Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1004 E. 2021/720 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/1004 Esas – 2021/720
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1004
KARAR NO : 2021/720
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACILAR : 1- … – …
2- … – …
3- … – …
4- … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- … –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 2- … SİGORTA A.Ş – …
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 3- … ULAŞIM HİZMETLERİ TURİZM SAN.TİC.A.Ş. –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 4- … –
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/07/2018
KARAR TARİHİ : 21/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Karayolları 14. Şube şefliğinde işçi olarak çalışan müteveffa …’ün 02.05.2017 tarihinde gece 23:00 sıralarında çalışma arkadaşları ile Bursa-Ankara kara yolu üzerinde Ankara-Bursa istikametinde oluşan kazanın döküntülerini toplama amacıyla yol çalışması yaptıkları esnada … kontrolündeki aracın hız kontrolünü sağlamadan trafikte seyir etmesi sonucu çarpmasıyla çok şiddetli bir kaza geçirdiğini, ağır yaralanan müteveffaya 112 marifetiyle kaza mahallinde ilk müdahalesi yapılmış ancak kaldırıldığı hastanede vefat ettiğini, kaza sonucu davalılardan … Bursa 2. Sulh Ceza Hakimliği 2017/204 sorgu sayılı kararıyla taksirle ölüme sebep vermek suçundan tutuklarımış ve soruşturma sonunda hakkında Bursa 5. Asliye Ceza Mahkemesi 2017/412 E. Sayılı dosyasıyla dava açıldığını, davalı …’ın yargılama sonunda mahkumiyetine karar verildiğini, kaza esnasında yaşamını yitiren …, Karayolları 14. Bölge Müdürlüğü’nde kamu işçisi olarak çalıştığını, olay günü yolda kaza haberini almış ve diğer çalışma arkadaşları ile birlikte yol bakım onarım görevini ifa etmek üzere olay yerine gelerek iş güvenliği ve kamu yararı açısından almakla yükümlü oldukları tedbirleri alarak çalışmaya başladıklarını, davalı …, dikkatsiz ve özensiz araç kullanımı nedeniyle, yolda temizlik çalışması yapan müteveffaya çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, bu vahim kaza neticesi … 62 yaşında evli ve 3 çocuk babası iken vefat ettiğini, müteveffanın ölümü tile eşi … destekten yoksun kaldığını, müvekkil kaza anına kadar kamu işçisi olarak çalışmakta olan, ailenin geçim ve idaresini sağlayan eşin hem madden heni de eylemli ve düzenli olarak yapacağı hizmet edimlerini kapsar destekten yoksun kaldığını, davalıların sebep olduğu kaza neticesinde … beklenmedik bir anda hayatını kaybettiğini, kaza nedeniyle yaşanılan tüm sıkıntılar, kazanın yarattığı şok ve davacıların en değerlisi olan eş/babalarını kaybetmenin vermiş olduğu büyük üzüntü ve manevi acı tarif edilemez nitelikte olduğunu, davacılardan … hayat arkadaşını kaybetmenin, …, … ve … de babalarını kaybetmiş olmanın verdiği derin acı ile sarsıldıklarını, ödenecek hiçbir bedelin veya maddi karşılığın ölüm acısını gidermesi ya da ortadan kaldırması mümkün olmadığını, yüksek mahkeme kararlarına göre manevi tazminatın iki temel işlevinden birincisi maddi tazminatla tam giderilemeyen can zararını karşılamak, diğeri ise haksız eylemi işleyenler üzerinde caydırıcı etki yaratmaktır. Ayrıca yine zarara uğrayan kişinin duyduğu manevi acıyı bir dereceye kadar yumuşatmak bozulan manevi dengeyi onarıp düzeltmek, bir teselli, bir savunma ve ruhu tatmin etmek olduğunu, her manevi tazminat talebinin de olayı tüm boyutuyla ele alınıp geride bıraktığı ailesinde yarattığı yıkımla beraber değerlendirilmesi gerektiğini, davacılar eş/babalarını sağlıklı ve aktif olarak çalışmakta iken vahim kaza neticesinde hiç ummadıkları bir zamanda kaybettiklerini, yaşanan derin acının varlığı oldukça açık olduğunu, Eş … için 80.000,00 TL, Çocuk … için 40.000,00 TL, Çocuk … için 40.000,00 TL, Çocuk … için 40.000,00 TL olmak üzere toplam 200.