Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1570 E. 2021/146 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/1570 Esas
KARAR NO : 2021/146

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2017
KARAR TARİHİ : 23/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili tarafından Bursa İli Mudanya İlçesi Halitpaşa Mahallesi Gazi Murat Çelik Sokak 1572 ada 3 parselde bulunan davalıya ait inşaatın Teras ve ıslak hacim izolasyonlarının (Bloklardaki Merdiven kovası teras izolasyonları kapsam dışı) ile temel bohçalaması kapsam dışı olmak üzere temel perde izolasyonlarını yaptığını, işler tamamlandıkça da faturalar kesilerek davalı yana tebliğ ve telim edildiğini, ancak davalı yanın iş bu davaya konu icra takibine dayanak yapılan 31,05.2016 tarih ve 91864 Seri A numaralı KDV dahil 14.180,15 TL bedelli faturanın 2.500,00 TL’si ve 9.11.2016 tarih ve Seri A 91875 numaralı KDV dahil 31.617,59 TL bedelli faturanın 11.126,92 TL’si olmak üzere toplam 13.626,92 TL lik kısmının ödenmediğini, müvekkilinin üstlendiği işi eksiksiz ve hatasız ve ayıpsız olarak yaparak davalı yanın şantiye sorumluları ile hakkedişler düzenlediğini, fatura bedellerinin ödenmemesinin yanında 9.11.2016 tarih ve Seri A 91875 numaralı fatura ile ilgili 04.01.2017 tarihli 341459 numaralı 11.126,92 TL’lik iade faturası düzenlenerek müvekkiline tebliğ edildiğini, müvekkili tarafından bu faturanın Beyoğlu 43. Noterliğinin 10.01.2017 tarih ve … yevmiye numarası ile iade edildiğini, müvekkilinin üstlenilen işi tam ve eksiksiz olarak teslim ettikten sonra, davalı yanca temel dolgu malzemesi düzgün atılmadığı için müvekkilinin yaptığı işe zarar verildiğini, davalı yanca yalıtımın ürerine koruyucu beton atılması gerektiği halde atılmadığını, doğrama camlarının zamanında takılmadığını, müvekkilinin yaptığı iş üzerinde başkası iş yaparken (örneğin yer süzgeçlerinin takılması, teras yağmur giderleri takılması gibi), müvekkilinin yaptığı işe zarar verildiğini belirterek, borcun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalının haksız ve kötü niyetli olarak yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına % 20 den aşağı olmayacak şekilde İcra inkar tazminatına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafın yüklendiği işlerin müvekkiline eksiksiz ve ayıpsız olarak tesliminin söz konusu olmadığını, Mudanya Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/61 E. dosyası ile eksik ve hatalı işlerin tespit edilerek davacı tarafa bildirim yapıldığını, davacı tarafın üzerine düşen sorumluluğu tam ve eksiksiz olarak yerine getirmediğini, müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarında davacıya borcunun olmadığının görüldüğünü, tespit raporunda belirtilen maddi zararların müvekkiline kanuni seçimlik haklarından olan ayıp oranında indirim talep etme hakkını vereceğini belirterek davanın reddini davacı şirket aleyhine % 20 den aşağı olmayacak şekilde kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
KANITLAR:
İcra dosyası, faturalar, ihtarname, tespit dosyası, tanık beyanları, ticari defter ve bağlı kayıtlar, bilirkişi raporları, vs.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine alacağın tahsili talebi ile Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyasında, 13.626,92-TL toplam alacak talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmış, davalı borçlunun itirazı üzerin takip durmuştur. Takibe itirazın iptali ile devamını sağlamak amacıyla eldeki dava açılmıştır.
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce; refakate bir inşaat mühendisi ve bir SMM bilirkişi alınarak mahallinde keşif yapılmasına karar verilmiştir.
