Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/23 E. 2020/913 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/23 Esas – 2020/913
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/23
KARAR NO : 2020/913
HAKİM : ….
KATİP :
DAVACILAR : 1-
2-
3-
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 1- ….. SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVALILAR : 2-
3-
VEKİLİ : Av.
DAVA İHBAR OLUNAN : …. ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 07/01/2016
KARAR TARİHİ : 24/12/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 04/06/2014 tarihinde saat 16.30 sıralarında davalı sürücü Nazım Sarı sevk ve idaresindeki 16 AZ … plakalı kamyoneti ile 2. Pembe sokaktan 2. Emre sokak istikametine seyrederken dikkatsiz ve kurallara aykırı bir şekilde geri manevra yaptığı sırada aracının sol arka kısmı ile müvekkili …’a No:17 önünde çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sebebiyle müvekkili başından yaralandığını ve Bursa Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gördüğünü, kazanın sebep olduğu yaralanmanın müvekkilinin yaşamını tehlikeye soktuğu ve müvekkili üzerindeki etkisinin basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek mahiyette olmadığı, kaza neticesinde oluşan yaralanma sebebiyle müvekkilinin geçirmiş olduğu tedavi sürecinde hastane, yol, ilaç vb tedavi masraflarını müvekkillerinin karşıladığını, kazaya karışan 16 AZ … plakalı aracın olay tarihinde … Sigorta A.Ş tarafından sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketinin de bu kaza nedeniyle poliçedeki limitler dahilinde maddi tazminattan sorumlu olduğunu, dava konusu trafik kazası nedeniyle müvekkilinin çocuğunun yüzünde sabit iz kaldığını, yüzdeki sabit izin estetik operasyonla giderilip giderilemeyeceğinin tespit edilmesi gerektiğini, dava konusu bakımından talep edilen tazminat kalemleri nitelikleri itibariyle belirsiz olup, hesaplanmaları ayrı birer uzmanlık gerektirdiğinden belirsiz alacak ve tespit davası şeklinde açtıklarını, bu nedenlerle davalı … üzerine kayıtlı olan 16 AZ … plakalı aracın 3.şahıslara devrinin önlenmesi için kaydına ihtiyati tedbir konulmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ileride belirlenecek meblağlara göre harçları ikmal edilmek üzere şimdilik tedavi, bakım, yol giderleri için 50,00 TL, estetik ameliyat için 50,00 TL, ekonomik geleceğin sarsılması sebebiyle maddi tazminat olarak 50,00 TL, manevi tazminat için toplam 45.000 Tl olmak üzere toplam 45.150,00 TL’nin 04/06/2014 kaza tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanacak en yüksek banka faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar… ve … vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava konusu trafik kazasında inşaat çukuru dolayısıyla aracından inen müvekkilinin mağdurenin alnındaki kanı görünce şok olduğunu, kazanın meydana geldiği yer mağdurun evinin yanı olması dolayısıyla ailesi ve komşuları hemen kaza yerine geldiğini ve çocuğu hastaneye götürdüklerini, kazanın şokunun üstünden mağdur …’ın evine geçmiş olsun ziyaretine gidildiğini ve çocuğun tedavisini kusura bakılmaksızın ellerinden geldiğince yaptırmaya çalışacaklarını ve bu konuda kendilerine anlayışlı ve yardımcı olunması talebinde bulunulduğunu, ancak aile tarafından işbu durumun bir fırsat gibi görülecek para pazarlığına girildiğini, müvekkillerinin ailenin etik olmayan bu yaklaşımından dolayı çaresiz kaldıklarını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava konusu olayın KTK ve TBK kapsamında haksız fiil iddiasına dayalı tazminat talebi olduğunu, dolayısıyla müvekkili şirket KTK uyarınca sigortalının haklarına halef olduğundan sigortalı aracın ticari olmaması karşısında ticari faiz taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, manevi tazminata hükmedilirken ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi, eylemin niteliği, zarar görenin ve zarar verenin kişilikleri gibi özellikler göz önünde tutulması gerektiğini, tarafların sosyal ve ekonomik durumları araştırılarken malul ve sigorta ettirenin ekonomik durumlarının araştırılması gerektiğini, sonuç olarak gerek genel şartlar gerekse Sosyal Güvenlik Kurumunun ekte sunulan 07/02/2012 tarihli Trafik Kazalarına Bağlı Tedavi Giderleri konulu genelgesinde açıkça düzenlendiği üzere tedavi giderlerinden sigorta şirketlerinin sorumluluğu bulunmamakla birlikte bütün sorumluluk SGK’da olduğunu, davacının bu yöndeki taleplerinin reddi gerektiği, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava dilekçesinde bahsi geçen 04/06/2014 tarihli kazaya karıştığı belirtilen 16 AZ … plakalı aracın müvekkili şirkete 11/07/2013-2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminatın limitlerinin kişi başına 268.000 Tl olduğunu, yaralanmalarda geçerli olan ve müvekkili şirket tarafından sigorta edilen teminat tutarı, her halükarda verilecek bir teminat olmadığını, hesap raporunda asgari ücretin esas alınması gerektiğini, söz konusu kazaya ilişkin olarak yukarıda adı geçen poliçe için şirketine yapılan bir başvuru bulunmadığını, faiz başlangıç tarihi dava tarihi olarak dikkate alınması gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 21 Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/561 esas sayılı dosyası, tarafların sosyal ekonomik durumları, trafik kazası tespit tutanağı, Bursa Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi kayıtları, ATK raporları, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Dava konusu trafik kazasının gerçekleştiği mahalde bir trafik bilirkişisi eşliğinde keşif yapılmıştır.
