Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/674
KARAR NO : 2019/650
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … (TC No:…)-Çirişhane Mah. 3. Zambak Sk.N:1/3 Osmangazi/BURSA
VEKİLİ : Av. … – Demirtaşpaşa Mah. Ankara Yolu Cad. No:36 Tüze Plaza K:8 D:26 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : … (TC No:…)-…
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 16/05/2017
KARAR TARİHİ : 18/04/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/05/2019
Mahkememize tevzi edilen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasındaki ticari ilişkiye istinaden ekte sundukları 16/01/2017 tarihli, 7.387,34 TL.bedelli fatura uyarınca 7.387,34 TL.alacak doğduğunu, müvekkilinin edimini yerine getirdiğini, ancak buna rağmen davalı borçlunun fatura bedelini ödemeyerek üzerinedüşen edimini ifa etmediğini, işbu alacağın davalı borçlu tarafından ödenmemesi üzerine Bursa 1.İcra Müd.’nün 2017/… esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, bunun üzerine borçlunun alacağın tahsilini geciktirmek amacıyla kötüniyetli olarak icra takibine, borca ve ferilerine itiraz ettiğini, davalı borçlunun itirazının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olup alacağın tahsilini geciktirme amaçlı olduğunu, gerek dosyaya sunmuş oldğu belgelerle gerekse yargılama sırasında incelenecek ticari defter ve kayıtlarla da bu hususun tespit edileceğini, dava konusu olayda davalı borçlunun kötüniyetli olduğunun son derece açık olmakla birlikte borçlunun itirazında kötüniyetli olmasa dahi alacaklı müvekkilinin alacağını zamanında tahsil edememiş olmasından dolayı uğradığı hak mahrumiyetini gidermenin yasal zorunluluk olduğunu, uğranılan zararı gidermek amacıyla konusu likit para alacağı olan bir borcun ödenmemesi sebebiyle açılacak itirazın iptali davalarında davacı yana, alacağının tahsilini durdurmak ya da geciktirmek amacıyla yapılan itiraz sebebiyle icra inkar tazminatı isteme hakkı verilmiş olduğunu beyanla, resen gözönüne alınacak sebeplerle (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) davalarının kabulü ile Bursa 1.İcra Müd.’nün 2017/… esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen (7.387,34 TL’lık kısmı için) iptali ile davaya konu alacak miktarı üzerinden takibin devamına, dava konusu alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, tedbir mahiyetindeki ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne, kötüniyetle takibe itiraz edildiğinden dava miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere lehlerine icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından verilen 02/8/2017 havale tarihli dilekçe ile; dava konusu borçla ilgili bir alakası olmadığını, icra dosyasındaki diğer borçlu … isimli şahsın davalının eski arkadaşı olup, Bursa’da tekstil üzerine pazarlama işleri yaptığını, bu şahsın davalının haber ve muvafakatı olmadan firmasının adını kullanarak davalı adına mal aldığını, ancak bu malı davalıya teslim etmediğini, aldığı malı da başkalarına pazarladığını, yapmış olduğu bu sahtecilik nedeniyle kendisi hakkında İstanbul C.Başsavcılığına 27/07/2017 tarihinde 2017/109117 soruşturma numarası ile şikayetçi olduğun ve tahkikat safhasında olduğunu, diğer borçlu tarafından alacaklıya verilip fotokopisinin ekte sunulan 11.135,00 TL’lık bonoun dahi davalının bu borçla ilgisinin olmadığını gösterdiğini beyanla, işbu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, tarafların beyanı, Bursa 1.İcra Müdürlüğünün 2017/… sayılı icra takip dosyası, Ümraniye SGK tarafından dosyaya sunulan Hizmet cetveli, işyeri ünvan listesi, işe giriş bildirgesi, işyeri tescil bilgileri, dönem bordrolar ile ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından faturaya dayalı olarak 21/02/2017 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 11/03/2017 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 24/03/2017 tarihinde borca ve faize itiraz etmiştir.
Davacı tarafından yemin teklif edilmiş ve davalıya yemin davetiyesi gönderilmiştir.
Davalının 18/04/2019 tarihli celsede yeminli beyanında, dava konusu olan …’dan alınan ve bedeli ödenmeyen icra takibine konu malları teslim almadığını, davacı … ile aralarında herhangi bir sözleşme ilişkisi ve malın teslimine ilişkin bir ilişki kurulmadığını, kendisinin dışında olan malların satışına ve teslimine ilişkin ticari ilişkiden haberdar olmadığını, bu ticari ilişki kapsamında doğan 7.387,34 TL.bedelli fatura miktarının da davacı tarafa borçlu olmadığını, kendisinin herhangi bir borcu olmadığını beyan ederek, beyanında ısrar etmiştir.
Diğer yandan 4721 sayılı TMK’nın 6. Maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 200. Maddesine göre “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir. ” akdi ilişkinin kurulduğu, hizmetin yerine getirildiğinin ispat yükü davacı taraftadır.
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden somut olayda, davacı tarafından davalı ile ticari ilişkinin kurulduğu, faturanın düzenlendiği mal teslim edildiği, bedelin ödenmediği ileri sürüldüğü, davalı ise davacı ile ticari ilişkinin olmadığı malların teslim edilmediği savunulduğu anlaşılmakla uyuşmazlık, taraflar arasında icra takibine konu faturaya konu akti ilişkinin kurulup kurulmadığı malların teslim edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
Davacı tarafın süresi içinde ticari defterlerini ve mal teslimine ilişkin teslim belgesini sunmadığından davalı lehine kazanılmış hak doğduğu ayrıca davalı ile akti ilişkinin kurulması ve mal teslim edilmesine ilişkin ispat yükü davacıda olup, davacı tarafından düzenlenen yemin metni davalıya tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yemini usulune uygun eda etttiğinden yazılı ve kesin deliller ile davacının akti ilişkiyi ispat edemediğinden açılan davanın reddinea karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın subut bulmadığından REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL nispi karar ve ilam harcın peşin alınan 126,16 TL’den mahsubu ile bakiye 81,76 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın niteliği gereği üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı …’ın yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/04/2019
Katip …
¸E-imzalıdır.
Hakim …
¸E-imzalıdır.
Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.