Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1433 E. 2021/333 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/1433 Esas
KARAR NO : 2021/333

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
İHBAR OLUNAN : … -…
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2017
KARAR TARİHİ : 27/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin … Ticaret-… isimli şahıs şirketinin sahibi olup, şirketin ana iştigal konusu damaca ile abonelere su satımı olduğunu, Bu iştigal konusu dahilinde müvekkili, davalı … ile yapılan bayilik sözleşmesi kapsamında su satışı yaptığını, bu satım ilişkisi kapsamında davalı şirkete teminat olarak verilen 13.09.2012 tanzim ve 14.09.2013 vade tarihli 40.000 TL’lik bonoya dayanarak müvekkili aleyhine Bursa 8. İcra Müdürlüğü’nün 2014/… E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve bu icra takibi kapsamında 15.05.2014 tarihinde müvekkilinin malik olduğu 20 ABB 80 plakalı araca ihtiyaten haciz konduğunu, daha sonra 15.07.2014 tarihinde araç fiilen haczedilerek yediemin sıfatıyla Kuşdili Otopark İşletmesi Ltd. Şti.’ye teslim edildiğini, Söz konusu takibe karşı 23.06.2014’te Bursa 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2014/359 E. Sayılı dosyası ile müvekkilince imzaya ve borca itiraz davası açıldığını, bu dava kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunda da bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığı tespit edildiğini, Bursa 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 02.12.2014 tarihli kararında imzaya itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiğini ve bu karar Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2015/4817 E.-2015/15353 K.sayılı ilamı ile 04.06.2015 tarihinde onanarak kesinleştiğini, bu sırada müvekkili aleyhine Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/395 E. Sayılı ceza davasıyla müvekkiline resmi belgede sahtecilik suçu isnat edilerek hakkında ceza davası açılmış ancak bono üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığı gerekçesiyle işbu davada da müvekkili hakkında 19.10.2016 tarihinde beraat kararı verilmiş ve bu karar kesinleştiğini, tüm bu sürecin akabinde talepleri üzerine Bursa 8. İcra Müdürlüğü tarafından haczedilmiş olan 20 ABB 80 plakalı aracın yediemin sıfatı ile müvekkiline teslimine karar verildiğini, 26.10.2016 tarihinde eski yediemin Kuşdili Otopark İşletmesi Ltd. Şti.’ye giden müvekkilinin oğlu, aracın motorunun tamamen iflas ettiğini gördüğünü ve aracın bu yedieminde kaldığı süre boyunca başkaca zararlara da uğradığını fark ettiğini, bunun üzerine İstanbul Anadolu 14. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde 2016/108 Değişik İş dosyası ile delil tespiti davası açıldığını ve bilirkişi … tarafından hazırlanan 05.12.2016 tarihli raporda (düzeltme ile) ‘’somut olay ve tespit tarihi itibariyle toplam zararın 9.878,45 TL olduğu’’ tespit edildiğini, müvekkili hakkında kendisine ait olmayan imzadan dolayı açılmış bir icra takibi ve bu takibe istinaden konulan bir araç haczi bulunmakta ve aracın yediemin nezdinde hacizli bulunduğu süre boyunca doğmuş bir maddi zarar bulunduğu görüldüğünü, müvekkilinin davalı şirkete borçlu olmamasına rağmen aleyhinde Bursa 8. İcra Müdürlüğü’nün 2014/… E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldıığnı ve takibin devamı ile yürütülen süreçten maddi zararı doğduğunu, müvekkilinin davalıdan 03.09.2012 tarihi itibariyle damacana su almakta ve söz konusu ihtiyati haciz tarihinden kısa bir süre öncesine kadar da sattığını, taraflar arasında her hangi bir sorun mevcut değil iken, alacaklı şirket müvekkilinden aylık damacana satış miktarını satış bölgesinde artırılması mümkün olmayan bir sayıya yükseltmek istetiğini, müvekkilinin de bunun mümkün olmadığını söylediğini ve mevcut satış rakamları üzerinden devam edeceğini, artırmak için de gayret sarf edeceğini, ancak satış bölgesinin sınırlı olması ve müvekkilinin satış yaptığı bölge piyasasının doygun olması, alacaklıya ait suyun TV ve diğer kitle iletişim araçlarıyla fazla reklamı yapılmadığından İstanbul’da fazla tanınan bir firma olmaması