Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/775 E. 2018/757 K. 31.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/775 Esas
KARAR NO : 2018/757

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – Ulu Mh. Kıbrıs Şehitleri Cd. Altınhan İşhanı No:48/106 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – Dr.Ziya Kaya Mah. İstiklal Cad. Uzunkaya Apt. No:67 K:1 D:1 Gemlik/ BURSA

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/07/2016
KARAR TARİHİ : 31/05/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı 25/07/2016 havale tarihli dava dilekçesi ile özetle; alacaklı tarafın 24/08/2015 düzenleme ve 24/06/2016 ödeme tarihli 3.400,00 TL senet karşılığında Gemlik İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı dosyası üzerinden aleyhine icra takibi başlatıldığını, senetteki imza her ne kadar kendisine ait olsa da, alacaklı tarafın dersane işletmecisi olduğunu, eğitim görmekte olan çocuğunu dersaneye yazdırmak istediğini, bu dersaneye kaydını yaptırdığını, verilecek eğitim karşılığı bi senedi imzaladığını, çocuğunun ilk yıl dersaneye gittiğini ve senet bedelini ödediğini, ancak davalının seneti iade etmediğini, ikinci yıl çocuğu dersaneye yazdırmadığını, ancak davalının ikinci yıl dersaneye devam etmiş gibi bir önceki yıla ait senetle icra takibi başlattığını, senet karşılığında herhangi bir eğitim ve hizmet vermediğini belirterek; icra takibinin durdurulmasına ve borçlu olmadığının tespitine arar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 08/09/2016 havale tarihli cevap dilekçesi ile özetle; bonoya ilişkin hükümler Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlendiğini, bu nedenle davanın ticari bir uyuşmazlık olduğunu, ticari uyuşmazlıkların Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, bu nedenle görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli Bursa Ticaret Mahkemeleri’ne gönderilmesi gerektiğini, davacının dava dilekçesinde söz konusu bonoyu kabul ettiğini ve bedeli ödediğini iddia ettiğini ancak buna ilişkin herhangi bir delil sunmadığını, bononun bedelinin borçlu tarafından ödenmediğini, söz konusu bononun haksız kazanç elde etmek amacı ile düzenlenmiş olduğu iddiası ve diğer iddiaların doğru olmadığını, davacının iddiasını ispatlamak için herhangi bir yazılı belge sunmadığını belirterek; dosyanın görevli Bursa Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne gönderilmesine, haksız ve hukuka aykırı açılmış bulunan davanın ve davacının tüm taleplerinin reddine, karşı taraf aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi, tarafların beyanı, Gemlik İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı icra takip dosyası, yazılan müzekkere cevapları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, İİK 72. Maddesine göre bonoya dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından Gemlik İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı icra takip dosyasına konu 24/08/2015 keşide ve 24/06/2016 ödeme tarihli 3.400,00 TL senedi davalıya dershanede çocuğu eğitim hizmeti için verildiğini, karşılığında senet bedelinin ödendiğini ancak senedin iade edilmediğini ileri sürmüş olup davalı davacının iddialarını inkar etmiştir.
Mahkemelerin görevlerine ilişkin düzenlemelerin 6100 sayılı HMK.nun 1.2.3.4. maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 2.maddesinde;”Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklinde, yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 S.Y. ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı, Bu düzenlemeler ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK.nun 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, 28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı TüketicininKorunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 3/1-(k-l) maddesinde; ” Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi, Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” şeklinde, 6502 sayılı TKHK’nun 73/1. maddesinde; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” şeklinde, 6502 sayılı TKHK’nun 83/2.maddesinde; “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı anlaşılmaktadır.
O halde somut olayda, davacı tarafından dava konusu 04/08/2015 keşide ve 24/06/2016 ödeme tarihli 3.400,00 TL senedi çocuğuna dershane hizmeti için verilmesi için davalı dershane yöneticisine verdiğini ileri sürmüş olup verilen hizmetin tüketici işlemi, davacının tüketici olduğundan senedin tüketici hukuku ilişkisi kapsamında verildiği iddia edildiği, davalının ise bu iddiayı inkar ettiği, yukarıda açıklandığı üzere 6502 sayılı TKHK’ nın 73/1. Maddesi kapsamında senedin tüketici işlemine ilişkin olup olmadığı tüketiciye yönelik uygulamalardan doğup doğmadığı ve tüketici ilişkisi olup olmadığına dair taraflar arasında uyuşmazlığın bulunduğundan bu inceleme ve değerlendirme görevinin özel mahkeme olan Tüketici Mahkemesi ait olmakla mahkememizin görevsizliğine tüketici mahkemesinin görevli olduğuna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın görev, dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, Bursa Tüketici Mahkemesinin görevli olduğuna,
2-HMKnun 20 maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın Bursa Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-HMK’nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli Bursa Tüketici Mahkemesinin taktirine, yargılamanın görevli mahkeme de devam etmediği taktirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/05/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.