Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/839 E. 2021/967 K. 22.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/839 Esas
KARAR NO : 2021/967

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – (MURİS)- … …
MİRASÇILAR : 2- … – … …
3- … – …
4- … – … …
5- … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALILAR : 1- … – … …
2- … – … …
VEKİLİ : Av. …
DAHİLİ DAVALILAR : 3- … – … …
4- … – … …

DAVALI : 5- … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
DAVA TARİHİ : 23/06/2017
KARAR TARİHİ : 22/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: 27.10.2016 tarihinde, müvekkilinin oturduğu evin bulunduğu sokak üzerinde meydana gelen yaralamalı trafik kazasında, davalı … sevk ve idaresinde bulunan ve maliki … “e ait,sigorta edeni … Sigorta Aş. olan 16 … 0594 plakalı araç ,yaya halde bulanan müvekkilime çarptığını, meydana gelen trafik kazasındâ müvekkilimiz basit bir tibbi müdahale ile giderilemeyecek derecede kemik kırığının hayati fonksiyonlarını ağır derecede etkileyecek şekilde yaralanmasına neden olduğunu, kaza mahalline gelen trafik polisi ekibi tarafından tutulan 27.10.2016 tarih ve 2761 sayılı Trafik Kazası Tespit Tutanağı’nda, kazanın, davalı tarafın kullandığı aracı kontrolsüz ve dikkatsiz bir şekilde geri manevra yaparken yaya halde bulunan müvekkilime çarpması sonucu meydana geldiği tespit edildiğini, davalı yan, geri manevra yapılmayacak bir yolda geri manevra yaptığını, üstelik bu manevrayı kontrolsüz ve dikkatsiz bir şekilde yaptığını, davalı yanın tamamen kusurlu olduğunu, davalı yan geri manevra yapması sonucu, müvekkiline çarptığını dahi fark edemediğini etrafta bulunan komşuların uyarısı sonucu arabasını durdurduğunu, davalı yanın ikazlar sonucu aracı durdurmasına kadar ki süreçte müvekkilinin kafa haricindeki kısmı aracın altında kaldığını, müvekkilinin komşuları kazayı ambulans ve polise haber verdiğini, davalı yanın servis aracı kullandığı için çocukları okula teslim etmesi gerektiğini çocukları süresinde okula teslim etmediği taktirde sıkıntı yaşayacağını, çocukları okula teslim ettikten sonra geleceğini söyleyerek kaza mahallinden ayrılmaya kalktığını, etrafta bulunanların tepkisi sonucu davalı yan kaza mahallinden ayrılmadığını, bu durum dahi davalı yanın ağır kusurunu, dikkatsiz ve umursamaz tavrını ortaya koyduğunu, kaza nedeniyle müvekkilimin kalça kemiği kırıldığını, müvekkilinin uzun süre hastanede tedavi gördüğünü, uzun süre yatalak kaldığını, operasyon geçirmek zorunda kaldığını, yatalak kalması nedeniyle çocuklarının ve bakıcıların bakımına muhtaç kalmıştır.Uzun süre yatması nedeniyle vücudunda morarma ve yaralar oluştuğunu, müvekkilinin fizik tedavi görmek zorunda kaldığını, halen de koltuk değnekleri ile ancak yürüyebildiğini, müvekkilinin halen de tedavisi devam ettiğini, trafik kazası nedeniyle müvekkilimde meydana gelen kalça kemiği kırığı nedeniyle %15 oranında maluliyet oluştuğunu, mevcut trafik kazası nedeniyle müvekkilimin hayatı alt-üst olduğunu, tek başına hareket imkanı elinden alındığını, başkalarına bağımlı olarak yaşamak zorunda bırakıldığını, halende devam eden tedavi süreci içine girmek zorunda kaldığını, davalı hakkında Bursa 8.Asliye Ceza Mah.’nin 2017/31 E. sayılı dosyası ile ceza davası açılmış olup,işbu dava derdest olduğunu, davalı …,olayda tamamen kusurlu olup, müvekkilinin maddi ve manevi zararlarından sorumlu olduğunu, diğer davalı …’de araç sahibi olması nedeniyle müvekkilimin uğradığı maddi ve manevi zararlardan sorumlu olduğunu, yine davalı … şirketi poliçe kapsamı nedeniyle poliçe limiti kadar maddi zararlardan sorumlu olduğunu, müvekkilinin tedavisi halen devam ettiğini, buna ilişkin olarak