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle: Davacı taraf her ne kadar kazanın oluşumunda müvekkilinin sahibi olduğu 34 … 92 plakalı araç sürücüsü …’ın kusurlu olduğunu iddia etmekte ise de yargılama aşamasında kazanın oluşumunda davacıların murisinin de kusurlu olduğu ortaya çıkacağını, şu halde davacı tarafın, dava dilekçesinde kazanın oluşumu bakımından kusurua yönelik iddialarını kabul etmediklerini, yine davacı tarafın kusura ilişkin iddialarını zımnen dahi kabul etmemek kaydı ile belirtmek isteriz ki, müteveffa otoyol kenarında çalışırken kendisinin varlığını yolda seyreden araçlara belli etme zorunluluğuna aykırı davrandığından kazanın oluşumunda ve kazaya bağlı zararların gelişiminde de kusurlu olduğunu, bir kimsenin kendi kusurundan kaynaklanan zararlarının tazminini karşı taraftan isteyemeyeceği ve bu hali müteveffanın mirasçılarının da halef olmaları sebebi ile bu hususa tabi olmaları hukukun genel ilkelerinden olduğunu, bu hususun göz önünde bulundurulması gerektiğini, Yine her ne kadar müvekkili ile doğrudan ilgisi bulunmamakta ise de davacılar … Ulaşım Hizmetleri Turizm San. Tic. A.Ş. nin de işveren sıfatı ile tazminattan sorumlu olduğu iddiasında ise de zikrolunan davalı yönünden varsa sorumluluk KTK, TTK ve TBK hükümlerine göre değil İş Kanunu hükümlerine göre belirlenmek zorunda olduğundan ve bu durum özellikle tazminattan sorumluluk noktasında önem arz edeceğinden belirtilen davalı yönünden davanın tefriki ile görevsizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava konusu olay bir iş kazası olduğunu, İş kazasından kaynaklanan tüm davalar iş mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, görevli mahkemede açılmayan davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, kazanın meydana gelmesinde; yol çalışması nedeniyle gerekli ve yeterli güvenlik önlemlerini almayan Karayolları ve müteveffanın da kusuru bulunduğunu, davalının ve müteveffanın ekonomik sosyal durumuna göre talep edilen manevi tazminat miktarı fazla olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Ulaşım Hizmetleri Turizm San. Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle: Davaya konu trafik kazasına dayalı taleplerin hukuki dayanağı TBK nun haksız fiillere yönelik sorumluluğu düzenlemekte olan 49 vd maddeleri ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu olduğunu, somut olayda kazaya karışan 34 … 92 plakalı aracın sürücüsü … şirketimiz personeli ise de zikrolunan aracın mülkiyeti müvekkil şirkete ait olmadığını, davacılarca müvekkil şirketin 2918 Sayılı KTK uyarınca işleten sıfatına haiz olduğu iddia edilmediği gibi bu yönde bir delil de ortaya konulmadığını, somut olayda müvekkil şirketin kazaya karışan aracın işleteni sıfatına haiz olduğuna ilişkin bir iddia ileri sürülmediği gibi bu yönde bir delil sunulmamış olduğu gözetildiğinde müvekkil şirket yönünden davanın husumetten reddi gerektiği aşikar olduğunu, 6100 Sayılı HMK nun 50. maddesinde medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanların, davada taraf ehliyetine de sahip olduğu düzenlendiğini, Kanunun 114/1-d maddesinde ise taraf ehliyeti, dava şartları arasında sayıldığını, dava şartları yargılamanın her aşamasında resen nazara alınabileceğinden huzurdaki davanın müvekkil şirket bakımından dava şartı (husumet) yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava açılmadan önce 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı kanun ile 2918 sayılı karayolları trafik kanunu’nun 97.maddesi değiştirildiğini, trafik kazasından doğan tazminat talepleri için dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta şirketine yazılı başvuru bir dava şartı haline getirildiğini, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu Madde 97- (Değişik: 6704 – 14 4.2018 /m 5) Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde deva yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiğini, sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya veriler cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabileceğini, hükmün gerekçesinde; “Karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan hukuki sorumluluk rizikosu için borçlar hukuku hükümlerinden ayrı olarak yaptırılan bir sorumluluk sigortası olduğunu, davaya konu kazaya karışan 34 … 92 plakalı araca ait müvekkil şirket nezdinde 0001-0210-18787076 nolu Trafik Sigorta Poliçesi ile 11.12.2016-11.12.2017 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, anılan poliçe gereğince, müvekkil şirketin sorumluluğu poliçe limitleri ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, poliçaye müstenit müşterek müteselsil sorumluluğumuz poliçe limitiyle sınırlı olmakla beraber; masraf, vekâlet ücreti sorumluluğumuz da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limiti