Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/514 E. 2018/540 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/514 Esas
KARAR NO : 2018/540

HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – Esentepe Mh. Tuna Cd. Güral İş Merkezi No:110-112 K:5 Daire:13-14 16130 Nilüfer/ BURSA
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – Hacı İlyas Mah. Gül Sk. No:6 Tokaçsaray İşh. K.4 D.20- BURSA
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 13/04/2017
KARAR TARİHİ : 19/04/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan, davalıya ait muhtelif plakalı araçların ihlalli geçişleri nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafın icra dosyasına yaptığı haksız kısmi itiraz ile icra takibini durdurduğunu, davalı tarafça itiraz edildiğini, ancak davalının kendisinin kusuru ile takip açılmasına sebebiyet verdiğini, itiraz konusu dosya alacağı hakkında takibin devamı amacıyla iş bu dava ikame edildiğinden bahisle yapılan itirazın haksız yere itiraz ettiğinden itirazın kaldırılması ve davalı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin Türkiye’nin birçok yerine nakliyat hizmeti verdiğini, müvekkilini araçlarının tamamında ücretli yollardan geçiş yapmasını sağlayacak gerekli sistemlerin mevcut olduğunu, müvekkili şirket personelleri tarafından kullanılan araçlar aleyhe ceza tahsis edilen geçiş bölgelerinden geçerken davacı şirketin hiçbir personeli tarafından uyarılmadığını, müvekkiline tebliğinin yapılmadığını, ücretli otoyol üzerindeki bariyerlerin müvekkilinin araçlarının geçiş yaptığı sırada açıldığını, sadece davacı şirket gişe operatörlerinin ismi ve sicil numarası yer alan İhlalli Geçiş Bildirim evraklarının müvekkili çalışanları tarafından teslim edildiğine dair hiçbir emarenin de olmadığını, davacının geçişleri kontrol eden sisteminin sosyal gelişmenin gereklerine uygun olmadığını, davacı tarafından işletilen otoyoldaki sistemin HGS/OGS hesaplarından geçiş ihlalini takiben 15 gün içerisinde tahsilat yapamaması durumunun müvekkili tarafından bilinmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin bu durumu bilme zorunluluğunun da bulunmadığını, müvekkilinin söz konusu cezalardan ihtarnamelerin tebliği ile haberdar olduğunu, itirazlarının kabulü ile davacının davasının reddine, davacının yaptığı haksız icra takibi sebebiyle asıl alacak üzerinden % 20 oranında kötü niyet tazminatı ödemesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, yazılı beyanlar, tarafların beyanı, Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı icra takip dosyası, yazılan müzekkere cevapları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından otoyol geçiş ihlaline dayalı olarak 18/01/2017 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 23/01/2017 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 25/01/2017 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlıki icra takibine konu alacağın davacı tarafından işletilen otoyoldan davalıya ait 16 EN 217, 16 EN 290, 16 EN 437, 16 EN 531, 16 ER 912 plakalı araçların ücret ödemeden geçiş yapılmasından kaynaklanmaktadır.
Davacı tarafından kesilen cezanın 15 gün içinde cezasız ödeneceği, 15 günlük yasal süre sonunda geçiş ücreti ile birlikte geçiş ücretinin 10 katı tutarındaki ceza tutarı ile ödeneceğinin davalıya ihtarname ile bildirildirilmiş, ancak davalı tarafından 15 günlük yasal süre içinde ödeme yapılmaması nedeniyle hakkında yasal işlem başlatılmıştır.
Diğer yandan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 30. Maddesinin 5. Fıkrasına göre”4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. Ücretin on katı fazlası olarak tahsil edilen ceza tutarının yüzde altmışı, tahsilini izleyen ayın yedinci günü mesai bitimine kadar, işletici şirket tarafından Hazine payı olarak, yıllık kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine şekli ve içeriği Maliye Bakanlığınca belirlenen bir bildirimle ödenir. İşletici şirket tarafından Hazine payının eksik bildirilmesi veya hiç bildirilmemesi ya da bildirildiği halde süresinde ödenmemesi halinde, Hazine payının ödenmesi gerektiği tarih ile tahsil edildiği tarih arasında geçen süreye 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre uygulanacak gecikme zammı ile birlikte ilgili vergi dairesince 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilir.” araç maliklerinden geçiş ücreti ve ceza tutarının tahsil edileceği öngörülmüştür.
O halde somut olayda, davacıya ait otoyoldan davalının maliki olduğu araçların geçiş ihlali yaptığının dosyaya sunulan kamera kayıtları,bildirim evrakları, ihtarnameler ve geçiş araçlara ait görüntü kayıtları sabit olduğu, 6001 sayılı yasanın 30/5. Fıkrasına göre araç maliklerinin geçiş ücretleri ve cezalardan sorumlu olduğundan, sürücülerin sorumlu olduğu iddiasının yerinde olmadığı ve anılan hükme göre tebliğ edilmesinin öngörülmediğinden davacının alacağının sübut bulduğu ve davalı, itirazında haksız olup, takip konusu borç miktarından sorumlu olması sebebiyle davanın kabulune karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin icra ve inkar tazminatı talebi yönünden, 2004 sayılı İİK’nun 67. maddesinin 2. fıkrasında; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötüniyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Daire’leri ve Hukuk Genel Kurulu’nun kararlılık kazanmış uygulamasına göre; itirazın iptali davalarında İİK’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması ve alacağın likit olması gerekli olup somut olayda, alacağın belirlenebilir bir miktar, likit olup davalının borca itirazda haksız olduğundan icra inkar tazminatının kabulune karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile davalının Bursa 8. İcra dairesinin 2017/… E. Sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
2-İİK 67. Maddesi gereğince icra inkar tazminatı koşulları oluştuğundan alacağın % 20 si olan 479,7 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 163,84 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 40,97 TL’nin mahsubu ile bakiye 122,87 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 73,00 TL yargılama gideri ve 40,97 TL peşin harç olmak üzere toplam 113,97 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK’ nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, uyuşmazlık konusu miktar dikkate alınarak HMK’nun 341 maddesi uyarınca 2018 yılı itibariyle 3.560,00 TL kesinlik sınırı altında olduğundan kesin olmak üzere karar verildi. verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/04/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.