Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/994 E. 2018/789 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/994 Esas
KARAR NO : 2018/789

HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … CANLI VE KESİLMİŞ HAYVAN ET ALIM SATIMI ET LOKANTASI BAHARAT SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ. – Zekai Gümüşdiş Mah. Belediye Cad. N:11 Emek/BURSA
VEKİLİ : Av. … – Ulu Cd. Omurca İş Hanı No:17 K:3 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : … – Bulvar Lokantası – Süvari Mah. N:35/C Sincan/ANKARA
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/08/2017
KARAR TARİHİ : 05/06/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/06/2018
Mahkememize tevzi edilen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı Esentepe Mah. Tuna Cad. Güral İş Merkezi N:110/21 Nilüfer Bursa adresindeki Bulvar Lokantası ünvanlı işyeri ile müvekkili şirketin müşterisi olduğunu, ancak bir süredir biriken borçlarını ödememiş olması sebebiyle Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyası ile davalıya 1.976,05 Tl tutarlı cari hesap alacağına istinaden ilamsız takipte ödeme emri gönderildiğini, borçlu tarafından 19/06/2017 tarihli dilekçe ile herhangi bir gerekçe göstermeksizin borca, faize ve ayrıca yetkiye itiraz edildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin ifa edildiği yerin Bursa olduğunu, ayrıca paranın borcu alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceğinden bu açıdan da Bursa icra dairelerinin ve mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu sebeple borçlunun yetki itirazının yerinde olmadığını, davalı şirketin cari hesap borcunu ödememesine karşın icra takibine itiraz ederek davanın açılmasına sebep olduğunu, bu nedenlerler borçlunun Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Enver mahkememize sunmuş olduğu 14/09/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Dava konusu alacağın faturaya dayalı bir alacak olduğunu, takibe konu alacağı yetki yönünden itiraz ettiklerini, mahkemenin yetkisine de itiraz ettiklerini, yetkili mahkemenin Ankara İcra daireleri olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2017/… sayılı icra takip dosyası, cari hesap ekstresi, faturalar, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından faturaya dayalı olarak 12/04/2017 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 13/06/2017 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 19/06/2017 tarihinde borca ve yetkiye itiraz etmiştir.
Davalının yetki itirazının ön inceleme duruşmasında değerlendirilerek reddine karar verilmiştir.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş davacı tarafça ibraz edilen ticari defteler bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 04/05/2018 tarihli raporunda özetle: Davacının ticari defterlerinin tasdiklerinin süresinde yaptırıldığını, sahibi lehine delil teşkil ettiği, davacı kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan olan alacağının 1.976,05 TL alacaklı olduğu mütalaa edilmiştir.
Davalıya ait ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması amacıyla dosya Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiş olup, talimat mahkemesince davalı asile defter ve kayıtlarını sunmak üzere ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiştir.
Davalı asil ihtaratlı davetiye tebliğine rağmen talimat mahkemesince belirlenen inceleme gün ve saatinde defter ve kayıtlarını sunmadığından talimat bila ikmal iade edilmiştir.
Davacının tarafların ticari defterlerine dayandığı anlaşılmakla ticari defterlerin delil olması yönünden bilindiği üzere Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 28.03.2012 tarih ve 2011/11-862 Esas, 2012/51 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 6100 sayılı HMK’nın 219. (1086 sayılı HUMK’nın 326.) maddesine göre her iki taraf kendi ellerindeki vesikaları (belgeleri) mahkemeye ibraz etmek zorundadır. Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, diğer anlatımla, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği, dolayısıyla da, uyuşmazlığa 6100 sayılı HMK’nın 222/5. (6762 sayılı TTK’nın 83/2.) maddesindeki özel hükmün uygulanamayacağı durumlarda; karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar, HMK’nın m. 220 (HUMK’nın 330.) maddesindeki genel düzenlemelere tabidir. HMK’nın 220. (HUMK’nın 332.) maddesi, bir tarafın, mahkemece kendisine verilen süre içerisinde ilgili belgeyi ibraz etmemesi halinde, mahkemenin, o tarafın maksadını gözeterek, diğer tarafın o belgeye ilişkin açıklamasını kabul edebileceğini öngörmektedir. Önemle vurgulanmalıdır ki; HMK’nın 220. (HUMK’nın 332.) maddesindeki bu hüküm, taraflardan birinin delillerini salt karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde, ticari defterlerin mahkemeye sunulması bakımından da uygulanır. Diğer anlatımla, belirtilen bu durumda ticari defterler de, HMK m. 220. madde (HUMK’nın 330 ve sonraki maddeleri) anlamında “vesika” niteliğindedir. Öte yandan, ticari defterlerin ispat kuvvetini düzenleyen HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 82.) maddesindeki hüküm, “I Kati delil” şeklindeki kenar başlığı ile birlikte değerlendirildiğinde ve aynı Kanun’un 1474. maddesi uyarınca kenar başlıklarının metne dahil bulunduğu da gözetildiğinde; ticari işlerden dolayı tacirler arasında çıkan uyuşmazlıklarda ticari defterlerin (maddede gösterilen koşulların mevcut olması kaydıyla), kesin delil niteliğinde bulunduğunu öngörmektedir. 6102 sayılı TTK’nın 64. (6762 sayılı TTK’nın 69. vd.) maddeleri uyarınca da defterlerini yöntemince Tasdik ettirmeyen tacirin bu gibi defterleri lehine delil olamaz. Ancak kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterlerin münderecatı, sahibi ve halefleri aleyhinde delil sayılır. (HMK. m. 222/4, 6762 sayılı TTK’nın 84,85)
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı tacirin davalıya mal sattığı ve faturaların düzenlendiği, taraflar arasında TTK m. 87/2 anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, davacının ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğundan, ticari defterin kesin delil olduğu, davalı tarafın süresi içinde ticari defterlerini sunmadığından davacının defterlerinin HMK’ nın 220. Maddesi gereğince kabul edilebileceği anlaşılmakla dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden hüküm kurmaya elverişli kabul edilen 30/04/2018 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek ve davalının usulune uygun tebliğ edilen bilirkişi raporuna itiraz etmediği gibi irsaliyelerde teslim alınan bilgisinin imzalı olduğu ve davalının ticari defterlerini sunmadığı gibi mazerette bildirmediğinden HMK’ nın 220. Maddesine göre davacının beyanları kabul edilerek davanın kabulu ile itirazın iptali ile takibinde devamına davacının icra inkar tazminat isteminin, davacının alacağının fatura alacağı olduğu, alacağın likit olduğu, icra takibine itirazda haksız olduğundan koşulları oluşmakla, icra inkar tazminatı talebinin kabulu ile aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile, davalının Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden aynen devamına,
2-İİK 67 maddesi gereğince icra inkar tazminatının koşulları oluştuğnudan alacağın %20si olan 395,21 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınraak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 134,98- TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 103, 58 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 400,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 222,00 olmak üzere toplam 622,00 TL ve 31,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 653,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 1.976,05 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’ nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, dava konusu uyuşmazlığın miktarı dikkate alınarak, HMKnun 341 maddesi gereğince 2018 yılı itibariyle 3.560,00 Tl kesinlik sınırının altında olduğundan kesin olmak üzere karar verildi,verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/06/2018

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.