Keşif sırasında yapılan inceleme sonucunda trafik bilirkişisinin düzenlediği bilirkişi raporda özetle: 16 AZ … plakalı kapalı kamyonet sürücüsü davalı…’nın %50 oranında kusurlu olduğu, davacı mağdur çocuk …’ın %50 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir.
Dosyada tarafların kusur durumları kapsamında rapor aldırılmak üzere dosya ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiştir.
ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından mahkememize sunulan ATK raporunda özetle: Davalı…’nın %50 (yüzde elli) oranında kusurlu, 2009 doğumlu …’ın davranış faktörlerinin sonuç üzerinde %50 (yüzde elli) oranında etken olduğu mütalaa edilmiştir.
Dava konusu trafik kazasının gerçekleştiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliği doğrultusunda davacı Fırat’ın yüzünde sabit iz kalıp kalmadığı, sürekli ve geçici iş göremezlik durumu, maluliyet durumu, bakıcı tutulması gerekip gerekmediği, bakıcı tutulması gerekiyorsa süresini tespit eder şekilde rapor düzenlenmek üzere dosya ATKya gönderilmiştir.
ATK 2. İhtisas Dairesi tarafından mahkememize sunulan ATK raporunda özetle: 1. Coşkun oğlu, 05/11/2009 doğumlu …’ın 04/06/2014 tarihinde maruz kaldığı trafik kazası nedeniyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz saptanmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, 2. iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 21 (yirmibir) güne kadar uzayabileceği, 3 kişi hakkında düzenlenmiş olay tarihli tıbbi belgelerde tarif edilen ve kişinin kurulumuzda yapılan muayenesinde yüz sınırları içerisinde tespit edilen yara izinin belirli bir mesafeden, belirgin bir dikkat sarf etmeden, ilk bakışta fark edildiğine göre, yüzde sabit iz niteliğinde olduğu mütalaa edilmiştir.
Davacı tarafın maddi tazminat, tedavi giderleri, estetik operasyon ücret gideri yönünden Yargıtay 17. HDnin 2016/17670 esas 2019/7377 karar sayılı bozma ilamında da vurgulandığı üzere davacının yüzünde hasar kalmaması için gerekli olan ve yapması muhtemel estetik tedavi giderler maliyetinin serbest piyasa rayiçlerine göre tespit edilerek, rapor düzenlenmek üzere dosya 1 aktüer, 1 adli tıp uzmanı bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu bilirkişi raporunda özetle: Davacı çocuğun kaza tarihindeki yaşı itibariyle kazanç getiren herhangi bir işte çalışmadığı söz konusu olamayacağına ve bu yönden mahrum kalınan bir kazançtan bahsedilemeyeceğine göre, geçici işgöremezlik tazminatı hesaplanması mümkün olmadığını, kazalının 3 hafta boyunca haftada iki kez pansuman için bir sağlık merkezine gideceğinin kabulüyle yol gideri zararının 150,00 TL olacağı, davacı küçüğün geçirdiği travma nedeniyle iyileşme dönemi içerisinde ailesinin bakımında kalacağının kabulüyle, bakıcı gideri zararının 535,50 TL olacağı, somut olayda mağdur …’ın yüz bölgesinde tespit ve tarif edilen lezyonun boyut ve görünümü değerlendirildiğinde, takdiren özür oranının %1 olacağı, Mağdur …’ın yüzündeki lezyonun estetik operasyonla giderilip giderilemeyeceği ve eğer operasyon yapılacaksa bunun maliyetinin küçüğün tam donanımlı bir hastanenin Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi bölümüne sevkinin sağlanarak mütalaa alınmasının uygun olduğu mütalaa edilmiştir.
