Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/469 E. 2020/822 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/469 Esas – 2020/822

T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Türk Milleti Adına
” Karar”

ESAS NO : 2016/469
KARAR NO : 2020/822

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI :1- … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – 0649003994600011
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 2- …. GAZ SAN. TİC. A.Ş –
VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVALI : 3-
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/04/2016
KARAR TARİHİ : 08/12/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 10/09/2012 tarihinde meydana gelen kazada müvekkilin ağır bir biçimde yaralandığını, kazanın oluşumunda davalı sürücünün tamamen kusurlu olduğunu, müvekkile, minibüsün dolmuştan inip ve yolun karşı tarafına geçmek üzere hazırlanıp sol tarafına baktığı esnada yol ve hız kurallarına uymayan, yolun soluna kaldırıma yakın seyreden davalı sürücünün süratli biçimde araç kullanması sebebiyle tırın sağ aynasının müvekkilenin kafasına çarpması sonucu müvekkilin yere düşüp, tırın altında kaldığını, bacak ve ayakların üzerinden tırın tekerlerinin geçtiğini, kaza raporu incelendiğinde kaza mahalinde hız sınırının 30 km olduğunu, davalı sürücünün hız kurallarına uymadığını, karşıdan karşıya geçmekte olan müvekkili gören tır sürücüsünün hızını azaltmadığını, kaza sonrası müvekkilin sol ayağı ve bacağının parçalandığını ve kopma noktasına geldiğini, kaza sonrası Bursa Uludağ Üniversitesine kaldırılan müvekkilin devamında 2 yıla yakın tedavi gördüğünü, alınan raporlara göre müvekkilin maluliyet raporlarının %16 ve %36 oranlarında değiştiğini, müvekkilin yürümesinde zorluk yaşadığını, aksadığını, hiçbir şekilde ani hareket yapamadığını, uzun süre ayakta duramadığını, otururken zorlandığını ve uzun süre ayağının üzerinde oturamadığını ve koşamadığını, maddi manevi ölçüde büyük zarara uğradığını, davalı sürücüye ait aracın ZMMS diğer davalı … Sigorta .ş tarafından 46031471 poliçe nosu ile 26/10/2011 tarihinde yapıldığını, sigorta poliçesinin süresinin kaza tarihini kapsadığını, kaza sonrası sigorta şirketine tazminatın ödenmesi hususunda başvuruda bulunulduğunu ancak sigorta şirketinin uzun süre cevap vermediğni ve son olarak da 14/12/2015 tarihinde gerçek zararın çok altında 12.092,20 TL ödemede bulunabileceğini beyan ettiğini, bu nedenlerle alacağın belirsiz olduğu ve bilirkişi raporu ile tespit edilebileceğinden ileride harcını ikmal etmek üzere tüm tazminat kalemlerinden geçici iş göremezlik tazminatı olarak 250 TL tedavi süresince bakıcı giderleri için 250 TL Sakatlık daimi maluliyet tazminatı olarak 500 TL olmak üzere toplam 1.000 TL maddi tazminatın sigorta şirketi için başvuru tarihinden diğer davalılar için kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesine, kaza sebebiyle 100.000 TL manevi tazminatın davalı araç maliki ile sürücüden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesine, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.ş vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen 10/09/2012 tarihli kazaya karıştığı belirtilen 34 CVN 31 plakalı aracın müvekkil şirkete 26/10/2011 -26/10/2012 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 46031471 numaralı karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başı 225.000,00 TL olduğunu, trafik sigortacısı şirketin üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabildiğini, davacı tarafından 27/09/2013 tarihinde şirketin başvuru yapılmış ve 7499198 numaralı hasar dosyası açıldığını, ilgili dosyada yapılan medikal inceleme ve aktüer hesaplaması yapıldıktan sonra davacı yan yapılacak tazminat ödemesini reddederek dava açmayı tercih ettiğini, sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olacağını, maluliyet için adli tıptan rapor alınması gerektiğini, bakıcı giderlerinin tespit edilmesi gerektiğini, müvekkil şirketin sigorta konusunda tüm sorumluluklarını yerine getirdiği için temerrüdünden söz edilemeyeceğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine, aleyhe hüküm kurulması halinde dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, sgk tarafından yapılan rücuya tabi ödemelerin tazminat miktarından düşülmesini, tedavi giderine ilişkin talebin reddini, bakıcı giderine ilişkin talebin açıklanan çerçevede değerlendirilmesini, aleyhe hüküm kurulmaması halinde yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … San. Tic. A.ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Arslan Şahingül ve olay sırasında yanında bulunan Şaban Ertan’ın 10.09.2012 tarihli ifade tutanaklarına ve kaza yeri krokisine göre, sürücü…, yol kenarındaki şahısları görmüş ve her ihtimale karşı hızını keserek yoluna devam ettiğini, ancak kazaya karışan aracın kaldırımla arasında 1 metre mesafe bulunmasına nazaran, tanık ifadelerine göre karşıdan karşıya geçmek isteyen diğer bir kişinin yanında bulunan Feyziye Ece diğer yayanın da karşıya geçiyor olduğu düşüncesi ile araçların geliş istikametine dikkat etmeksizin araçlara ait yola aniden girdiği için… her ne kadar bir yandan frene basarak diğer yandan manevra yapmış olsa da kazayı engelleyemediğini, mevcut şartlarda sürücü…’ün kazayı önlemeye dönük başkaca bir tedbir alması da mümkün görülmediğini, davacı tarafın müvekkil şirkete karşı herhangi bir başvurusu veya iddiası bulunmadığından temerrüde düşmediğinin kabulü gerekmekle birlikte, mağdure davacının, kaza sonrası her türlü talebi müvekkil şirket tarafından karşılanmasına gayret gösterilmiş hem de zararı giderilmeye çalışıldığını, bu doğrultuda müvekkil şirket Feyziye Ece’nin geçirmiş olduğu kaza nedeni ile maddi kayıpları mahsup edilmesi amacıyla 22.10.2012 tarihli tutanağa göre 1.000,00 TL; 28.11.2012, 15.12.2012, 19.01.2013,20.02.2013, 14.03.2013 tarihli her tutanak başına 800,00’er TL; 16.10.2012, 06.11.2012, 15.12.2012, 04.01.2013, 06.02.2013, tarihli her tutanak başına 500,00’er TL olmak üzere toplamda 7.500,00 TL ödeme yaptığını, Ayrıca 8.10.2012, 11.10.2012, 15.10.2012 tarihli tutanaklara göre Feyziye Ece ikame ettiği adresten alınıp, tedavi görmesi için Uludağ Üniversitesi Hastanesi’ne götürülmüştür. Tedavisi bittikten sonra da ikamet adresine bırakıldığını, buna ek olarak İnova Yönetim & Danışmanlık Şirketi tarafından hazırlanan tazminat hesabına ilişkin raporda…’ün kusur oranının %25 olması ve meydana gelen trafik kazasında Feyziye Ece’nin Karayolları Trafik Kanunun 68/b-3 maddesini ve Karayolları Trafik Tüzüğünün 138. maddesini ihlal etmesi sebebi ile bir diğer davalı sürücünün asli kusurlu olmadığı değerlendirilmesi gerektiğini, açıklanan bu sebeplerle davacı tarafın istemiş olduğu maddi ve manevi tazminat miktarları fahiştir. Tazminat miktarlarının hesaplanmasında dikkate alınması gereken husus kusur oranlarının saptanmasına ilişkin olup dosyada öncelikle kusur tespiti yapılmadığını, netice itibariyle Feyziye Ece 04.01.2013 tarihinde CMK hükümleri çerçevesinde… ile uzlaşmış olup, olayın bir kaza olduğunu herkesin başına gelebileceğini maddi manevi edim talebinde bulunmadığını beyan ettiiğini, bu nedenlerle haksız davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı… yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
Dava, trafik kazasından kaynaklı geçici, sürekli, iş gücü kaybı, bakıcı gideri olmak üzere maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce yargılama yapılarak tahkikat aşamasına geçilmiş, davacının tedavi gördüğü hastanelere ayrı ayrı müzekkere yazılarak tüm tedavi evrakları, Sigorta şirketinden hasar dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmış, Sgk İl Müdürlüğünden davacıya kaza sebebiyle bağlanan gelir bulunup bulunmadığı hususu sorulmuş, yine kolluk kuvvetine müzekkere yazılmak suretiyle davacının sosyal ekonomik durum araştırması yaptırılmıştır.
