Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1585 E. 2018/576 K. 26.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/1585 Esas
KARAR NO : 2018/576

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – Sakarya Mah. Alper Sk. Torunlar İş Merkezi No:1 K:1 D:3-4 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – Hamidiye Mah. Milli Birlik Cad. 67. Sk. No:48 Kat:1 Daire:3 Afyonkarahisar Merkez/ AFYONKARAHİSAR

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2017
KARAR TARİHİ : 07/05/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili ile davalı arasındaki alım satım ilişkisi nedeniyle davalının 60349 nolu, 31.12.2015 tarihli, 18.325,00 TL bedelli faturanın bakiye alacağına dayanan borcunu ödememesi üzerine Bursa 17. İcra Dairesinin 2017/… E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldğını, davalı ile müvekkili arasındaki ticari alış verişe konu olan yem karma makinesinin davalıya teslim edildiğini, davalının iş bu makinenin teslim edilmediğine ilişkin bir itirazının veya beyanının olmadığını, davalının düzenlenen faturaya itiraz etmemekle faturanın içeriğini kabul ettiğini, davalının toplam borcuna mahsuben ödeme yapmış ise de ekte sunulan bakiye borcunu ödemediğini, alacağın dayanağı olan faturanın kesinleştiği halde davalının borca itiraz etmesinin hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olduğunu, davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alcağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin hayvancılıkla uğraşan bir çiftçi olduğunu, tacir sıfatını haiz olma şartlarını taşımadığını, müvekkilinin ticari işletmesinin bulunmadığını, davanın şartlarının bulunmamasına rağmen davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın görev yönünden reddi gerektiğini, müvekkilinin tüketici konumunda olması nedeniyle ilgili mevzuat gereği mübekkilinin yerleşim yeri olan Afyonkarahisar Tüketici Mahkemesinin yetkili Mahkeme olması gerektiğini, bunun da ötesinde uyuşmazlığın Tüketici Hakem Heyeti’ne başvuru zorunluluğu bulunan parasal sınırlar içerisinde olması nedeniyle de dava şartı yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, usul ve yasaya aykırı davanın öncelikle usulden reddine, şayet dava esasa girilerek incelenecek eolursa haksız, mesnetsiz ve kötü niyete dayalı davanın esastan reddine, davacının % 20 den az olmamak üzere taraflarına kötü niyet tazminatı ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi, ikinci cevap dilekçesi, Bursa 17. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı icra takip dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağa vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde mutlak ticari davalar: [(1) Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1. m.) ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;,
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580. maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare: 26/06/2012 – 6335 s. K. 1. m.) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır] şeklinde düzenlenmiştir.
Bunun yanında, TTK’nın 21. maddesi gereğince her iki tarafın tacir olması ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan davalar, taraflardan birinin ticari işletmesiyle ilgili olması kaydıyla Borçlar Kanununun havale hakkındaki 457 – 462 ve vedia hakkındaki 463 – 482. maddelerinde düzenlenen hususlardan doğan nispî nitelikteki ticari davalar yönünden de ticaret mahkemesi görevlidir.
Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu Kanundan doğan hukuk “davalarının” ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan “davalara”, ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
O halde somut olayda yukarıdaki açıklamalar ışığında, taraflar arasındaki satıma konu yem karma makinesinin bedelinin ödenmemesi sebebiyle alacağının olduğunun davacı tarafından ileri sürüldüğü, tarafların tacir olduğuna dair belge sunulmadığı gibi satıma konu makine ve alacak değerlendirildiğinde, davalının çiftçilik işiyle uğraştığı tacir olmadığı ve davalının ticari işletmesini ilgilendirmediğinden açılan davanın nispi ticari dava olmadığı zira nispi ticari dava sayılabilmesi için her iki tarafından mutlaka tacir olmasının zorunluğu olduğundan ayrıca davanın TTK’ da sayılan mutlak ticari davalardan da olmadığından mahkememizin görevsizliğine ve HMK 114 ve 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, dosyanın görevli ve yetkili Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın görev dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, Bursa Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna,
2-HMK’nun 20 maddesi gereğince hükmün tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın Bursa Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin taraflara ihtarına(ihtar edildi),
3-HMK’nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli Bursa Asliye Hukuk Mahkemesince taktirine, yargılamanın görevli mahkeme de devam etmediği taktirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda; uyuşmazlık konusu miktar dikkate alınarak HMK’nun 341 maddesi uyarınca 2018 yılı itibariyle 3.560,00 TL kesinlik sınırı altında olduğundan kesin olmak üzere karar verildi. 07/05/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.