nedeniyle talep edilen satış sayısına kısa sürede ulaşmanın mümkün olmayacağını, ancak kendi müşteri ilişkileri ile mevcut satış rakamını kişisel başarısı ile sürdürdüğünü ifade ettiğini, bu görüşmeden birkaç gün sonra, hiçbir yazılı akde aykırılık ihtarı bildirimi yapılmaksızın müvekkilinin işyerine ihtiyati hacze gelindiğini, müvekkili tarafından herhangi bir teminat senedi imzalanmadığını, takip konusu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığının Bursa 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin Yargıtayca onanan 02.12.2014 tarihli kararı ve Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/395 E. Sayılı ceza davasındaki kararı ile de kesinleşmiş olması sebebiyle müvekkili aleyhine Bursa 8. İcra Müdürlüğü’nün 2014/… E. Sayılı başlatılan kambiyo senedine dayalı icra takibinin hiçbir hukuki dayanağı kalmadığını, müvekkilinin iş bu sözleşmeden davalı şirkete ödenmemiş bir borcu bulunmadığı ve sözleşme kapsamında yerine getirilmemiş bir yükümlülüğü bulunmadığını, davalı tarafa bir borcu olmadığının tespiti ile söz konusu kambiyo senedine dayalı olarak yapılan icra takibi nedeniyle müvekkiline ait 20 ABB 80 plakalı araçta oluşan ve İstanbul Anadolu 14. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/108 Değişik İş dosyası tespit edilen zararların tazminin talep edilmesi zorunluluğu oluştuğu, ayrıca söz konusu aracın muhafaza altında kaldığı süre boyunca müvekkili işini hakkıyla sürdürememiş, kendi aracını kullanamadığı için başka araçları kiralamak ve aynı sürede yeddi emin ücreti de ödemek zorunda kaldığını, yeni eleman istihdamı etmek durumunda kalarak ticari olarak da zarara uğradığını, uğradığı zararın tazminini talep etme zorunluluğu doğduğunu, müvekkilinin Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2014/… E. Sayılı dosyasındaki icra takibini borçlusu olmadığının tespitine, müvekkiline ait araç üzerinde tespit edilen yediemin zilyetliği süresince oluşmuş zararın bedeli olarak 9.878,45 TL’nin davalıdan alınarak müvekkile verilmesine, araç hakkında Bursa 8. İcra Müdürlüğü tarafından yakalama kararı verilen 15.05.2014 tarihinden, aracın yediemin olarak müvekkile teslim edildiği 20.10.2016 tarihine kadar geçen sürede müvekkilin aracı kullanamaması nedeniyle uğradığı zarar nedeniyle hakkımız saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 250 TL bedelin davalıdan alınıp kendisine iadesine, aracın haksız takip nedeniyle yeddi eminde muhafaza edildiği dönemde ödenen yeddi emin ücreti için fazlaya ilişkin hakkımız saklı kalmak üzere şimdilik 250 TL bedelin davalıdan alınıp kendisine iadesine, Alacakları için takip tarihi itibariyle ticari faiz uygulanmasına, satış bedelinin ödenmemesi ve takibin durdurulması hususunda talebimiz bulunmadığından, işbu davanın teminatsız olarak görülmesine, Davalının kötü niyetli olmasından dolayı %40 tazminata mahkum edilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili şirket ile kendisini … Ticaret yetkilisi olarak tanıtan … arasında 13.09.2012 tarihinde serbest iradeleri ile Bayilik Sözleşmesi akdedildiğini, yine kendisini … Ticaret firma yetkilisi olarak tanıtan davacının eşi … ile sözleşmeye ek protokol imzalandığını, aslı Bursa 8. İcra Müdürlüğü 2014/5196 E. sayılı dosyasına konu senet üzerinde de Bursa 3. İcra Hukuk Mahkemesi 2014/359 E. 2014/651 K sayılı karar ile sabit olduğu üzere davacı …’ın eşi …’ın imzası bulunduğunu, Müvekkili şirket ile … Ticaret arasında ticari ilişkinin başladığı ilk günden itibaren tüm görüşmeler, sözleşmeler Davacı …’ın eşi … ile yapıldığını, … kendisini müvekkili şirkete, şirket yetkilisi olarak tanıttığını, zira kendisi halihazırdaki davacının eşi olduğunu, Tüm görüşmeler, anlaşmalar, sözleşmeler hep … ile yapıldığını, bu kişinin … Ticaret adına hareket ettiğini, … ile resmi kayıtlarda şirket sahibi olarak görünen … muvazaalı olarak hareket ederek müvekkili şirketi aldattığını, … yalnızca resmi kayıtlarda şirketin sahibi olup hiçbir resmi işlem kendisi tarafından yapılmadığını, davacı yan giriştiği muvazaalı işlemler ile hem kambiyo senedinden doğan mevcut borcundan kurtulma hem de kendisi lehine haksız kazanç elde etme niyetinde olduğunu, davacı yan yapılan icra takibi sonucu haczedilen ve yediemin sıfatıyla Kuşdili Otopark İşletmesi Ltd. Şti’ye teslim edilmiş olan 20 ABB 80 plakalı aracın yediemin otoparkında bulunduğu süre zarfında aracın motorunun tamamen iflas ettiğini ve aracın otoparkta kaldığı süre zarfında başkaca zararlara da uğradığı sebebiyle İstanbul Anadolu Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/108 D.