Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1362 E. 2021/15 K. 18.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/1362 Esas – 2021/15

T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Türk Milleti Adına
KARAR

ESAS NO : 2016/1362
KARAR NO : 2021/15

HAKİM : …..
KATİP : …..

DAVACI : …..
VEKİLİ : Av. …..
DAVALI : 1- …..
VEKİLİ : Av. …..
(HMK 124) DAVALI : 2- …..
VEKİLİ : Av. ….
DAVA İHBAR OLUNAN : …..
VEKİLİ : Av. …..
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 27/10/2016
KARAR TARİHİ : 18/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi, ….. adresinde yer alan işleme ve bu işletmeye bağlı bulunan bina, emtia, elektronik cihazlar vs. Müvekkil sigorta şirketi tarafından …/1 numaralı kapsamlı iş yeri sigortası siorta poliçesi ile 07/06/2016-31/12/2016 tarihleri arasında … Dış Ticaret Ltd. Şti adına siortalı olduğunu, sigortalı şirkete ait, riziko adresinde bulunan Atlas coppo marka GA 160+ Model APF153230 seri numaralı 2010 imal yılı olan vidalı kompresör 30/06/2016 tarihinde meydana gelen ani voltaj dalgalanması nedeniyle arızalandığını, … Tic. San. Ltd. Şti tarafından hazırlanan Yetkili Servis raporunda meydana gelen voltaj dalgalanması neticesinde kompresörün motorun yandığı, ana ve üçgen kontaktörleri ile soğutma fanı sürücüsünün hasarlandığının tespit edildiğini, söz konusu hasar nedeniyle sigortalı cihazda, hasarın niteliği ve miktarının tespiti için 5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 22. Maddesi uyarınca bağımsız ve uzman eksper tarafından yapılan ekspertiz hizmeti sonucu hazırlanan Ekspertiz raporunda “yapılan incelemede servis raporunda da belirtildiği gibi meydana gelen voltaj dalgalanması neticesinde kompresörün motorunun yandığı, ana ve üçgen kontaktörleri ile soğutma fanı sürücüsünün hasarlandığı” tespitinde bulunulduğunu, elektronik cihaz sigortası genel şartlarının 1-d maddesinde yer alan hüküm ile poliçeye istinaden ödeme yapan müvekkil şirketin söz konusu hasar tazminatını kusurlu ve sorunlu davalıdan rücu edebileceğini, Elektrik piyasası Lisans Yönetmeliğinin 31/2-k maddesine yer alan ilgili mevzuat çerçevesinde sistem işletmeciliğinden kaynaklanan ve elektrik enerjisinin kalitesizliğinden veya kesintilerinden doğduğu tespit edilen zarar ve hasarları tazmin etmek” düzenlemesi ve yine Elektrik piyasası müşteri hizmetleri yönetmeliğinin 2. Ve 11. Maddesinde belirtilen hizmet sağlayıcının tüketicilere yeterli kaliteli ve sürekli hizmet sağlaması gerektiği yönündeki yönetmelik hükmüne de aykırı olup, böylece davalının bu nedenle meydana gelen zararlardan sorumlu olduğu yine aynı yönetmelikle düzenlendiğini, söz konusu ekspertiz raporu ile tespit edilen 2.829,27 USD hasar tazminatı müvekkil şirket tarafından 01/08/2016 tarihinde sigortalı firmaya ödendiğini, şu halde davalının talebinin bahsedildiği şekilde sorumlu olmalarından dolayı, müvekkil şirket tarafından sigortalıya ödenen tazminatın tahsilinden ibaret olduğunu, sigortalı firmanın davalı şirketin sağladığı elektrik hizmetinin kullanıcısı olup sigorta tazminatını ödeyen müvekkil şirketin ödenen tutara göre sigortalının tüm dava ve talep haklarını devir ve temlik aldığını, davalıya yapılan müracaatlardan bir sonuç alınamadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 2.829,87 USD tazminat bedelinin ödeme tarihi olan 01/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek USD para birimi cinsinden mevduata uygulanan en yüksek faizi, yargılama masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı, husumet ve görevsizlik itirazlarının bulunduğunu, davacı vekilinin dava dilekçesinde davacı şirketin sigortalısına ödediğini belirttiği tazminatın ödeme tarihi olan 01/08/2016 tarihinden itibaren, ticari avans faizi ile birlikte müvekkil şirketten tahsilini talep ve dava ettiğini, zira anılan raporlar davacı yanın kendi eksperleri ve elemanları tarafından alındığını, dava konusu arızanın hangi nedenle meydana geldiğine dair usulüne uygun ve iş bu davaya esas teşkil edebilecek bir rapor bulunmadığını, bu nedenle davacı yanın belirttiği tek taraflı, yanlı raporları kabul etmediklerini, davacı tarafça sunulan söz konusu tek taraflı raporun kabulü hukuken mümkün olmadığını, EPDK Hizmet Kalitesi Yönetmeliği 26. Maddesi uyarınca arızanın meydana geldiği tarihten itibaren 10 gün içerisinde davalı müvekkile ihbarda bulunulması