaj edilen kamera sisteminin aracın orijinal dış kameralarına zarar vermediği tespit edilmiştir.” İfadesine yer verildiğini, bu durum dahi Müvekkil Şirket tarafından montajı yapılan cihazların davacıya ait araçlara herhangi bir zarar vermediğini açıkça gösterdiğini, davacının yukarıda izah edilen şikayetleri Müvekkil Şirket tarafından giderilmesine rağmen huzurdaki davanın ikame edilmiş olması davacı tarafın kötü niyetli yaklaşımını gösterdiğini, davacı söz konusu cihazların kullanılmasının ve söz konusu araçların trafiğe çıkması için Bursa Büyükşehir Belediyesi’nden uygunluk almasının mümkün olmadığını ifade ettiğini, davacının Bursa Büyükşehir Belediyesi’nden uygunluk alıp almaması Müvekkil Şirket’i ilgilendirmediğini, müvekkil Şirket’in davacının talep etmiş olduğu cihazları teslim ve montajını yapmaktan başka bir sorumluluğu bulunmadığını, bu sebeple davacının dava dilekçesindeki hususun Müvekkil Şirket’i bağlayan bir durum olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı … cevap dilekçesinde özetle: Davacı ile diğer davalı şirket arasında dava konusu kamera satış işinde aracılık ettiğini, şahsen sorumluluğunun satışa aracılık ve ilk montajın sağlanmasından ibaret olduğunu, Eylül 2017 tarihinden itibaren de Triomobil ile olan bayilik sözleşmesinin karşılıklı fesholduğunu, kamera sistemlerinin kontak anahtarına bağlı olarak montaj yapıldığı için kontak kapalı iken aküleri deşarj etmesinin söz konusu olmayacağını, ayrıca araç ve kamera sisteminin beraber çalışır iken dvr sistemi ve kameraların çektiği elektrik yükü akülerin deşarj olmasına sebep olmayacak kadar düşük olduğunu, davacının davayı açmakta haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, fatura, servis formları, mail yazışmaları, Mudanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/14 Değişik iş sayılı dosyası, Mengerler A.Ş servis kayıtları, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, ayıplı olduğu iddia edilen araç kameraları sebebiyle sözleşmenin feshi ve bedelin iadesi istemine ilişkindir.
Dava konusu araçlar üzerindeki kamera sistemlerindeki arızanın üretim hatasından mı kullanıcı hatasından mı kaynaklandığı konusunda mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılark, dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu 30/12/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle: Dava konusu araçlarda davalı tarafından montajı yapılan okul, servis araçlarında tüm koltukları görecek şekilde araçların imal, tadil ve montajı hakkında yönetmelik ekinde belirtilen standartlara uygun, iç ve dış kamera ile en az 30 gün süreli kayıt yapabilen kayıt cihazının ayıplı olduğu, dava konusu araçlarda davalı tarafından montajı yapılan cihazların mevcut olan ayıpların sıradan bir kişinin dışarıdan bakarak anlayabileceği nitelikte olmadığından söz konusu ayıpların gizli ayıp niteliğinde olduğu, söz konusu ayıpların kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı, davalı tarafından verilen ayıplı ve eksik hizmetten kaynaklandığı, söz konusu sistemdeki ayıpların giderilmesi, sistemin piyasa rayiç değerini geçeceğinden mevcut hali ile tadilat yapılmasının mümkün olmadığı mütalaa edilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu ıslah dilekçesinde özetle: Dava dilekçesi ile talep etmiş olduğu 10.000 TL dava değerini 40.976,00 Tl arttırarak toplam 50.976,00 Tl olarak ıslah etmiştir.
Davalıların bilirkişi raporuna karşı itirazları kapsamı ve davacı vekilinin ıslah dilekçesinde talep ettiği 36 adet kameradaki ayıp sebebiyle davacının alacağını belirtir ek rapor düzenlenmek üzere dosya önceki bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu 09/06/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle: Dava konusu araçlarda davalı tarafından montajı yapılan okul, servis araçlarında tüm koltukları görecek şekilde araçların imal, tadil ve montajı hakkında yönetmelik ekinde belirtilen standartlara uygun, iç ve dış kamera ile en az 30 gün süreli kayıt yapabilen kayıt cihazının ayıplı olduğu, dava konusu araçlarda davalı tarafından montajı yapılan cihazların mevcut olan ayıpların sıradan bir kişinin dışarıdan bakarak anlayabileceği nitelikte olmadığından söz konusu ayıpların gizli ayıp niteliğinde olduğu, söz konusu ayıpların kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı, davalı tarafından verilen ayıplı ve eksik hizmetten kaynaklandığı, söz konusu sistemdeki ayıpların giderilmesi, sistemin piyasa rayiç değerini geçeceğinden mevcut hali ile tadilat yapılmasının mümkün olmadığı, kök raporlarında herhangi bir değişiklik olmadığı mütalaa edilmiştir.
