Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1625 E. 2022/485 K. 18.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/1625 Esas – 2022/485

T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Türk Milleti Adına
“KARAR”

ESAS NO : 2016/1625
KARAR NO : 2022/485

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVALI : 1- T
VEKİLLERİ : Av.
DAVALI : 2- … –
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/12/2016
KARAR TARİHİ : 18/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilimiz … 07.09.2016 günü saat 08.15 sularında iş yerine gidebilmek için Karapınar Mahalle 243Sk.’ta karşıdan karşıya geçmek istediği sırada, yolcu almak için geri manevra yapan … yönetimindeki 16 M … plakalı aracın çarpması sonucu ağır yaralandığını, kaza sonucunda hastaneye kaldırılan müvekkilimizin beyin kanaması geçirdiği, hayati tehlikesinin bulunduğu doktor rapor ile tespit edildiğini, müvekkilimiz 4 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra, servise alınmış, daha sonra taburcu edildiğini, halen tedavisini devam ettiğini, müvekkilin yaralanmasına sebep olan kazada herhangi bir kusur bulunmadığını, müvekkilin evli ve beş çocuklu silesini tek başına geçindiğini, Çocuklarından biri Üniversite de olmak üzere, ikisi nin öğrenci olduğunu, evinin kira olduğunu, müvekkilin kazadan önce parke ve bodur imalatı işlerinde, günlük 200,00 TL yevmiye ile çalıştığını, kazadan dolayı çalışamaz duruma gelen müvekkilin ailesini geçindirme imkanını kaybettiğini, müvekkiln kazanın etkisi ile şu anda herhangi bir işte çalışamadığını, ileri de tam olarak iyileşmesi halinde dahi, çalışamaması ihtimali söz konusu olduğunu, müvekkilin ileride çalışabilse dahi, eskiden ailesini geçindirebilmek için yaptığı ağır işlerde bir daha çalışabilmesinin mümkün olmadığını, ayrıca tedavi süresince de tüm maddi masrafların tamamını kendisinin karşıladığını, müvekkilin geçirdiği bu elim trafik kazası sonucu bütün yaşamının alt üst olduğunu, katlanılması güç acı ve ızdıraplar yaşamak zorunda kaldığını, davalı araç sahibi-sürücünün kazadan sonra müvekkil ve ailesi ile hiçbir şekilde ilgilenmediğini, davanın açılmasından evvel davalı sigorta şirketine, 27.11.2015 başlangıç tarihli, 17784866 numaralı poliçeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmesi ve müvekkilin uğramış olduğu maddi kayıpları gidermesi talebiyle, 17.11.2016 tarihli İadeli Taahhütlü Mektupla (kaza ile ilgili tüm evrak ve belgeler eklenmek suretiyle) başvurulmuşsa da, verilen 05.12.2016 tarih, hasar/4083 numaralı cevapta ilgisiz bazı belgeler istenerek, zarar giderin talebinin yerine getirilmediğini, bu nedenle davalı sigorla firmasından, 17784866 no’lu sigortalı poliçesi limiti ile sınırlı olmak kaydıyla, maddi tazminat talebinde bulunulduğunu, sigorta şirketine yönelik manevi tazminat taleplerinin bulunmadığını, ayrıca davalı araç malikinin kazaya karışan aracı üçüncü kişilere devir yapma ihtimalinin bulunduğunu, bu durumda alacağın karşılıksız kalması ve müvekkil bakımından telafisi imkansız zararlar doğması söz konusu olacağını, kaza nedeniyle çalışamaz duruma gelen ve beş çocuklu ailesine bakabilecek hiçbir ekonomik gücü olmayan müvekkilin yargılama giderlerini karşılama gücünün bulunmadığını, açıklanan bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile davacının çalışamaz durumda bulunduğu ve ikisi öğrenci, beş çocuklu ailesine birlikte yaşadığı, ailede başkaca çalışan olmadığı, evinin kira olduğu ve adına kayıtlı herhangi bir gayrimenkul menkul mal bulunmadığı bu nedenlerle davanın kabulü ile davalı sigorta şirketinin yalnızca maddi tazminattan sigorta limitleri dahilinde sorumlu olması ve fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, 1.000,00 ‘TL geçici/sürekli iş gücü kaybı ile 500,00 TL hastane/yol/ilaç masrafları olmak üzere toplam 1.500,00’TL Maddi Tazminatın ve 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden (davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden) itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ite müvekkile ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretimizin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türkiye sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı …’ın 22/09/2016 tarihli jandarma ifadesinde “araç beni geçtiği için ve yol boş olduğu için karşıya geçmeye başladım” beyanına göre kaza kara yolu üzerinde meydana geldiğini, olay mahalli Etbalık-Karapınar minibüslerinin yoğun olarak kullandığı yer olup, yaya olarak yola çıkan davacının karşıya geçerken dikkatli olmasının gerektiğini, tarafların kusur oranları belli olmadığını, davalı araçta geri vites halinde “sesli ve ışıklı uyarı” sisteminin bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, maddi kusur oranının tespit edilmesi gerektiğini, davacının kazadan dolayı çalışamadığını beyan ettiğini, öncelikle SGK ya yazı yazılarak davacının son çalıştığı iş yerinden aldığı maaş ve son bir yıllık bordro bildirimleri istenmeli, ayrıca davacıya rücuya tabi iş görmezlik ödeneği verilip verilmediği, miktarı sorulması gerektiğini, SGK tarafından yapılmış, rücuya tabi iş görmezlik ödemesi varsa hesaplamadan mahsup edilmesi gerektiğini, davacının günlük 200 TL yevmiye aldığını yazılı olarak ispat etmemiştir. Halbuki davacı delil listesinde bu konuda herhangi bir belge ibraz etmediğini, yeniden delil bildirilmesine muvafakatlerinin olmadığını, işçilerin aylık maaş bordrolarının getirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde, kaza tarihinde davacın aylık maaşının meslek odaları ve kamu kurumlarından benzer durumdaki işçilerin mukayeseli aylık maaşları araştırılarak davacının gerçek geliri tespit edilmesi gerektiğini, davacının hastaneye gidiş “yol masraflarını” da talep ettiğini, ancak bu konuda herhangi bir fatura ibraz etmediğini, daha sonradan delil ibraz edilmesine muvafakatinin bulunmadığını, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Poliçesi (Trafik Poliçesi) gereği Kaza başına maddi 58.000 TL, sakatlık (daimi maluliyet) halinde 290.000,00 TL ye kadar sınırlı olarak poliçe sahibinin kusuru nispetinde davalı Halk Sigorta AŞ’nin sorumlu olduğunu, davacı dava dilekçesinde talep sonucu kısmında davalı müvekkilim sigorta şirketinden 30.000 TL manevi tazminat talep ettiğini, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası (Trafik) genel şartlarına göre manevi tazminat talepleri teminat dışı olduğunu, manevi tazminat yönünden davanın reddi ile karşı vekil ücreti tarafımıza hüküm kurulması gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın davalı Halk Sigorta AŞ açısından tefrik edilerek, dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, davanın esas yönünden reddi ile müvekkilim yönünden mahkeme masrafı ve vekil ücretine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … adına usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından savunmada bulunulmamıştır.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Mahkememizce yargılama yapılarak, tahkikat aşamasına geçilmiş, Bursa 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2017/290 E. Sayılı dosyası celp edilmiş, Sgk İl Müdürlüğü’ne, Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesine, Halk Sigorta A.ş, Bursa İl Emniyet Müdürlüğü’ne, Otosansit Jandarma Karakol Komutanlığı’na yazılan yazı cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Davacı Bursa Uludağ Üniversitesine sevk edilmiş, gerekli muayene evrakları, konsültasyon raporları dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememiz dosyası temin edilen evraklar ile birlikte İstanbul Atk 2. İhtisas dairesine ve ayrıca Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş, maluliyet ve kusur konusunda Adli Tıp Raporları temin edilmiştir.
İstanbul ATK 2. İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan 08/10/2021 tarihli raporda özetle;Kişinin yeni çekilecek kraniyal manyetik rezonans (MR) grafisinin dijital ortamda (DICOM) gönderilmesi halinde yeniden değerlendirilebileceği, mevcut belgelere göre; Abdulbaki ve Sabriye oğlu, 20/03/1970 doğumlu …’ın 07/09/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği dikkate alındığında Kulak Burun Boğaz; Koku ve Tat Duyusu Kaybı; (%3 ve %3); Baltazard formülüne göre %5,91 olup, kişinin tüm vücut engellilik oranının %6 (yüzdealtı) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 12 (oniki) aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.
İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 23/11/2020 tarihli raporunda özetle; dava konusu olayda sürücü …’ın, %85 (yüzde seksenbeş) oranında kusurlu, Yaya …’ın, %15 (yüzde onbeş) oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Dosyamız ayrıca konusunda uzman aktüerya bilirkişiye tevdi edilerek bu hususta da bilirkişi raporu temin edilmiştir.
15/06/2020 tarihli aktüerya bilirkişi raporunda özetle; Hukuki durumun ve delillerin takdir ve değerlendirmesi mahkemeye ait olmak üzere, dosyadaki delil durumu ve yukarıdaki tespitler doğrultusunda yapılan incelemede; davacının 9 ay süreyle efor kaybı zararının 13.369,00TL olacağının hesaplandığını, kaza mağdurunun kalıcı maluliyeti bulunmadığı için, davalı Sigorta Şirketinin Bakıcı Gideri ödeme mükellefiyeti bulunmadığını, ancak diğer davalı …’ın Bakıcı Gideri tazmin mükellefiyetinin 15.729,90TL olacağının hesaplandığı, davacının tedavi amaçlı (pansuman, kontrol vb.) yol gideri zararının 550TL olacağı hesaplandığı bildirilmiştir.
05/01/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; ATK’nın 08/10/2021 tarihli 16182 Sayılı Raporunda, kazalının tüm vücut engellilik oranının %6 (yüzdealtı) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 12 (oniki) aya kadar uzayabileceği görüşü dikkate alındığını, 7.09.2016-7.09.2017 tarihleri arasında %100 malul sayılacağı, takip eden dönemde ise, %6 maluliyet oranı uygulanarak kazalının efor kaybı zararının 102.777,33TL olacağı hesaplandığını, davacının geçici iş göremezlik dönemi zararının 18.001,86TL, sürekli iş göremezlik dönemi zararının 84.775,47 TL olacağının hesaplandığını, davacının Bakıcı gideri zararının 15.729,90TL olacağı hesaplandığını, davacının tedavi amaçlı (pansuman, kontrol vb.) yol gideri zararının 550TL olacağının hesaplandığı bildirilmiştir.
Davacı vekili 07/09/2020 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah etmiştir.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava; 07/09/2016 tarihinde davacının iş yerine gidebilmek için Karapınar Mahalle 243 Sokakta karşıdan karşıya geçmek istediği sırada, yolcu almak için geri manevra yapan … yönetimindeki 16 M … plakalı aracın çarpması sonucu yaralanması neticesine dayalı maddi ( geçici/sürekli iş göremezlik tazminatı, hastane/yol/ilaç masrafları tazminatı) – manevi tazminat talebine ilişkindir. İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim edilen 23/11/2020 tarihli raporda; dava konusu olayda davalı sürücü …’ın % 85 oranında kusurlu davacı …’ın %15 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir. Kaza tarihinin 2016 yılı olduğu dikkate alınarak davacının maluliyet oranının Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri doğrultusunda tespit edilmesi amacıyla İstanbul ATK’ya gönderilmiş, İstanbul ATK tarafından tanzim edilen 08/10/2021 tarihli raporda özetle;davacının tüm vücut engellilik oranının %6 olduğu, İyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 12 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir. İşbu güncel ATK maluliyet raporuna istinaden yeniden değerlendirilme yapılması amacıyla dosya aktüerya bilirkişisine tevdi edilmiş,Aktüerya bilirkişisi tarafından tanzim edilen 05/01/2022 tarihli güncel ek raporda özetle; davacının geçici iş göremezlik dönemi zararının 18.001,86TL, sürekli iş göremezlik dönemi zararının 84.775,47 TL olacağı, davacının bakıcı gideri zararının 15.729,90TL olacağı hesaplandığını, davacının tedavi amaçlı (pansuman, kontrol vb.) yol gideri zararının 550TL olacağının hesaplandığı bildirilmiştir.
