Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/435 E. 2019/943 K. 11.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/435 Esas
KARAR NO : 2019/943

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … İŞ GÜVENLİK MALZ. GIDA. TEKSTİL SAN. TİC. LTD. ŞTİ. – Panayır Mah. Yeni Yalova Cad. Nilüfer Sok. N:22 Osmangazi/BURSA
VEKİLİ : Av. … – Sakarya Mah. Sezen Sk. Ali Han No:7 K:5 D:12 Osmangazi/ BURSA

DAVALI : … – Demirtaşpaşa Mah. İnönü CAD. 144/1 Osmangazi/BURSA
VEKİLİ : Av. … – Strazburg Cad. No:28/25 Sıhhıye … Çankaya/ ANKARA
DAVALI : … ÖZEL GÜVENLİK KOR. EĞİ. HİZ. LTD. ŞTİ. – Kazım Karabekir Mah. 8. Arda Sok. N:12 D Blok D:23 Yıldırım/BURSA
VEKİLİ : Av. … … – Demirtaşpaşa Mah. Gönül Sok. Kasapoğlu 3 İş Hanı No:51 D:11 Osmangazi/ BURSA
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/03/2017
KARAR TARİHİ : 11/06/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/07/2019

Mahkememize tevzi edilen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı … ortaklığına izafeten davalılar aleyhine Bursa 4. İcra Dairesinin 2016/… E. Sayılı dosyasından 7 örnek ödeme emri gönderildiğini, davalılar vekili tarafından ödeme emri ve borca haksız olarak itiraz edildiğini, icra takibinin haksız yere durdurulduğunu, davalılar tarafından icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, icra takibine konu faturalar gereğince davalıların müvekkili şirkete herhangi bir borcu olmadığını, faturanın varlığının taraflar arasında hukuki ilişki olduğunu göstermeye yeterli olmadığının belirtildiğini, davalı şirketler tarafından yapılan bu itirazın haksız ve kötü niyetli olup, müvekkili şirketin alacağını sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, dayalı iş ortaklığının tarafları davalı şirketler ile müvekkili şirket arasında iş güvenlik malzemelerinin alım satımıyla ilgili olarak ticari bir ilişki mevcut olduğunu, davaya konu icra takibine ilişkin faturaların bu ticari ilişki nedeniyle düzenlendiğini, söz konusu ticari ilişkinin tarafların ticari defterlerinin incelenmesi ile ortaya çıkacağını, davalıların kötü niyetli olarak ve zaman kazanmak adına icra takibine itiraz ettiklerini, TTK 21/1 md. Hükmü uyarınca, ticari işletmesi gereği bir mal satan, üreten, bir gören veya menfaat sağlayan tacirin, talep üzerine fatura düzenlemek ve bedel ödenmiş ise bu hususu da faturada göstermek zorunda olduğunu, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davalılarca haksız ve kötü niyetli olarak yapılmış bulunan itirazın iptaline, müvekkilinin alacağının sürüncemede bırakan davalılar aleyhine % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, takibin devamına davanın kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Hizmetleri A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle : Davacı tarafından ileri sürülen alacak taleplerini ve iddiaları kesinlikle kabul etmediklerini, mahkeme dosyasına sunulan faturaların müvekkili şirkete tebliğ ve teslim edilmediği üzere müvekkili şirket açısından borç doğurucu nitelikte olmadığını, kaldı ki faura konusu malların herhangi bir şekilde teslim edilmediği gibi davacı tarafından teslime yönelik irsaliyelerin sunulmamış olmasının da hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafından mahkeme dosyasına sunulan cari hesap tablolarının da kabul edilebilir olmadığını, zira 2016 yılında açıldığı görülen cari hesapta kesilen faturalara karşın hiçbir ödeme yapılmamasının ticari hayatın akışına da uygun olmadığını, herhangi bir akdi ilişkiye dayanmayan, dayanağını teşkil eden malların teslim edilmeyen, müvekkili şirkete tebliğ edilmeyen ve bu şekilde itiraz hakkı kullandırılmayan faturalar uyarınca davacı tarafın alacak taleplerini ve bu surette açmış olduğu itirazın iptali davasının kesinlikle kabul etmediklerini, davacının haksız ve dayanaksız davasının reddine, mahkeme aksi kanatte ise davacı tarafın alacak talebinin likit ve bilinebilir olmaması nedeniyle tazminat talebinin reddine, davacı taraf hakkında alacağın % 20 sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Güvenlik Kor. Eği. Hiz. Ltd. Şti. Vekili cevap dilekçesinde özetle : davacı tarafından ileri sürülen alacak taleplerini ve iddialarını kabul etmediklerini, Mahkeme dosyasına sunulan faturaların müvekkili şirkete tebliğ ve teslim edilmediğini, müvekkili açısından borç doğurucu nitelikte olmadığını, kaldı ki fatura konusu malların herhangi bir şekilde teslim edilmediği gibi davacı tarafından