müvekkili tarafından masraflar yapılmış ve yapılmaya devam ettiğini, müvekkilim kaza nedeniyle yürümediği için sürekli taksi kullanılarak hastane, fizik tedavi vs. götürülmek zorunda kalınmıştır.Müvekkilimin kaza nedeniyle beden gücü kaybına uğradığı hususu aldığı rapor ile ortada olduğunu, maddi kayıpların karşılığı olarak bilirkişi raporu ile belirlenecek değer üzerinden daha sonra arttırılmak üzere fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere şimdilik 2.500 TL maddi tazminatın her üç davalıdan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep ettiklerini, müvekkilinin mevcut trafik kazası nedeniyle yaşam standardının sıfırlandığını, müvekkilinin bedensel bütünlüğü bozulduğunu ve ameliyat olduğunu, kaza sonrası acılı ve ağrılı bir hayat sürmeye başladığını, kazanın üzerinden 8 aya yakın bir süre geçmiş olmasına rağmen müvekkilinin toparlanamadığını, müvekkilimin kalıcı beden gücü kaybına uğradığını, manevi üzüntülerin karşılığının para ile ödenmesi mümkün bulunmamakta ise de bu acıların bir nebze hafifletilmesi açısından 50.000- Tl manevi tazminata hükmedilmesine, bu tazminatın davalılar sürücü … ve araç maliki …’den tahsilini talep ettiklerini, müvekkili …’ın kızı … ve oğlu … babalarının geçirdiği bu kazadan dolayı derin üzüntü yaşadıklarını, babalarının kendilerine bağimlı hale gelmesi ve kendi ihtiyacını karşılayamayacak boyuta gelmesi müvekkillerimi derinden yaraladığını, babalarının tedavi sürecinde yaşadığı acı ve ısdırapları görmek ve babalarının eskisi gibi yürüyememesi müvekkillerimi üzdüğünü, bu nedenlerle müvekkili … için 10.000-T1, müvekkilim … için 10.000-T1 manevi tazminata hükmedilmesine, bu tazminatın davalılar sürücü … ve sürücü …’den tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … VE … vekili cevap dilekçesinde özetle: Mahkemenin ara kararı ile verilmiş bulunan ihtiyati tedbir kararı hatalı olarak verildiğini, kaldırılmasını talep ettiklerini, mezkur kazanın oluşumunda müvekkil …’e ait 16 … 0594 plakalı aracın sürücüsü konumunda olan müvekkil …’e atfedilebilecek herhangi bir kusurunun olmadığını, davacı yaya …, kaldırım bulunan yolda, taşıtlara mahsus yolu kullanmak suretiyle mezkur kazanın oluşumuna tamamen kusuru ile sebebiyet verdiğini, dolayısıyla, davacı vekilince dava dilekçesinde ileri sürülen iddialarının gerçek olmadığını, kazanın oluşumunda müvekkillerinin kusurunun olmadığını, dolayısıyla, hiçbir surette kabul anlamına gelmemek üzere; dava konusu olay, trafik kazası mahiyetinde olup, davacılar tarafından kaza sonucu oluştuğu iddia edilen zararların öncelikle müvekkile ait aracın ZMMS ve Kasko sigorta poliçesini düzenleyen …’den talep edilmesi gerektiğini, bu kapsamda davacıların, doğrudan sigorta şirketine dava açmak yerine, ekonomik gücü daha zayıf olan müvekkillere karşı da dava açmaları konusunda hukuki yararları bulunmadığını, davacı yanın dava dilekçesinde öne sürdüğü “…’ın çok uzun süre hastanede tedavi gördüğü” iddiaları da gerçeği yansıtmadığını, zira, davacı yanın dosyaya delil olarak sunduğu Epikriz Formu’nda da görüldüğü üzere; davacı yan 30.10.2016 ile 03.11.2016 tarihleri arasında olmak üzere toplamda sadece 4 (dört) gün hastanede tedavi gördüğünü, müvekkillerim tarafından, taburcudan sonra davacı yanı tedavi eden doktorla görüşülmüş ve durumunun iyi olarak hastaneden tabucu edildiği öğrenildiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafından, dava açılmadan önce müvekkil şirkete yazılı başvuru ile talepte bulunması, başvurudan itibaren 15 gün içinde bu isteğe cevap verilmemesi veya cevabın talebi karşılaması halinde, dava açılması gerekirken; başvuru yapılmaksızın doğrudan açılan iş bu davanın usulden reddi