Davacının Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi bölümünde üyelerinde bulunduğu Uludağ Üniversitesi ATK Anabilim Dalına sevkedilerek, yüzünde hasar kalmaması için gerekli olan ve yapılması muhtemel estetik tedavi giderlerinin maliyetleri serbest piyasa rayiçleri, estetik operasyonla giderilip giderilemeyeceğine yönelik ayrıntılı rapor aldırılmak üzere dosya Uludağ Üniversitesi ATK’ya gönderilmiştir.
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Estetik ve Rekonstrüktif Anabilim Dalı tarafından mahkememize sunulan raporda özetle: 2013 te araç dışı trafik kazası sonucu sağ kaş üzerinde 4×0,2 cm hipertrofik olmayan skar dokusunun mevcut olduğunu, izlerin tamamen geçmesinin herhangi bir operasyonla tamamen ortadan kalkmasının mümkün olmadığı mütalaa edilmiştir.
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan ıslah dilekçesinde özetle: Tedavi+Bakım Gideri 50.00.TL. olan talebini 292.00.TL artırarak 342.00.TL, Ekonomik Geleceğinin Sarsılması Nedeniyle Oluşan Zarar olarak 50.00.TL. olan talebini 5.252.00.TL artırak 5.302.00.TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı tarafından ıslaha yönelik zaman aşımı def-i itirazı yönünden, davanın cismani zararla sonuçlanan trafik kazası olup trafik kazasının aynı zamanda 5237 sayılı TCK’nun 89/1 maddesinde düzenlenen ve Taksirle Yaralama olarak tanımlanan cezayı gerektiren eylem niteliğinde bulunması; bu eylemle ilgili ceza davasının TCK’nun 66/1-e maddesi uyarınca sekiz yıllık zamanaşımı süresine tabi olması kaza tarihi olan 04/06/2014 tarihinden itibaren 8 yıllık sürenin dolmadığından zaman aşımı def-i savunmasına itibar edilmemiştir.
Dava konusu trafik kazası sebebiyle SGK tarafından davacıya rücuya tabi bir ödeme yapılmadığı görülmektedir.
O halde toplanan delillerden somut olayda, davalıların sürücüsü, işleteni ve ZMMS olduğu 16 AZ … plakalı aracın sokakta geri manevra yaptığı sırada davacı …’ a çarpması sebebiyle meydana gelen 04/06/2014 tarihli trafik kazasında, düzenlenen kaza tespit tutanağı, mahallinde yapılan keşif sonucunda trafik bilirkişisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporu, itiraz üzerine düzenlenen ATK Trafik İhtisas Dairesinin kusur raporu ile davalı sürücü…’ nın kamyonet ile meskun mahalde geri manevra öncesi hareket alanına ilişkin gerekli kontrolleri yapmaması, gerisinde göremediği alanların gözcü eşliğinde gerçekleştirmesi gerektiğinden % 50 oranında kusurlu olduğu, davacı tarafın ise sokakta kendi can güvenliğini atacak şekilde kaplama üzerinde oyun oynadığı araca karşı yeterli koruma önlemlerini almadığından %50 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmış olup ve ATK 2. İhtisas Kurulunun 31/07/2019 tarihli maluliyet raporu ile maluliyete neden olacak düzeyde arazın bulunmadığı, davacıda oluşan yaranın ilk bakışta fark edilmesi sebebiyle yüzde sabit iz niteliğinde olduğu, Bursa Uludağ Üniversitesi Plastik ve Rekons Cerrahi Anabilim Dalının 15/10/2020 tarihli raporu ile sağ kaş üzerindeki izlerin operasyonla tamamen ortadan kalkmasının mümkün olmadığından davacının talepte bulunduğu estetik ameliyat ücreti talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/17670 Esas ve 2019/7377 Karar sayılı Kararında vurgulandığı üzere)
Öte yandan dava konusu trafik kazasından kaynaklanan davacının yüzündeki izin operasyonla ortadan kalkmasının mümkün olmadığından ve bu durumunun davacının ekonomik geleceğinin sarsılmasını etkileyebileceğinden maluliyetin %1 olarak kabul eden aktüer bilirkişi heyetinin 15/04/2020 tarihli raporuna itibar edilerek 10.604,06 TL maluliyet zararı, yol masrafı 150 TL ve iyileşme döneminde çocuğun bakıcı gideri 535,50 TL nin davalı tarafın kusur oranında sorumlu olduğundan 342 TL tedavi yol masrafı ile bakıcı gideri, ekonomik geleceğinin sarsılması sebebiyle 5302 TL olmak üzere 5644 TL maddi tazminatın davalılar işleten ve sürücü yönünden kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren ve kazaya sebebiyet veren aracın ticari araç olduğundan avans faizi işletilerek talabin kısmen kabulune karar vermek gerekmiştir.
