Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/543 E. 2020/40 K. 28.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/543
KARAR NO : 2020/40

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … ÖZEL GÜVENLİK VİP KORUMA VE EĞİTİM HİZMETLERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … ÖZEL GÜVENLİK KORUMA VE EĞİTİM HİZMETLERİ LTD.ŞTİ. –
DAVA : Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 18/04/2016
KARAR TARİHİ : 28/01/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/02/2020

Mahkememize tevzi edilen Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Dava dışı işçi …’ın 23/11/2012 tarihinde gerçekte Tepebaşı Belediyesi işçisi olarak ancak taşeron şirketler bünyesinde çalışmaya başladığını, son olarak da evrak üzerinde müvekkili şirketin ancak fiiliyatta belediyenin işçisi olarak çalıştığını, …’ın işçilik alacaklarının tahsili kapsamında Eskişehir 2. İş Mahkemesinin 2015/75 esas sayılı dosyası ile asıl işveren Tepebaşı Belediyesi nin davalılar ve son işvreen müvekkili şirket aleyhine alacak davası açtığını, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, ilam vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiğini, açılan davanın …’e de ihbar edildiğini, Eskişehir 2. İş Mahkemesinin 2015/75 esas sayılı kararı Eskişehir 6. İcra Müdürlüğünün 2016/… esas sayılı dosyası ile faiz, icra harç ve masrafları ve icra vekalet ücreti ile birlikte takibe konulduğunu, borcun tamamının müvekkili şirketten tahsil edildiğini, müvekkili ile Tepebaşı Belediyesi arasında imzalanan sözleşme gereğince müvekkili firmaca temin olunan işçilerin Belediye nezdinde çalıştığını, müvekkili şirket ve diğer davalı taşeron şirketlerin işçiyi kendi bünyesinde sigortalı gösterdiğini, taşeron şirketlerin değişmesine rağmen işçilerin, işyerinin yerinin değişmediğini, müvekkili ile davalı belediye arasında imzalanan sözleşmede fazla mesai yapılabildiğine ilişkin bir madde olmadığını, müvekkili döneminde de fazla mesai yapılmadığı bilirkişi raporunda tespit edilmesine rağmen müvekkili aleyhinde hüküm kurulduğunu ve bu ücretlerin müvekkilinden tahsil edildiğini, dava dışı işçinin müvekkili firma dönemindeki çalışmasında hiçbir fazla mesai çalışmasının söz konusu olmadığını, dava dışı işçinin davalı nezdinde çalıştığı dönemdeki fazla mesai alacaklarından davalının sorumlu olduğunu, müvekkilinin sorumlu olmadığı dönemlere ilişkin ödeme yapmak zorunda kaldığını, bununla birlikte diğer işçilik alacakları açısından da davalı tarafın sorumlu olduğunu, devreden işverinin davalıdan işçiyi çalıştırdıkları kendi dönemlerine ilişkin işçilik alacakları, ilam vekalet ücret ve yargılama giderlerini işbu alacaklar sebebiyle doğmuş olan faiz, icra harç ve masrafları ve vekalet ücretini paylarına düşen kısım bakımından rücuen talep ettiklerini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 Tlnin dava dışı işçi …’a ödenen işçilik alacakları, yargılama gideri, ilam vekalet ücreti, faiz, icra harç ve masrafları, icra vekalet ücreti ve sair tüm ferileri olarak devreden işveren sıfatları ile davalıdan sorumluluk payları oranında müştereken ve müteselsilen ödeme tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafından açılan davanın açık ve anlaşılır olmadığını, dava dilekçesinin açık olarak 6100 sayılı HMK’nun 119 maddesinde belirtilen kimi şartları karşılamadığından davacı tarafa süre verilerek bu eksikliklerin giderilmesinin istenilmesi gerektiğini, alacağa konu davanın ihbar edilmemiş olması nedeni ile müvekkili şirket hakkında herhangi bir talepte bulunulabilmesinin mümkün olmadığını, işbu davaya konu alacaklar hakkındaki dava, iyi gibi ve gereği gibi yönetilmediğini, davacı tarafından işbu davaya konu alacaklar hakkındaki dava iyi yönetilmiş olsa idi müvekili şirketin sorumlu olabileceği hiçbir alacak kalemi hakkında hükme yer verilmeyeceğini, davacı tarafından ihbarın zamanında yapılmadığını, müvekkili şirketin iddia ve savunma hakkı engellendiğini ve kendisi hakkında hüküm veren mahkemede kendisini savunamadığını, müvekkili şirketin dava dışı işçinin çalıştırılmasında, işe alımında veya işten ayrılmasında herhangi bir yetkisinin bulunmadığını, müvekkili şirket ile belediye arasında 4857 sayılı İş Kanununun aradığı şartlarda bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmadığını, işçinin alımının da bizzat belediye tarafından yapıldığını, dava dışı işçinin iş akdinin davacı şirket tarafından haklı nedene dayanmaksızın sona erdirilmiş olması nedeni ile işçinin hak kazanmış olduğu ihbar tazminatından müvekkili şirketin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, fazla mesai ücreti talepleri hakkında ise müvekkili şirket bünyesinde hiçbir fazla mesai çalışması yapılmadığı üzere davacının bu yöndeki taleplerinin de haksız olduğunu, bu nedenlerle davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddi ile noter masrafları da dahil olmak üzere yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, SGK kayıtları, işyeri dosyası, Eskişehir 2. İş Mahkemesinin 2015/75 esas, 2015/728 karar sayılı dosyası, Eskişehir 6. İcra Müdürlüğünün 2016/… esas sayılı icra takip dosyası, sgk hizmet dökümü, işyeri tescil ve yetkili bilgileri, işe giriş-çıkış bildirgeleri, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, dava dışı işçi …’a davacı işveren tarafından işçilik haklarından kaynaklanan tazminat ve alacaklar sebebiyle ödemenin rücuen alt işveren olan davalıdan tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.