gerektiğini, KTK’nun 97. MADDESİ 14.04.2016 tarihli 29695 Sayılı Kanunun 5. maddesi yukarıda belirttiğimiz şekilde değiştirildiğini ve iş bu kanun yayım tarihi olan 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe girdiğini, huzurdaki dava ise 23.06.2017 tarihinde açılmış olup; KTK’nun 97. maddesi gereği müvekkil şirkete dava konusu talep için yazılı başvuru yapılmadığını, başvuru yapılmaksızın doğrudan açılan iş bu davanın usulden reddi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle beraber; davaya konu kazaya karışan 16 … 0594 plaka sayılı araç müvekkil şirket nezdinde 0001-0210-17301701 numaralı Karayolları Trafik Kanunun Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin Karayolları Trafik Kanunun Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluğumuz poliçe limitiyle sınırlı olmakla beraber; masraf, vekâlet ücreti sorumluluğunun da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limiti maktuen ödenecek rakam olmadığını, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmadığını, zorunlu trafik sigortası sorumluluk sigortası olup, bu nedenle bu sigorta ile sigorta ettiren kişinin işleteni olduğu motorlu araçların üçüncü kişilere verdikleri zararların karşılanması amaçlandığını, sigortacı ise, KTK ve Genel Şartlar Mucibince poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralamasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işleten düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitine kadar temin edeceğini, böyle bir halde zorunlu trafik sigortasında, sigortacının karşılamakla yükümlü olduğu zararlar, işletme halinde motorlu aracın neden olduğu kazalarda üçüncü kişilerin zararına neden olacak bir kazanın meydana gelmesi ve bu kazada araç işleteninin sorumlu bulunması gerektiğini, dolayısıyla KTK. 86. Madde gereğince araç işleteninin ve sürücünün kusursuz olduğu hallerde sigortacının da tazminat ödeme yükümlülüğü olmayacağını, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 15.03.2001 tarih ve 2001/1244 EB. ve 2001/1941 K. sayılı kararı bu yönde olduğunu, dava konusu geçici iş göremezlik talebi sigorta teminatı kapsamında olmadığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, müvekkil şirketin tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik zararı bakımından sorumluluğu bulunmadığını, davacı tarafın avans faizi talep etmesi hukuka aykırıdır. Davacının iddialarırı kabul etmemekle birlikte, hükmedilmesi gereken faiz yasal faiz olacağını, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 1999/19-73 E. – 1999/106 K. 17.02.1999 tarihli kararında “…bir taraf için ticari sayılan husus sözleşme mahiyetini arz etmiyorsa karşı taraf için herhalde ticari sayılmayacaktır. … Ortada bir haksız ftilin söz konusu olduğu durumlarda; taraflar arasında sözleşmeden kaynaklanan bir hukuki ilişkinin varlığından söz edilemeyeceği için, işin bir taraf yönünden ticari olarak nitelendirilmesi, digger taraf yönünden de aynı nitelendirmede bulunulmasını hukuken haklı göstermez. Dahası; haksız fiilden doğan ilişkiler Ticaret Kanunu’nda da düzenlenmedikleri için bu nedenle de ticari iş niteliğini kazanamayacakları kaçınılmazdır.” bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar … ve …’e usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş, davalılarca savunmada bulunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/31 esas sayılı ceza dosyası, adli tıp kurumu raporu, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir
Dosya Bursa Adli Tıp Kuruman gönderilerek, Davacı Faiz Kızıldoğan’ın sürekli iş göremezlik maluliyet oranının belirlenebilmesi, kalıcı bir hasarının olup olmadığı hususunda rapor düzenlenmesi talep edilmiştir.
