Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/751 E. 2021/49 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/751 Esas
KARAR NO : 2021/49

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 06/06/2017
KARAR TARİHİ : 28/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davacı …’ın 04.04.2014 tarihinde kurulan davalı … Ltd. Şti.’nin kurucu ortağı olduğunu ve şirket ana sözleşmesine göre ana sermayenin %30’un denk gelen 4.000,00 TL sermaye koyma borcunu üstlendiğini, bahse konu taahhüt edilen esas sermaye payı şirketin kurulduğu tarihte davacı tarafından davalı şirkete ödendiğini, davacının şirkete karşı edimlerini yerine getirdiğini, diğer şirket ortaklarının keyfi tutumlar sergilediğini, bu nedenle şirketin planlandığı gibi faaliyetlerini yürütemediğini ve şirketin geleceğinin tehlikeye girdiğini, müvekkili tarafından 18.04.2017 tarihinde Bursa 15. Noterliğinde tanzim edilen 08152 yevmiye numaralı ibraname ile davalı şirket tarafından kendisine bilgi verilmediğinden dolayısıyla ticari defter ve kayıtları inceleme hakkının elinden alındığını ve davalı şirkete ihtarname yolu ile ibraname göndererek davalı şirketi ibra etmeyeceğini belirttiğini, her ortağın, müdürlerden şirketin bütün işleri ve hesapları hakkında bilgi vermelerini isteğe bileceğini ve belirli konularda inceleme yapabileceğini, ancak davalı şirket ticari defter ve kayıtlarının davacı şirket ortağına incelettirilmediği ve bilgi verilmediğini ve davacının dışlanarak ortaklık haklarından yoksun bırakıldığını, mevzuat hükümlerine göre idare ve teslim yetkisinin kullanılmamasından basiretsizlik, ağır ihmal benzeri haller haklı neden sayılır ve ortaklıktan çıkmasına neden teşkil eder denildiğini, nitekim Yargıtay içtihatlarının da bu yönde olduğunu, şirket ana sözleşmesinde çıkmaya ilişkin herhangi bir hüküm mevcut olmadığından ve sözleşmelerde yer almayan hususlara ilişkin TTK kanunu hükümleri uygulanacağını, neticede; müvekkilinin davalı şirket ortaklığından çıkmasına ve çıkma payı olarak davacı hissesine düşen ve dağıtılmayan kar payının tespitine ve tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafın dava dilekçesinde şirketin kurucu ortağa olduğunu ve ana sermayenin %30’una denk gelen 4.000,00 TL sermaye bedelinin ödendiğini ifade ettiğini, davacının bu beyanın gerçek dışı olduğunu zira davacının yatırması gereken sermaye bedelinin sadece 1.000,00 TL’sini yatırdığını, banka dekontlarının dilekçenin ekinde sunulduğunu, şirket kurulduktan sonra davacı tarafından bazı markalar ile anlaşılarak iş yapıldığını, anlaşılan işlerden zarar edildiğini, davacı tarafın sürekli yeni işler geleceğini ve ekibin büyümesi gerektiğini ifade ettiğini, ancak söz verilen işlerin gelmediğini ve davalı şirketin diğer ortaklarının finansmanı bizzat sağlamak zorunda kaldığını, davacının sürekli görüşmeye gidiyorum diyerek şirketten ayrıldığını ve görüşmelere gitmediğini müvekkili şirketin zarara uğratıldığını, davacının şirket kurulduktan sonra neredeyse hiç şirkete gelmediğini ve hak etmediği halde kendisine avans kar payı ödemesi yapıldığını, davacı tarafa bu güne kadar 49.376,58 TL avans kar payı ödemesi alan davacının, ödemelerinin Garanti Bankası Heykel Şubesi … nolu hesaba yapıldığını, ayrıca davacının davalı şirketin tabela