Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/714 E. 2020/312 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/714 Esas – 2020/312
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/714
KARAR NO : 2020/312

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … VARLIK YÖNETİM A.Ş. – (Eski adıyla … Varlık Yönetim A.Ş.) –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : … – T.C.N.
VEKİLİ : Av.
DAVALI : … – T.C.N.
VEKİLİ : Av.
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/05/2017
KARAR TARİHİ : 14/07/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/08/2020

Mahkememize tevzi edilen İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Alacaklı T. … Bankası A.Ş ile icra takip dosyası borçlular davalılar müşterek borçlu müteselsil kefil olarak genel kredi sözleşmeleri imzaladığını, sözleşme alacaklarının ödenmediğini, müşterek borçlu müteselsil kefil olduklarında borçlardan sorumlu olduklarını, alacaklı … Bankası A.Ş. ile davalı borçlu … arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, söz konusu alacağın alacaklı banka tarafından müvekkili … Varlık Yönetim A.Ş.’ye temlik edildiğini, buna ilişkin olarak 09/09/2016 tarih, 17258 yevmiye nolu alacak temlik sözleşmesinin icra dosyasına ve dava dosyasına sunulduğunu, davalı borçluların icra dosyasındaki itirazlarının yasal dayanağı bulunmadığını, icra dosyasına davalıların kefil oldukları borç miktarlarını ödemediğinden tüm Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2017/1372 esas sayılı dosyasıyla davalılar aleyhine sorumlu oldukları alacak için icra takibine girişildiğini, icra dosyasına ödeme yapmayarak ayrı ayrı durdurma kararı aldıklarını, davalıların borca itirazlarının haksız olduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi için işbu davayı açtıklarını, açılan işbu davanın kabulü ile Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2017/1372 sayılı icra takip dosyasının devamına, alacak likit ve davalı kötüniyetli olduğundan davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili hakkında Bursa 10. İcra Müdürlüğünün marifeti ile ilamsız icra takibi yaptığı, ödeme emrinin müvekkiline 08/02/2010 tarihinde tebliğ edildiğini, ödeme emrinin usule uygun düzenlenmediğini, takibe dayanak belgelerin ödeme emrine eklenmediğini, İİK’na göre itirazın iptali davalarının 1 yıl içerisinde açılmasının zorunlu olduğunu, bu hak düşürücü süre olup, resen göz önüne alınması gerektiğini, süre yönünden davanın reddi gerektiğini, dava konusu alacağın zaman aşımına uğradığını, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun olmadığını, hangi kredi sözleşmesinden kaynaklı borç olduğunun belli olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava süresinde açılmadığını, müvekkil … hakkında Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2010/1667 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emri, müvekkiline 12.02.2010 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkil söz konusu takibe 13.02.2010 tarihinde itiraz ettiğini, müvekkilin itirazı üzerine takibe devam etmek amacıyla alacaklı davacı tarafından itirazın iptali/kaldırılması davası açılmadığı için icra takibi düştüğünü, 27.01.2017 tarihinde davacı alacaklının yenileme istemi üzerine 2017/1372 Esas numarası ile davaya konu takibe devam edildiğini, 2004 sayılı İİK m.67; ” Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir…Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.” hükmü gereği itirazın iptali davasının 1 yıl içerisinde açılması gerektiğini, bu 1 yılın hak düşürücü süre olduğunu, bu sebepten ötürü davanın süre yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi, ikinci cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, kredi sözleşmeleri, hesap hareketleri, temlik sözleşmesi, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından kredi sözleşmesine dayalı olarak 03/02/2010 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçlulara ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalılar tarafından yasal süre içinde borca itiraz etmiştir.
Davalıların zamanaşımı defi savunması yönünden, davalıların kefil olarak yer aldığı 08/03/2000, 13/01/2001,20/04/2001 tarihli kredi sözleşmelerin düzenlenmesinden sonra alacakla ilgili 03/02/2010 tarihinde icra takibinin başlatıldığı 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin dolmadığından zamanaşımı defi savunmasına itibar edilmemiştir.
Öte yandan İcra ve İflas Kanunun 67. maddesine göre uygulanan 1 yıllık sürenin borca itirazın alacaklı davacıya tebliğ edilmediğinden süre başlamayacağından davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, davacı bankanın takip tarihi itibariyle alacağı ve ferileri ile birlikte icra takibinden sonra yapılan ödemeler de dikkate alınarak rapor düzenlenmek üzere dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bankacı bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 26/09/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle: … yönünden kefalet limiti 30.845,80 TL ile sınırlı olarak 3.524,29 TL işlemiş %75 oranında temerrüt faizi alacağından ibaret hesaplandığı, … yönünden kefalet limiti 15.000 TL ile sınırlı olarak talep edilebilir bakiye alacak hesaplanmadığı, dosya kapsamındaki belgelerden teminat mektubu alacak risklerinin doğrudan davalı kefil sorumluluğunu doğuran sözleşmeler ile ilişkilendirilmediğinin kabulü halinde hesaplanan alacağın davalılardan talep edilemeyeceği mütalaa edilmiştir.