Bursa adli tıp kurumunun 20/12/2018 tarihli raporunda özetle: Müzekkerede istenen hususta rapor düzenlenebilmesi için; şahsa ait tüm tıbbi evrak ve adli tahkikat dosyasının, muayene edilmek üzere şahısla birlikte (önceden randevu alınarak) Adli Tıp Kurumu (İstanbul) 3. Adli Tıp İhtisas Kuruluna gönderilerek oradan görüş alınmasının uygun olacağı mütalaa edilmiştir.
Bursa Adli Tıp Kurumunun 20/12/2018 tarihli raporu doğrultusunda mahkememiz dosyası İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesine gönderilmiş olup, davacının maluliyet oranı ile ilgili rapor tanzim edilmesi talep edilmiştir.
İstanbul ATK. 3. İhtisas kurulunun 06/03/2019 tarihli raporunda özetle: Süleyman oğlu, 03/05/1941 doğumlu, …’ın 27/10/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının; 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği Grup1 kabul olunarak: Gr1 XII(11Baaa…….….30)A %34, E cetveline göre %43 (yüzdekırküç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.
Davacı …’ın 15/04/2019 tarhinde vefat ettiği anlaşılmakla ölümünün kaza ile ilintili olup olmadığı, ayrıca taraf vekillerinin maluliyet raporuna karşı itiraz ve 01/06/2015 tariinde yürürlüğe giren 28603 sayılı özürlülük ölçütü sınıflandırması ve özürlülüre verilecek sağlık kurulu raporları hakkında ki yönetmeliğe göre maluliyet oranı hakkında bir hesaplama yapılması için dosya dosya Atk 2. İhtisas kuruluna gönderilerek, rapor tanzim edilmesi talep edilmiştir.
İstanbul ATK. 1. İhtisas kurulunun 26/11/2019 tarihli raporunda özetle: 26/10/2016 tarihinde araç dışı trafik kazasında yaralandığı, 15/04/2019 tarihinde evinde öldüğü bildirilen Süleyman oğlu, 03/05/1941 doğumlu … hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bulunan veriler birlikte değerlendirildiğinde; Adli dosyada kayıtlı tıbbi belgelere göre kişinin ölümünün kalp damar hastalığına bağlı olabileceği ancak; kişinin 15/04/2019 tarihinde evinde öldüğü, ölüm anına ait ölüm sebebi ve mekanizmasını açıklayacak muayene bulgusu, laboratuar tetkiki, radyografik tetkik, EKG bulgusu gibi herhangi bir tıbbi belge bulunmadığı, zamanında otopsi yapılarak dokularda makroskobik, mikroskobik incelemeler ile toksikolojik analizler de yapılmamış olduğu cihetle; Mevcut bulgular ile kişinin ölüm sebebi ve mekanizmasının tespit edilemediği, Kişinin kesin ölüm sebebi ve mekanizması bilinememekle birlikte; 26/10/2016 tarihinde maruz kaldığı araç dışı trafik kazası nedeniyle femur kırığı meydana geldiği, ameliyat edilerek tedavisinin yapıldığı, destekle yürüyebildiği, femur kırığı dışında başkaca bir travmatik değişim tanımlanmadığı, yaralanma ile ölüm arasında geçen süre ve ölümün meydana geliş şekli dikkate alındığında; Kişinin 26/10/2016 tarihinde maruz kaldığı araç dışı trafik kazasına bağlı yaralanma ile 15/04/2019 tarihindeki ölümü arasında illiyet bağı kurulamayacağı mütalaa edilmiştir.
Davacıların hak kazanma ihtimaline binaen (tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirilerek) bilirkişi raporu tanzim edilmek üzere dosya hesap bilirkişisine tevdi edilmiştir.
Hesap bilirkişisi …’ ın 06/10/2020 tarihli raporunda özetle: Davacının muhtemel zararları aktüerya yöntemleri ve yüksek yargı kararları doğrultusunda a.b ve c seçeneklerine göre ayrı arı hesaplanmış ancak davacının tedavi masrafları ile ilgili talepleri uzmanlık alan dışında olduğundan bu konuda bir hesaplama yapılmadığını, A seçeneğinin kabulü halinde kazalı mirasçılarının muhtemel zararları 20.909,79 TL olacağı, B Seçeneğinin kabulü halinde kazalı mirasçılarının muhtemel zararlarının 27.497,99 TL olacağı, C seçeneğinin kabulü halinde kazalı mirasçılarının muhtemel zararlarının 81.720,63 TL olacağı mütalaa edilmiştir.
Dosya İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilerek, Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarhili Resmi Gazetede Yayınlanan 17/07/2020 tarihli 2019/40 Esas 2019/40 Karar sayılı kararı dikkate alınarak dosyada yer alan tüm evraklar dikkate alınmak suretiyle vefat eden davacı …’ın maluliyet oranının Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri doğrultusunda rapor düzenlenmesi talep edilmiştir.
İstanbul ATK. 2. İhtisas kurulunun 29/01/2021 tarihli raporunda özetle: Mevcut belgelere göre; 1.03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri,meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği, Süleyman ve Havva oğlu, 03/05/1941 doğumlu …’ın 27/10/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak:Gr1 XII(11Baaa….30)A %34, E cetveline göre %43 (yüzdekırküç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.
Dosya aktüerya konusunda uzman bilirkişi …’a tevdi edilerek, davacıların hak kazanma ihtimaline binaen (tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirilerek)bilirkişi raporu tanzim edilmesi talep edilmiştir.
Aktüerya bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan 11/08/2021 tarihli raporunda özetle;Kazalının kaza tarihi ve ömür süresi dikkate alındığında, Varislerin talep edebilecekleri Efor Kaybı Zararlarının 20.233,81TL olacağı, davacı vekilinin 17.07.2018 tarihli dilekçesinde talep miktarı 500,00TL olduğu, davacının tedavi giderleri kapsamındaki zararlarının toplam 9.558,94TL olabileceği, söz konusu zararın tazmininden davalıların sorumlu olacağı, faturalı İlaç ve Tedavi Masrafları toplamı olan 3.636,64TL nın tazmin sorumluluğunun 6111 sayılı yasa sonrası dava dışı SGK’ya ait olacağı, davacı Vekilinin 17.07.2018 tarihli dilekçesinde talep miktarın 2.000,00TL olduğu mütalaa edilmiştir.
Davacılar vekili tarafından mahkememize sunulan ıslah dilekçesinde özetle: Dava dilekçesi ile talep etmiş oldukları;faturalı ilaç ve tedavi masrafları toplamı olan 3.663,64 Tl’nin dava dışı SGKya ait olduğu, dava dilekçesi ile talep edilen 500,00 Tl efor kaybı zararını 19.733,81 TL arttırarak toplam 20.233,81 TL olarak, muris …’ın tedavi giderleri kapsamındaki zararları olarak talep ettikleri 2.000,00 TL’yi 7.558,94 TL arttırarak toplam 9.558,94 TL olmak üzere toplam 29.792,75-TL olarak ıslah etmiştir.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava; 27/10/2016 tarihinde, davacı …’ın evinin bulunduğu sokak üzerinde, davalı …’in sürücüsü olduğu, davalı …’in maliki olduğu , davalı … şirketinin sigortalısı olan 16 … 0594 plakalı aracın , yaya konumunda bulunan davacı …’e çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasına dayalı maddi-manevi tazminat talebine ilişkindir. ATK tarafından tanzim edilen 29/01/2021 tarhili son maluliyet raporunda davacı …’in geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak, yüzde kırk üç oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme(iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren üç aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği, aktüerya bilirkişisi … tarafından tanzim edilen 11/08/2021 tarihli raporda özetle; kazalının varislerinin talep edebilecekleri Efor Kaybı Zararlarının 20.233,81TL olacağı, ,davacı …’in tedavi giderleri kapsamındaki zararının toplam 9.558,94TL olabileceği, zararın tazmininden davalıların sorumlu olacağı, faturalı İlaç ve Tedavi Masrafları toplamı olan 3.636,64TL nın tazmin sorumluluğunun 6111 sayılı yasa sonrası dava dışı SGK’ya ait olacağının belirtildiği, ATK ve aktüerya bilirkişisi tarafından tanzim edilen raporlarda davaya konu hususlar bilimsel, gerekçeli, ayrıntılı olarak açıklanmış, raporların mahkememizce hükme esas alınmaya yeterli olduğu kanaatine varılarak (yargılama devam ederken davacı …’in ve davalı …’in vefat ettiği dikkate alınarak) vefat eden davacı …’ın maddi tazminat taleplerinin kabulüne, buna göre 29.792,75 TL maddi tazminatın davalı …, davalı …’in yasal mirasçıları olan dahili davalılar …, … yönünden kaza tarihi olan 27/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalı …Ş. yönünden dava tarihi olan 23/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte (davalı … şirketinin poliçe limiti ile sorumlu tutulması kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak vefat eden davacı … mirasçıları olan …’a, …’e, …’a, …’a miras payları oranında verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Davacıların manevi tazminat talebi yönünden ise bilindiği üzere Borçlar Kanunu’nun 56.maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı asıl olarak ne tazminat ne de bir cezadır. Amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmak ve ruhi ızdırabını dindirmek olması nedeniyle tazminata benzer bir fonksiyonu vardır. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda; 27/10/2016 tarihinde, davacı …’ın evinin bulunduğu sokak üzerinde, davalı …’in sürücüsü olduğu, davalı …’in maliki olduğu 16 … 0594 plakalı aracın , yaya konumunda bulunan davacı …’e çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasına dayalı manevi tazminat talep edildiği, tarafların kusur durumu, olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihindeki paranın alım gücü dikkate alınarak davacılarda oluşan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Vefat eden davacı …’ın maddi tazminat taleplerinin KABULÜNE, buna göre 29.792,75 TL maddi tazminatın davalı …, davalı …’in yasal mirasçıları olan dahili davalılar …, … yönünden kaza tarihi olan 27/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalı …Ş. yönünden dava tarihi olan 23/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte (davalı … şirketinin poliçe limiti ile sorumlu tutulması kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak vefat eden davacı … mirasçıları olan …’a, …’e, …’a, …’a miras payları oranında verilmesine,
2-Vefat eden davacı …’ın manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE, buna göre 26.000,00 TL manevi tazminatın davalı … ,davalı …’in yasal mirasçıları olan dahili davalılar …, … yönünden kaza tarihi olan 27/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak vefat eden davacı … mirasçıları olan …’a, …’e, …’a, …’a miras payları oranında verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Davacı …’ın manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE, buna göre 7.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 27/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’in yasal mirasçıları olan dahili davalılar …, …, davalı …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-Davacı …’ın manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE, buna göre 7.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 27/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’in yasal mirasçıları olan dahili davalılar …, …, davalı …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.767,54 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 247,83 TL ile ıslah harcı 467,00 TL toplamı 714,83 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.052,71 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 1.500,00 TL, ATK rapor masrafı 1.932,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 1.014,40 TL olmak üzere toplam 4.446,40 TL yargılama giderinden kısmen kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 3.109,71 TL yargılama gideri ve peşin alınan 247,83 TL, ıslah harcı 467,00 TL toplamı 714,83 TL peşin harç olmak üzere toplam 3.824,54 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı … tarafından yapılan; 200,00 TL posta masrafı yargılama giderinden davanın kabul ve red oranlarına göre hesaplanan; 60,12 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak bu davalının yasal mirasçılarına verilmesine,
8-Davacılar vekil ile temsil edildiğinden maddi tazminat talebi yönünden AAÜT’ye 13. Maddesine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Manevi tazminat talebi yönünden, davacıların ihtiyari dava arkadaşı olduğundan ve yargılama sırasında kendilerinin vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen Davacı muris … için 5.100,00-TL, davacı … için 5.100,00-TL, davacı … için 5.100,00-TL olmak üzere toplam 15.300 TL vekalet ücretinin davalı …, davalı …’in yasal mirasçıları olan dahili davalılar …, …’den alınarak davacılara verilmesine,
10-Davanın reddedilen manevi tazminat talebi yönünden, davalılar … ve davalı … vekil ile temsil edildiğinden A.A.Ü.T’ nin 10. Maddesine göre belirlenen her bir davacı için 5.100 TL olmak üzere toplam 15.300,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak işbu davalılara verilmesine,
11-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMK’nın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/11/2021

Katip …
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.