işlerini yaptırmış olduğu Es Reklam adlı tabela şirketinden de yaklaşık 4-5 bin TL para aldığını Es reklamın bu bedeli davalı şirketin alacağından düştüğünü, davalı şirketin Genel kurul toplantıları, her zaman resmi şekilde yasal mevzuata uygun şekilde yapıldığını, davacının Genel Kurul toplantılarına usulüne uygun şekilde davet edildiğini buna rağmen, kendisinin bu toplantılara katılmaktan imtina ettiğini, 10.04.2017 tarihli 9302 sayılı Resmi Gazetede, şirket genel kurul toplantısının ne zaman yapılacağını duyurduğunu, Bursa 15. Noterliği ‘nin 05.04.2017 tarihli …. yevmiye nolu Müdürler kurulu kararı ile toplantı gün ve saati ayrıca iadeli taahhütlü mektupla davacıya bildirildiğini, bu bildirimin 08.04.2017 tarihinde kendisine bizzat teslim edildiğini, Bursa 15. Noterliği’nin 18.04.2017 tarihli … nolu ihtarnamesi ile davalı şirket defterlerini incelemek istediğini belirtiğini. TTK ‘nin 614. Maddesi şirket ortaklarının bilgi alma ve inceleme hakkını hüküm altına aldığını, bu anlamda davacı tarafın defter inceleme talebi usulüne uygun yapılmadığını, TTK ‘nin 638/2 maddesi gereği bir ortağın şirket ortaklığından çıkması için haklı neden varlığı gerektiğini, davacı talebi doğrultusunda ortaklıktan çıkması için haklı nedenin bulunmadığını, aksine davranış ve tutumları ile şirketin kar kaybına uğramasına davacının sebep olduğunu bu nedenle davacı tarafın taleplerini kabul etmediklerini, davacının dava dilekçesinde dağıtılmayan kar paylarını talep ettiğini, şirket ana sözleşmesinde kar payının dağıtımının belirlendiğini, TTK ‘nin 608. Maddesine göre yasa uygun şekilde kar paylarının dağıtıldığını, davalı şirket tarafından yapılan tüm işlerin usul ve yasalara uygun yapıldığını bu nedenle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR:
Şirket Ana sözleşmesi, ihtarname, Karar defteri, ticari defter ve bağlı kayıtlar, tanık beyanları, bilirkişi raporları, vs.

KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava, davacının davalı şirketten çıkma talebinin haklı olup olmadığı ve çıkma payını talep edip edemeyeceğinin tespitine ilişkindir.
Mahkememizce tanıkların dinlenilmesine karar verilmiştir.
Davalı tanığı … duruşmada ” ben davalı şirketin mali müşaviriyim, … bey ile şirketin kuruluş aşamasından beri tanışırız, daha önce … bey şirketten ayrılmak istediğini söyledi, biz de bu işlemler için notere gittik, ancak kendisi notere gelmedi, kendisini aradığımızda alacağının olduğunu söyledi, ancak ticari defterlerde kendisinin resmi bir alacağı bulunmamaktadır, daha sonra genel kurul yaptık, … bey’i telefon ile aradık, ticaret sicil gazetesinde ilan ettik ve noterden de genel kurul toplantısına katılması için ihtarname çektik, toplantı gün ve saatinde de hepimiz beklediğimiz halde kendisi gelmedi, … bey ile aramızda meydana gelen notere olayı 2016 yılının başlarındadır, davalı şirketin SGK ya ve Vergi Dairesine geçmiş dönem borcu yoktur, yapılandırılmış borçları vardır, bunlar taksit halinde ödenmektedir, davacı yan sözlü veya yazılı bir şekilde ticari defterlerimizi inceleme talebinde bulunmamıştır, defterler aktif yıl büromda bulunmaktadır, isteyen her ortağa gösteririm, geçmiş yıllarda muhabesenin tutulduğu oda herkesin bakabileceği şekilde açık bulunmaktadır” şeklinde tanıklık beyanında bulunmuştur.