İş dosyası üzerinden delil tespiti davacı açmış ve bunun sonucunda oluştuğu tespit edilen 9.878,45 TL miktarındaki zarardan sorumlu oldukları iddiası ile zararı taraflarından tahsil etmek adına iş bu davayı açmış ise de oluşan bu zarardan müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, taraflarınca senetteki imzaların …’a ait olduğu tespit edildiğini ve Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesi 2017/21 E. 2017/94 K sayılı dosyasında sanık …’a resmi belgede sahtecilik suçundan 1 Yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, iş bu davanın, davacının eşi …’a ihbar edilmesini talep ettiklerini, öncelikle iş bu davanın, zararın gelmesine neden olan davacının eşi …’a ihbar edilmesine, akabinde daha önce Bursa 3. İcra Hukuk Mahkemesi 2014/359 E. 2014/651 K sayılı dosya üzerinden davacının borçlu bulunmadığı kesin hükme bağlanmış olduğundan, davayı açmakta hukuki bir yararı bulunmadığını bu sebeple tarafından davanın reddine, hukuki dayanaktan yoksun haksız ve kötüniyetli olarak açılan davanın reddine, karşı tarafın kötüniyetli olmasından dolayı %40 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR:
İcra dosyası, sözleşme, ticari defter ve bağlı kayıtlar, bilirkişi raporu, vs.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava, Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2014/… esas sayılı dosyası nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespiti ile araçta meydana gelen zararın davalıdan tazmininin gerekip gerekmediği ve aracın kullanılamaması nedeniyle herhangi bir zararın meydana gelip gelmediği hususlarına ilişkindir.
Mahkememizce tarafların tanıklarının dinlenilmesine karar verilmiştir.
Tanık … talimat mahkemesindeki duruşmada “Davacıyı tanıyorum, oğlu arkadaşım olur, ailelerimiz tanışıktır, bayilik sözleşmesini davacı imzalamış ancak dükkarda işleri eşi yürütüyordu, kendisi belki haftada bir kez gelip hesaplara vs.bakıyordu, bende bir süre yanlarında izinli oldukları günlerde tahmineden haftara bir kez yardım etmek için çalıştığım oldu, hatırladığım kadarıyla 2014 yılı mayıs ayında araca haciz koyma işlemi yapıldı, o ana kadar davacı ile davalı arasında mal alım satımına ilişkin ticari ilişki devam ediyorudu, herhangi bir sorun yoktur, bu nedenle davacı ve ailesi yapılan haciz işlemine çok şaşırmışlardı, haciz sonrasında ise kiraladıkları araç ile Küçükyalı’da su nakliyesi yaparak su satmaya devam ettiler, bende gerek haciz öncesinde gerekse haciz sonrasında yanlarında çalıştım ancak haciz sonrasında haftada 3-4 gün çalışmaya başladım, araç yaklaşık 2 yıl kadar yedieminde kaldı, daha sonra oğulları Yavut aracı almak için gittiğinde araçta hasarın oluştuğunu görmesi üzerine tespit işlemi yaptırıldığı ve bu işlemden sonra araç teslim alındı, ne kadar masraf yapıldığına ilişkin bilgim yok, ayrıca benim davacı hakkında başlatılan takibe, takibin dayanağına ilişkin herhangi bir bilgim yok, davacının bono imzalayıp imzalamadığını bilmiyorum, bildiğim kadarıyla davacının piskolojik rahatsızlığı vardı, bunu davacının oğlundan duymuştum, doktora gidip geliyordu, ayrıca dükkanda davacının oğlu da çalışıyordu, aracın yediemine alınması sonrasında davacı tarafından Küçükyalı’dan su nakliyesi için araç kiralanması sebebiyle hatırladığım kadarıyla günlük 250-300 TL civarında kira bedeli ödeniyordu, bana çalıştığım dönemde günlük 50,00 TL gibi bir ücret ödeniyordu, ayrıca … adında bir amca daha vardı o da aracın haciz işleminden sonra haftada 2-3 gün dükkanda davacının eşi ve oğlu su alımına gittiğinde benimle birlikte çalışıyordu, ona verilen yövmiyeyi bilmiyorum ” şeklinde tanıklık beyanında bulunmuştur.
