Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/799 E. 2020/894 K. 21.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Türk Milleti Adına
“Karar”

ESAS NO : 2017/799
KARAR NO : 2020/894

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – Fatih Sultan Mehmet Bulvarı No:96/3 Bahar Sitesi C Blok K:2 D:4 Nilüfer/ BURSA
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2017
KARAR TARİHİ : 21/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil şirket ile davalı arasında 02/01/2013 tarihli distribütörlük sözleşmesi imzaladığını taraflar arasındaki bu ilişki sözleşmesinin feshedildiği 31/03/2015 tarihine kadar devam ettiğini, tarafların 02/04/2015 tarihine kadar devam ettiğini, tarafların 02/04/2015 tarihinde 31/03/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karşılıklı olarak imzaladıkları bayilik fesih protokolünün 1. Bendi planı yapıldığını, bu ödeme planının 15/06/2015 tarihli 140.000,00 TL lik iade edilecek mal kapsamında iade edilen ancak taraflar arasındaki bayilik anlaşması gereğince kampanya dahilinde indirimli fiyattan verilen bir kısım ürünün normal fiyattan iade alınması istendiğinden aynı protokolün bendinde yazılmış ve taraflarca kabul edilmiş bulunan bayilik sözleşmesinin 9/II maddesinde belirtilen stok geri alma yükümlülüğü bulunmamasına rağmen Walter iyi niyet göstegesi olarak Efemet’in mal stoğu iadesini şartlı olarak etmediğini, iade edilecek ürünlerin fesip protokolünün imzalandığı tarihte geçerli olan Euro fiyat ilstesi, geçerli olan iskonto listesi ve %15 kesinti masrafı düşülerek iade edileceği şeklinde olduğunu, protokolün 3 ve 4. Maddeleri gereğince kapmanya kapsamında yüksek iskontolu olan mallarla ilgili olarak miktar, cins, kampanya dahilinde iskontolu satış fiyatı ve normal satış fiyat farklarını da gösterir bir liste hazırlayarak davalı yana 11/06/2015 tarihinde müvekkikl şirket çalışanı Sevim Yeşil tarafından davalı şirket yetkilisi/çalışanı Özgür İrfan’ın mail adresine bildirimde bulunulduğunu, 11/06/2015 tarihli e-posta ile bildirimde bulunularak akabinde iade faturasının da gönderildiğinin açık olduğunu, ürün iadesinden çıkan fark nedeniyle müvekkil şirket tarafından düzenlenen 528492 seri numaralı, 15/06/2015 tarihli, 9390075560 muhasebe kayıt numaralı 7.310,69 TL bedelli fiyat farkı faturasının davalıya gönderilmiş ve fatura bedeli uzun zaman ödenmediği için ihtarname de çıkarılarak faturanın ödenmesinin istendiğini, ödeme yapılmaması üzerine İstanbul Anadolu 9. İcra Müdürlüğü’nün 2016/12327 E. Sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibine girişildiğini, ancak davalının haksız ve hukuka aykırı şekilde itiraz ederek takibi durdurduğunu, bu nedenle davalının haksız ve dayanaksız itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalnın kötüniyetli itirazı nedeniyle icra inkar tazminatına 492 sayılı harçlar kanunun 29. Maddesi gereğince icra dosyasına yatırılan peşin harcın mahsubu ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın hukuki mesnetten uzak ve kötüniyetli olarak açılmış olup reddinin gerektiğini, protokol ile davalı şirketin davacı şirkete olan borcunu belirlenen ödeme planına göre ödeneceğini davalı şirketin davacı şirkete olan borcunun belirlenen ödeme planına göre ödeneceğini, davalı şirkete elinde bulunan mal stokunu da iade edileceğini, fesih protokolünde davacı şirket tarafından düzenlendiğini stok ürünlerinden hangilerinin iade alınacağının liste fiyatları ve toplam tutarları yine davacı şirket tarafından belirlendiğini, iade edilecek mal ve fiyatlar konusnuda insiyatifi olmayan ve davacı şirketin ileri sürdüğü tüm şartları kabul etmek zorunda olan müvekkil şirketin davacı şirketin belirlediği iade fiyatlarını da kabul ettiğini ve fesih protokolü imzalattığını, fesih protokolünün 4. Maddesinde iade düzenlediği ve davacı şirket yetkilisi genel müdürü Fatih Çelik’in “eklere göre kararlaştırılmıştır” şeklini vererek protokolde bildirilen ürünlerin yine bildirilen fiyatlarla iade alınacağını el yazılı ile onayladığını, fesih protokolünün bu şekilde düzenlenmesi ve iade edilecek mal ve fiyatlarının net-kesin olarak davacı şirket onayı ile belirlenmesi üzerine davalı şirketin bu ürünleri 04/05/2015 tarihinde 145740-145741-145742 nolu fatura ile belirlenen fiyat ve iskonto oranları ile günlük TCMB döviz kuru üzerinden TL’ye çevirerek iade ettiğini, davacının bu imzalı beyanlar yokmuş gibi davranarak dava açmasının kötü niyetli olduğunu, bu nedenle haksız açılan usul ve yasaya aykırı davanın reddine, haksız ve kötü niyetli takip nedeni ile %40’dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından faturaya dayalı olarak 30/06/2016 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 29/11/2016 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 29/11/2020 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş davacı tarafça ibraz edilen ticari defteler bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 29/11/2019 tarihli raporunda özetle:Davalı Şirketin 2013. 