Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1608 E. 2020/611 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/1608 Esas – 2020/611
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/1608 Esas
KARAR NO : 2020/611

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : … SPOR MALZ. PAZ. VE TİC. A.Ş. –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : …. KURUMSAL TEDARİK ÇÖZÜMLERİ VE SATIN ALMA HİZMETLERİ İNŞ. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
VEKİLİ : Av.
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2016
KARAR TARİHİ : 20/10/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili ile karşı yan arasında Shell Turcas Petrol A.Ş. – taşıt tanıma sistemi elektronik yakıt ikmal sisteminin (shelltts) faaliyetine ve uygulamasına yönelik olarak davaya konu sözleşme akdedildiğini, işbu sözleşme içeriğinde emredici hukuk kurallarına aykırı hükümler ile birlikte genel işlem koşulu niteliğinde hükümler de barındırmakta olduğunu, karşı yan emredici hukuk kurallarına ve sözleşmeye aykırı olarak iş bu sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini, sözleşmenin feshi sonucunda ise sözleşme içeriğinde ki cezai şart hükümlerini dürüstlük kuralına aykırı olarak uygulamaya koyduğunu; bundan bahisle fesih bedeli- 03.11.2016 tarihinde faturalandırıldığını, 04.11.2016 tarihinde ise müvekkil yanın kredili mevduat hesabından tahsil edildiğini, karşı tarafın hukuka aykırı olarak müvekkili hesabından, müvekkili iradesi olmaksızın tahsil ettiği 18.708,60-TL’nin 04.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek faizleri ile birlikte geri ödenmesini talep ettiklerini, Uyuşmazlık konusu sözleşmenin 3.7, 3.11 maddeleri ile birlikte cezai şarta ilişkin hükümlerinin TBK m.20 hükmü uyarınca genel işlem koşulu olarak değerlendirilmesi gerektiğini, işbu hükümlerin müvekkili tarafın menfaatine aykırı olarak sözleşme kapsamına girdiğini, müvekkili taraf aleyhine sonuç doğuran işbu koşulların yazılmamış sayılmasına, bu koşulların uygulanmasından doğan zararların ise karşı yanca tazmininin sağlanmasına karar verilmesi gerektiğini, sözleşme içeriğinde yer alan; sözleşmenin feshine ilişkin hükümler çeşitli sebeplerden bahisle karşı yanın sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebileceğini düzenlediğini, bu sebeplere bağlı olarak düzenlenen cezai şart hükümleri ise; müvekkilin Shelltts’ye kayıtlı her bir aracı için beş yüz amerikan doları ve katma değer vergisi tutarında tazminat ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğine dair kayıt içermekte olduğunu, ancak bilindiği üzere ceza koşulunun geçerli olabilmesi için öncelikle geçerli bir asıl borç ilişkisinin olması gerektiğini, Karşı yanca müvekkili tarafa gönderilen ‘fesih bedeli’ açıklamalı fatura içeriğine ve borcun varlığına; 11/11/2016 tarihinde, 01467 yevmiye no’lu T.C. Bakırköy 53. Noterliği eliyle gönderilen ihtarname ile süresinde itiraz edildiğini, faturanın, onu teslim alan muhatap müvekkilini borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve de faturanın bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerektiğini, sözleşmenin feshinin hukuka aykırı olarak yapıldığından İfade ederek, açıklanan bu nedenler ışığında; müvekkile ait Akbank kredili mevduat hesabından karşı yanca hukuki geçerliliği olmayan faturanın kullanılmasıyla tahsil edilen 18.708,60-TL’nin 04.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek faizleri ile birlikte (fazlaya ilişkin hakları saklı olmak kaydıyla) karşı yandan tazminine hükmedilmesine, mahkeme masraflarının ve avukatlık ücretlerinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Davacı vekilinin dava dilekçesi müvekkiline 27.02.2016 tarihinde tebellüğ edildiğini, öncelikle davacının, dava dilekçesinde belirtmiş olduğu iddiaların haksız, dayanaksız olup somut olaya, sözleşme hükümlerine ve emsal Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu, davanın reddini talep ettiklerini, davacı tarafın, sözleşme konusu maddelerin genel işlem koşulu ile değerlendirilmesi gerektiğini dava dilekçesinde belirttiklerini, ancak bir sözleşmenin genel işlem koşulu sayılabilmesi bazı şartlar gerektirmekte olduğunu, davacının sözleşmeyi genel işlem koşulu yapması 6098 sayılı yasanın açık hükümlerine aykırı olduğunu, Davacı ve müvekkili şirket arasında imzalanan işbu müşteri taşıt tanıma sözleşmesi’ nin (ek-1) 