Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1634
KARAR NO : 2019/654
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – M.Akif Mah. Basın Ekspres Yolu Derin Sk.N:58 Küçükçekmece Bakırköy/İSTANBUL
VEKİLİ : Av. … …… – Kıbrıs Şehitleri Cd. Arslantaş İş Merkezi K:9 Uluyol Osmangazi/ BURSA
DAVALI : ……… – Gültepe Mah. Farabi Cad. No:24 İç Kapı No:8 Siva…
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/12/2017
KARAR TARİHİ : 18/04/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/05/2019
Mahkememize tevzi edilen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlunun Bursa 4.İcra Müd.’nün 2017/… esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine ilişkin itirazının haksız ve kötüniyetli ve yasal dayanaktan yoksun olup, işbu itirazının iptalinin gerektiğini, müvekkilinin davalı ile arasında yapılan ticari iş neticesinde davalıdan alacağının mevcut olup, bu alacağın tahsili için Bursa 4.İcra Müd.’nün 2017/… esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun icra takibinde “tarafımca ödenmiş olan tutarlarda icrai işlem başlatılmış olup” denmek suretiyle borca itiraz ettiğini, icra dairesince 16/11/2017 tarihli karar ile itirazın süresinde ise takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı borçlunun yaptığı itirazı kabul etmediklerini, davalı borçlunun borca itirazlarına ilişkin olarka müvekkilinin söz konusu takip ile ilgili alacağına ait bütün kayıtlarının bulnuduğu ticari deterleri incelendiğinde davalının borcu ve davalarının haklılığının ortaya çıkacağını, davalı borçlunun borca itirazlarının haksız ve yersiz olup, borçlunun icra takibie yapmış olduğu itirazın iptalinin gerektiğini, müvekkili ile davalı arasında Franchise Sözleşmesi imzalandığını, borçlu ………’ın Bursa ilinde müvekkili firmanın “Çıtır Usta” franchise restoranı olarak faaliyet gösterdiğini, taraflar arasındaki ilişkinin franchise sözleşmesindde de bağımsız ticari ilişki olarak tanımlandığını, bu ilişkiye istinaden taraflar arasında Alt Kira Sözleşmesinin de imzalandığını, taraflarca imzalanan franchise sözleşmesinin alt kira sözleşmesi ve icra takibine konu 22 adet e fatura dilekçelerinin ekinde sunulduğunu, ayrıca müvekkilinin söz konusu takip ile ilgili alacağına dair tüm kayıtlarının usulüne uyun olarak tutulduğunu, ticari defterlerinde de mevcut olduğunu, borçlu tarafından icra takibine verilen itiraz dilekçesinde akdi ilişkinin kabul edildiğini, sadece ödeme itirazında bulunulduğunu, dolayısıyla borçlu tarafın ödeme iddiaları ile birlikte ispat yükünü üstlenmiş olup bu iddiaların yazılı belgelerle ispatının gerektiğini beyanla, talepleri doğrultusunda ihtiyati haciz kararı verilmesini, icra takibine yapılmış olan itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, alacağın ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, alacak miktarı e faturalar ile sabit olduğundan davalı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından savunmada bulunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, tarafların beyanı, Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2017/… sayılı icra takip dosyası, e faturalar, franchıse sözleşmesi.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere 4721 sayılı TMK’nın 6. Maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 190. Maddesine göre “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir. ” sözleşmenin kurulması ve hizmetin verildiğinin ispat yükü lehine hak iddia eden davacı taraftadır. Dava konusu faturaya konu hizmetin değeri ve uyuşmazlığın miktarı dikkate alındığında HMK’ nın 200. Maddesi uyarınca tanık dinlenemeyeceğinden davacının iddiasını yazılı ve kesin deliller ile ispat etmesi gerekir.
Davacı şirkete talimat mahkemesi aracılığıyla ticari defterlerini sunması ve defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması için verilen kesin süre içinde defterlerin ibraz edilmediği anlaşıldığından HMK’ nın 324. Maddesi uyarınca bilirkişi delilinden vazgeçtiği ve kesin süreye uyulmadığından davalı taraf yönünden usuli kazanılmış hakkın doğduğu anlaşılmaktadır.
O halde toplanan delillerden somut olayda, davacı tarafından davalı ile düzenlenen franchise sözleşmesi kapsamında edimlerin yerine getirildiği faturaların düzenlendiği ancak bedelinin ödenmediği ileri sürüldüğü anlaşılmakla fatura konusu içeriklere ilişkin edimlerin ifa edilip edilmediği noktasında ticari defterler ve düzenlenen faturalar ile sözleşme üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği ancak davacı tarafından ticari defterlerin ibraz edilmediğinden, tek taraflı olarak düzenlenen faturaların, faturaya konu hizmetlerin yerine getirildiği davacı tarafından ifa edildiği anlamına gelmeyeceği, düzenlenen franchise sözleşmesinde de davacının ticari defter ve belgelerinin kesin delil olduğu vurgulandığı anlaşılmakla ticari defterlerin ibraz edilmediği, fatura konusu hizmetlerin ifa edildiği ve alacağın ispat edilemediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın subut bulmadığından REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 584,30 TL’den mahsubu ile artan 539,9 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Kararın niteliği gereği davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/04/2019
Katip …
E- İmzalıdır.
Hakim …
E-İmzalıdır.