Dosyanın önceki bilirkişi ile 2 bankacı bilirkişi ilave edilerek, tarafların iddia ve savunmaları, icra takibine konu asıl alacak, işlemiş faiz ve ferileri ile birlikte hüküm kurmaya elverişli denetime açık rapor düzenlenmesi için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu 27/05/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davalı müşterek müteselsil kefil … için takibin açıklanan borç tutarı üzerinden devamı, toplam 15.789,02 TL toplam borç tutarının, icra harç ve masrafları, vekalet ücreti ve takip tarihinden ödeninceye kadar alacak tutarına işletilecek %75 oranında faizi, faizin %5 gider vergisi ile birlikte, tahsilde tekerrür etmemek ve kısmi tahsilatın önce faiz ve masraflardan düşümü sağlanmak kaydı ile tahsilinin gerektiği mütalaa edilmiştir.
Davalıların bilirkişi raporuna karşı itirazları kapsamında dosya önceki bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu 01/10/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle: Her iki davalının kefil için hesaplanan borç tutarlarının gerek asıl alacak ve gerekse faiz ve vergi yönünden asıl borçlunun takip tarihi itibariyle hesaplanan borç tutarının üzerinde olması nedeniyle davalıların asıl borçlunun takip tarihi itibariyle hesaplanan borcunun tamamından sorumlu olduğunu, her iki davalı kefil yönünden toplam 15.789,02 TL olduğu mütalaa edilmiştir.
Düzenlenen 20/05/2019 tarihli bankacı bilirkişi heyetinin raporunun kapsam ve nitelik itibarıyla hüküm vermeye yeterli görülmüştür.
Dosyadaki kanıt ve belgelere, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacıya alacağı temlik eden … Bankası ile dava dışı … İnş. Taah. Peyzaj San. Tic. Ltd Şti arasında imzalanan 08/03/2000, 13/01/2001, 20/04/2001 tarihli genel kredi sözleşmelerine istinaden davalıların müşterek borçlu ve müteselsil sıfatıyla imzaladıkları bu kredi sözleşmelerinin geçerli olduğu, davalılar tarafından her ne kadar kredi sözleşmelerinin düzenlenmesinden sonra yeniden borçlu ile düzenlenen kredi sözleşmelerin borcu sona erdirdiği ileri sürülmüş ise de süresiz olarak akdedilen genel kredi sözleşmeleri ile kullandırılan kredilerde açıkça hangi kredi sözleşmeden dolayı kullandığı belirtilmemiş ise de kefillerin taraf oldukları kredi sözleşmesindeki kefalet tutarları ve temerrütleri ile sorumlu olduğundan, davalıların sorumlulukları kaldırmayacağı anlaşılmakla itirazları yerinde görülmeyere 20/05/2019 tarihli bilirkişi heyetinin raporuna itibar edilerek 14.816,67 TL asıl alacak, 926,04 Tl işlemiş faiz, 46,31 BSMV olmak üzere toplam 15.789,02 TL alacak üzerinden alacağın asıl alacak kısmı olan 14.816,67 TL davalıların borçlu olduğundan bu miktar yönünden takibe itirazlarında haksız oldukları, ayrıca davacı bankaca uygulanan faiz oranlarının sözleşme ve mevzuata uygun olduğu anlaşılmıştır.
Takip tarihi itibarıyla alacak likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmolunmuştur. Davacının takipte kötü niyetli olduğu sabit olmadığından davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan gerekçe ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın Kısmen Kabulü ile, davalıların Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2017/1372 esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptallerine, takibin 14.816,67 TL asıl alacak, 926,04 Tl işlemiş faiz, 46,31 BSMV olmak üzere toplam 15.789,02 TL alacak üzerinden alacağın asıl alacak kısmı olan 14.816,67 TL kısmının takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yıllık %75 oranında temerrüt faizi, faizin %5 BSMVsi, icra gideri, icra vekalet ücreti ile birlikte ve Bursa 13. İcra Müdürlüğünün 2009/6294 esas sayılı dosyasında tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İİK’nun 67. maddesi uyarınca icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20’si olan 3.157,80 TL icra inkar tazminatının davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-İİK’nun 67. maddesi gereğince davalılar lehine kötü niyet tazminatının koşulları oluşmadığından reddine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.078,55 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 1.600,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 291,20 TL olmak üzere toplam 1.891,20 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 395,86 TL yargılama giderinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden AAÜT’ye göre belirlenen davanın reddedilen kısmına göre hesaplanan 5.244,29 TL nisbi vekalet ücretinin (Davalı . … için 3.400 TL olmak üzere) davacıdan alınarak davalılara verilmesine
9-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin, davalı … vekilinin ve davalı … vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/07/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.