3.10 maddesine göre; “müşteri sözleşme süresi içinde shell taşıt tanıma sistemini kullanmaz veya sistemden çıkar, hu işi başka bir kurum ile yaparsa bayi’ ye ilk sözleşme tarihinden geçerli olmak üzere sisteme giren her bir araç için beş yüz amerikan doları ve katma değer vergisi tutarında tazminat ödemeyi kabul, beyan ve taahhüt eder . Müşteriye ait araç/araçların bir ay süre ile akaryakıt almaması veya yakıt tüketimi yüzde ellinin altına düşmüş olması durumları da dahil olmak üzere sözleşmedeki edinimlere uymadığı gerekçesiyle bay iye işbu sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih etme hakkı verir.hu sözleşme bayi tarafından fesih edilmesi durumunda müşteri yukarıda belirtilen tazminat bedellerini bayinin keseceği faturaya istinaden derhal, koşulsuz bir şekilde ödeyeceğini kabul,beyan ve taahhüt eder. ” sözleşme maddesinde de görüleceği üzere, davacının yakıt alımlarını durduğu için müvekkili şirket tarafından fesih edildiğini ve cezai şart uygulanmış olduğunu, ifade ederek, işbu davanın haksız ve dayanaksız olup, hukuka, yasaya, sözleşme metinine ve örnek kararlara aykırı işbu davanın reddine karar verilmesini, davacı yanın dava dilekçesini delil listesini ve içeriklerini kabul etmediklerini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR:
İcra dosyası, sözleşme, ticari defter ve bağlı kayıtlar, bilirkişi raporu, vs.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava, davalı yanın sözleşmeyi fesih ve cezai şart uygulamakta ve cezai şartta tahsilde haklı olup olmadığına ilişkindir.
Mahkememizce; Taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin açıklığa kavuşturulması ve tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi yönünden, taraflar arasındaki ticari ilişkinin başlangıcından sonuna kadar olan dönemi kapsayan davacı şirrket ticari defter ve bağlı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına icin İstanbul NATM’ye talimat yazılmasına karar verilmiştir.
Alınan 02/11/2017 tarihli talimat bilirkişi raporunda; davacı şirketin Mahkemeye sunulan 2014-2015-2016 yıllarına ilişkin yevmiye defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde usulüne uygun olarak yapılmış yasal olarak kayıtlara işlenmiş olması, ayrıca defter kayıtlarının sahibi … Spor Malz. Paz. ve Tic. A.Ş. lehine kesin delil olma özelliğine haiz olduğu, Ancak taşıt tanıma sisteminde davacı şirketin yakıt alımını durdurması neticesinde sözleşmenin 3.10 ve öbür maddeleri ve Yargıtay 13 H.D’nin 2014/1296 Esas 2014/1584 K. 22.01.2014 tarihli kararında bir sözleşmenin genel işlem koşulu sayılabilmesinin şartını belirttiği Yargıtay kararı gereğine dayanarak, karşılıklı noter makamınca ihtarnameler sonucu davalı şirket fesih hizmeti adı altında cezai şarta dayalı 18.708,00 TL miktarlı fatura düzenlediği ve davalı şirket davacı şirketin bir nevi Akbank İstanbul Sirkeci Şubesindeki davacı MBB no: 002379227 hesaptan 18.283,25 TL. 04/11/25016 tarihinde tahsil etmiş olduğu görüldüğü, Raporun (IV/) ve V. bölümlerinde belirtilen tespit ve değerlendirmelere ilişkin açıklamalardan görüleceği üzere, taraflar arasında yapılan ticari (taşıt tanıma sistemi) akaryakıt alımından kaynaklanan ve sözleşme maddelerine göre alımı durdurması yönünde İhlâl sebebine cezai şarta göre ihtarname sonrası 18.708,00 TL miktarla fatura düzenleyip davacı şirket cari hesabına tahakkuk ettirerek bedelini davacı banka hesabından tahsil etmiş olduğu görülmekle, Davacı şirketin cari hesap bakiyesini davalı şirkete ödeme şartlarının yerine getirmemesi karşısında 01/01/2016-31/12/2016 tarihleri arasında cari hesap bakiyesi olarak 18.708,00 TL borçlu olduğu, mevcut bakiye borcunda davacı Akbank İstanbul Sirkeci Şubesindeki MBB no:002379227 hesaptan 18.283,25 TL 04/11/2016 tarihinde tahsil etmiş olduğu görüldüğü, bir nevi cari hesabın kapanmış olduğu düşüncesinde olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce Taraflar arasındaki alacak borç ilişkinin açıklığa kavuşturulması yönünden, davalı yana ait ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde SMM bilirkişi tarafından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Alınan 20/08/2018 tarihli bilirkişi raporunda; Davalı 2016 ve 2017 yıllarında e-defter mükellefi olup e defter beratları rapor ekinde olduğu, kesilen dava konusu fatura e-faturadır ve temel fatura senaryosunda kesildiği, rapor içeriğindeki ayrıntılı