Dava konusu kaza yerinde trafik konusunda uzman bilirkişi eşliğinde keşif düzenlenmiş, tanık beyanları alınmış, bilirkişi raporu temin edilmiştir.
Dosyamız yine Aktüerya konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmek suretiyle ayrıca Atk’ya gönderilmek suretiyle bilirkişi raporu ve atk raporları dosyamız arasına alınmıştır.
17/05/2017 tarihli Trafik konusunda uzman bilirkişi raporunda özetle; sürücü…’ün meydana gelen dava konusu trafik kazasında 2918 sayılı karayolları trafik kanunun 52/1-B maddesini ihlal ettiğinden 4/8 (%50-yüzde elli) oranında kusurlu olduğu, yaya Hacer Yıldız’ın gelen dava konusu trafik kazasında 2918 sayılı karayolları trafik kanunun 68/1-B maddesini ihlal ettiğinden 4/8 (%50-Yüzde elli) oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığını bildirmiştir.
22/06/2018 tarihli ATK raporunda özetle;Yukarıdaki hususlar değerlendirildiğinde, olayda; Sürücü…’ün %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu, Yaya …. ….’nin %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu kanaati bildirillmiştir.
18/06/2019 tarihli ATK raporunda özetle;1.1971 doğumlu … ’nin 10.09.2012 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 XII(28Ba…..….15)A %19, E cetveline göre %19.2(ondokuznoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9(dokuz) aya kadar uzayabileceği, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğin 15. Maddesi çerçevesinde başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı ancak iyileşme süresi içerisinde ilk 3(üç) ay süreyle başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceğini bildirmiştir.
07/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 10.09.2012 Tarihli kaza neticesinde yukarıda yapılan hesaplamalar doğrultusunda davacı Fevziye Ece’nin hesaplanan 273 günlük geçici iş göremez dönem zararları, %19,2 oranında kalıcı maluliyet zararları ile 3 aylık bakıcı gideri zararları ile davalı/sigortalı %20 kusuruna isabet eden tutarları aşağıda yer alan özet sonuç tablosunda gösterildiğini, toplam % 19,2 maluliyet zararları indirime tabi tutar davalı kusur oranı istenebilecek % 19,2 maluliyet zararları 119.857, 510,00 20% 23.971,50 toplam geçici iş göremezlik zararları indirime tabi tutar sgk gig ödemeleri davalı kusur oranı istenebilecek geçici işgöremezlik zararları nın 7.117,71 TL, 282,2 TL 20% ,1.141,34 toplam bakıcı gideri zararları indirime tabi tutar davalı kusur oranı istenebilecek bakıcı gideri zararları 2.821,50 TL,0,00, 20% 564,30 TL toplam istenebilecek maluliyet zararları 24.535,80, istenen 1.000,00 TL Hesaplamaların davacı zararları için aktif dönemde asgari ücretin 1,03 katı üzerinden ve bilinen son asgari ücret dönemi 2019 yılı esas alınarak yapıldığı, bakıcı gideri için brüt asgari ücret üzerinden yapıldığı kanaatine varıldığını bildirmiştir.