Alınan 29/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı … tarafından sunulmuş olan 2016 yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal sürelerinde yaptırılmış olduğu, Davacı …’nın ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda 31.12.2016 tarihi itibari ile alacak bakiyesinin 22,797,95 TL olduğu, 2017 yılı defterlerinin sunulmamış olması nedeni ile icra takip tarihi ve dava tarihi itibari ile ticari defterlerinde ki borç/alacak bakiyesinin tespit edilemediği, davalı … Gayrimenkul ve İnş. tarafından sunulmuş olan 2016 ve 2017 yılına ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal sürelerinde yaptırılmış olduğu, 2016 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, 2017 yıfı yevmiye defteri kapanış tasdikinin ise henüz süresi gelmediğinden kapanış tasdikinin yaptırılmamış olduğu, davalı … Gayrimenkul ve İnş. A.Ş. firmasına ait ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda 14.11.2017 icra takip tarihi ve 11.12.2017 dava tarihi itibari ile 1.671,02 TL borcunun olduğu, taraflar arasında yapılan ve yapılacak işlere ait dava dosyasında bir sözleşmenin olmadığı, davacı … beyanlarında yalıtım ve temel güçlendirme işlerinin yapılmış olduğu ve bu işlerden icra takibine konu olan 13.626,92 TL asıl alacağın izolasyon işine ait alacak olduğu, diğer işlere ait alacaklarının hepsinin tahsil edildiğinin beyan edilmiş olduğu,
Teknik yönden izolasyon imalatı ile ilgili davacının toplam imalat bedeli olarak 33.860,10 TL bedel tespit edilmiş olduğu, ancak davacı ve davalı defter kayıtlarında yer alan 5 adet davacı satış faturaları bedeli 62,522,95 TL olup bu faturalardan icra takibine konu olan 31 05.2016 tarih 91S64 seri numaralı ve 09.11.2016 tarih ve 91875 seri numaralı faturalar toplamının 45.797,95 TL olduğu, taraflar arasında 2016 yılında başlamış olan cari ilişki olduğu, icra takibine konu faturalar dışındaki 3 faturanın nakit olarak kapatılmış olduğu ancak icra takibine konu 91864 seri numaralı ve 91875 sen numaralı faturalara karşılık yapılan ödemelerin fatura bazlı ödeme olmadığı cari bakiyeden düşülmüş olduğu bu konuda davacının yazılı izahına ihtiyaç duyulduğu, davacı tarafından fatura içeriklerinde yer alan yalıtım bedellerinin ayrıntılı belirtilmesi ve hangi fatura için hangi tahsilatların yapıldığının belgeleri ile birlikte dava dosyasına sunulması halinde taraflar arasındaki borç alacak hesaplamasının net bir şekilde hesaplanabileceği bildirilmiştir.
Mahkememizce tarafların tanıklarının dinlenilmesine karar verilmiştir.
Davacı Tanığı …. keşif sırasında ” Ben davalı şirkete ait inşaatta su tesisat işlerini yaptım.Ben işlerimi yaparken davacı da şantiyede ıslak bölümlerin izolasyonlarını yapmaktaydı.Ben davacının işçilerinin yere bir şey sürerek izolasyon yaptıklarını gördüm; ancak ne malzeme kullandığını veya işi doğru yapıp yapmadığını bilmem, benim uzmanlık alanım değildir.Ancak ben yıllardır inşaatlarda çalışırım. Davacının uygulama şekli diğer inşaatlarda gördüğüm şekildedir.Teraslarda süzgeçler konulurken izolasyonun üzerine yapıldı.Ancak süzgeçler yukarıda kaldığı için bu süzgeçler sökülüp yerine başka bir malzeme takıldı.Muhtemelen şapı atanlar süzgeç kalınlığını hesap edemeden süzgeç yukarıda kalmıştır; ya da su akış meyilini ayarlamayamadıkları için bu iş oldu.Ben gördüğümde süzgeçin yüksekte kaldığını tespit ettim, ancak hatanın neden kaynaklandığını bilmem,” şeklinde tanıklık beyanında bulunmuştur.