Davacı vekilinin talepleri dikkate alınarak tarafların iddia ve savunmaları kapsamında davacının rucüen alacağının tespiti için dosya bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 29/06/2018 tarihli raporunda özetle: Davacı alt işveren … Özel Güvenlik Limited Şirketinin sorumlu olduğu miktarın 5.121,40 TL olduğu, davalı Ek Mobil Özel Güvenlik Korumu Limited Şirketinin sorumlu olduğu miktarın 4.773,60 TL olduğu mütalaa edilmiştir.
Davacı vekili 04/07/2018 havale tarihli dilekçesi ile; dava değerini 4.773,60 TL olarak ıslah etmiştir.
O halde toplanan delillerden somut olayda, dava dışı işçi …’ın dava dışı Tepebaşı Belediyesinin asıl iş veren davalı ve davacı alt işverenlerde işçi olarka çalıştığı ve iş sözleşmesinin fesh edilerek Eskişehir 2. İş Mahkemesinin 2015/75 Esas sayılı dosyasında fazla çalışmaya daire işçilik alacaklarına karar verildiği ve davacı işverenin işçiye yapmış olduğu ödeme sebebiyle davalı alt işverenlerden tahsilinin talep edilmiş, davalıların savunmada bulunmadıklarından davacının iddialarını inkar etmiş, Tepebaşı Belediyesi asıl işveren alt işveren ilişkisinin olmadığını savunmakla ihtilafın, işçinin işten çıkınca açtığı iş davası sonucu verilen karara dayanarak, alt işveren olan davacıdan aldığı fazla çalışmaya dair işçi alacaklarının faiz ve ferileri ile onu işe alma tarihinden, ayrılmaya kadar çalıştıran davalı alt işverenden işçi alacaklarının faiz ve ferileri ile alınıp alınmayacağı ve alınacaksa bunun miktarının ne olacağına ilişkindir.
4857 Sayılı İş Yasasının 2.mad 6. Fıkrasına göre davacı idare asıl işveren , davalı yükleniciler ise alt işverendir. İşçinin yasal hak ve tazminatlarından işverenler müteselsilen sorumludur. Bu sorumluluk işçi haklarından dolayı sadece işçiye karşıdır. Davalı idarenin sorumluluğu yasadan doğmaktadır. Davacı iş sahibi ile yükleniciler arasındaki ilişki iş mevzuatından doğmamakta olup ihale sözleşmesinden doğmaktadır. Ve Borçlar Kanunu kapsamında değerlendirme yapılması gerekmektedir. Tarafların sorumluluğu ihale sözleşmelerinde belirlenmiştir.
Taraflar arasında imzası inkar edilmeyen Hizmet Alım Tip Sözleşmesi’nin ve sözleşmenin eki olan genel şartnamenin 6.bölümündeki hükümler dikkate alındığında işçiye ödenen her türlü tazminattan dolayı alt işverenin sorumlu olduğu , işçiye karşı olan İş Kanunu ve diğer yasalardan kaynaklanan tüm mesuliyetin alt işverene ait olduğu belirtilmiştir.
Dava dışı işçiye idarenin yapmış olduğu ödemeden bu manada alt işveren olan davalılar sorumludur. Sorumluluk miktarının ne oranda olacağı konusu davamızın çözümlenecek olan sorunlarından birisidir. Davacı ile davalılar arasındaki sözleşmelerde davalıların sorumluluğunun çalıştırmış olduğu işçinin çalışma süresi ile sınırlı olduğunun kabulü gerekir. Davalı şirketlerin kendi nezdinde işçiye çalıştırmadığı dönemler için sorumluluğunun kabul edilmesi hakkaniyete uygun düşmeyecektir.
Yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 29/06/2018 tarihli bilirkişi raporunun gerekçeli denetime açık olduğundan itibar edilerek dava dışı işçinin davalı alt iş verende çalıştığı ve bu dönemdeki fazla çalışma ücretlerinden davalının sorumlu olduğu dolayısıyla bu dönemde davacı nezdinde çalışmadığından ödenen bedelin davalıya rücu edilebileceğinden hesaplanan 4.773,60 TL alacağın ödendiği tarih olan 23/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile, 4.773,60 TL alacağın 23/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 326,08 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL ile ıslah harcı 64,40 TL olmak üzere toplam 93,60 TL’nin mahsubu ile bakiye 232,48 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 350,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 162,10 TL olmak üzere toplam 512,10 TL yargılama gideri ve 93,60 TL peşin harç olmak üzere toplam 605,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/01/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.