07/04/2020 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; 10.09.2012 Tarihli kaza neticesinde yukarıda yapılan hesaplamalar doğrultusunda davacı Fevziye Ece’nin hesaplanan 273 günlük geçici iş göremez dönem zararları, %19,2 oranında kalıcı maluliyet zararları ile 3 aylık bakıcı gideri zararları ile davalı/sigortalı %20 kusuruna isabet eden tutarların gösterildiğini, toplam istenebilecek maluliyet zararları 29.147,73 TL istenenin 1.000,00 TL, Hesaplamaların davacı zararları için aktif dönemde asgari ücretin 1,057 katı üzerinden ve bilinen son asgari ücret dönemi 2020 yılı esas alınarak yapıldığı, bakıcı gideri için brüt asgari ücret üzerinden yapıldığı kanaatini bildirmiştir.
Talimat yazılmak suretiyle aldırılan 2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; Davalıya kayıtlı ve davalıya sigortalı kamyonun davalı sürücüsü…’ün hatalı sevk ve idare biçiminin ikinci Derecede ve %20 (yüzde yirmi) oranında etkili bulunduğu, Davacı yaya Feyziye ECE’nin hatalı davranışının Birinci Derecede ve %80 (yüzde seksen) oranında etkili bulunduğu kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili 26/10/2020 tarihli dilekçesi ile (maddi tazminat ilişkin) dava değerini 28.147,73.TL arttırarak ıslah etmiştir.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava; 10/09/2012 tarihinde davacının minibüsten indikten sonra yolun karşısına geçmek üzereyken davalı Naturel Gaz San. Tic. A.Ş.’nin maliki olduğu, davalı…’ün sürücüsü bulunduğu aracın davacıya çarpması neticesinde davacının tırın altında kalması sonucu meydana gelen kazaya dayalı olarak maddi-manevi tazminat talebine ilişkindir. Mahkememizce kusur oranına ilişkin çelişkilerin giderilmesi amacıyla tanzim ettirilen son ATK raporunda davacının kusur oranının %80 , davalı sürücü…’ün kusur oranının %20 olduğunun tespit edildiği , ATK tarafından tanzim edilen maluliyet raporunda davacının %19.2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren dokuz aya kadar uzayabileceği, başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, iyileşme süresi içerisinde ilk üç ay süreyle başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceğini bildirildiği, aktüerya bilirkişi kök ve ek raporlarında davacının maddi tazminat talebinin 29.147,73 TL olabileceğinin tespit edildiği, bilirkişiler ve ATK tarafından tanzim edilen tüm raporlarda davaya konu edilen hususlar bilimsel gerekçeli ayrıntılı olarak açıklanmış, raporların hükme esas alınmaya yeterli olduğu kanaatine varılmakla birlikte, davacı vekili 02/12/2020 tarihli beyan dilekçesinde davalı sigorta şirketi ile anlaştıklarını, davalı sigorta şirketinin 29.147,73 TL den daha önce ödemesi yapılan 1.000,00 TL düşüldükten sonra 28.147,73 TL asıl alacak ile asıl alacağa bağlı vekalet ücretini, yargılama giderini ödediğini, davalı sigorta şirketine başvurunun 01/12/2015 tarihinde yapıldığı için davalı sigorta şirketinin başvuru tarihi ile ödeme tarihi olan 01/12/2020 dönemine yönelik yasal faiz ödemesi yapıldığını, asıl alacak yönünden kaza tarihi ile sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan 01/12/2015 tarihi arasında geçen dönem için herhangi bir faiz ödemesi yapılmadığının, bu döneme ilişkin de işlemiş faizin bulunduğunu, yapılan ödeme ve ibraname dikkate alınarak maddi tazminat talepleri yönünden davalı sigorta şirketine açmış oldukları davadan feragat ettiklerini, davalı araç sürücüsü ve maliki yönünden kaza tarihi ile temerrüt tarihi arasında geçen süre için işlemiş faize hükmedilmesini , davalı sigorta şirketi yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini beyan ettiği dikkate alınarak, davacı tarafın maddi tazminat talebinin davalı sigorta şirketin yönünden feragat nedeniyle reddine, maddi tazminat talebinin davalı … San. Tic. A.Ş. ve davalı… yönünden kabulüne, buna göre kaza tarihi olan 10/09/2012 ile sigorta şirketinin temerrüde düşürüldüğü tarihi olan 01/12/2015 tarihi arasında 29.147,73 TL’ye işleyecek yasal faizin davalı … San. Tic. A.