Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/546 Esas
KARAR NO : 2018/522
HAKİM :
KATİP : … …
DAVACI : … ÇAY SAN.TİC.VE GIDA PAZ. A.Ş. – …
VEKİLİ : Av. … – Topcular Mh. Altunizadebağ Sk. No:3 Eyüp/ İSTANBUL
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/04/2017
KARAR TARİHİ : 17/04/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı ile müvekkili arasında bedeli muayyen vadelerde ödenmek üzere yapılan ticari mal alışveriş işlemlerinden dolayı müvekkilinin alacaklı durumda olduğunu, müvekkilinin alacağını tahsil etmek amacıyla borçlu aleyhine Gemlik İcra Dairesinin 2017/… esas sayılı dosyası ile faturalara ilişkin 60.963,60 TL üzerinden genel haciz yolu ile icra takibi yaptığını, davalının hukuki bir gerekçe sunmadan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini, bu itirazın haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, Gemlik İcra Dairesinin 2017/… esas sayılı dosyası ile icra takibine konu ettikleri alacaklarının yapılan ticari alışveriş karşılığında olduğunu, bilirkişi incelemesinden sonra haklılıklarının ortaya çıkacağını, İİK uyarınca borçlu hakkında itirazın iptaline, takibin devamına ve davalının icra inkar tazminatıyla sorumlu tutulmasına, yargılama ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle : Mahkememizin görev ve yetkisine itiraz ettiklerini, müvekkili ile davacının hiçbir zaman ticari mal alışverişinde bulunmadıklarını, faturaları kabul etmediklerini, faturalardaki haksız olarak tanzim edilen alacağın konusunun müvekkilinin ticari işletmesi ile ilgili olmadığını, ayrıca faturaların müvekkilinin şahsına düzenlendiğini, bu nedenle ortada ticari işletme ve ticari alışveriş olmadığından gerek TTK 4. ve 5. Md. Ve HMK md. 2 gereğince görevli mahkemenin Gemlik Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, faturaya dayalı ilamsız bir takipte yetkili icra dairesi İİK’nu 50. Maddesinin yollaması ile H.M.K. Genel hükümlerine göre belirleneceğini, H.M.K’nun 6. Maddesine göre genel yetkili icra dairesi ve mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesi ve mahkemeleri olduğunu, borca ve her türlü ferilerine karşı itirazlarının kabulüne, ödeme emrinde alacak müstenidatı olarak gösterilen faturalara ve mühderecatına karşı itiraz ve beyanlarının kabulü ile haksız ve hukuka uygun olmayan davacı dava ve taleplrinin reddi ile icra takibinin iptaline, miktarın likit olup haksız ve kötü niyetle açılmış bulunan iş bu dava için Gemlik İcra Dairesinin 2017/… esas sayılı dosyasından talep edilen 66.668,75 TL üzerinden % 20 kötü niyet tazminatı ile birlikte vekalet ücretinin takdir ve tahsiline, ayrıca yargılama giderlerinin davacı uhtesinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi, tarafların beyanı, Gemlik İcra Dairesinin 2017/… esas sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, faturalar, yazılan müzekkere cevapları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından iki adet faturaya dayalı olarak 06/03/2017 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 21/03/2017 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Tarafların ticari defterlerinin sunulması için 27/02/2018 tarihinde inceleme günü belirlenmiş ve defter incelemesi için delil avansı yatırılması amacıyla davacı vekiline kesin süre verilmesine rağmen delil avansının yatırılmadığı anlaşılmıştır.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairesine müzekker yazılarak Ba ve Bs formları celp edilmiştir.
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacının, davalıya ticari ilişki kapsamında malları sattığı ve faturaların düzenlendiği ileri sürülmüş davalı tarafından ise davacı ile hiçbir ticari alış verişin olmadığı, mal almadığını savunmuştur. Uyuşmazlık, taraflar arasında icra takibine dayanak faturaya konu satış sözleşmesi kurulup kurulmadığı, malların davalıya teslimi noktasında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere 4721 sayılı TMK’nın 6. Maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 190. Maddesine göre “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir. ” sözleşmenin kurulması ve malların teslim edildiğinin ispat yükü lehine hak iddia eden davacı taraftadır. Dava konusu faturaya konu malların değeri ve uyuşmazlığın miktarı dikkate alındığında HMK’ nın 200. Maddesi uyarınca tanık dinlenemeyeceğinden davacının iddiasını yazılı ve kesin deliller ile ispat etmesi gerekir.
Davacı vekiline ticari defterlerini sunması ve defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması için verilen kesin süre içinde delil avansı yatırılmadığından HMK’ nın 324. Maddesi uyarınca bilirkişi delilinde vazgeçtiği ve kesin süre uyulmadığından davalı taraf yönünden usuli kazanılmış hakkın doğduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davacı tarafından faturaya konu davalıdan alacağının olduğu, sözleşmenin kurulduğu ve malların teslim edildiğinin ispat edilmediğinden davanın reddine, icra takibini davacının kötü niyetli başlattığının sunulan fatura ve belgelerle tespit edilemediğinden kötü niyet tazminatının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın subut bulmadığından reddine,
2-Davacı tarafın takipte kötü niyetli olduğunun ispat edilemediğinden koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 35,90 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 707,77 TL’den mahusbu ile 671,87 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan posta, tebligat gideri toplam 23,42 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 7056,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK’ nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğuna gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/04/2018
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim ……
¸e-imzalıdır
Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.