maktuan ödenecek rakam olmadığını, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkli şirketin sorumluluğu bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte Zorunlu trafik sigortası, sorumluluk sigortası olup, bu nedenle bu sigorta ile sigorta ettiren kişinin işleteni olduğu motorlu araçların üçüncü kişilere verdikleri zararların karşılanması amaçlandığını, sigortacı İse, KTK va Genel Şartlar Mucibince poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralamasına vaya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitine kadar temin edeceğini, somut olayda davacılardan … 26.08.1983 doğum tarihli olup 35 yaşında, … 01.01,1981 doğum tarihli olup 37 yaşında, … ise 19.10.1979 doğum tarihli olup 39 yaşında olduğunu, davacıların söz konusu yaş sınırını aştığı ve mütevefanın desteğinden çıktığını, davacıların haksız destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin reddi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, olay yeri inceleme ve trafik kazası tespit tutanağı, Bursa 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/412 esas sayılı dosyası, nüfus kayıt örnekleri, sigorta şirketine başvuru dosyası, sosyal ekonomik durum araştırması, ATK raporu, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Dava konusu trafik kazasında tarafların kusur oranlarını tespiti için dosya ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiştir.
ATK Trafik İhtisas Dairesinin mahkememize sunmuş olduğu bilirkişi raporunda özetle: Davalı sürücü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, müteveffa …’ün kusursuz olduğu mütalaa edilmiştir.
Davacının dava konusu trafik kazasında destekten yoksun kalma tazminat miktarının hesaplanması konusunda dosya aktüer bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Aktüer bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu bilirkişi raporunda özetle: Dava konusu olay nedeniyle hak sahibi davacı eş …’ün maddi zararının 190.622,06 TL olarak hesaplandığı, bu tutarın poliçe teminat limitleri (330.000 TL) dahilinde olduğu mütalaa edilmiştir.
Rapora karşı itirazlar kapsamında dosya önceki aktüer bilirkişiye tevdi edilerek, ek rapor düzenlenmesi talep edilmiştir.
Aktüer bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 13/12/2020 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle: Dava konusu olay nedeniyle hak sahibi davacı es …’ün maddi zararının, dosyaya sunulan toplu iş sözleşmesi hükümlerinin de dikkate alınması sonucunda; TRH tablosu ve Teknik faiz yöntemime göre; 189.753,49 TL olarak hesaplandığı, PMF tablosu ve Yargıtayca belirlenen * 10 arttırım-eksiltim yöntemine göre; 190.189,30 TL olarak hesaplandığı, bu tutarın poliçe teminat limitleri (330.000 TL) dahilinde olduğu mütalaa edilmiştir.
Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna karşı itirazları kapsamında ve 2021 yılı asgari ücret miktarlarını değerlendirmek üzere dosya önceki bilirkişiye tevdi edilerek, ek rapor düzenlenmesi talep edilmiştir.
Aktüer bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu ek bilirkişi raporunda özetle: Dava konusu olay nedeniyle hak sahibi davacı eş …’ün maddi zararının, dosyaya sunulan yeni ücret belgesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerinin de dikkate alınması sonucunda; bilinmeyen pasif dönem zararındaki hesap hatasının düzeltilmesiyle; Güncel Yargıtay kararları gereğince belirlenen TRH tablosu ve 6 10 arttırım-eksiltim yöntemine göre; 247.349,11 TL olarak hesaplandığı, Bu tutarın poliçe teminat limitleri (330.000 TL) dahilinde olduğu mütalaa edilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu ıslah dilekçesi ile; Dava dilekçesi ile talep etmiş olduğu 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatını 247.249,11 TL arttırarak toplam 247.349,11 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı tarafça görev itirazı, İş Mahkemelerinin görevli olduğu ileri sürülmüştür.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun birinci maddesi uyarınca; İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak lüzum görülen yerlerde İş Mahkemeleri kurulur. Bu tür davalara iş mahkemelerince bakılır. İş mahkemesi kurulmamış olan yerlerdeki bu davalara o yerde görevlendirilecek mahkeme tarafından, bu kanundaki esas ve usullere göre bakılır.
