Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/1610 Esas
KARAR NO : 2018/796
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – … Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi Ihlamur Cd. N:2 Nilüfer/Bursa
VEKİLİ : Av. … – Celal Bayar Cad. (Gazcılar)11.Ata Sk. Petek Bozkaya İş Hanı D Blok No:5 K:1 D:107 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : … – … Kale Mah. Ankara Cad.96 / 2Kestel/Bursa
VEKİLİ : Av. … – Kıbrıs Şehitleri Cd. Yeşil Han No:50/401 Osmangazi/ BURSA
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2016
KARAR TARİHİ : 07/06/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalıya karşı Bursa 8. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… E. sayılı dosyası üzerinden Müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla takip yapıldığını davalı tarafça borca, faize, vekalet ücreti ve ferilerine itiraz edildiğini, davalı tarafın icra takibine konu faturada yazılı malları/hizmeti teslim almasına ve fatura uyarınca borçlanmasına rağmen borcu kabul etmediğini, tarafların ticari defterleri ve cari hesap kayıtları incelendiğinde davalının borcunun olduğunun görüldüğünü, takibe konu asıl alacak bedeli olarak 2801,13 TL bedel üzerinden icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafça icra takibinin başlatıldığı gün olan 19.10.2016 tarihinde 801,12 TL alacaklı müvekkillerine ödeme yapıldığını, ödeme takip borcundan düşülemediğini, borçlunun dava tarihindeki borcunun 2000,01 TL’sı olduğunu, açıklanan nedenlerden dolayı davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline; davalı tarafın takibi haksız olarak durdurması nedeniyle % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, takibin devamına; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı vekili tarafından ek süre talebine rağmen davalı savunmada bulunmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, tarafların beyanı, Bursa 8. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… E. sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından cari hesap alacağına dayalı olarak 19/10/2016 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 22/10/2016 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 25/10/2016 tarihinde borca itiraz etmiştir. Davacı tarafından alacağın 801,12 TL kısmının ödendiğinden, bakiye kısmı olan 2000,01 TL kısmı yönünden itirazın iptali süresi içinde talep edilmiştir.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş davacı tarafça ibraz edilen ticari defterler bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mahkememizce 30/11/2017 tarihli duruşma tutanağında; Taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin açıklığa kavuşturulması yönünden, taraflar arasındaki ticari ilişkinin başlangıcından sonuna kadar olan dönemi kapsayan ticari defter ve bağlı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olmakla; SMMM bilirkişi … tarafından mahkememize ibraz edilen bilirkişi raporunda ” D-l)19.10.2016 Başvuru Harç Tarihli İlamsız Takipte Ödem Emrinde ;Alacaklısının … Teknik Makina San.ve Tic.A.Ş. borçlusunun … Kaplama San.ve Tic.A.Ş.- Kale Mah. Ankara Cad. 96/2 Kestel BURSA Alacağın 2.801,13 TL Alacağın Konusunun;19.10.2016 faiz başlangıç tarihli, 2.801,13 TL tutarındaki belge (18.10.2016 Tarihli Cari Hesap Ekstresi) olduğu; 22.10.2016 tarihinde Örnek 7 Ödeme Emrinin Borçlu firmanın adresinde Şirketin Memuruna tebliğ edildiği; 25.10.2016 tarihinde Borçlu Vekilinin 8.İcra Müdürlüğü’ne Müvekkilli şirketin defter ve alacak kayıtlarına göre alacaklı alacaklı firmaya herhangi bir borcu;kesinleşmiş cari hesabınında bulunmadığı, Ödeme Emri ekinde cari hesap eksresinin bulunmadığı,İleri sürülen belge ve talep edilen faiz türü ve oranınada itiraz ederek takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ettikleri; D-2)Davacı … Teknik Makina San.ve Tic.A.Ş/nin Defter beratlarını yasal süresinde yaptırmış olduğu, Yevmiye defterlerinin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğu; İncelemeye İbraz edilen E-Defterlerin kendisi lehine delil niteliği taşıdığı; D-3) Davacı … Teknik Makina San.ve Tic.A.Ş. Defter Kayıtları incelendiğinde; 19.10.2016 Başvuru Harç Tarihli İlamsız Takipte Ödem Emri ve 26.12.2016 Dava Tarihi itibari ile Davalı … Kaplama San.ve Tic.A.Ş ‘den 2.000,01 TL alacaklı olduğu; görüş ve kanaatinde bulunduğu” belirtilmiştir.
Davalıya ticari defterlerini sunmak üzere 30/11/2017 tarihli celse de yasal sürenin verildiği gibi, davalı vekilinin 08/03/2018 tarihli 3 numaralı celseye katılarak ticari defterlerin vergi incelemesinde olduğunun bildirmesi üzerine ilgili vergi dairesinin bildirilmesi için 2 haftalık kesin süre verilmesine rağmen vergi dairesini bildirmediğinden, davalının ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmamıştır.
