Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/605 E. 2020/303 K. 09.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/605 Esas
KARAR NO : 2020/303

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 1-… –
VEKİLİ : Av. … –

DAVALI : 2-… – T.C.N…. –

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/04/2016
KARAR TARİHİ : 09/07/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/08/2020

Mahkememize tevzi edilen Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 05/04/2015 tarihinde Bursa Osmangazi Soğanlı Mh. 2. Kanal Caddesi üzerinde yaya olarak yolun karşısında geçmekte olan davacıya davalı …’ın malik sürücüsü olduğu, ZMMS sigortası … tarafından yapıldığını, 16 KJ … plakalı aracın çarptığını ve davacı müvekkilinin basit tıbbi müdahale ile giderilmeyecek şekilde yaralandığını, olayda hiçbir kusuru bulunmayan müvekkilinin vücudundaki kırık ve yaralar nedeniyle bir süre Bursa Devlet Hastanesinde yattığını, hastaneden çıktıktan sonra da tedavisine evinde ve hastanede yapılan kontroller ile devam ettiğini, olayın meydana gelmesinde davalı …’ın %100 oranında kusurlu olduğunu, bu olay nedeni ile Bursa 7 ASCM’nin 2015/417 esas sayılı dosyası ile yargılaması yapıldığını, suçu sabit olduğundan cezalandırılmasına karar verildiğini, köyünde hayatını sürdürebilmek için gerekli işlerin dışında Küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapan ve yılda 15-20 bin TL gelir elde eden müvekkilinin tedavi süreci ve omuzundaki kırığın uzun süre iyileşmemesi nedeni ile bir yıl boyunca hiçbir işini yapamadığını, gelir kaybına uğradığını, bu nedenlerle bugüne kadar ve yaşamının bundan sonraki bölümü için maddi kayba uğrayan müvekkili kaza nedeni ile vücudunda meydana gelen kırık ve yaralanmalar nedeni ile çok acılı bir tedavi süreci geçirdiğini, bu sürecin halen devam ettiğini, acılı ve sıkıntılı tedavi süreci ve sakat kalma endişesi içinde yaşayan müvekkilinin uğradığı manevi kaybının da çok büyük olduğunu, bu nedenlerle müvekkilinin maddi tazminat alacağının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak ve harcı tamamlanmak üzere asgari 3.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 23.000 TL tazminatın davalı … şirketinin sorumluluğu poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle: Kaza tarihi ile müvekkili şirket nezdinde 18190446 numaralı poliçenin başlangıç tarihi aynı olduğunu, poliçe 05/04/2016 tarihinde 16.08 saatinde tanzim edildiğini, bu sebeple tebliğ edilen delillerde kaza saati tam olarak anlaşılamadığından eğer kaza tarihi poliçe tanziminden önce ise davanın reddinin gerektiğini, son yasal düzenlemeler çerçevesinde sağlık hizmeti bedelleri ve geçici işgöremezlik zararı ve tedavi giderleri SGK tarafından karşılanacak olup, sigorta şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’a usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından savunmada bulunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, kaza tespit tutanağı, sigorta poliçesi, hastane evrakları, Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/417 esas sayılı dosyası, tedavi evrakları, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle oluşan maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflara usulüne uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Dosya Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı’na gönderilerek, dava konusu trafik kazası tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri doğrultusunda davacının maluliyetinin varlığı ve oranı ile ilgili rapor tanzimi istenilmiştir.
Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından mahkememize sunulan 12/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri doğrultusunda 05/04/2015 tarihinde trafik kazası geçiren hastada meydana gelen skapula kırığı sonrasında yapılan güncel eklem hareket açıklığı muayenelerinde sağ kol hareketleri ile kıyaslanarak yapılan değerlendirilmesinde fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet oranı tayinine mahal olmadığı, kırığın iyileşme süresinin 05/04/2015 tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.
Dava konusu trafik kazası sebebiyle tarafların kusur oranları yönünde rapor tanzimi için dosya ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiştir.
ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından mahkememize sunulan 11/03/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davalı sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile seyir halinde iken olay mahalli okul geçidinin olduğu kavşağa yaklaştığı sırada buradan her an bir yayanın kaplamaya girip karşıdan karşıya geçmek isteyebileceğini göz önünde bulundurarak, hızını her an durabilecek seviyeye düşürüp teyakkuz halinde bu mahalden geçişini gerçekleştirmesi gerekirken bu hususa riayet etmediği, mevcut hızıyla seyrini sürdürerek okul geçidi mahalline geldiğinde, istikametine göre sağ tarafından kaplamaya girip okul geçidi mahallinden karşıdan karşıya geçmek isteyen davacı yayaya tedbirsiz bir şekilde çarptığı olayda asli derecede kusurlu olduğunu, davacı yaya … kaplamaya girip okul geçidi mahallinden karşıdan karşıya geçmekte olduğu sırada meydana gelen olayda atfı kabil bir kusuru bulunmadığını, davalı sürücü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, davacı yaya …’nün kusursuz olduğu mütalaa edilmiştir.
Dava konusu trafik kazası sebebiyle davacının maluliyetinden kaynaklanan maddi tazminatın hesaplanması açısından dosya aktüer bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Aktüer bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 17/09/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle: 05/04/2015 tarihli kaza neticesinde davacının 3 aylık geçici işgöremez dönemi zararlarının 2.614,09 TL olduğu, hesaplanan zararın dosyada mevcut kusur raporu doğrultusunda tamamının davalı sürücü/sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, dosyadaki trafik kaza tarihi ile poliçe düzenleme tarihinin aynı olduğu, trafik kazası tespit tutanağında kaza saatinin 15:05 olduğu, poliçe düzenleme saatinin ise 16:08 olduğu, davalı … sorumluluğu açısından takdirin mahkemede olduğu, davalı … şirketinin zarardan sorumlu olduğunun kabulü halinde hesaplanan zararın poliçe limitleri içinde olduğu, hesaplamaların davacının pasif devrede olması nedeniyle agi hariç net asgari ücret üzerinden ve bilinen son asgari ücret döneminin 2019 yılı esas alınarak yapıldığı mütalaa edilmiştir.
Dosya önceki bilirkişiye tevdi edilerek, dava konusu trafik kazası sebebiyle 2020 yılı asgari ücret miktarları dikkate alınarak maddi tazminatın yeniden hesaplanması talep edilmiştir.
Aktüer bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 03/05/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davacının yaralanmasının fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmeden olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği, kaza tarihinden itibaren belirlenen 3 aylık işgöremez dönem hesaplaması yapıldığını, hesaplamaların bilinen dönem olan 2015 yılı asgari ücreti üzerinden yapıldığını, davacı hakkında kalıcı maluliyet oranı belirlenmediğinden kalıcı maluliyet oranı belirlenmediğinden kalıcı maluliyet hesaplaması yapılmadığını, bu nedenle 2020 yılı asgari ücreti esas alınacak yeniden hesaplama yapılması gerekmediği mütalaa edilmiştir.
O halde toplanan delillerden somut olayda, davacının yaya olarak yolun karşısına geçmekte iken davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu 16 KJ … plakalı aracın 05/04/2015 tarihinde çarpması sebebiyle meydana gelen yaralamalı trafik kazasında, davalı … tarafından kaza tarihinde sigortalı olmadığında yönelik husumet itirazında bulunulmuştur.