Davalı sigorta şirket vekilinin ekonomik geleceğin sarsılmasına dair zararlar, iyileşme sürecine ilişkin bakıcı zararların ZMSS Genel Şartlara dahil edilmediği iddiası yönünden, 09/10/2020 günlü ve 31269 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarih, 2019/40 esas ve 2020/40 karar sayılı ilamında; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 14/04/2016 tarihli ve 6704 sayılı Yasası’nın 3. maddesiyle değiştirilen 90. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “… ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda ..” ibaresi ile ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin; aynı Kanunun 92’nci maddesine 6704 sayılı Yasa’nın 4. maddesiyle eklenen “i” bendinin; Anayasaya aykırı olduğundan iptaline karar verildiğinden, bu iddialara itibar edilmeyerek davalı sigorta şirketinin zararlardan sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Diğer yandan davacının manevi tazminat talebi yönünden bilindiği üzere Borçlar Kanunu’nun 56.maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı asıl olarak ne tazminat ne de bir cezadır. Amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmak ve ruhi ızdırabını dindirmek olması nedeniyle tazminata benzer bir fonksiyonu vardır. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Dolayısıyla yukarıdaki açıklamalar ışığında, taraflar arasında meydana gelen davacının maluliyeti ile sonuçlanan o, tarafların kusur oranları, olayın meydana geldiği tarih, olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihindeki paranın alım gücü, davacının yüzündeki izin operasyonla ortadan kalkmasının mümkün olmadığı, yaşamı boyunca yüzündeki izi taşıması nedeniyle davacıda oluşan acı ve elemin kısmende olsa giderilmesi amacıyla davacı çocuk … için 6.000 TL manevi tazminat’ ın hak ve nesafet kuralları çerçevesinde takdir edilerek manevi tazminat talebinin davalılar sürücü ve işleten yönünden kısmen kabulune karar vermek gerekmiştir.
Davacının anne ve babasının manevi tazminat talebi değerlendirildiğinde, TBK’ nın 56. Maddasine göre cismani zarara uğrayanın ağır bedensel zarara uğraması halinde yakınların, manevi tazminat talep hakları doğacaktır. Dolayısıyla davacı maluliyet durumu,yüzdeki izin alanı, uzuv kaybının söz konusu olmadığı, ağır bedensel zararin kaza tarihi itibariyle gerçekleşmediğinden davacılar anne ve babanın manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davacı tarafın maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile,
A-342,00 Tl tedavi ve bakım gideri, 5.302,00 Tl ekonomik geleceğin sarsılması sebebiyle zarar alacağı olmak üzere 5.644,00 Tl maddi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş yönünden dava tarihi olan 07/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar… ve … yönünden kaza tarihi olan 04/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sorumlu tutulmasına)
B-Davacının yüzündeki sabit iz sebebiyle estetik ameliyat parası 50,00 Tl alacak talebinin subut bulmadığından reddine,
2-Davacı tarafın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, davacı çocuk … için 6.000 Tl manevi tazminatın kaza tarihi olan 04/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar… ve …’dan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 795,40 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan …,05 TL ve ıslah harcı 94,68 TL olmak üzere 865,73 TL’den mahsubu ile 70,33 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 1.700,00 TL, ATK rapor ücreti 687,00 TL, ATK rapor ücreti 314,50 TL, keşif gideri ücreti 253,80 TL, keşif araç ücreti 100,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 662,68 TL olmak üzere toplam 3.717,98 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 853,99 TL yargılama gideri ve peşin alınan …,05 TL ve ıslah harcı 94,68 TL olmak üzere 865,73 TL harç olmak üzere toplam 1.719,72 TL yargılama giderinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacının vekil ile temsil edildiğinden maddi tazminat talebi yönünden AAÜT’ye 13. Maddesine göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacının vekil ile temsil edildiğinden manevi tazminat yönünden AAÜT’ye 13/1 Maddesine göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar… ve …’dan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalılar vekil ile temsil edildiği anlaşılmakla maddi tazminatın reddedilen kısmı yönünden A.A.Ü.T 13/2. Maddesine göre 50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Davalılar… ve … vekil ile temsil edildiğinden manevi tazminatın reddi ile davacıların ihtiyari dava arkadaşı olduğundan her bir davacı yönünden olmak üzere AAÜT’ye 13 ve 10/2,3. Maddesine göre belirlenen toplamda 12.240 TL ( 3×4.080,00TL) vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalılara verilmesine, ( Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/3910 Esas ve 2020/2408 Karar sayılı Kararında vurgulandığı üzere ihtiyari dava arkadaşı olan davacıların her biri manevi tazminat talebinde bulunmuş olması, her birinin davasının diğerinden bağımsız olması ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak karar verilmiştir.)
10-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/12/2020

Katip 146195
¸e-imzalıdır.

Hakim 125958
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip 146195
¸E-imzalıdır.