Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/279 E. 2021/1019 K. 06.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/279
KARAR NO : 2021/1019

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – T.C.N. … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 1- … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 2- … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 3- … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVA İHBAR OLUNAN : … -…
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/12/2016
KARAR TARİHİ : 06/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:15/03/2016 tarihinde … Kons. Mak. İnş. Tic. Ltd. Şti’nin maliki olduğu davalı sürücü …’ın idaresindeki 16 … 86 plakalı kamyon ile ankara yolu caddesi üzerinde gerçekleşen trafik kazası sonucu müvekkili …’nun uğradığı bedensel zarar nedeniyle 500,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manveiz tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle: Davaya konu kazaya karışan 16 … 86 plaka sayılı araç müvekkil … Sigorta AŞ. nezdinde 0001-0210-13573665 nolu Trafik Sigorta Poliçesi ile 02.12.2015 – 02.12.2016 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin Zorunlu Karayolu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğu poliçe limiti (Sakatlarıma ve Ölüm Kişi Başına 290.000,00 TL) ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluğumuz poliçe limitiyle sınırlı olmakla beraber masraf, vekâlet ücreti sorumluluğumuz da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limiti maktuen ödenecek rakam olmadığını, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmamakta olduğunu, zorunlu trafik sigortası sorumluluk sigortası olup, bu nedenle bu sigorta ile sigorta ettiren kişinin işleteni olduğu motorlu araçların üçüncü kişilere yerdikleri zararların karşılanması amaçlandığını, sigortacı ise, KTK ve Genel Şartlar Mucibince poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralamasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işleten düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitine kadar temin ettiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine talep etmiştir.
Diğer davalılara usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalılar tarafından savunmada bulunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, adli tıp raporu, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi, manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında mahkememiz dosyasının içerisinde bulunan kusur raporunun asli tali olarak belirlendiği anlaşıldığından yüzdelik bir değerlendirme yapılabilmesi için dosyanan ceza dosyası ile birlikte trafik alanında uzman bir bilirkişiye tevdiine karar verilmiştir.
Trafik uzmanı bilirkişinin 07/05/2019 tarihli raporunu özetle: Sürücü …’ ın dava konusu trafik kazasında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 47/1-b “Kırmızı Işıklı Trafik İşaretinde veya Yetkili Memurun Dur İşaretinde Geçme ” kuralını ihlal ettiği ve % 100 ( Yüzde Yüz ) oranında kusurlu olduğu, sürücü Tekin Dilek’ in dava konusu trafik kazasının oluşumunda herhangi bir trafik kural ihlali yapmadığından ( Atfı Kabil Kusuru ) olmadığı mütalaa edilmiştir.
Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında dosyanın sevkli olarak adli tıp kurumuna gönderilerek davacının maluliyet oranınıın ve yüzünde sabit iz kalıp kalmayacağı hususunun değerlendirilmesine karar verilmiştir.
Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesinin 08/07/2019 tarihli raporunu özetle; Hamdi ve Şenay kızı, 04/03/1997 doğumlu …’in 15/03/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği, kişi hakkında düzenlenmiş tıbbi belgelerde tarif edilen ve kişinin 19.06.2019 tarihinde kurulumuzda yapılan muayenesinde yüz sınırları içerisinde tespit edilen yara izinin belirli bir mesafeden, belirgin bir dikkat sarf etmeden, ilk bakışta fark edildiğine göre, yüzde sabit iz niteliğinde olduğu, oy biriliği ile mütalaa edilmiştir.
Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında dosyasının trafik bilirkişisine tevdi edilerek tarafların itirazlarının değerlendirilmesi ve hazırladığı rapor ile bursa 2. Ascm’nin 2016/424 E.a sayılı dosyasında alıdırılan rapor arasında çelişki bulunduğundan ceza dosyası da irdelenerek çelişkinin giderilmesine karar verilmiştir.
Trafik uzmanı bilirkişinin 20/09/2019 tarihli ek raporunu özetle: Sürücü …’ ın dava konusu Trafik kazasında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 47/1-b “Kırmızı Işıklı Trafik İşaretinde veya Yetktli Memurun Dur İşaretinde Geçme ” kuralını ihlal ettiği ve % 100 ( Yüzde Yü) oranında kusurlu olduğu, sürücü Tekin Dilek’ in dava konusu trafik kazasının oluşumunda herhangi bir trafik kural ihlali yapmadığından ( Atfı Kabil Kusuru) olmadığı mütalaa edilmiştir.
Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında mahkememiz dosyasının aktüerya bilirkişisine tevdi edilerek davacının maddi tazminat kalemleri hakkında bir değerlendirme yapılmasına karar verilmiştir.