Mahkememizce, tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi ile davacının ortaklıktan çıkmakta haklı nedeninin olup olmadığı, çıkma payının ve ödenmeyen kar payının olup olmadığının tespiti yönünden, davalıya ait ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Alınan 24/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda; ortaklıktan çıkma payı hesaplaması istenilen davacı …’ın 30.09.2018 Tarihli Kaydi Bilanço üzerinden şirketteki 160 Paya karşılık ödenmesi gereken Ayrılma Paylarının 9.863,10 TL olduğu, davacının, davalı şirkete 3.000,00 TL ödenmeyen sermaye, 50.000,00 TL şirket tarafından yapılan ödemeler nedeniyle 53.000,00 TL borcu bulunduğu, davacının Ayrılma Akçesinin (9.863,10-TL), Bakiye Sermaye borcu (3.000,00 TL) ve Şirkete olan borcundan (50.000,00-TL) mahsubu durumunda davacının, davalı şirkete (9.863,10-50.000-3.000=) 43.136,90 TL borçlu olacağı, Dosya içeriğinde yer alan davalı şirkete ait Ticaret Sicil Gazeteleri incelenmiş olup 2014-2015 Yılı Genel Kurullarının 02.06.2016 Tarihinde Çağrısız olarak yapıldığı, toplantıya tüm ortakların katıldığı, 2016 Yılı Genel Kurulunun ise Müdürler Kurulunun 03.04.2017 tarih 2017/03 Sayılı kararı ile 15.05.2017 tarihinde Çağrılı Olağan Genel Kurul şeklinde yapıldığı, toplantıya davacının katılmadığı, davalı vekili tarafından sunulan “Gönderi Takibi” formunda davacıya 08.04.2017 tarihinde gönderi teslimi yer almasına karşın gönderilen evrakın toplantıya çağrı tutanağı olup olmadığının evrak üzerinden anlaşılamadığı, fakat Ticaret Sicil gazetesinde toplantıya çağrının TTK hükümlerini uygun yapıldığının belirtildiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce; davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi açısından dosyanın bilirkişiye tevdii ile ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Alınan 09/09/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda; raporda açıklanan nedenlerle takdir Mahkemeye ait olmak üzere; davacı vekilinin talebi doğrultusunda şirket ortaklarının 7143 Sayılı Kanun gereği faydalanmış oldukları af vergi kanunları gereği faydalandıkları af olup: davacı vekilinin talebide göz önüne alındığında Kavdi değerlere gftre Şirketin Öz Varlıklarının 329-589,30 TL olacağı, davacı vekili yapmış olduğu hesaplamada ödenen af gereği ödenecek vergi olarak tahakkuk eden ve Kanunen Kabul Edilmeyen Gider yazılarak kayıtlara intikal ettirilen 9.000,00 TL vergiyi de öz varlık hesabına dahil ettiği, fakat ödenen vergi fiilen tahakkuk eden ve ödenen bir tutar olup şirketin kaydi değerlerinde yer aldığı, bu sebeple tekrar öz varlık hesabına dahil edilmeyeceği, ortaklıktan çıkma payı hesaplaması istenilen davacı … Arafın 30.09.2018 Tarihli Kaydi Bilanço üzerinden şirketteki 160 Paya karşılık ödenmesi gereken Ayrılma Paylarının 109.863,10 TL olduğu, davacının, davalı şirkete 3.000,00 TL ödenmeyen sermaye, 50.000,00 TL şirket tarafından yapılan ödemeler nedeniyle 53.000,00 TL borcu bulunduğu, davacının Ayrılma Akçesinin (109.863,10 TL), Bakiye Sermaye borcu (3.000,00 TL) ve şirkete olan borcundan (50.000,00-TL) mahsubu durumunda davacının, davalı şirkete (109.863,10-50.000-3.000=) 56.863,10 TL alacaklı olacağı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce; tarafların iddia ve savunmaları ile özellikle davalı vekilinin 08/10/2019 havale tarihli dilekçesi incelenmek suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Alınan 17/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davalı şirketin 04.04.2014 tarihinde Bursa Ticaret Sicil Memurluğu’na tescilinin olduğu, davalı şirket müdürünün … olduğu, davalı şirketin (inceleme ve tespitier madde 2 de) detaylı açıklandığı üzere davalı şirketin 30.09.2018 tarihinde Öz Sermayesinin 338.589,30 TL olduğu, davacı …’ın Ayrılma Akçesinin 338.589,30 TL/3 =112.863,10 TL olduğu, davacı …’ın 3.000-TL ödenmemiş Sermaye Payının olduğu, davacı …’ın (tablo 2 de detaylı) belirtildiği üzere, davalı şirkete 16.485,35 TL borçlu olduğu, davacı …’ın mahsup sonrası (112.863,10 TL-16.485,35-3.000 TL)=93.377,75 TL alacaklı olduğu, davalı şirket ticari defterlerine göre ortaklara kar dağıtımı