Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/334 Esas
KARAR NO : 2018/525
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – Bağdat Cad. Bedri Rahmi Eyüboğlu Sok. Sinan Apt. No: 19/13 Fenerbahçe Kadıköy/ İSTANBUL
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/03/2017
KARAR TARİHİ : 17/04/2018
KARARIN YAZIM TARİHİ : 04/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin davalı şirketle yapmış olduğu ticaretle, davalı borçluya ticari mal satarak karşılığında fatura düzenlediğini, ancak müvekkilinin satılan mallara karşılık davalıdan alacağını tahsil edemediğini, bu sebeple alacağın tahsili için Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, itirazın iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine ve % 20 inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas numaralı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine süresi içerisinde itiraz ettiklerini, davacı alacaklının kötü niyetli olarak takip başlattığını, davacının iddialarını ve davasını kabul etmediklerini, müvekkilinin davacı yana herhangi bir borcu ya da taahhüdü bulunmamasına rağmen, aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacının takip aşamasında sunmadığı birtakım sözleşmelerden bahsettiğini, ancak müvekkili şirkete tebliğ edilmiş hiçbir sözleşme ya da fatura bulunmadığını, davacının mahkememize de herhangi bir sözleşme sunmadığını, mevcut durumda davacının takip esnasında sunmuş olduğu bir sözleşme söz konusu olmadığı için, dava aşamasında sözleşmeleri sunma talebine muvafakat etmediklerini, davacı yana borcu olduğu kabul edilecek olsa bile takipteki faiz istemi ve faiz başlangıç tarihine itiraz ettiklerini, takipte talep edilen faiz oranı fahiş olup, faiz oranını da kabul etmediklerini, davacı tarafın, takip talebi için sunduğu hesap kati ihtarnamesi usulüne uygun olarak ve süresi içinde keşide edilmediğini, yasaca zorunlu kılınan süreler içerisinde ihtarnamelerin tebliğ edilmemesi nedeniyle de muacceliyet ve temerrüt olgularının gerçekleşmediğini, haksız açılan davanın reddine, davacı yanın %20’dan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmektedir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi, ikinci cevap dilekçesi, tarafların beyanı, Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, talimat bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından faturaya dayalı olarak 20/01/2017 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 31/01/2017 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 05/09/2016 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelmesi yapılmıştır.
Mali müşavir Önder Türemen’in Mahkememize ibraz ettiği 11/12/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda ” davalı tarafın bilirkişi incelemesi için defter sunmadığı bunun yerine mail yolu ile muavin defter kaydı ve bir adet iade faturasının sunulduğu, sunulan bu belgelere göre; Davalının takip tarihi itibariyle 9.008,72 TL borçlu olduğu, davalının icra takibini tebliğ aldığı tarihte ise düzenlediği iade faturası nedeniyle 3.146,92 TL borçlu olduğunun görüldüğü, ancak davalının düzenlediği iade faturasının davacı tarafından kabul edilip edilmediğinin tarafımca anlaşılamadığı, bu hususun da davacı defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde mi yoksa daha sonra sunulan delillere göre tarafımca düzenlenecek ek-raporla açıklığa kavuşturulup kavuşturulamayacağının takdirinin sayın mahkemenize ait olduğu” görüş ve kanaatine varıldığı görülmüştür.
İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat sonucunda alınan talimat bilirkişi raporunda mali müşavir bilirkişi Mehmet Alkan tarafından sunulan 26/01/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda ” Davacı tarafından incelemeye sunulan 2016-2017 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan 20.01.2017 tarihi itibarıyla 3.146,92 TL alacaklı olduğu, Davacı yan TL alacakları için 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan; 20.01.2017 tarihinden itibaren % 9,75 oranında avans faiz talep edebileceği, Tarafların, inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin muhterem Mahkemenizin takdiri içinde kaldığı, Sonuç ve kanaatine varıldığı” belirtilmiştir.
Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacının davalıya ticari ilişki kapsamında malları sattığı ve buna ilişkin faturaların düzenlendiği, taraflar arasında TTK m. 87/2 anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin, uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, tarafların ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğu ve ticari defterlerin birbiri ile uyumlu olduğu yine davacı tarafından düzenlenen faturaların davalının ticari defterine kaydedildiği ve HMK’ nın 222. Maddesi gereğince davacı tarafın ticari defterlerin kesin delil olduğu ve kanaat verici alınan bilirkişi raporlarına itibar edilerek davacının faturadan kaynaklı takip tarihi itibariyle 3.146,92 TL alacağın olduğu ve davalı tarafından 3146,92 TL kısmının ödenmediği sabit olduğundan , bu kısım yönünden davanın kabulu, bakiye kısım yönünden reddi ile icra takibinin devamına, icra inkar tazminatı talebi yönünden alacağın fatura alacağı olduğu, likit olduğu, davalının asıl alacak yönünden itirazında haksız olduğu anlaşıldığından icra ve inkar tazminatı talebinin kabulune, davacının takipte kötü niyetli olduğuna dair delil ve belge sunulmadığı, ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddine, Davalının Bursa 5. İcra dairesinin 2017/… E. Sayıl ıdosyası yönünden açılan icra takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 3.146,92 TL kısmı yönünden takip talebindeki şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İİK’nun 67. Maddesi gereğince icra inkar tazminatı koşulları oluştuğundan alacağın % 20 olan 629,03 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin davacının takipte kötü niyetli olduğunun ispat edilemediğinden reddine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 214,97 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 153,85 TL’nin mahsubu ile bakiye 61,12 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 700,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 197,90 olmak üzere toplam 897,90 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 313,65 TL yargılama gideri ve 153,85 TL peşin harç olmak üzere toplam 467,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan 65,50 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 42,62 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-HMK’ nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğuna gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/04/2018
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
Davacı gideri ;
700,00 TL Bilirkişi Masrafı
197,90 TL Tebligat Posta Masrafı
897,90TL Toplam Masraf
kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 313,65 TL
Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.