Davalı tanığı …. keşif sırasında “Ben davalı şirkette bir müddet şantiye şefi olarak çalıştım.Benim çalıştığım tarihte davacı şantiyedeki işini bitirip ayrılmaktaydı. Ben çalığşmaya başladıktan sonra binaların içlerinde teraslardan dairelere su sızıntısı olduğunu gördüm. Terasların bitişik olduğu duvarlardan suyun bitişik olduğunu gördüm. O sırada ben yeni olduğum için şantiyede mimar olan Uğur Bey isimli arkadaş bu hususu davacı ile defalarca görüştü, davacı gelip eksiğini tamamlamadı. Bunun üzerine biz yeeni bir izalosyon şirketi ile anlaştık. İzolasyon firması geldi; binada inceleme yaptı ve yaptıkları kontrolde kullanılan malzemenin sürme malzemesi olduğunu, bunun da sağlıklı olması için fileyle desteklenmesi gerektiğini ve tam randımanlı çalışması için de duvara dönülmesinin gerektiğini ve dönülmediğini söylediler ve dolayısıyla suyun buradan içeriye doğru yöneldiğini bize ilettiler. Bu şirket davacının yaptığı izolasyonun üzerini temizlediler. Duvarlarda kırılması gereken yerleri bize tarif ettiler. Biz kırmalarını yaptık ve süzgeç olmayan yerlere süzgeç yapıp, etrafını izole yapıp, işi bitirdiler. Benim bildiğim kadarıyla davacı bir tek terasta süzgeç kullanmıştı. Diğer taraflarda süzgeç yoktu. Ben bu süzgeçi takma konusunda davacı ile davalının nasıl anlaştıklarını bilmiyorum. Anlaşmaya göre süzgecin kimin takacağı değişebilir. Ben davacı şirketten ayrıldım, şu an başka bir şirkette çalışmaktayım. Davacı A-B-C bloklarında çalıştı, diğer bloklarda çalışmadı. İkinci izolasyon firması gelmeden önce davacının yamış olduğu izolasyondan sonra binaya su sızdıhğı için boyalar ve yerdeki parkeler zarar gördü. Biz boyalar ve parkeleri söktük.İkinci izolasyon firması işini bitirdikten sonra tekrar boya ve parkeleri yaptık. Ben davalı şirket sahibinin damadıyım” şeklinde tanıklık beyanında bulunmuştur.
Davacı tanığı … talimat mahkemesi duruşmasında ” Ben 2016 Eylül -2016 Aralık tarihleri arasında Davalı şirkette şantiye sorumlusu olarak çalıştım. Mimarım. Davaya konu iş üçer katlı altı adet bina yapım işinin yalıtım işlerine ilişkindir. Davacı bu konut işinin su yalıtımı yapan taşeron şirkettir. Bu iş binanın terasına ve bodrumuna binanın su almaması için yapılan yalıtım işidir. Miktarını tam olarak hatırlamayamamakla beraber davacının 10-12 bin TL civarı davalı şirketten alacağı vardır. Davacının bu alacağı davalı şirket yetkilisi Fehmi beyin söylediğine göre yalıtım işlerinin usulüne uygun yapılmadığı, sökülüp yeniden yapılması gerektiği sebebiyle ödenmediğini biliyorum. Ancak benim yaptığım tespitlere göre davacı kendine düşen kısmı usulüne uygun şekilde yaptı. Yalıtım işlerinden sonra seramik yapılmadığı ve mermerler söküldüğü için terastaki su yalıtımı zarar gördü. Yani yalıtımın zarar görmesinde davacının bir kusuru yoktur. Sonrasında yapılan imalat ve tadilat işleri nedeniyle yalıtım kısmı zarar gördü. Bodrum perde yalıtımı da davacı tarafından usulüne uygun yapılmıştı. Sonrasında toprak ve harfiyat ve alt yapı çalışmaları sırasında bu yalıtıma da zarar verildi. Yani davacının bunda da kusuru yoktur. Tanıklık ücreti talebim yoktur ” şeklinde tanıklık beyanında bulunmuştur.
