Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/35 E. 2018/541 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/35 Esas
KARAR NO : 2018/541

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – Adliye Karşısı Ulu Çarşı C Girişi K:1 No:19 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – Sakarya Mah. Kıbrıs Şehitleri Cad. No:28 Şevki İpekten Plaza K:3 D:310 Osmangazi/ BURSA

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/01/2017
KARAR TARİHİ : 19/04/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin hurda ticareti işi yaptığını, davalı şirkete 03.10.2015 tarihli fatura ile 52145 kg. 31.287,70 TL lik, 08.0.2015 tarihli fatura ile 56.180 kg. 33.708,00 TL lik, 14.10.2015 tarihli fatura ile 58020 kg 34.848,00 TL lik, 22.10.2015 tarihli fatura ile 60018 kg 36.010,80 TL lik hurda sattığını, davalının bu fatura bedellerinin müvekkiline ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine Bursa 20. İcra Dairesinin 2016/… esas numarası ile ilamsız icra takibi açtıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı borçlunun itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, borçlunun icra takibine itirazlarının iptaline, takibin devamına, davalının % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, mahkeme harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin Bursa ilinde geri dönüşüm alanında faaliyet gösteren firma olduğunu, davacının piyasadan topladığı hurdaları müvekkiline getirdiğini, müvekkilinden piyasadan hurda alımı yapmak ve müvekkiline satmak amacıyla avans talep ettiğini, müvekkilinin kendisine elden ve banka aracılığı ile para verdiğini ancak müvekkiline verilen paraların karşılığında mal getirilmediğini, bu duruma ilişkin olarak davalı aleyhine müvekkili şirket yetkilisi … adına düzenlenmiş senet ile Bursa 4. İcra Dairesinin 2016/13222 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davacının bu takibe de itiraz ettiğini, davacı tarafından senet borcunun ödendiğini ancak ilamsız olarak başlatılan borca itiraz edildiğini, tüm bu yaşamana süreçlerden sonra davacı tarafından kötü niyetli olarak bedeli ödenen faturalar ile müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, taraflarınca açılan itirazın iptali davasının Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/41 esas sayılı dosyası ile derdest olduğunu, takibe konu faturaların kapalı olarak düzenlendiğini beyan etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi, ikinci cevap dilekçesi, tarafların beyanı, Mahkememizin 2017/41 Esas sayılı dosyası, Bursa 20. İcra Dairesinin 2016/… esas sayılı dosyası, faturalar, yazılan müzekkere cevapları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından faturaya dayalı olarak 14/10/2016 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 19/10/2016 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 20/10/2016 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Tarafların ticari defterleri üzerinde dava konusu faturalara ilişkin Mahkememizin 2017/41 Esas sayılı dosyasında bilirkişi incelemesi yapıldığı, bilirkişinin 25/09/2017 tarihli rapor ve 27/02/2018 tarihli ek raporunda, davaya konu faturaları davacı kapalı fatura olarak işlediği ve davacı tarafından 2015 yılı yevmiye defterine ayrıca nakit olarak işlediği cari hesap açmadığının tespit edildiği ayrıca davacının defterine peşin olarak işlediği ve davalının dava ve takip tarihi itibariyle 48.909,00 TL alacaklı olduğu mütalaa edilmiştir.
Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacının hurda işi yaptığı ve davalıya 03.10.2015 tarihli fatura ile 52145 kg. 31.287,70 TL lik, 08.0.2015 tarihli fatura ile 56.180 kg. 33.708,00 TL lik, 14.10.2015 tarihli fatura ile 58020 kg 34.848,00 TL lik, 22.10.2015 tarihli fatura ile 60018 kg 36.010,80 TL lik hurda sattığını ancak davalı tarafından bedellerinin ödenmediğinin ileri sürüldüğü davalı ise bedelin ödendiğini, düzenlenen faturaların kapalı fatura olduğunu savunmuş olup uyuşmazlık, icra takibine konu dört adet fatura bedelinin ödenip ödenmediği ve düzenlenen faturanın kapalı fatura olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere Türk Ticaret Kanunu’nda ve Vegi Usul Kanunu’nda faturanın açık ya da kapalı düzenlenmesi ve bunun sonuçlarıyla ilgili bir düzenleme yapılmamış ise de; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 2. maddesine göre kanunda aksine bir hüküm yoksa ticari örf ve adetler ticari işlerde uygulanacaktır. Türkiye genelinde ticari örf ve adetlerde faturanın kapalı olarak düzenlenmiş olmasının ödendiğine karine teşkil edeceği kabul edilmektedir. Kapalı fatura da alt tarafı düzenleyen tarafından imzalanan faturadır. Bu karine nedeniyle ispat yükü yer değiştirmiş olacağından, karinenin aksini yani faturanın kapalı olarak düzenlenmesine rağmen bedelinin ödenmediği kanıtlama yükümlülüğü bunu ileri süren alacaklıya ait olacaktır (Yargıtay 15. HD’nin 21.01.2014 gün 2013/5571 Esas 2014/453 Karar, 15.02.2011 gün 2010/1034 Esas 2011/84 Karar sayılı ilâmları).
Kapalı fatura, fatura bedelinin ödendiğine karine olarak kabul edilir, ayrıca herhangi bir ödeme belgesi ibrazına gerek yoktur. Aksini iddia eden iddiasını yazılı delille ispatlaması gerekir. Dolayısıyla bu durumda davacının tutunduğu dört adet faturanın altında düzenleyene ait imza ve kaşenin olduğu, yine aynı faturalar ile ilgili tarafların aynı olduğu Mahkememizin 2017/41 Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ve ek raporunda, faturaların kapalı fatura olduğunun bilirkişi tarafından açıkça belirlendiği gibi faturanın altında bizatihi imza ve kaşe olmasının kapalı fatura için yeterli olup ayrıca belgelerin saklanmasına gerek bulunmadığından davacının bu itirazının yerinde olmadığı ve davacı alacaklının fatura bedelinin ödenmediğini yazılı ve kesin deliller ile ispat etmesi zorunlu olduğu ve sunulan deliller ile ispat edilemediğinden davanın reddine, davacı alacaklının icra takibinde kötü niyetli olduğunun ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın subut bulmadığından reddine,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminatının koşulları oluşmadığından reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 35,90 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 2.947,97 TL’den mahsubu ile artan 2.912,07 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerin kararın niteliği gereği davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 16.307,35 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK’ nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/04/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.