yapılmadığı, davalı şirket Genel Kurulu tarafından Kar Dağıtımı konusunda alınmış bir kararın olmadığı, davalı şirketin 2014 ve 2015 yılları Olağan Genel Kurul toplantılarının yapıldığı, toplantıya tüm ortakların katıldığı, 2014 ve 2015 yılları bilanço ve Kar/Zarar Hesaplarının oybirliğiyle tasdik edildiği, davalı şirketin 2016 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısına, davacı …’ın katılmadığı, toplantıya ortak … ve …’ın katıldığı, 2016 yılı bilanço ve gelir tablosunun oyçokluğuyla tasdik edildiği, davalı şirketin 2017 ve 2018 yılları Olağan Genel Kurul Toplantılarının yapılmadığı, davalı şirketin ticari defterlerine göre; davalı şirketin Vergi dairesi ve SGK borçlarının olduğu (30.09.2018 tarih bilançoya göre: 240.544,32 TL) zamanında ödenmediği, ancak şirket ortaklarının … ve …’ın şirkete borçlu oldukları, şirket ortaklarının şirkete olan borçları ödemesi halinde Vergi Dairesi ve SGK borçlarının zamanında ödenebileceği, şirket ortaklarının devamlı olarak şirkete borçlu oldukları kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce, dosyanın önceki bilirkişiye tevdi ile davalı vekilinin itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan 04/08/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda; davacı …’ın 3.000 TL ödenmemiş sermaye payının olduğu, davacının parayı aldığına dair imzasının olduğu bir belge olması gerektiği, davalı vekilinin varsa böyle bir belgeyi dosyaya sunması gerektiği, davalı vekili dava dosyasındaki banka dekontlarının açıklama kısımlarını incelerse, davacıya gönderilen paraların ne için gönderildiğini göreceğini, her gönderilen paranın davacıya borç yazılmasının mümkün olmadığı, avalı şirketin Vergi dairesi ve SGK borçlarının olduğu (30.09.2018 tarih bilançoya göre: 240.544,32 TL) zamanında ödenmediği, ancak şirket ortaklarının … ve …’ın şirkete borçlu oldukları, şirket ortaklarının şirkete olan borçları ödemesi halinde Vergi Dairesi ve SGK borçlarının zamanında ödenebileceği, şirket ortaklarının devamlı olarak şirkete borçlu oldukları, davalı şirketin ticari defterlerinin düzgün tutulmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekilince ayrılma akçesine ilişkin harcın yatırılarak makbuzun dosyaya sunulduğu anlaşıldı.
Davacı vekilinin 29/12/2020 havale tarihli protokolü sunduğu görülmüştür. Davalı vekili de sulh protokolü doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. Protokole göre tarafların birbirlerinden masraf ve vekalet ücreti bulunmamaktadır. Sulh protokolü gereğince davanın kabulüne, davacı …’ın davalı … Rek. Yay. İnter. Hiz. Yönetimi ve Tic. Ltd. Şti. ortaklığından çıkmasına. çıkma bedelinin davalı … Rek. Yay. İnter. Hiz. Yönetimi ve Tic. Ltd. Şti. Yetkilileri … ve … tarafından düzenlenen 20/01/2021 vade tarihli ve 75.000,00 TL bedelli … ve …’in kefil sıfatıyla yer aldığı bono ile ödenmesine, davalı … Rek. Yay. İnter. Hiz. Yönetimi ve Tic. Ltd. Şti.’ne ait vergi ve SGK (Kamu) borçlarının şirket yetkilileri … ve … tarafından ödenmesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Taraflarca imzalanan 29/12/2020 tarihli Sulh Sözleşmesi dikkate alınarak davanın KABULÜNE,
A)Davacı …’ın davalı … Rek. Yay. İnter. Hiz. Yönetimi ve Tic. Ltd. Şti. Ortaklığından ÇIKMASINA,
B)Çıkma bedelinin davalı … Rek. Yay. İnter. Hiz. Yönetimi ve Tic. Ltd. Şti. Yetkilileri … ve … tarafından düzenlenen 20/01/2021 vade tarihli ve 75.000,00 TL bedelli … ve …’in kefil sıfatıyla yer aldığı bono ile ödenmesine,
C) Davalı … Rek. Yay. İnter. Hiz. Yönetimi ve Tic. Ltd. Şti.’ne ait vergi ve SGK ( Kamu ) borçlarının şirket yetkilileri … ve … tarafından ödenmesine,
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 59,30-TL harcın peşin alınan 31,40-TL+ 1.611,00 TL ıslah harçtan düşümü ile artan 1.583,10 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraflarca imzalanan 29/12/2020 tarihli Sulh Sözleşmesinde karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri talep edilmediğinden bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-Taraflarca yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
28/01/2021

Katip …
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.