Dava konusu olayda taraflar arasında işveren -işçi ilişkisinin bulunmadığı, desteğin çalıştığı hizmet veren kuruma değil, kazaya sebebiyet veren davalılara karşı dava açıldığı anlaşılmakla davalı tarafın iş mahkemesinin görevli olduğu savunmasına itibar edilmemiştir,( Konya BAM 4. HD 2021/1763 Esas ve 2021/1508Karar sayılı Kararda vurgulandığı üzere)
Dava konusu trafik kazasıyla ilgili SGK’ ya yazılan rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığına dair 04/06/2021 tarihli cevapta hak sahiplerine gelir bağlanmadığı, peşin sermaye değerinin bulunmadığı bildirilmiştir.
Davalı sigorta şirketine davacının KTK’ nın 97. Maddesi uyarınca usulune uygun olarak başvuru yaptığı ancak belgelerin eksik olduğu ileri sürülerek davalı sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Diğer yandan davalı … Ulaşım Hizmetleri Turizm San. Tic. A.Ş, aracın işleteni olmadığından husumet itirazında bulunmuştur.
Bilindiği üzere 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş olup sürücü …’ ın davalı … Ulaşım Hizmetleri Turizm San. Tic. A.Ş’ nin çalışanı olup kazanın davalının işi için araç ile İstanbul’dan İnegöl’e seyir halinde meydana geldiğinden bu davalının teşebbüsün sahibi olduğundan yukarıda anılan KTK’ nın 85. Maddesi uyarınca doğan zarardan sorumludur.
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacıların murisi ve desteği müteveffa …’e, davalıların işleteni, bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, sürücü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu 34 … 92 plakalı aracın 02/05/2018 tarihinde çarpması sebebiyle meydana gelen ölümlü trafik kazasında, düzenlenen kaza tespit tutanağı, Bursa 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/412 esas sayılı dosyasında düzenlenen kusura yönelik bilirkişi raporları ve ATK Trafik İhtisas Dairesinin 04/11/2019 tarihli kusura yönelik raporların uyumlu olduğu, davacıların desteğinin karayolunda gerekli önlemleri alarak temizleme çalışması yaptığı sırada davalı taraf sürücüsünün kapatılan şeride girerek desteğe çarptığının sabit olup davalı taraf sürücüsünün yola gereken dikkati vermediği, yol üzerine konulan işaretlemelere uyarak hızını azaltmadığı ve tedbirli şekilde trafiğe açık şeritten seyretmesi gerekirken kapatılan şeride girerek kazaya sebebiyet verdiğinden davalı tarafın % 100 oranında kusurlu olduğu, davacı tarafın kazanın meydana gelmesinde atfı kabil kusurunun bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Diğer yandan davacı tarafın eşi …’ ün vefatı ile fiilen, sürekli ve düzenli bir şekilde bakan veya ona bakması kuvvetle muhtemel olan davacı eş arasında desteklik ilişkisi olduğu bu kapsamda aktüer bilirkişi kök raporuna itirazlar üzerine düzenlenen 30/06/2021 tarihli ek bilirkişi raporundaki hesaplamaların gerekçeli denetime açık, hüküm kurmaya elverişli olduğu ve ayrıca desteğin ömrünün belirlenmesinde TRH 2010 Yaşam Tablosu ve prograsif rant tekniği kullanılmak suretiyle yapılan tazminat miktarının hesaplamalara itibar edilerek davacı eş …’ ün 247.349,11 TL destekten yoksun kalma zararı olduğu anlaşılmakla ıslah ile talep edilen bu miktar yönünden destekten yoksun kalma tazminat talebinin kabulune, davalı sigorta şirketine ihbarın tebliğine dair belgeler sunulmadığından davalı zorunlu mali sorumluluk sigortacısı yönünden dava tarihinden itibaren faiz işletmek gerekmiş, diğer davalılar yönünden eylemin haksız fiil olup kaza tarihi itibariyle temerrüdün oluştuğundan bu tarih itibariyle yasal faiz işletilerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. ( Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/10352 Esas ve: 2021/2596 Karar sayılı Kararı, 2019/3292 Esas ve 2021/1848 Karar sayılı Kararı ve Yargıtay 4. Hukuk dairesinin 2021/2641 Esas ve 2021/1911Karar sayılı Kararında, diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiş ve tazminata esas alınan gelir, esas alınan asgari ücret yılı, işlemiş/işleyecek dönem tarihleri gibi) davacının muhtemel bakiye yaşam süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenerek ve prograsif rant tekniği kullanılmak suretiyle ve bilinmeyen devredeki gelirlerin her yıl için %10 artırılıp, %10 iskonto edilmesi suretiyle tazminat miktarının hesaplanması vurgulanmıştır.)