Aktüerya bilirkişinin 29/11/2019 tarihli raporunu özetle: Yapılan hesaplama sonucunda, davacının efor kaybı zararının 961,15TL olacağı hesaplandığı, raporumun önceki bölümlerinde arz edilen kabullerle yapılan hesaplamada davacının Ekonomik Geleceğinin %5 zarara uğradığı varsayımıyla 44.013,96tl, %10 zarara uğradığı varsayımıyla 88.027,92tl, %15 zarara uğradığı varsayımıyla 132.041,87tl, %20 zarara uğradığı varsayımıyla 176.055,83TL, %25 zarara uğradığı varsayımıyla 220.069,79TL tutarlarında tazminat talebinde bulunabileceği sonucuna ulaşıldığı, huzurda görülen davada TBK’nun 75. maddesinin uygulanması hususu mütalaa edilmiştir.
Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında mahkememiz dosyasının aktüerya bilirkişisine tevdii ile davalılar vekillerinin itiraz dilekçeleri doğrultusunda yeniden bir değerlendirme yapılmasına karar verilmiştir.
Aktüerya bilirkişinin 17/02/2020 tarihli ek raporunda özetle: Yapılan hesaplama sonucunda, davacının efor kaybı zararının 824,22TL olacağı hesaplandığı, davacının TBK 54/4 Maddesi uyarınca, “Müvekkilin yüzünde oluşan bu sabit izler, çalışma yaşamında fiilen bir eksiklik meydana getirmemekle birlikte iş bulmasını imkânsızlaştırabilecek, zorlaştırabilecek ya da kariyer olarak yükselmesine engel olabileceği, görmüş olduğu zarar neticesinde toplumdan soyutlanacağı ve ekonomik geleceğinde sarsılma yaşayacağı söz konusu olduğu, bunun yanı sıra evlenme şansının da azalacağı kuvvetle muhtemeldir.” talebinde bulunmuş olduğu, görüleceği üzere, davacı talebini bir tek “Çalışma Yaşamı” ile sınırlı tutmamış, gelecekteki tüm yaşamının olumsuz etkileneceğini iddia etmiş olduğu, Yeni Genel Şartlar’da yer almayan, Spesifik Bir Bedensel Zarar türü olan davacı zararının, gerek oranının, gerekse parasal tutarının Yüce Mahkeme’nin takdirinde olacağının düşünüldüğü, yüce mahkemece, kazada meydana gelen skarın (izin), davacının evlenme şans ve ihtimalini ve iş bulabilme şansını ne ölçüde azalttığı hususunun takdiren belirlenip, davacının talebinin değerlendirilmesi gerekeceği, belli bir oran konusunda bir görüşümüzün olmasının, haddimiz, yetkimiz ve sorumluluğumuz içerisinde bulunmadığı, Yeni Genel Şartlar Maddesinde, Sürekli Sakatlık Tazminatı Hesaplamasının açıklandığı, huzurda görülen davada ise, davacının talep dilekçesinde belirttiği üzere ekonomik geleceğinin sarsılması zararını’nın karşılanması talep ettiği, madde metninin talebi içerdiği, 6111 sayılı torba kanunun 59. maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi ile sınırları belirlenen sağlık giderleri teminatı kapsamını genişletmiş olduğu, maddenin gerek lafzi gerekse özü itibarı ile yapılacak hiçbir yorumdan bakıcı gideri ile geçici işgöremezlik giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu sorumluluğunda düşünmenin mümkün olmadığı, iş bu raporumun önceki bölümlerinde arz edilen kabullerle yapılan hesaplamada davacının Ekonomik Geleceğinin %5 zarara uğradığı varsayımıyla 44.013,96tl, %10 zarara uğradığı varsayımıyla 88,027,92tl, %15 zarara uğradığı varsayımıyla 132.041,87tl, %20 zarara uğradığı varsayımıyla 176.055,83TL, %25 zarara uğradığı varsayımıyla 220.069,79TL tutarlarında tazminat talebinde bulunabileceği sonucuna ulaşıldığı, mütalaa edilmiştir.
Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında mahkememiz dosyası adli tıp kurumuna gönderilerek davacı hakkında maluliyet oranının tespit edilmesine karar verilmiştir.
Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesinin 16/11/2020 tarihli raporunu özetle; Meslekte kazanç gücü kaybı (mali kayıp, aktüerya) hususları adli tıbbı ilgilendiren hususlar olmadığı, görev tanımımıza girmediği, mevcut belgelere göre Hamdi ve Şenay kızı, 04/03/1997 doğumlu …’in 15/03/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği, kişi hakkında düzenlenmiş tıbbi belgelerde tarif edilen ve kişinin 19.06.2019 tarihinde kurulumuzda yapılan muayenesinde yüz sınırları içerisinde tespit edilen yara izinin belirli bir mesafeden, belirgin bir dikkat sarf etmeden, ilk bakışta fark edildiğine göre, yüzde sabit iz niteliğinde olduğu oy biriliği ile mütalaa edilmiştir.
Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında mahkememiz dosyasının adli tıp kurumuna gönderilerek Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarhili Resmi Gazetede Yayınlanan 17/07/2020 tarihli 2019/40 Esas 2019/40 Karar sayılı kararı dikkate alınarak dosyada yer alan tüm evraklar dikkate alınmak suretiyle davacının maluliyet oranının (kaza tarihinin 2016 yılı olduğu dikkate alınarak) Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri doğrultusunda , Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri doğrultusunda tespit edilemediği takdirde Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği doğrultusunda tespit edilmesine karar verilmiştir.
Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesinin 01/03/2021 tarihli raporunu özetle; Mevcut belgelere göre Hamdi ve Şenay kızı, 04/03/1997 doğumlu …’in 15/03/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği, kişi hakkında düzenlenmiş tıbbi belgelerde tarif edilen ve kişinin 19.06.2019 tarihinde kurulumuzda yapılan muayenesinde yüz sınırları içerisinde tespit edilen yara izinin belirli bir mesafeden, belirgin bir dikkat sarf etmeden, ilk bakışta fark edildiğine göre, yüzde sabit iz niteliğinde olduğu oy birliği ile mütalaa edilmiştir.
Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında mahkememiz dosyasının aktüerya bilirkişisine tevdi ile güncel ATK maluliyet raporu ve 2021 yılı verilerine göre( değişen asgari ücret ve kat sayıları doğrultusunda ) ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Aktüerya bilirkişisinin 02/06/2021 tarihli ek raporunu özetle; Yapılan hesaplama sonucunda, davacının efor kaybı zararının 824,22TL olacağı hesaplandığı, davacının zararının başlama tarihi, kazanın oluştuğu 15.03.2016 tarihi olduğu, zararın bitiş tarihi ise, davacının aktif çalışma süresinin biteceği 60 yaş 04.03.2057 tarihi olacağı, zarar, 15.03.2016-04.03.2057 dönemi için hesaplanacağı bu raporumun önceki bölümlerinde arz edilen kabullerle yapılan hesaplamada davacının Ekonomik Geleceğinin %5 zarara uğradığı varsayımıyla 60.816,06TL,%10 zarara uğradığı varsayımıyla 121.632,12TL, %15 zarara uğradığı varsayımıyla 182.448,19TL,%20 zarara uğradığı varsayımıyla 243.264,25TL, %25 zarara uğradığı varsayımıyla 304.080,31TL tutarlarında tazminat talebinde bulunabileceği sonucuna ulaşılmış olduğu, huzurda görülen davada TBK’nun 75. Maddesinin uygulanması hususu mütalaa edilmiştir.
Davacı vekili 09/07/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile 1.000,00TL olan maddi tazminat taleplerini, 824,22TL efor kaybı, 121.632,12TL ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklı zarar olmak üzere toplam 122.456,34TL olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava; 15/03/2016 tarihinde davacının yolcu konumunda bulunduğu 16 … 1244 plakalı minibüs ile dava dışı sürücü … idaresindeki 16 … 86 plakalı aracın kazaya karışması nedenine dayalı olarak maddi( ekonomik geleceğin sarsılması- geçici iş göremezlik)-manevi tazminat talebine ilişkindir. Trafik bilirkişisi tarafından tanzim edilen kök-ek raporda özetle; davalı şirketin maliki olduğu araç sürücüsü (ihbar olunan) …’ın % 100 kusurlu olduğu, davacının yolcu konumunda bulunduğu 16 … 1244 plakalı araç sürücüsü Tekin Dilek’in kusursuz olduğunun belirtildiği,İstanbul ATK tarafından tanzim edilen 01/03/2021 tarihli maluliyet raporunda özetle;davacının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren üç haftaya kadar uzayabileceği,davacının yüz sınırları içerisinde tespit edilen yara izinin belirli bir mesafeden, belirgin bir dikkat sarf etmeden, ilk bakışta fark edildiği, yüzde sabit iz niteliğinde olduğunun belirtildiği, aktüerya bilirkişisi tarafından tanzim edilen 02/06/2021 tarihli ek raporda özetle; davacının efor kaybı(geçici işgöremezlik) zararının 824,22 TL olacağı,davacının Ekonomik Geleceğinin %5 zarara uğradığı varsayımıyla 60.816,06TL,%10 zarara uğradığı varsayımıyla 121.632,12TL, %15 zarara uğradığı varsayımıyla 182.448,19TL,%20 zarara uğradığı varsayımıyla 243.264,25TL, %25 zarara uğradığı varsayımıyla 304.080,31 TL