Dava konusu 16 KJ … plakalı aracı ZMSS poliçesinin davalı … tarafından 05/04/2015 günü saat 16:08′ de düzenlendiği; davaya konu kazanın ise, 05.04.2015 günü saat 15.05’de meydana geldiği görülmektedir. Trafik sigortacısının sorumluluğunun, TTK’nın 1282. maddesi uyarınca, prim ödendiği anda başlayacağı; sigorta akdi kurulduğu sırada rizikonun gerçekleştiği sigorta ettiren tarafından bilindiğinden, TTK’nın 1279. maddesi hükmü uyarınca sigorta akdinin geçersiz olduğu; Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın “Sigortanın Başlangıcı ve Sonu” konusundaki düzenlemeyi içeren 5. maddesi gereği, aksi kararlaştırılmadıkça sigortanın poliçede başlama ve sona erme tarihleri olarak yazılan günlerde, sigorta teminatının öğleyin saat 12’de başlayacağı ve öğleyin saat 12’de sona ereceği; … tarafından düzenlenen poliçede sigortanın başlangıç saatinin 16:08 olarak yazıldığından ve bu tarih itibariyle prim ödendiğinden kaza tarihi itibariyle davalı … Şirketinin sorumlu olmadığı sabit olmakla pasif husumet ehliyeti yönünden bu davalı hakkında açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Diğer yandan cismani zararla sonuçlanan dava konusu trafik kazasında, düzenlenen kaza tespit tutanağı, Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/417 Esas sayılı ceza dosyasında düzenlenen bilirkişi raporu, itiraz üzerine düzenlene ATK Trafik İhtisas Dairesinin kusur raporu ile davacı yayanın okul geçidi mahallinden karşıdan karşıya geçmek sırasında meydana gelen kazada kusurunun bulunmadığı, davalı sürücünün okul geçidinin olduğu kavşağa yaklaştığı sırada her an bir yayanın kaplamaya girip karşıya geçmek isteyebileceğini düşünerek hızının her an durabilecek seviyeye düşürmesi gerektiği halde hızının azaltılmaması, tedbirsiz ve dikkatiz bir şekilde çarpması sebebiyle davalı tarafın %100 oranında kusurlu olduğu ve Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalından alınan maluliyet raporu ile rapora karşı itirazların yerinde olmadığından bu raporlara göre düzenlenen gerekçeli denetime açık aktüer bilirkişinin raporuna itibar edilerek davacının 2614,09 TL geçici iş göremezlik zararı olduğunun ispat edildiğinden ve davalı … Altun’ un sürücü- işleten olması sebebiyle sorumlu olduğu ve kaza tarihi itibariyle temerrüdün gerçekleştiğinden kaza tarihi itibariyle faiz işletilerek maddi tazminat yönünden davanın kısmen kabulune karar vermek gerekmiştir.
Diğer yandan davacının manevi tazminat talebi yönünden bilindiği üzere Borçlar Kanunu’nun 56.maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı asıl olarak ne tazminat ne de bir cezadır. Amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmak ve ruhi ızdırabını dindirmek olması nedeniyle tazminata benzer bir fonksiyonu vardır. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Dolayısıyla yukarıdaki açıklamalar ışığında, taraflar arasında meydana gelen davacının maluliyeti ile sonuçlanan o, tarafların kusur oranları, olayın meydana geldiği tarih, olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihindeki paranın alım gücü, maluliyet varlığı ve oranı değerlendirilerek davacıda oluşan acı ve elemin kısmende olsa giderilmesi amacıyla 3.500 TL manevi tazminat’ ın hak ve nesafet kuralları çerçevesinde takdir edilerek manevi tazminat talebinin davalı sürücü- işleten yönünden kaza tarihi itibariyle temerrüdün gerçekleştiğinden kaza tarihi itibariyle faiz işletilerek davanın kısmen kabulune ,dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
A)Davacı tarafından davalı … Şirketine yönelik açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu sebebiyle REDDİNE,
B)2.614,09 TL maddi tazminat ve 3.500,00 TL manevi tazminat olmak üzere 6.114,09 TL toplam tazminatın kaza tarihi olan 05/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
C)Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 417,65 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 392,79 TL’nin mahsubu ile bakiye 24,86 TL nispi karar ve ilam harcının davalı …’ dan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 450,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 603,20 TL olmak üzere toplam 1.053,20 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 279,97 TL yargılama gideri ve 392,79 TL peşin harç olmak üzere toplam 672,76 TL yargılama giderinin davalı …’ dan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı … tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 62,50 TL’den kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 45,89 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-Davacının vekil ile temsil edildiğinden maddi tazminat talebi yönünden AAÜT’ye 13. Maddesine göre belirlenen 2.614,09 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının vekil ile temsil edildiğinden manevi tazminat yönünden AAÜT’ye 13/1 Maddesine göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı … vekil ile temsil edildiği anlaşılmakla A.A.Ü T 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/07/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.