(Davacının bakıcı gideri tazminat talebi yönünden) Davacı vekili tarafından güncel ATK maluliyet raporu alınmadan ve işbu rapora istinaden aktüerya bilirkişi raporu tanzim ettirilmeden önce 07/09/2020 tarihinde geçici iş göremezlik , bakıcı gideri zararı, tedavi amaçlı yol gideri zararı kalemleri yönünden davanın ıslah edildiği tespit edilmiştir. Her ne kadar davacı vekili tarafından ıslah dilekçesinde bakıcı gideri yönünden de dava ıslah edilmiş ise de dava dilekçesi incelendiğinde davacının maddi tazminat taleplerinin açıkça geçici/sürekli iş göremezlik tazminatı, hastane/yol/ilaç masrafları tazminatına ilişkin olduğu, bakıcı gideri maddi tazminat talebi hakkında usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından ve usulüne uygun açılmamış maddi tazminat talebine istinaden ıslah yapılamayacağı anlaşıldığından işbu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
(Davacının daimi iş göremezlik tazminat talebi yönünden) Davacı vekili tarafından güncel ATK maluliyet raporu alınmadan ve işbu rapora istinaden aktüerya bilirkişi raporu tanzim ettirilmeden önce 07/09/2020 tarihinde geçici iş göremezlik , bakıcı gideri zararı, tedavi amaçlı yol gideri zararı kalemleri yönünden davanın ıslah edildiği tespit edilmiştir. Emsal mahiyette Yargıtay 4. HD nin ve 17. HDnin ilamları dikkate alınarak kaza tarihi olan 2016 yılında geçerli olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri doğrultusunda davacının maluliyet oranı tespit edilmiş, İstanbul ATK tarafından tanzim edilen 08/10/2021 tarihli raporda özetle; davacının tüm vücut engellilik oranının %6 olduğu, İyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 12 aya kadar uzayabileceği bildirilmekle birlikte Aktüerya bilirkişisi tarafından tanzim edilen 05/01/2022 tarihli güncel ek raporda özetle; davacının geçici iş göremezlik dönemi zararının 18.001,86TL, sürekli iş göremezlik dönemi zararının 84.775,47 TL olacağı, davacının bakıcı gideri zararının 15.729,90TL olacağı hesaplandığını, davacının tedavi amaçlı (pansuman, kontrol vb.) yol gideri zararının 550 TL olacağı hesaplanmışsa da davacı tarafın 07/09/2020 tarihli ıslah dilekçesinde maddi tazminat taleplerinin geçici iş göremezlik , bakıcı gideri zararı, tedavi amaçlı yol gideri zararı kalemleri yönünden davanın ıslah edildiği tespit edilmiştir. İşbu nedenle daimi iş göremezlik maddi tazminat talebi yönünden ıslah dilekçesinde herhangi bir ibare yer almadığından davacı tarafın daimi iş göremezlik maddi tazminat talebi yönünden hüküm kurulmamıştır.
(Davacının geçici iş göremezlik tazminat talebi yönünden) Davacı vekili tarafından güncel ATK maluliyet raporu alınmadan ve işbu rapora istinaden aktüerya bilirkişi raporu tanzim ettirilmeden önce 07/09/2020 tarihinde geçici iş göremezlik , bakıcı gideri zararı, tedavi amaçlı yol gideri zararı kalemleri yönünden davanın ıslah edildiği ve geçici iş göremezlik maddi tazminat talebinin 13.369,00 TL olarak ısla edildiği tespit edilmiştir. Kaza tarihinin 2016 yılı olduğu dikkate alınarak davacının maluliyet oranının Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri doğrultusunda tespit edilmesi amacıyla İstanbul ATK’ya gönderilmiş, İstanbul ATK tarafından tanzim edilen 08/10/2021 tarihli raporda özetle;davacının tüm vücut engellilik oranının %6 olduğu, İyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 12 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir. İşbu güncel ATK maluliyet raporuna istinaden yeniden değerlendirilme yapılması amacıyla dosya aktüerya bilirkişisine tevdi edilmiş,Aktüerya bilirkişisi tarafından tanzim edilen 05/01/2022 tarihli güncel ek raporda özetle; davacının geçici iş göremezlik dönemi zararı 18.001,86TL olarak belirlenmiştir.Meydana gelen kazada davalı sürücünün kusur oranının %85 olduğu gözetilerek 18.001,86 TL geçici iş göremezlik tazminatının %85 i hesaplanarak davacının geçici iş göremezlik tazminat hakkının 15.301,58 TL olduğunun belirlendiği, davacının 07/09/2020 tarihli ıslah dilekçesinde geçici iş göremezlik tazminat talebini 13.369,00 TL olarak ıslah ettiği dikkate alınarak davacının geçici iş göremezlik maddi tazminat talebinin kabulüne, buna göre 13.369,00 TL maddi tazminatın davalı … yönünden kaza tarihi olan 07/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı Türkiye Sigorta A.Ş. (sigorta poliçe limiti ile sınırlı olunması kaydıyla) yönünden temerrüde düşürülme tarihi olan 02/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