Uyuşmazlık noktaları; davaya konu kamera cihazlarının ayıplı olup olmadığı, ayıbın açık ayıp mı, gizli ayıp mı olduğu, ayıp ihbarının zamanında yapılıp yapılmadığı, ayıp nedeniyle sözleşmenin feshi ile bedel iadesi noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki ilişki ticari satım sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Ticari satım sözleşmesinin düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan hükümler değerlendirildiğinde,
6098 Sayılı TBK’nun 219.maddesine göre, satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmamasından da sorumludur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.
Ticari satımlarda, 6102 Sayılı TTK 23/1-c bendine göre, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK 223.maddesi 2.fıkrası uygulanır.
6098 Sayılı TBK’nun 223/1 fıkrasına göre, alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.
6098 Sayılı TBK’nun 223/2. fıkrasına göre ise , alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir, bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.
Ayıpları bildirmenin içeriğini ve zamanında yapıldığını ispat külfeti, alıcıya düşer.
TBK’nun 223.maddesindeki ihbar süreleri hak düşürücü süre olup, hakim tarafından re’sen gözönünde tutulur.
Ayıp ihbarının süresinde yapılmamış olması halinde, satıcı ayıplı maldan sorumlu olmaz.
Diğer yandan 6102 Sayılı TTK.18 maddesinin 3 fıkrasında “tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığı ile taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır” düzenlemesi bulunmaktadır.
Satılan maldaki ayıpların ihbarı herhangi bir şekle tabi tutulmamıştır. Ancak, uyuşmazlık halinde ayıp ihbarının kanıtlanması şekle tabidir. Tacirler arası ticari satımlarda ayıp ihbarının 6102 Sayılı TTK.’nun 18/3 maddede öngörülen şekilde yapıldığı kanıtlanmalıdır. Diğer bir anlatımla bu yön ispat koşuludur.
O halde yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, davacı ile davalı taraf arasında Venüs Marka, Vn-16HD model kamera cihazlarının satışına yönelik ticari satım sözleşmesi yapıldığı, cihazların montajının yapıldıktan sonra kamera görüntülerinde parazit olduğu, kayıtların eksik tutulduğu, araç elektronik devrelerinin yandığı, kamera sisteminin araçlar ile uyumlu olmadığını, araçların akülerinin kısa sürede deşarj olduğuna dair ayıplı olduğu ileri sürülmekle, Mudanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/14 Değişik İş esas sayılı dosyasında yapılan delil tespiti, mahkememizce araçlar ve cihazlar üzerinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda bilirkişi heyetinin 30/12/2019 tarihli bilirkişi raporu ve 09/06/2020 tarihli ek bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek, ticari satıma konu cihazların ayıplı olduğu, ayıbın gizli ayıplı olduğunun belirlendiği, ayıbın kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı, ayıplardan dolayı davacının istenilen faydanın sağlanamayacağı, ortadan kaldırıldığı sabit olup e-mail yoluyla ayıp ihbarının yapıldığı anlaşılmakla ıslah ile talep edilen 36 adet kamera yönünden sözleşmenin feshinin hakkaniyete uygun olup bedeli 50.976 TL’ nin davalılardan tahsiline, edimlerin birlikte ifası amacıyla kameraların teslim edilmesinden sonra avans faizi işletilerek davanın kabulune dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile,
A-50.976,00 TL taraflar arasındaki ticari satış sözleşmesinden kaynaklanan alacağın dava konusu 36 adet Venüs Marka, Vn-16HD model kamera cihazlarının davalıya teslim edildiği tarihten itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
B-Dava konusu 36 adet Venüs Marka , Vn- 16HD model kamera cihazlarının alacağın ödeyen davalı tarafa teslimine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.482,17 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 170,78 TL ve ıslah harcı 700,00 Tl olmak üzere toplam 870,78 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.611,39 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 2.800,00 TL, keşif harcı 314,00 Tl, keşif araç ücreti 230,00 Tl, posta, talimat ve tebligat gideri 585,50 TL olmak üzere toplam 3.919,50 TL yargılama gideri ve peşin alınan 170,78 TL ve ıslah harcı 700,00 Tl olmak üzere toplam 870,78 TL harç olmak üzere toplam 4.790,28 TL yargılama giderinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 7.426,88 TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.