Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1137 E. 2018/720 K. 23.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/1137 Esas – 2018/720
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/1137
KARAR NO : 2018/720

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI : ………. – ……..
VEKİLİ : Av. ……… – Sütlüce Mah. Kırkayak Sok. No: 1/1 Halıcıoğlu Beyoğlu/ İSTANBUL
DAVALI : 1- BURSA TİCARET SİCİL MÜDÜRLÜĞÜ
VEKİLİ : Av. ………. – Odunluk Mah. Akpınar Cad. Efe Towers A Blok No:15 Kat:14 Nilüfer/ BURSA
DAVALILAR : 2- … – ………. Poligon Mah. Girne Cad. No:43 İç Kapı No:4 Sarıyer/ İSTANBUL
3-… …………….- ………… Duatepe Mah. Evrenoszade Sk. No:11 İç Kapı No:1 Şişli/ İSTANBUL
4- … SPOR SAĞLIK TURZ. İÇ VE DIŞ TİC.LTD. ŞTİ/H.Rıfatpaşa Mah.Yüzer Havuz Sk. Perpa Tic. Merk. Blk N:10/1614 Şişli/ İSTANBUL
DAVA : Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz
DAVA TARİHİ : 14/09/2017
KARAR TARİHİ : 23/05/2018
YAZIM TARİHİ :25/05/2018
Mahkememizde görülen Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkette 2010 yılının 1.ayı ile 10.ayları arasında sigortalı işçi olarak çalıştığını,davalı şirket yetkililerinin müvekkilinin şirket müdürü olmasını istemeleri üzerine müvekkilinin şirkette çalıştığı süre boyunca şirket müdürü olmayı kabul ettiğini, bnun üzerine ticaret sicilinde müvekkili müdürlüğünün tescil edildiğini, ancak müvekkilinin işten ayrıldıktan sonra da şirket müdürlüğünün sicilden terkin edilmeyerek devam ettirildiğini, müvekkiline davalı şirket çalışanlarının sigorta borçlarından dolayı gelen yazılardan öğrendiğini belirterek, müvekkilinin 2010 yılı 1.ay ve 10.ayları arasında şirket müdürü olduğunun, bunun haricinde müdür olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP;Davalı Ticaret sicil Müdürlüğü vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Açılan davayı kabul etmediğini, davada müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin yasaya uygun tescil yapıldığını, ayrıca şirket merkezinin de İstanbul’da olması nedeniyle İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne davanın yönetilmesini talep etmiştir.
Davalı … oturumdaki beyanında; Davacının iddialarının doğru olduğunu,şirket mali müşavir ve avukatlarının kendilerini bilgilendirmemesi nedeniyle davacının müdürlük kaydını sicilden terkin ettirmeyi ihmal ettiklerini söylemiştir.
Diğer davalılara usulunü uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya yazılı cevap verilmemiştir.
KANITLAR
Karar defteri sureti, davalı şirketin ticari sicil dosyası
KANITLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME;
Dava hukuki niteliği itibarıyla, davacının davalı şirkette işçi olarak çalıştığı dönemde, şirketin 2010 yılının 10’nuncu ayına kadar şirket müdürü olarak görev yaptığı, şirket müdürlüğünün ticaret sicilinde tescil edildiği, davacının , şirketten ayrılmasına rağmen şirket müdürlüğünün ticaret sicilinden terkin edilmediğinden, davalı şirket müdürü olmadığının tespiti , bu yöndeki ticari sicil kararının kaldırılması istemine ilişkindir .
Mahkemelerin yetkisi kanunla düzenlenir.
Davacı vekili 17/01/2018 tarihli duruşmada,davayı davalı şirketin merkezine karşı açtıklarını söylemiştir.
Celp edileni ticaret sicil kayıtlarından davalı şirketin merkezinin İstanbul ili olduğu, Bursa’daki şubesinin ise dava tarihinde önce sicilden terkin edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
HMK 14/2 maddesinde; Özel hukuk tüzel kişilerinin,ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla,bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın veya bir üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için,ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.
HMK 19 Maddesinde; Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.
Dava konusu uyuşmazlık, davacının davalı şirket şirket müdürlüğü görevinin sona ermesine rağmen, ticaret sicilinden terkin edilmemesinden kaynaklanmakta olup,burada Ticaret Sicil müdürlüğüne yapılan bir bildirim olmadığından bu davalı yasal hasım konumunda olup, asıl dava şirkete ve ortaklarına karşı açılmıştır.Bu nedenle HMK 14/2 maddesindeki kesin yetki kuralı uyarınca davanın İstanbul Mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin yetkisizliği nedeniyle yetki yönünden davadilekçesinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle HMK 116-138 md.uyarınca dava dilekçesinin yetki yönünden REDDİNE,
2-Dosya kesinleştiğinde istem halinde yetkili ve görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, HMK 20 maddesi uyarınca 2 haftalık süre içerisinde talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemede dikkate alınmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/05/2018

Başkan .. Üye ……. Üye ……… Katip ………
¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır.