Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1004 E. 2021/20 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/1004 Esas – 2021/20
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/1004
KARAR NO : 2021/20

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av.
DAVALI : ….
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/08/2017
KARAR TARİHİ : 19/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalılardan …’ın adına kayıtlı ve davalılardan … A.Ş tarafından poliçe ile sigortalı olan …’ın sürücüsü olduğu 16 … 241 plakalı aracın 13/03/2015 tarihinde Mudanya yolu istikametinden şehir merkezine seyir halinde iken İpeker fabrikası hizasına geldiği esnada aynı istikamette gitmekte olan 16 … 022 plakalı aracın arka kısmına çarptığını, çarpma sonucu 16 … 41 plakalı aracın da sol orta kısmına çarptığını, çarpma sonucu 16 … 41 plakalı araçta bulunan davalı …’nin yaralandığını, kaza sonucu davacının bel kemiğinde ve vücudunun değişik yerlerinde hayati iç organlarında sürekli işgücü kaybı gerektirecek ölçüde yaralanmalar meydana geldiğini, kazanın oluşumunda alkollü araç kullanan davalı …’ın tamamen kusurlu olduğunu, Bursa 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/620 esas sayılı dosyası ile davalı … hakkında taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmak nedeniyle dava açıldığını ve dava sırasında davalının tamamen kusurlu olduğu anlaşılmakla cezalandırıldığını, kaza nedeni ile davalı … A.Ş’nin davacıya bir miktar para ödediğini, kaza sırasında henüz 18 yaşında olan davacı …’nin sürekli işgücü kaybedecek şekilde ağır şekilde yaralandığını, genç yaşta bu şekilde yaralanmasının davacıya büyük acı ve ızdırap yaşattığını ve halen yaşattığını, davalı …’ın ise başkalarının hayatını hiçe sayarak alkol sınırının 3 katı üzerinde olan 1.85 promil alkol alarak aşırı alkollü şekilde ve hız sınırını aşarak kazaya sebebiyet verdiğinden 100.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 13/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100,00 TL maddi tazminatın davalı … ile davalı … A.Ş’den müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava dilekçesinde bahsi geçen 13/03/2015 tarihli kazaya karıştığı belirtilen 16 … 241 plakalı aracın müvekkili şirkete 05/08/2014-2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başı 290.000 Tl olduğu, sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, dosyada öncelikle kusur tespiti yapılması gerektiğini, kusur tespitinin yapılabilmesi için dosyanın ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesini talep ettiğini, dava öncesinde dava konusu kaza sebebiyle müvekkili şirkete başvurulduğunu, müvekkili şirket tarafından hasar dosyası açıldığını, davacıya maluliyeti nedeniyle 31/10/2016 tarihinde %100 kusur ve %10 maluliyet oranları esas alınarak 49.555,00 TL ödeme yapıldığını, ödemeye esas alınan hesap raporunda hesaplama yöntemi olarak CSO tablosu ve %2 teknik faiz dikkate alındığını, …’nin uğradığı maluliyet sonucu zararı giderildiğini, tazminat ödemesi yapıldığını, bu sebeple müvekkili şirketin sorumluluğu yerine getirdiğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik dönemine ait bakıcı giderinin talep edilmesi halinde bakıcıya ihtiyaç duyulup duyulmadığının ayrıca tespiti gerektiğini, davacı vekili tarafından avans faizi talep edildiğini, kazaya karışan sigortalı aracın ticari araç olmaması sebebiyle hükmedilecek faizin yasal faiz olması gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’a usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından savunmada bulunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, sigorta poliçesi, Bursa 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/…- 2016/… E/K sayılı dosyası, kaza tespit tutanağı, ATK raporu, hastane kayıtları, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Davacı tarafından maddi tazminat talebinden feragat ettiğinden yargılamanın iyi bir şekilde gerçekleştirilmesi amacıyla tefrik edilerek 2019/114 Esas sayılı dosya üzerinden yargılama yapılarak karar verilmiştir.
Davacının Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi ATK’ya sevkedilerek, kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan maluliyet tespit işlemleri yönetmeliği hükümleri doğrultusunda dava konusu kaza sebebiyle maluliyetin varlığı ve oranı ile ilgili rapor düzenlenmesi talep edilmiştir.
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi ATK tarafından mahkememize gönderilen ATK raporunda özetle: 13/03/2015 tarihinde trafik kazası sonrası meydana gelen L3 ve L5 vertebra transvers process nondeplasc fraktürleri arazının 11 Ekim 2008 tarihinde yayınlanan 27021 sayılı Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre değerlendirilmesinde, meslekte kazanma gücü kayıp oranı 14 olduğu, meslekte kazanma gücü kayıp oranı 10,3 olarak tespit edildiği, sonuç olarak …’nin meslekte kazanma gücünü %10,3 kaybetmiş olduğu, meydana gelen kırıkların iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.
Dosya ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek, dava konusu trafik kazasında tarafların kusur oranları kapsamında rapor aldırılması talep edilmiştir.
ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından mahkememize sunulan ATK raporunda özetle: Sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile seyrini; olay mahalli özellikleri dikkate alarak kontrollü ve tedbir alabilecek vaziyette müteyakkız seyretmesi, önünde aynı istikamette seyreden araçlarla arasında yeterli ve güvenli takip mesafesi bırakarak seyrini sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmemesi neticesi, önünde seyreden … idaresindeki aracın arka kısımlarına önlemsizce çarpıp en sağ şeride doğru savrularak sürücü … idaresindeki aracın sol yan kısımlarına çarptığı olayda asli kusurlu olduğu, sürücü … sevk ve idaresindeki araç ile seyir halindeyken arka kısmına sürücü … dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde çarpması neticesi meydana gelen olayda atfı kabil bir kusuru bulunmadığı, sürücü … sevk ve idaresindeki araç ile en sağ şeridi takiben seyir halindeyken aracının sol yan kısımlarına sol tarafında meydana gelen kaza neticesi savrularak üzerine doğru gelen sürücü … idaresindeki aracın sadmeine maruz kaldığı olayda atfı kabil bir kusuru bulunmadığı, Sürücü …’ın, %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, Sürücü …’ın, kusursuz, Sürücü …’un kusursuz olduğu mütalaa edilmiştir.
Davacının eldeki manevi tazminat davası yönünden bilindiği üzere Borçlar Kanunu’nun 56.maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı asıl olarak ne tazminat ne de bir cezadır. Amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmak ve ruhi ızdırabını dindirmek olması nedeniyle tazminata benzer bir fonksiyonu vardır. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde toplanan delillerden somut olayda, davacının yolcu olduğu 16 … 41 plakalı araç ile davalıların sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu 16 … 241 plakalı araç arasında meydana gelen 13/03/2015 tarihli trafik kazasında, davacının 16 … 41 086 plakalı araçta yolcu olup trafik kazasının meydana gelmesinde kusuru olmadığı, dava konusu olayda, kaza tespit tutanağı, Bursa 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/620- 2016/658 E/K sayılı dosyasında yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda trafik polis memuru tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna karşı itirazlar üzerine mahkememiz tarafından ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan 30/10/2020 tarihli kusur raporunnun gerekçeli denetime açık olduğundan itibar edilerek davalı sürücü …’ ın kaza mahallinde önünde aynı istikamette ilerleyen araçlarla yeterli takip mesafesini bırakmaması sebebiyle meydana geldiğinden %100 oranında davalının kusurlu olduğu, davalının 1,85 promil alkollü olduğu, davacının Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilimdalı tarafından düzenlenen maluliyet oranı, olayın meydana geldiği tarih, olayın meydana geliş şekli, olay tarihi itibariyle davacının yaşı, maluliyet bölgesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihindeki paranın alım gücü değerlendirilerek davacıda oluşan acı ve elemin kısmende olsa giderilmesi amacıyla 16.000 TL manevi tazminat’ ın hak ve nesafet kuralları çerçevesinde takdir edilerek manevi tazminat talebinin davalı sürücü yönünden kısmen kabulune karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 16.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 13/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.092,96 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 341,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 751,06 TL nispi karar ve ilam harcının davalı …’dan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan ATK rapor masrafı 300,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 378,33 TL olmak üzere toplam 678,33 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 108,53 TL yargılama gideri ve 341,90 TL peşin harç olmak üzere toplam 450,43 TL yargılama giderinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı dan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılar vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/01/2021

Katip ….
¸e-imzalıdır.

Hakim ….
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip ….
¸E-imzalıdır.