2014, 2015 Yılı yasal defter bilgileri aşağıdaki tabloda belirtilmiştir. Davalı Şirketin 2013, 2014, 2015 Yılı Ticari Defterlerinin açılış tasdikleri yasal süresi içerisinde yapıldığını, Davalı Şirket in 2013, 2014, 2015 Yılı Yevmiye Defterinin kapanış tastiği bilgileri aşağıdaki tabloda belirtildiğini, davalı Şirket’in 2013f 2014, 2015 Yılı Yevmiye Oefterinın kapanış tastiği de yasal süresi içerisinde yapıldığını, Fesih Protokolünde kararlaştırılan fiyatlar ile kesilen iade faturası arasında bazı ürünlerde adetlerin düştüğü, bazı ürünlerde birim fiyatların yükseldiği, bazı ürünlerde ise birim fiyatın düştüğü yani zararına iade edildiği tespit edildiğini, tarafımdan yapılan 2013,2014 ve 2015 Yılı Yevmiye Defter kayıtları ve belge kontrollerinde; dava konusu A528492 nolu, 16.05.2015 tarihli ve 7,310,69 TL tutarındaki fiyat farkı faturasının Davalının Ticari Defterlerinde kaydının bulunmadığı tespit edildiğini, cari hesap bakımından herhangi bir borç ya da alacak bakiyesi mevcut olmadığını, davalı şirketin BA Formları üzerinde yapmış olduğum incelemede VUK.396 Sıra nolu Genel Tebliği gereği 2015 yılı için aylık 5 000,00-TL(KDV Hariç)İ aşan Mal ve Hizmet alışlarına ilişkin Haziran/2015 dönemi BA formunun yasal süresi içerisinde Gelir İdaresi Başkanlığına bildirildiği, Ancak ilgili fiyat farkı faturasına ait herhangi bir BA bildirimine rastlanmadığını, söz konusu sözleşmenin feshinde tarafların haklı olup olmadığı hususunda hukuki değerlendirme Sayın Mahkemenize ait olmak üzere, Tüm bu ürünlerdeki değerlendirme sonucunda dava konusu Fiyat farkı faturasının kesilmesi gereken bir durum söz konusu değildir, Yukarıdaki tabloda görüleceği üzere Protokolde anlaşmaya varılan tutar İle kesilen iade faturası arasındaki fark 464,81 TL1 dır Davalı tarafından Davacı tarafa 464,81 TL’ lik eksik iade yapıldığı görülmüştür, {134.187,20 – 134.652,01 – 464,841 TL) davalı tarafın 2013,2014 ve 2015 yılına ait tutmuş olduğu Ticari Defterlerin TTK’nın 64.cü maddesine göre yasal süresi içerisinde noter açılış onaylarının ve yine yasal süresi içinde Yevmiye defterlerinin noter kapanış onayının yapıldığını bildirmiştir.
04/02/2020 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; a) Fesih Protokolünde kararlaştırılan fiyatlar ile kesilen iade faturası arasında bazı ürünlerde adetlerin düştüğü, bazı ürünlerde birim fiyatların yükseldiği, bazı ürünlerde ise birim fiyatın düştüğü yani zararına iade edildiği tespit edildiğini, tarafımdan yapılan 2013,2014 ve 2015 Yılı Yevmiye Defter kayıtları ve belge kontrollerinde; dava konusu A528492 nolu, 16.05.2015 tarihli ve 7.310,69 TL tutarındaki fiyat farkı faturasının Davalının Ticari Defterlerinde kaydının bulunmadığı tespit edildiğni, Cari hesap bakımından herhangi bir borç ya da alacak bakiyesi mevcut olmadığını, davalı şirketin BA Formları üzerinde yapmış olduğum incelemede; VUK.396 Sıra nolu Genel Tebliği gereği 2015 yılı için aylık 5.000,00-TL(KDV Hariç)i aşan Mal ve Hizmet alışlarına ilişkin Haziran/2015 dönemi BA formunun yasal süresi içerisinde Gelir İdaresi Başkanlığına bildirildiği, Ancak ilgili fiyat farkı faturasına ait herhangi bir BA bildirimine rastlanmadığını, davalı Efemet’in 145740 nolu iade faturasının TL cinsinden olduğu, iade protokolünde ise birim fiyatın TL’ mi Euro’ mu olduğu belirtilmediği, bu nedenle tüm tablo hesaplamasının TL üzerinden yapıldığından 464,81 TL’ lik farkın oluştuğu, iade protokolündeki’ Listpreis” başlığı altındaki birim fiyatların davalıdan sorulduğunda “euro” cinsinden olduğu öğrenildiği, farkın bu nedenden kaynaklandığı, iade protokolündeki liste (yüz adet ürün)buna göre yeniden hesaplanıp incelendiğinde Protokolde anlaşmaya varılan tutar ile kesilen iade faturası arasındaki bu farkın ortadan kalktığı, yalnızca 6,33 TL’ lik farkın olduğu, bu farkın da (yüz)100 adet ürün türünün hesaplanmasındaki küsuratlardan kaynaklandığı, dolayısıyla davalının eksik iade yapmadığı sonucuna ulaşıldığı, 4.maddedeki tabloda görüleceği üzere Protokolde anlaşmaya varılan tutar ile kesilen iade faturası arasındaki fark > (113.717,97 -113.711,64 = 6,33 TL)Protokolün 4.maddesinde “Walter İade listesini inceledikten sonra bedelsiz veyahut bariz yüksek iskontolu özel fiyatlar verilerek satılan ürünleri almamak veyahut özel fiyat -15% masraf düşülerek iade hakkına sahip olduğunu, Eklere göre kararlaştırılmıştır ibaresinin bulunduğu, ancak bu protokolde daha önce davalıya satılan kampanyalı “BOW” ibareli ürünlere yer verilmediği, bu protokol koşullarına göre iade faturasının düzenlendiği, huzurdaki davada taraflar arasındaki fesih protokolüne aykırı bir iadenin mevcut olmadığı ve fiyat farkı faturası kesilmesi gereken bir durum söz konusu olmadığını bildirmiştir.
10/11/2020 tarihli ek raporda özetle; Davacı ve davalı arasındaki satış ve iade fiyatları arasındaki fark tutarı kdv hariç 6.195,00 TL olduğunu,Davacının fiyat farkı faturasına konu edilen ürünlerden 6363065, 6362719, 6362756 kodlu ürünlere ilişkin birim fiyatlar ile davalı şirket tarafından kesilen 04.05.2015 tarihli 145740 numaralı iade faturasının ilk sayfanın 3., 5. ve 7. Sırasındaki malların koduyla “BOW” ifadesi hariç aynı olduğu, taraflar arasındaki fesih protokolündeki kodlar ile bu protokol koşullarına göre düzenlenen iade faturasındaki kodların aynı olduğu, fesih protokolünde ve iade faturasında ürün açıklamasında kampanyalı olduğunu gösterecek şekilde “BOW” ifadesinin geçmediğinin görüldüğü, sayın Mahkemenizce davalı tarafından davacı adına düzenlenen iade faturasındaki 6363065, 6362719, 6362756 kodlu ürünlerin daha önce davalı tarafa kampanyalı olarak verilen ürünler olduğu kanaatine varıldığı takdirde, davacının davalıdan A528492 nolu, 16.05.2015 tarihli ve kdv dahil 7.310,69 TL tutarındaki fiyat farkı faturası ve işlemiş yasal faiz tutarı olan 124,87 TL karşılığı alacaklı olacağı sonucuna varıldığını bildirmiştir.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava; davacı tarafça, ödenmemiş fiyat farkı faturası alacağından kaynaklı olarak davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesine ilişkindir. Mahkememizce davacı tarafın ticari defterlerinde inceleme yapılması amacıyla talimat yazıldığı, talimat bilirkişi raporunda fiyat farkı faturasının davacının defterlerinde kayıtlı olduğu ve davacı tarafın 7.310,69 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş ise de Mahkememizce tanzim ettirilen bilirkişi kök ve ek raporlarında da belirtildiği üzere davalı tarafın defterlerinde fiyat farkı faturasının kayıtlı olmadığı,cari hesap bakımından herhangi bir borç-alacak bakiyesinin mevcut olmadığı, BA formlarında da bu faturanın yer almadığı, fiyat farkı faturasının kesilmesini gerektirir bir durumun söz konusu olmadığının tespit edildiği, taraflarca imzalanılan bayilik fesih protokolünün dördüncü maddesinin altına ‘Eklere göre kararlaştırılmıştır’ ibaresinin eklenildiği, iade edilecek ürünlerinin fiyatlarının bayilik fesih protokolünde bildirilen fiyatlarla iade alınacağının kararlaştırıldığının tespit edildiği, davacı şirket yetkilisinin İstanbul Anadolu 1. ATM’ye verdiği beyan dilekçesinde bayilik fesih protokolü ve ekinde yer alan belgelerde bulunan imzaların kendisine ait olduğunu da ikrar ettiği, davacı tarafın davalı taraftan fiyat farkı faturasına dayalı olarak alacaklı olduğu iddiasını kanıtlayamadığı kanaatine varılarak davanın reddine, yasal şartları oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın REDDİNE
2-Yasal şartları oluşmadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 54,40 TL harcın peşin alınan 138,54 TL’den mahsubu ile bakiye 84,14 TL harcın karar kesinleştiğinde istek haline davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan 1.064,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından karar tebliği için gerekli miktar kullanıldıktan sonra artan kısmın kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davacıya iadesine,
8-Davalı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davalıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde mahkememize veya mahkememize iletilmek üzere herhangi bir nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yoluna başvurma hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.