Mahkememizce, dosyanın önceki bilirkişi heyetine tevdii ile taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Alınan 13/12/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda; Davacı … tarafından sunulmuş oları 2017 yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal sürelerinde yaptırılmış olduğu, davacı …’nın ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda 31.12.2017 tarihi İtibari ile alacak bakiyesinin 22.797,95 TL olduğu, Teknik yönden yapılan incelemeler ve taraflarca imza altına altnan 3 adet hakkediş belgelerinin incelenmesi neticesinde davacı tarafından A-B/C-D Blok teras ıslak zemin ve E-F Blok perde izolasyonları ile bu bloklarda yapılan ilave işler toplamının KDV dahil 33.860,10 TL olduğu, davacı ve davalı defter kayıtlarında yer alan davacı faturaları toplamının 62.522,95 TL olduğu ancak teknik yönden yapılan hesaplamamıza konu imalatların hangi fatura içeriklerinde hangi kalemler olduğunun faturalardan tespit edilemediği, ticari defter kayıtları ve dava dosyasına sunulu ödeme kayıt ve belgelerinin incelenmesi sonucunda davalı firma ödemeleri toplamının 49,725,00 TL olduğu, sonuç itibari ile davacı taraf imalatlara karşılık (33.860,10-49.725,00) = 15.864,90 TL fazla tahsilatının olduğu, davacı ve davalı defter kayıtlarında yer alan faturalar ve ödeme/tahsilat kayıtları ile davacı tarafından icra konusu yapılan alacak tutarlarının dayanağının ne olduğunun anlaşılamadığı, dava dosyasında yapılan imalatlar ile ilgili sözleşmeler yer almadığından davacı tarafından tek tek fatura içerıklerindeki imalatlarının içeriğinin açıklanması gerektiği, daha sonra hangi tahsilatın hangi fatura içeriğindeki imalata karşılık tahsil ettiğinin açık izahının gerektiği bildirilmiştir.
Mahkememizce; Tarafların iddia ve savunmaları ile önceki bilirkişi raporuna karşı yapılan itirazlarda değerlendirilmek suretiyle dosyanın 1 İnşaat mühendisi ve 1 SMMM bilirkişiye tevdii ile rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Alınan 05/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda; Sonuç olarak davalı tarafından davacıya yapılan ödeme tutan 33.000,00-TL olduğu, Faturalara göre davacı 47.797,95-33.000,00- 14.797,95-TL alacaklı olduğu, Teknik bilirkişi inşaat mühendisi Ahmet Rifat Bilen’in tespitlerine göre yapılan işin toplam değeri: = 33.826,00 TL olduğu, Bu değer üzerinden hesap yaptığımızda davacının davalıdan alacağı; 33.826,00-33.000,00-= 826,00-TL olduğu, dosyadaki diğer bilirkişi raporunda davacının 15.864,90-TL fazla tahsilat yaptığı konusunda tespit yapıldığı, bu rakam bulunurken davalının 49,725,00-TL ödeme yaptığı ifade edilerek hesaplama yapıldığı, bu rakamın hatalı olduğu, 49.725,00-TL dava konusu 2 fatura haricinde düzenlenen 4.720,00+5.900,00+6.105,00= 16.725,00-TL tutarlı 3 adet fatura için yapılan peşin 16,725,00-TL tutarındaki ödemeyi de kapsadığı, 16.725,00-TL tutarındaki ödeme yukarıda yazılan 3 fatura ile alakalı olup dava konusu faturalarla ilgili olmadığı, dolayısıyla davalının yaptığı ödeme tutan 49.725,00 değil 49.725,00-16.725,00= 33,000,00-TL olduğu, Davacının talep edebileceği faiz tutarı: 65,97-TL olduğu, sonuç olarak teknik bilirkişi tarafından yapılan inceleme ve tespitler sonucu davacı tarafından yapılan işlerin bedeli 33.826,00-TL olarak hesaplanmış olup davalı tarafından yapılan ödeme tutarı 33.000,00-TL dir ve davacının kalan alacak tutarı 826,00-TL olduğu, davacı 10.01.2017 tarihinde davalıyı göndermiş olduğu ihtarname ile temerrüte düşürmüş oiup talep edebileceği takip öncesi işlemiş faiz tutarı 65,97-TL olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce; İtirazın iptali davalarında takibe konu faturalarla sınırlı olarak inceleme yapılabileceğinden dosyanın önceki bilirkişi heyetine tevdii ile icra takibine konu faturalarla sınırlı olmak üzere ve tarafların itirazları da değerlendirilmek suretiyle ek rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmiştir.