Davacının tarafların ticari defterlerine dayandığı anlaşılmakla ticari defterlerin delil olması yönünden bilindiği üzere Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 28.03.2012 tarih ve 2011/11-862 Esas, 2012/51 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 6100 sayılı HMK’nın 219. (1086 sayılı HUMK’nın 326.) maddesine göre her iki taraf kendi ellerindeki vesikaları (belgeleri) mahkemeye ibraz etmek zorundadır. Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, diğer anlatımla, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği, dolayısıyla da, uyuşmazlığa 6100 sayılı HMK’nın 222/5. (6762 sayılı TTK’nın 83/2.) maddesindeki özel hükmün uygulanamayacağı durumlarda; karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar, HMK’nın m. 220 (HUMK’nın 330.) maddesindeki genel düzenlemelere tabidir. HMK’nın 220. (HUMK’nın 332.) maddesi, bir tarafın, mahkemece kendisine verilen süre içerisinde ilgili belgeyi ibraz etmemesi halinde, mahkemenin, o tarafın maksadını gözeterek, diğer tarafın o belgeye ilişkin açıklamasını kabul edebileceğini öngörmektedir. Önemle vurgulanmalıdır ki; HMK’nın 220. (HUMK’nın 332.) maddesindeki bu hüküm, taraflardan birinin delillerini salt karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde, ticari defterlerin mahkemeye sunulması bakımından da uygulanır. Diğer anlatımla, belirtilen bu durumda ticari defterler de, HMK m. 220. madde (HUMK’nın 330 ve sonraki maddeleri) anlamında “vesika” niteliğindedir. Öte yandan, ticari defterlerin ispat kuvvetini düzenleyen HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 82.) maddesindeki hüküm, “I Kati delil” şeklindeki kenar başlığı ile birlikte değerlendirildiğinde ve aynı Kanun’un 1474. maddesi uyarınca kenar başlıklarının metne dahil bulunduğu da gözetildiğinde; ticari işlerden dolayı tacirler arasında çıkan uyuşmazlıklarda ticari defterlerin (maddede gösterilen koşulların mevcut olması kaydıyla), kesin delil niteliğinde bulunduğunu öngörmektedir. 6102 sayılı TTK’nın 64. (6762 sayılı TTK’nın 69. vd.) maddeleri uyarınca da defterlerini yöntemince Tasdik ettirmeyen tacirin bu gibi defterleri lehine delil olamaz. Ancak kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterlerin münderecatı, sahibi ve halefleri aleyhinde delil sayılır. (HMK. m. 222/4, 6762 sayılı TTK’nın 84,85)
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı tacirin davalı şirkete mal sattığı ve faturaların düzenlendiği, taraflar arasında TTK m. 87/2 anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, davacının ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğundan, ticari defterin kesin delil olduğu, davalı tarafın süresi içinde ticari defterlerini sunmadığı gibi verilen kesin süreye rağmen davalı vekilinin ticari defterlerinin bulunduğu vergi dairesini bildirmediği anlaşılmakla, HMK’ nın 94. Maddesi gereğince kesin sürenin sonuçlarına katlanacağından ve bir daha ticari defterlerinin yerinin bildirilmesi içinde süre verilemeyeceği ve ticari defterleri sunmadığı anlaşılmakla davacının defterlerinin HMK’ nın 220. Maddesi gereğince kabul edilebileceği zira dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden hüküm kurmaya elverişli kabul edilen 07/03/2018 havale tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek ve davalının usulune uygun tebliğ edilen bilirkişi raporuna itiraz etmediği gibi irsaliyelerde teslim alınan bilgisinin imzalı olduğu ve itiraz edilmediğinden davalının takip tarihi itibariyle 2000,01 TL davacıya borçlu olduğunun ispat edildiği anlaşılmakla talebin sübut bulduğundan davanın kabulu ile itirazın iptaline, takibin devamına, davacının icra inkar tazminat isteminin, davacının alacağının fatura alacağı olduğu, alacağın likit olduğu, icra takibine itirazda haksız olduğundan koşulları oluşmakla, icra inkar tazminatı talebinin kabulu ile aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile davalının Bursa 8. İcra dairesinin 2016/… E. Sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 2.000,01 TL kısmı yönünden iptaline, takibin 2.000,01 TL kısmı yönünden takip talebindeki şartlarla birlikte devamına,
2-İİK 67. Maddesi gereğince icra inkar tazminatı koşulları oluştuğundan alacağın % 20 si olan 400,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 136,62 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL’nin mahsubu ile bakiye 107,42 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 400,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 67,50 TL olmak üzere toplam 467,50 TL yargılama gideri ve 29,20 TL peşin harç olmak üzere toplam 496,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 2.000,01 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK’ nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, uyuşmazlık konusu miktar dikkate alınarak HMK’nun 341 maddesi uyarınca 2018 yılı itibariyle 3.560,00 TL kesinlik sınırı altında olduğundan kesin olmak üzere karar verildi. verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/06/2018
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.