(Davacının tedavi amaçlı yol gideri zararı maddi tazminat talebi yönünden) Aktüerya bilirkişisi tarafından tanzim edilen kök ve ek raporlarda tedavi amaçlı yol gideri maddi tazminat talebi 550,00 TL olarak belirlenmiştir. 07/09/2020 tarihinde davacı vekili tarafından sunulan ıslah dilekçesinde tedavi amaçlı yol gideri maddi tazminat talebi ıslah edilerek 550,00 TL talep edilmişse de davalı sürücünün meydana gelen kazada kusur oranı %85 olduğu gözetilerek 550,00 TL nin %85 i hesaplanarak davacının tedavi amaçlı yol gideri maddi tazminat hakkının 467,50 TL olduğunun belirlendiği ,davacının tedavi amaçlı yol gideri zararı maddi tazminat talebin kısmen kabulüne, buna göre 467,50 TL nin davalı … yönünden kaza tarihi olan 07/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı Türkiye Sigorta A.Ş. (sigorta poliçe limiti ile sınırlı olunması kaydıyla) yönünden temerrüde düşürülme tarihi olan 02/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Davacının manevi tazminat talebi yönünden ise bilindiği üzere Borçlar Kanunu’nun 56.maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı asıl olarak ne tazminat ne de bir cezadır. Amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmak ve ruhi ızdırabını dindirmek olması nedeniyle tazminata benzer bir fonksiyonu vardır. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda; 07/09/2016 tarihinde davacının iş yerine gidebilmek için Karapınar Mahalle 243 Sokakta karşıdan karşıya geçmek istediği sırada, yolcu almak için geri manevra yapan … yönetimindeki 16 M … plakalı aracın çarpması sonucu yaralanması neticesine dayalı manevi tazminat talep edildiği, tarafların kusur oranı, olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihindeki paranın alım gücü dikkate alınarak davacıda oluşan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne buna göre 13.000,00 TL manevi tazminatının davalı … yönünden kaza tarihi olan 07/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte işbu davalıdan alınarak davacıya verilmesine,fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE , buna göre 13.000,00 TL manevi tazminatının davalı … yönünden kaza tarihi olan 07/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte işbu davalıdan alınarak davacıya verilmesine,fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Davacının bakıcı gideri maddi tazminat talebi hakkında usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından işbu talep yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Davacının tedavi amaçlı yol gideri zararı maddi tazminat talebin KISMEN KABULÜNE, buna göre 467,50 TL nin davalı … yönünden kaza tarihi olan 07/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı Türkiye Sigorta A.Ş. (sigorta poliçe limiti ile sınırlı olunması kaydıyla) yönünden temerrüde düşürülme tarihi olan 02/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-Davacının geçici iş göremezlik maddi tazminat talebinin KABULÜNE, buna göre 13.369,00 TL maddi tazminatın davalı … yönünden kaza tarihi olan 07/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı Türkiye Sigorta A.Ş. (sigorta poliçe limiti ile sınırlı olunması kaydıyla) yönünden temerrüde düşürülme tarihi olan 02/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Alınması gerekli 1.833,20 TL harçtan peşin alınan 107,59 TL’nin ve 481,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 1.244,61 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
6-Davacı tarafından sarf edilen 3.512,00 TL yargılama giderinin kısmen kabul oranına denk gelen 1.794,47 TL’sinin , 107,59 TL peşin harcın, 481,00 TL ıslah harcının, 31,40 TL başvurma harcı, 4,30 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 2.414,46 TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan 37,63 TL ‘lik yargılama giderinin kısmen red oranına göre hesap edilen miktarının cüzi olması sebebiyle davacıdan alınmasına yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre kabul edilen maddi tazminat yönünden belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacı vekiline verilmesine,
8-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre kabul edilen manevi tazminat yönünden belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalılar vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre reddedilen maddi tazminat üzerinden belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
10-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından karar tebliği için gerekli miktar kullanıldıktan sonra artan kısmın kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davacıya iadesine,
11-Davalı sigorta şirketi tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davalıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin, davalı sigorta şirketi vekilinin, davalı Mehmet vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/04/2022

Katip 136164
¸e-imzalıdır.

Hakim 194065
¸e-imzalıdır.

Yargılama Gideri:
1.150 TL bilirkişi ücreti
1.782,00 TL adli tıp masrafı
580 TL posta ve tebligat gideri
107,59 TL peşin harç
481 TL ıslah harcı
31,40 TL başvurma harcı
4,30 TL vekalet harcı