Alınan 26/11/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda, kök rapordaki tespitlerinde bir değişiklik olmadığı, davacının fatura etmediği bazı işlerden dolayı da davalıdan alacaklı olduğunu iddia etmekle birlikte bu konu dava konusu 2 adet fatura ile alakalı bir konu olmadığı, davacının talep edebileceği faiz tutarının 65,97 TL olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce; Tarafların iddia ve savunmaları ile önceki bilirkişi raporlarına karşı yapılan itirazların da değerlendirilmek suretiyle dosyanın bir inşaat mühendisi ile bir eser sözleşmesi alanında uzman hesap bilirkişisine tevdii ile rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Alınan 11/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacının yaptığı imalatlardan dolayı talep edebileceği bedelin: 37.043,00 TL – 3.217,00 TL = 33.826,00 TL ( KDV Dahil ) olarak hesaplandığı, sonuç olarak yapılan inceleme ve tespitler sonucu davacı tarafından yapılan işlerin bedeli 33.826,00 TL olarak hesaplandığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Somut olayda, davacı taraf 31.05.2016 tarihli 91864 nolu 14.180,15 TL ‘lik faturanın 2.500,00 TL’si, 09.11.2016 tarih 91875 nolu 31.617,29 TL’lik faturanın 11.126,92 TL’si olmak üzere toplam 13.626,92 TL ödenmediği gerekçesiyle icra takibi başlatmıştır.
Davalı taraf davacının yaptığı işi tam ve eksiksiz yapmadığını, yapılan işlerde eksiklik ve ayıp olduğunu iddia etmiştir.
Tarafların ticari defterleri arasındaki uyuşmazlık davalı tarafın davacı adına düzenlediği iade faturasından kaynaklanmaktadır. Dosyada çözümlenmesi gereken mesele davacının yaptığı işte ayıp olup olmadığı, ayıp var ise kusurunun bulunup bulunmadığı hususudur.
TBK 476. Maddesinde “Eserin ayıplı olması, yüklenicinin açıkça yaptığı ihtara karşın, işsahibinin verdiği talimattan doğmuş bulunur veya herhangi bir sebeple işsahibine yüklenebilecek olursa işsahibi, eserin ayıplı olmasından doğan haklarını kullanamaz” hükmü düzenlenmiştir. Ayıbın iş sahibinden kaynaklanması durumunda, iş sahibi ayıptan kaynaklanan seçimlik haklarını kullanamaz.
Davacının yükümlülüğü yalıtım işini yapmak, davalının sorumluluğu ise yalıtımın korunmasından ibarettir. A-B, C-D bloklarının ıslak hacim ve terasların izolasyonunun sürme (likid) olarak tatbik edildiği, C-D blokların teraslarında izolasyon koruma betonlarının atılmamış olduğu, tecritin yırtıldığı ve alt katlara su sızdığı anlaşılmış olup izolasyonun hasar görüp yırtılmasından C-D bloklarda yapılan izolasyon malzemesi üzerine koruyucu beton atmayan davalı taraf sorumludur. Yağmur suyu giderlerinin yapılması işi tenekeci ve olukçunun görevi olup, süzgeçlerin takılması işi tesisatçının sorumluluğundadır. Bu imalatları davalının yaptırması gerekmektedir. Bilirkişi raporunda bu hususlar ayrıntılı bir şekilde belirtilmiştir.
Davacının ayıpla ilgili kusurunun bulunmadığı, iade faturasının yerinde olmadığı, davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, taraf ticari defterlerine göre davacının 12.797,95 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, takibin 12.797,95-TL asıl alacak üzerinden devamına, işlemiş faiz yönünden, davalı borçlunun icra takip tarihinden önce TBK’nın 117. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmediğinden asıl alacak yanında takip tarihine kadar olan dönem içerisinde işlemiş faize yapılan itirazın iptaline yönelik talebin reddine, icra inkar tazminatı yönünden alacağın fatura alacağı olduğu, likit olduğu, davalının asıl alacak yönünden itirazında haksız olduğundan koşulları oluşmakla, icra inkar tazminatı talebinin kabulu ile aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının Bursa 15. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın KISMEN İPTALİ İLE; takibin 12.797,95-TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alacak likit olduğundan asıl alacağın % 20’si üzerinden hesaplanan 2.559,59-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası gereği alınması gereken 874,23-TL harçtan peşin alınan 257,96-TL harcın mahsubu ile bakiye 616,27-TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 2.864,40-TL yargılama gideri üzerinden kabul red oranına gör hesaplanan 2.426,89-TL ile peşin alınan 257,96-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı yararına ölçümlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı yararına ölçümlenen 2.307,15-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,
Dair;taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/02/2021

Katip …
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.

Davacı gideri ;
2.700,00 TL bilirkişi gideri,
164,40 TL tebligat posta gideri
2.864,40 TL toplam gider

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.