tutarlarında tazminat talebinde bulunabileceği sonucuna ulaşılmış olduğunun belirtildiği,ATK-bilirkişiler tarafından tanzim edilen raporlarda davaya konu hususlar bilimsel, gerekçeli ayrıntılı olarak açıklanmış, raporun mahkememizce hükme esas alınmaya yeterli olduğu kanaatine varılarak , her ne kadar davacı tarafça dava dilekçesinde, meydana gelen kaza neticesinde yüzünde oluşan iz nedeniyle iş bulmakta zorlanacağı,evlenme şansının azalacağı iddiasında bulunulmuş ise de UYAP sistemi üzerinden yapılan inceleme neticesinde davacının kazadan sonra çalıştığına dair SGK kayıtlarının bulunduğu, evlendiği hususunun tespit edildiği (mahkememizce davacının yüzündeki sabit izin durumunun tespit edilmesi amacıyla davacının duruşmada hazır olması gerektiğine dair tebligat çıkarıldığı, ancak davacının duruşmada hazır olmadığı hususu da göz önünde bulundurularak) dikkate alınarak aktüerya bilirkişi ek raporunda davacının Ekonomik Geleceğinin %5 zarara uğradığı varsayımıyla 60.816,06TL maddi zararının ve 824,22 TL geçici iş göremezlik zararının oluştuğu tespiti mahkememizce uygun görülerek ; davacının maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne, buna göre 61.640,28 TL maddi tazminatın davalı … yönünden kaza tarihi olan 15/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … Sigorta A.Ş. (sigorta poliçe limiti ile sınırlı olunması kaydıyla) ve davalı … (sigorta poliçe limiti ile sınırlı olunması kaydıyla) yönünden dava tarihi olan 30/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Davacının manevi tazminat talebi yönünden ise bilindiği üzere Borçlar Kanunu’nun 56.maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı asıl olarak ne tazminat ne de bir cezadır. Amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmak ve ruhi ızdırabını dindirmek olması nedeniyle tazminata benzer bir fonksiyonu vardır. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda;15/03/2016 tarihinde davacının yolcu konumunda bulunduğu 16 … 1244 plakalı minibüs ile dava dışı sürücü … idaresindeki 16 … 86 plakalı aracın kazaya karışması nedenine dayalı olarak manevi tazminat talep edildiği, tarafların kusur oranı, olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihindeki paranın alım gücü dikkate alınarak davacıda oluşan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne , buna göre 4.000,00 TL manevi tazminatının davalı … yönünden kaza tarihi olan 15/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte işbu davalıdan alınarak davacıya verilmesine,fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davacının maddi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜNE, buna göre 61.640,28 TL maddi tazminatın davalı … yönünden kaza tarihi olan 15/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … Sigorta A.Ş. (sigorta poliçe limiti ile sınırlı olunması kaydıyla) ve davalı … (sigorta poliçe limiti ile sınırlı olunması kaydıyla) yönünden dava tarihi olan 30/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE , buna göre 4.000,00 TL manevi tazminatının davalı … yönünden kaza tarihi olan 15/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte işbu davalıdan alınarak davacıya verilmesine,fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.483,89 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL, başvurma harcı 29,20 TL, ıslah harcı 415,00 TL olmak üzere toplam 473,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.010,49 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi gideri 1.500,00 TL, ATK rapor masrafı 2.069,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 857,18 TL olmak üzere toplam 4.426,18 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 2.279,49 TL yargılama gideri, peşin alınan 29,20 TL, başvuru harcı 29,20 TL, ıslah harcı 415,00 TL olmak üzere toplam 473,40 TL toplamı 2.752,89 TL yargılama giderinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden AAÜT’ye 13. Maddesine göre belirlenen 8.813,24 TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Manevi tazminat yönünden; davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 4.000,00 TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
8-Davanın reddedilen maddi tazminat talebi yönünden; davalılar …, …, …yargılama sırasında kendilerini vekil ile temsil edildiğinden A.A.Ü.T’ nin 10. Maddesine göre belirlenen 8.706,09 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
9-Davanın reddedilen manevi tazminat talebi yönünden; davalı …yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettiğinden A.A.Ü.T’ nin 10. Maddesine göre belirlenen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
10-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin, davalı Çözka vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/12/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