açıklamalara göre davacının kendisine kesilen e-fatura temel fatura senaryosunda kesildiği için ret etme imkanı bulunmadığı, itirazını ancak harici yoldan yapabilme imkanına sahip olduğu, davacı bu hakkını kullanmış ve yasal 8 günlük sürede faturaya Bakırköy 53. Noterliğinin 11.11.2018 tarih 07467 yevmiye maddeli ihtarnamesi ile itiraz ettiği, fatura bedeli davacının Akbak taki KMH hesabından otomatik olarak çekildiği, 04.11.2016 tarihinde 18.283.25-TL, 08.11.2016 tarihinde 224.56-TL olarak, 11.11.2016 tarihinde 198.79-TL olarak çekildiği, çekilen bu 3 ödemenin toplamı dava konusu fatura tutarı olan 18.708.60-TL olduğu, dolayısıyla davalı defterlerinde herhangi bir borç alacak bakiyesi bulunmadığı, kesmiş olduğu ve davacı tarafından kabul edilmeyen faturanın bedelini otomatik olarak tahsil ettiği, davalının sözleşme hükümlerine dayanarak tazminat isteyip isteyemeyeceği hukuki bir konu olup uzmanlık alanı dışında kaldığı, Şayet sayın mahkeme tazminat isteme hakkı bulunmaktadır şeklinde karar alırsa ortada herhangi bir alacak-borç bakiyesi bulunmadığı, Mahkeme aksi yönde yani tazminat istenemez yönünde karar verirse bu takdirde fatura geçersiz olacak ve davalı tahsil ettiği 18.708.60-TL tutarı kadar davacıya borçlu olacağı, faturanın iptali ile birlikte çekilen para için faiz talebinin yerinde görülmesi halinde ise hesaplanan faiz tutarının 283.05-TL olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce; dosyanın bir hesap bilirkişisi ve önceki SMM bilirkişisine tevdi edilerek taraflar arasındaki sözleşme doğrutlsunda yakıt alımı durup durmadığı, tek taraflı fesih söz konusu olup olmadığı, feshin sebebi, cezai şart miktarının sözleşmeye göre hesaplanıp hesaplanmadığı, faturaya uygun olup olmadığı o dönemdeki kur bilgilerine göre değerlendirme yapılıp yapılmadığı konularında bilirkişi incelemesi yapılmasının istenilmesine karar verilmiştir.
Alınan 01/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda; taraf vekillerinin yazılı beyanları doğrultusunda davacı yanca yakıt alımının 24.08.2016 yada 31.08.2016 tarihinden sonra durdurduğu; davalının taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 3.10 maddesi ve itiraza konu 03.11.2016 tarihli faturayı keşide etmekle tek taraflı olarak sözleşmeyi feshettiği; taraflarca belirlenen araç başına 500 Amerikan doları cezai şartın sözleşmeye göre hesaplandığı ve fatura kesim tarihi olan 03.11.2016 tarihli Merkez Bankası verilerine uygun olduğu kanaatine varılmış olup ; herhangi bir alacak-borç bakiyesi bulunmadığı bildirilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan müşteri Tanıma Sözleşmesinin 3.10 maddesine göre ” Müşteri Sözleşme süresi içinde Shell Taşıt Tanıma Sistemini kullanmaz veya sistemden çıkar, bu işi başka bir kurum ile yaparsa bayi’ye ilk sözleşme tarihinden geçerli olmak üzere sisteme giren her bir araç için beş yüz Amerikan Doları ve Katma Değer Vergisi tutarında tazminat ödemeyi kabul, beyan ve taahhüt eder. Müşteriye ait araçların bir ay süre ile akaryakıt almaması veya yakıt tüketimi yüzde ellinin altına düşmüş olması durumları da dahil olmak üzere sözleşmedeki edinimlere uymadığı gerekçesiyle bayiiye iş bu sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih etme hakkı verir. Bu sözleşme bayi tarafından feshedilmesi durumunda müşteri yukarıda belirtilen tazminat bedellerini beyanının keseceği faturaya istinaden derhal koşulsuz bir şekilde ödeyeceği kabul beyan ve taahhüt eder.” Bilirkişi heyeti raporunda tespit edildiği üzere davacı tarafça yakıt alımı 24/08/2016 ya da 31/08/2016 tarihinden sonra durdurulmuştur. Sözleşme hükmüne göre yakıt alımı 1 aydan fazla durdurulması üzerine, davalı tarafça 03/11/2016 tarihli fatura keşide edilerek sözleşme tek taraflı olarak feshedilmiştir. Cezai şartın sözleşmeye uygun olarak hesaplandığı bilirkişiler tarafından tespit edilmiştir. Davalı şirketin cezai şart talebi yerinde olduğundan davanın reddine karar vermek gerekip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan TL’den mahsubu ile artan TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Kararın niteliği gereği davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yararına ölçümlenen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/10/2020

Katip 157032
¸E-imzalıdır.

Hakim 151390
¸E-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip 157032
¸E-imzalıdır.