Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/431 E. 2020/373 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/431 Esas
KARAR NO : 2020/373

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ :Av. … – ….
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/07/2013
KARAR TARİHİ : 10/09/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın, keşidecisi davalı olan, 21/05/2012 keşide tarihli ve 33.500,00 TL bedelli çekin yetkili hamili iken, söz konusu çeki “düzeltilmiş keşide tarihi olan” 21/11/2012 tarihinde takas odasına sunduğunu, ancak çek keşidecisi olan davalının çekin işlemi alınmaması yönündeki talimatı üzerine, muhatap banka tarafından, karşılıksız işlemi görmeden çekin iade edildiğini, dava konusu çekin süresinde ibraz edilememiş olması sebebi ile müvekkilin zarar uğradığını belirterek davalının müvekkili banka zararına zenginleştiğinden çek tutarı olan 33.500,00 TL’nin 21/11/2012 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından 21/05/2012 vadeli olarak düzenlenen dava konusu çekin elden ödendiğini ancak iade alınamadığını, daha sonra kötü niyetli kişiler tarafından 21/11/2012 olarak tarihinin değiştirilerek bankaya ibraz olunduğunu, zira dava konusu çekin tarihinin değişmesi müvekkilinin bilgisi dışında olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR:
Çek sureti, banka kayıtları, ATK raporu, imza örnekleri, bilirkişi raporları, vs.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava; zamanaşımına uğramış çek nedeniyle sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davasıdır.
Mahkememizin ( Kapatılan Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/249- 2014/185 E-K sayılı) dosyası Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2015/8233 esas ve 2016/2028 karar sayılı ilamı ile davacının karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiş olup, mahkememize tevzi edilen dava dosyası yukarıda esası belirtilen sırasına kaydı yapıldı.
Mahkememizce imza incelemesi yapılması için dosyanın kriminal uzmanı bilirkişi tarafından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Alınan 22/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda; inceleme konusu çekin ön yüzünde keşide tarihi bölümünde atılı olan düzeltme paraf imzasının, mevcut mukayese imzalarına / paraflarına atfen, … eli ürünü olmadığı, taklit paraf imza olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce; Davacı vekilinin itirazları doğrultusunda imza ve paraf incelemesi yapılması için dosyanın ATK Fizik İhtisas dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Alınan 20/09/2018 tarihli adli tıp raporunda; inceleme konusu çekte dar alana sıkıştırılarak atılmış basit tersili paraf imza ( tarih bölümü altındaki) imza ile …’in mukayese imzaları arasında, tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzanın kuvvetle muhtemel …’in eli ürünü olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce; dosyaya sunulan iki rapor arasında çelişki bulunduğundan çelişkinin giderilmesi açısından Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinden Grafoloji alanında uzman 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor aldırılması için İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiştir.
Alınan 17/05/2019 tarihli talimat bilirkişi raporunda; yapılan ve incelenen motor hareketleri yüzünden, karşılaştırma sonrasında, çek ön ve arka yüzündeki imzaların, yapılış biçimi, tekrarları, tersim hareketleri ve hızları açısından benzerlikler gösterdiği, şahsın eli ürünü olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce; İstanbul NATM’ye talimat yazılarak dosyanın raporu sunan bilirkişiler Doç. Dr. …, … ve …’ya tebliğ ile her ne kadar bilirkişiler tarafından imza incelemesi yapılmış ise de davamızın konusunun çekin ön yüzünde bulunan keşide tarihi altındaki paraf imzanın …’e ait olup olmadığı hususu olduğu, bilirkişilerce bu hususta inceleme yapılmadığı anlaşıldığından bu konuda rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Alınan 16/06/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda; şahsın birkaç farklı imzası görülmüş olmakla birlikte, çek üzerindeki iki imzanın şahsın orijinal imzaları ile benzerlikleri olduğu saptanmış olup, çek üzerinde bulunan keşide tarihi altındaki imzanın dahi şahsın eli ürünü olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 726. maddesinde çek için düzenlenen zamanaşımı süresi altı ay iken, 03.02.2012 tarihli ve 28193 (mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6273 sayılı Kanun’un 7. maddesiyle bu süre üç yıla çıkarılmıştır. Dava yasal süre içerisinde açılmıştır. Davalının zaman aşımı itirazı yerinde değildir.

Keşideciye başvurabilmek için öncelikle kıymetli evrak vasfında bir çekin bulunması ve çeke dayalı hak talebinde bulunan kişinin yetkili hamil olması zorunludur. Ayrıca hamilin müracaat hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğramasından dolayı bir zararının ortaya çıkması da gerekmektedir. Alacak talebinde bulunmak için hamil ile keşideci arasında temel ilişkinin varlığına da ihtiyaç yoktur. Zararın varlığının kabulü için hamile ait ve tahsili mümkün bir alacak hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğraması sonucu kıymetli evrak borçlusu nezdinde oluşan zenginleşmenin, bundan başka bir sebebinin bulunmaması yani sebepsiz olması yeterlidir.
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacının yetkili hamil olduğu, bilirkişi raporuna göre çek üzerinde bulunan keşide tarihi altındaki paraf imzanın davalı şirket yetikilisinin eli ürünü olduğu, davacının yetkili hamil olduğundan davalı keşideciden alacak talebinde bulunabileceği, ispat yükü sebepsiz zenginleşmediğini veya çek bedelini cirantalardan birine veya hamile ödediğini savunan davalı-keşideciye ait olduğu, ispat yükü üzerine düşen davalının sebepsiz zenginleşmenin gerçekleşmediğini ispat edemediği sabit görülerek davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın KABULÜ ile 33.500,00 TL’nin 21/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 2.288,39-TL harçtan peşin alınan 572,10-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.716,29-TL harcın bozma ilamından önce tahsili için harç tahsil müzekkeresi yazıldığı anlaşılmakla yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 2.377,10-TL yargılama gideri ile peşin alınan 572,10-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı yararına ölçümlenen 5.025,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine
Dair;taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/09/2020

Katip …
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.

Davacı gideri ;
1.500,00 TL bilirkişi gideri,
310,00 TL ATK raporu,
567,10 TL tebligat posta gideri
2.377,10 TL toplam gider

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.