Ş. ve davalı… ‘den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Davacının manevi tazminat talebi yönünden ise bilindiği üzere Borçlar Kanunu’nun 56.maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı asıl olarak ne tazminat ne de bir cezadır. Amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmak ve ruhi ızdırabını dindirmek olması nedeniyle tazminata benzer bir fonksiyonu vardır. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda yukarıdaki açıklamalar ışığında,10/09/2012 tarihinde davacının minibüsten indikten sonra yolun karşısına geçmek üzereyken davalı Naturel Gaz San. Tic. A.Ş.’nin maliki olduğu, davalı…’ün sürücüsü bulunduğu aracın davacıya çarpması neticesinde davacının tırın altında kalması sonucu kazanın meydana gelmesine dayalı olarak manevi tazminat talep edildiği, tarafların kusur oranı, olayın meydana geldiği tarih, olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihindeki paranın alım gücü, kaza ile davacının maluliyeti arasında illiyet bağının olduğuna dair ATK maluliyet raporu dikkate alınarak davacıda oluşan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla 14.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 10/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … San. Tic. A.Ş. ve davalı… ‘den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacının maddi tazminat talebinin davalı … Sigorta A.Ş. yönünden feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davacının maddi tazminat talebinin davalı … San. Tic. A.Ş. ve davalı… yönünden KABULÜNE, buna göre kaza tarihi olan 10/09/2012 ile sigorta şirketinin temerrüde düşürüldüğü tarihi olan 01/12/2015 tarihi arasında 29.147,73 TL’ye işleyecek yasal faizin davalı … San. Tic. A.Ş. ve davalı… ‘den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE, buna göre 14.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 10/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … San. Tic. A.Ş. ve davalı… ‘den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-(Kabul edilen manevi tazminat değeri üzerinden hesaplanılan) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 956,34 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 344,97 TL’nin mahsubu ile bakiye 611,37 TL nispi karar ve ilam harcının davalı … San. Tic. A.Ş. ve davalı… ‘den müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 6.749,35 TL yargılama giderinin kısmen kabul kısmen red oranına göre hesaplanan ( %10, 84 kabul %89,16 red) 731,62 TL yargılama giderinin , 221,80 TL keşif harcı , 344,97 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı toplamı olmak üzere 1.327,59 TL yargılama giderinin davalı … San. Tic. A.Ş. ve davalı …. …. ‘den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6- Davacı tarafın maddi tazminat talebi yönünden feragat ettiği dikkate alınarak ve maddi tazminata işleyecek faiz talebi yönünden davacı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-(Manevi tazminat talebi yönünden) Davacının davada kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından kabul edilen manevi tazminat değeri üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanılan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı … San. Tic. A.Ş. ve davalı… ‘den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı … San. Tic. A.Ş.’nin davada kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından reddedilen manevi tazminat değeri ve AAÜT’ye göre hesaplanılan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … San. Tic. A.Ş.’ ye verilmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından karar tebliği için gerekli miktar kullanıldıktan sonra artan kısmın kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davacıya iadesine,
10-Davalılar tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davalılara iadesine,
Dair, davacı vekilinin, davalı … vekilinin yüzüne karşı,diğer tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMK nın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.08/12/2020

Katip 136164
¸e-imzalıdır.

Hakim 194065
¸e-imzalıdır.