Davacıların manevi tazminat talebi yönünden değerledirildiğinde, bilindiği üzere Borçlar Kanunu’nun 56.maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı asıl olarak ne tazminat ne de bir cezadır. Amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmak ve ruhi ızdırabını dindirmek olması nedeniyle tazminata benzer bir fonksiyonu vardır. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Yukarıdaki açıklamalarda, toplanan delillerden, meydana gelen trafik kazası sonucu murisi …’ ün ölümü ile sonuçlanan olayda, tarafların kusur oranları, olayın meydana geldiği tarih, olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihindeki paranın alım gücü, desteğin ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmende olsa giderilmesi amacıyla, davacı desteğin eşi … için 60.000,00-TL, oğlu … için 30.000,00-TL, kızı … için 30.000,00-TL, kızı … için 30.000,00-TL manevi tazminatın hak ve nesafet kuralları çerçevesinde takdir edilerek manevi tazminat talebinin davalı sürücü, işleten ve bağlı bulunduğu teşebbüs sahibinden alınarak davacılara verilmesine dair manevi tazminat talebinin kısmen kabulune, davalı tarafın eyleminin haksız fiil olup kaza tarihi itibariyle temerrüdün gerçekleştiğinden bu tarih itibariyle yasal faiz işletilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-A)247.349,11-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Sigorta A.Ş.yönünden dava tarihi olan 30/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 02/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı … Sigorta A.Ş.nin poliçe limiti ile sorumlu tutulmasına)
B)Davacı eş … için 60.000,00-TL, davacı … için 30.000,00-TL, davacı … için 30.000,00-TL, davacı … için 30.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 150.000,00-TL manevi tazminatın davalılar …, … ve … Ulaşım Hizm.Tur.San. Tic. A.Ş.den kaza tarihi olan 02/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
C)Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 27.142,97 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 683,45 TL ve ıslah harcı 845,00 TL olmak üzere toplam 1.528,45 TL’nin mahsubu ile bakiye 25.614,52 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan ( davalı … Sigorta A.Ş’ nin aleyhe verilen tazminat miktarı dikkate alınarak 15.367,96 TL bakiye nispi peşin harçtan sorumlu olmak üzere) müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 700,00 TL, ATK rapor masrafı 300,00 TL posta, talimat ve tebligat gideri 482,80 TL olmak üzere toplam 1.482,80 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 1.317,07 TL yargılama gideri ve peşin alınan 683,45 TL ve ıslah harcı 845,00 TL olmak üzere toplam 1.528,45 TL harç olmak üzere toplam 2.845,52 TL yargılama giderinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı … vekil ile temsil edildiğinden destekten yoksun kalma tazminat talebi yönünden AAÜT’ye 13. Maddesine göre belirlenen 25.764,44 TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Manevi tazminat talebi yönünden, davacıların ihtiyari dava arkadaşı olduğundan ve yargılama sırasında kendilerinin vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen Davacı eş … için 8.600,00 -TL, davacı … için 4.500,00-TL, davacı … için 4.500,00-TL, davacı … için 4.500,00-TL manevi tazminat olmak üzere olmak üzere toplam 22.100 TL vekalet ücretinin …, … ve … Ulaşım Hizm.Tur.San. Tic. A.Ş.’ den müşterek ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
7-Davanın reddedilen manevi tazminat talebi yönünden davalılar …, … ve … Ulaşım Hizm.Tur.San. Tic. A.Ş.’ nin yargılama sırasında kendilerinin vekil ile temsil edildiğinden A.A.Ü.T’ nin 10. Maddesine göre belirlenen her bir davacı için 4080 TL olmak üzere toplam 16.320 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalılara verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.