Davacı tanığı … talimat mahkemesindeki duruşmada ” ben …’ın iş yerinde damacana su servisi yapıyorum, davalı şirketle bir yıldır çalışıyor, bir sorun yoktu, aniden haciz geldi, Mayıs 2015 Haziran 2015 ayları civarında haciz geldi, araca haciz koydular, araç 2,5 sene haciz nedeniyle yeddieminde kaldı, bu aracın yerine başka araç kiralandı, haftada iki üç sefer sefer başı 250,00TL civarında kiraladığımız araçlara ödeme yapıldı, haciz kalktıktan … Kızıltoprak arabayı yeddiemin otoparkından almaya gitti, aracın otoparkta arızalı olduğunu görmüş, araç otoparkta çalışmıyordu, yaklaşık aracın tamiri için 10.000,00TL civarında ödeme yapıldı, lastikler çürümüş , kaporta hasar görmüş, motor arızalanmış, benim bilgim bu kadardır” şeklinde tanıklık beyanında bulunmuştur.
Tanık … talimat mahkemesindeki duruşmada ” Ben … Su.. A.Ş de bölge müdürü olarak çalışırım. Davacı ile firmamız sözleşme yapmıştı, davacı kurallara uymadan sözleşmeye feshetti ve bizim firmamızı bıraktı, firma da kanuni yollara başvurdu, sözleşme yapılırken davacı firmamıza bir senet verdi, yanılmıyorsam bu senet 30.000 TL lik idi, daha sonrasında hukuki işlemlerin nasıl gerçekleştiğini bilmiyorum, davacının firmamıza borcu da vardı, bilgim bundan ibarettir” şeklinde tanıklık beyanında bulunmuştur.
Mahkememizce; dosyanın makine mühendisi bilirkişiye tevdii ile bilirkişiden davacının aracını yedi eminde kaldığı süre içerisinde araçta oluşan zarar, aracın kullanılmamamsı nedeniyle uğradığı zarar, yedi emin için ödenen ücrete ilişkin rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Alınan 22/05/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Dava konusu araçta toplam 8.284,70 TL KDV dahil zarar mevcut olduğu, dava konusu araçta 1.594,00 TL değer kaybı mevcut olduğu, İkame araç tutarının 43.125,00 TL olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce, Dosyanın önceki bilirkişinin yanına bir SMM bilirkişi de eklenmek suretiyle oluşturulacak bilirkişi heyetine tevdi ile davacı defterleri de incelenmek suretiyle davacının dava konusu aracın yeddieminde bulunduğu süre içerisinde davacının ikame araç kiralayıp kiralamadığı, kiralamış ise ödediği kira bedelinin tespit edilerek ve ayrıca davalı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz dilekçesindeki tüm hususları da değerlendirilmek suretiyle ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Alınan 09/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu araçta toplam 8.284.70 TL KDV dahil zarar mevcut olduğu, dava konusu araçta 1.594.00 TL değer kaybı mevcut olduğu, davacıya ait 2012, 2013 ve 2014 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, işletme defterlerinin kapanış tasdikine tabi olmadığı, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, İşletme Defterlerinin yapısı gereği cari hesap tespitinin yapılamadığı, dosyası üzerinden yapılan incelemede davacıya ait 20 ABB 80 plakalı aracın 02.06.2014 tarihinde fiili olarak haczedildiği, 20.10.2016 tarihinde geri teslim alındığı, davacı tarafından ise bu tarihler arasında ikame araç kiralamak zorunda kaldığını bu nedenle de ikame araç kiralama giderlerini talep ettiği, davacı tarafından ikame olarak araç kiralandığı beyan edilmişse de bu kiralamaya ilişkin herhangi bir araç kiralama sözleşmesi, araç kiralama faturası veya gider pusulası ibraz edememiş olduğu, dolayısıyla davacının ikame araç gideri talebi yönünden ticari defter ve belgeleri üzerinden hesaplama yapılamadığı, Mahkememizce aylık kiralama bedelinin 1.500.00 TL olduğunun kabul edilmesi durumunda; ikame araç tutarının 43.125.00 TL olduğu, Mahkememizce aylık kiralama bedelinin 1.400.00 TL olduğunun kabul edilmesi durumunda ; İkame araç tutarının 40.600,00 TL olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından 04/03/2021 tarihli bedel artırım dilekçesi sunulmakla, davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davacı Bursa 8. İcra Dairesinin 2014/… E. Sayılı dosyasında borçlu olmadıklarının tespitini talep etmiştir. İmzanın davacıya ait olmadığı iddia edilmektedir. Bursa 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/359 E. sayılı dosyası ile yapılan yargılama neticesinde imzanın davacıya ait olmadığı belirlenmiş; bu karar Yargıtay 12. H.D. 2015/4817 – 2015/15353 E-K. sayılı ilamı ile onanmıştır. Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/21 E. – 2017/94 K. sayılı ilamında açıkça belirtildiği üzere, soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporunda senet üzerindeki imzanın davacıya ait olmadığının belirtildiği, bu suretle imzanın davacıya ait olmadığı açıkça ortada olduğundan Bursa 8. İcra Dairesinin 2014/… E. sayılı dosyasında davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Bono üzerinde davacının adı ve soyadının yazılı olduğu, tanık beyanlarına göre senedin davacının eşi tarafından davalı şirkete verildiğinin sabit olduğu, davalının bunun üzerine icra takibine geçtiği anlaşılmakla takibi yapmada haksız ve kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacının maddi tazminat talebinin değerlendirilmesi açısından dosya bilirkişiye verilmiş, bilirkişi raporunda dava konusu araçta 8.284,70 TL zarar, 1.594,00 TL değer kaybı ve aylık kiralama bedeli 1.500,00 TL kabul edilirse 43.125,00 TL, 1.400,00 TL kabul edilirse 40.600,00 TL ikame araç tutarı hesaplanmıştır.
Davacının imzası kendisine ait olmayan bir bono nedeniyle yapılan icra takibi neticesinde, aracı haczedilmiştir. Araç 15/05/2014 tarihinde ihtiyati haciz kararı ile otoparka çekilmiştir. 26/10/2016 tarihinde ise yediemin değişikliği yoluyla davacıya teslim edilmiştir. İstanbul Anadolu 14. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan tespitte yedieminde kaldığı sürece oluşan hasarlar tespit edilmiştir.
Davacı vekili 04/03/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini, hasar nedeniyle 8.284,70-TL değer kaybı nedeniyle 1.594,00 TL, ikame araç bedeli nedeniyle 40.600,00-TL’ye çıkarmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre Bursa 8. İcra Dairesinin 2014/… E. sayılı dosyasına konu bono nedeniyle, davacı hakkında icra takibi başlatıldığı, davacıya ait aracın haczedildiği, imzanın davacıya ait olmaması nedeniyle icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, haciz ve muhafaza altına alınan aracın davacıya teslim edildiği ancak araçta bir takım hasarların meydana geldiği, bilirkişi incelemesi neticesinde toplam zarar taleple bağlı kalınarak 50.478,70-TL olduğu anlaşılmakla, 50.478,70-TL’nin dava tarihi olan 15/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın KABULÜ ile davacının Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2014/… E. Sayılı dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-50.478,70 TL’nin dava tarihi olan 15/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar yasası gereği alınması gereken 3.448,20-TL harçtan peşin alınan 860,34-TL+30,06 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 2.557,80-TL harcın davalıdan tahsiline,
5-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 1.481,00-TL yargılama gideri ile peşin alınan 860,34-TL+30,06 TL ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı yararına ölçümlenen 7.362,23-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,
Dair;taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/04/2021

Katip …
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.

Davacı gideri ;
1.200,00 TL bilirkişi gideri,
281,00 TL tebligat posta gideri
1.481,00 TL toplam gider

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.