teslime yönelik irsaliyelerin sunulmamış olmasının da hukuk aykırı olduğunu, taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, herhangi bir akdi ilişkiye dayanmayan, dayanağını teşkil eden mallar teslim edilmeyen, müvekkili şirkete tebliğ edilmeyen ve bu şekilde itiraz hakkı kullandırılmayan faturalar uyarınca davacı tarafın alacak taleplerini ve bu surette açmış olduğu davayı kabul etmediklerini, davanın reddine, mahkeme aksi kanatte ise davacı tarafın alacak talebinin likit ve bilinebilir olmaması nedeniyle tazminat talebinin reddine, davacı taraf hakkında alacağın % 20 sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçeleri, cevaba cevap dilekçesi, ikinci cevap dilekçesi, tarafların beyanı, Bursa 4. İcra Dairesinin 2016/… E. Sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş davacı ve davalı … Güvenlik Kor. Eği. Hiz. Ltd. Şti. tarafça ibraz edilen ticari defterler bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 08/01/2019 tarihli raporunda özetle: ” Davacının davalı … ortaklığından 65.573,28 TL alacaklı olduğu bu tutarın hem davacı hem de davalı defterlerinde yer alan faturalarda uyuştuğu ve 17.407,44 TL nin davalı … ortaklığına kesilmiş olmakla birlikte faturanın davalı … ortaklığı defterlerinde kayıtlı olmadığı ve davalı tarafından ilgili ayda BA formuyla maliyeye de beyan edilmediği, sonuç ve kanaatine varıldığı” mütalaa edilmiştir.
Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı ile davalıların iş ortaklığı arasında güvenlik malzemeleri alım satımına yönelik kurulan ticari ilişki kapsamında davacının malları sattığı ve buna ilişkin faturaların düzenlendiği, taraflar arasında TTK m. 89. anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin, uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, tarafların ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğu ve ticari defterlerin birbiri ile uyumlu olduğu, 65.573,78 TL toplam bedelli faturaların taraf defterlerinde kayıtlı olup bu miktar yönünden HMK’ nın 222. Maddesi gereğince davacı tarafın ticari defterlerin kesin delil olduğu ve kanaat verici alınan bilirkişi raporlarına itibar edilerek davacının faturadan kaynaklı 65.573,78 TL alacağın olduğu ve davalı tarafından ödenmediği sabit olduğundan bu miktar yönünden davanın kısmen kabulu ile icra takibinin devamına, 17.407, 44 TL bedelli faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacı tarafça sevk irsaliyesi sunulmuş ise de davalının borcu inkar ettiğinden malları teslim alan kişinin davalının çalışanı olup olmadığının incelenmesi zorunlu olduğu ancak davacı vekili tarafından SGK’ ya müzekkere yazılmasından vazgeçtiği istemediğinden, davacı tarafından malların teslim edildiğinin ispat edilmediğinden bu miktar yönünden davanın reddine, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebi yönünden alacağın fatura alacağı olduğu, likit olduğu, davalının asıl alacak yönünden itirazında haksız olduğu anlaşıldığından icra ve inkar tazminatı talebinin kabulune, alacağın reddedilen kısmı yönünden davacının takipte kötü niyetli olduğunun sabit olmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile Davalıların Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2016/… esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 65.573,28 TL alacak üzerinden ve bu alacağa takip tarihniden tahsil tarihine kadar işleyecek avans faizi, icra gideri, icra vekalet ücreti ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İİKnun 67. maddesi gereğince icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20si olan 13.114,65 Tl icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı lehine kötü niyet tazminatının koşulları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.479,31 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.044,12 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.435,19 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 500,00 TL, posta ve tebligat gideri 327,30 TL olmak üzere toplam 827,30 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 627,51 TL yargılama gideri ve 1.044,12 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.671,63 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 7.563,06 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalılar vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-HMK’ nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/06/2019

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.