gerektiğini, böylelikle arızanın neden kaynaklandığı tespit edilecek ve hasar tespiti ile ilgili diğer işlemler gerçekleştirileceğini, ancak arızanın tam olarak hangi nedenle meydana geldiği hususu tespit edilebilmiş olmadığından ve EPDK Hizmet Kalitesi Yönetmeliği 23. Maddede belirtilen elektrik gerilim değerlerinin üzerine çıkıldığı ve bu nedenle de davacının iddiasını doğrular nitelikte bir arıza nedeninden bahsedilemeyeceğini, müvekkil şirketin açık kusuru ortaya konulmadan, ilgili yönetmelik hükümlerine aykırılık nedeniyle cihazda arızanın meydana geldiği tespit edilmeden müvekkil şirketin kusurundan ve sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini, 3.Müvekkil şirketçe; şirket nezdinde yapılan incelemeler neticesinde; arıza kayıtlarına bakıldığında dava konusu edilen bölgede davacının dava dilekçesinde bildirdiği 30/06/2016 tarihinde herhangi bir elektrik kesintisi meydana gelmemiş ve bölgeden diğer özel müşterilerden de benzer yönde herhangi bir şikayet alınmadığını, müvekkil kurumca yapılan araştırmada civarda cihaz hasarına sebep olacak arıza kaydına rastlanmadığını, buna ek olarak Aralık 2012 tarih 28504 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olan Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği’nin 26/1. Maddesinde; kullanıcının kendi hatasından kaynaklanmaması kaydıyla kullanıcıya ait teçhizatta ortaya çıkan ve dağıtım şebekesinden kaynaklanan hasara ilişkin zararın tazmini için kullanıcı tarafından dağıtım şirketine zararın ortaya çıktığı tarihten itibaren 10 (on) iş günü içerisinde talepte bulunulabilir denmekte olup; … Dış Tic.Ltd.Şti. tarafından 30/06/2016 tarihinde meydana geldiği iddia edilen hasarla ilgili olarak 10 (on) iş günü içerisinde herhangi bir başvuru yapılmadığı tespit edilmiştir. Tüm bu kayıtlar doğrultusunda sigorta şirketine herhangi bir ödemenin yapılması söz konusu bile olmadığını, Hasar ile ilgili müvekkil şirkete herhangi bir müracaat yapılmadığını, anılan düzenleme gereği kullanıcıların teçhizatlarında arıza meydana gelmesi halinde, öncelikle arızanın meydana geldiği tarihten itibaren 10 gün içerisinde kullanıcı tarafından dağıtım şirketi olan müvekkil şirkete ihbarda bulunulması, arızanın kullanıcının kendi hatasından meydana gelip gelmediğinin tespiti; akabinde arızanın dağıtım şebekesinden kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespit edilmesi ve ancak bu hallerde meydana gelen zararın dağıtım şirketince tazmini yükümlülüğü doğacağı düzenlendiğini, 5.Olayımızda ise davacı şirketin sigorta ettireni tarafından veya davacı tarafından arızanın meydana geldiğini beyan ettikleri 30/06/2016 tarihinden itibaren 10 gün içerisinde, müvekkil şirkete hiçbir arıza ihbarında bulunulmadığını, anılan yönetmeliğin açık hükmü nedeniyle süresi içerisinde ihbarda bulunulmaması ve arızanın hangi nedenle meydana geldiği müvekkil şirketçe tespit edilmemiş olması nedeniyle, müvekkil şirketten alacak talebinde bulunulmasının hukuki ve yasal bir dayanağı bulunmadığını, zira huzurdaki davada davacı sigorta şirketi TTK 1481. Madde uyarınca, sigorta ettireni dava dışı … Dış Tic. Ltd. Şti.’nin halefi konumunda olup, halefiyet kuralları gereğince … Dış Tic.Ltd.Şti. müvekkil şirkete ileri sürebilecekleri haklara halef olup, bu iddiaları halef olarak yasal süresi içerisinde ileri sürmesi gerektiğini, meydana gelen zarar ile müvekkil şirket eylemi arasında illiyet bağı bulunmadığını, zira sigorta ettiren tarafından müvekkil şirkete iletilmiş bir arıza ihbarı olmadığını, arıza olmadığı için dağıtım şebekesinden kaynaklanan bir hasar söz konusu olmadığı açık olduğunu, müvekkil şirket şebekesinden kaynaklanan bir problem olmadığı için söz konusu hasar kullanıcının iç tesisatında kaynaklanmış olabildiğini, arızanın davacı yanın iddia ettiği gibi elektrik kesintisi nedeniyle meydana geldiği tespit edilse dahi bu durumda da, kesinti iddiasından dolayı müvekkil şirketin kusuru olup olmadığının tespiti gerektiğini, bu nedenlerle görev itirazımızın göz önünde bulundurularak mahkemenin görevsizliğine , Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna, davacı tarafça açılan haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın davalı müvekkil uedaş açısından husumetten reddine, sayın mahkemeniz aksi kanaatte ise davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın taraf değişikliği kabul edilemez nitelikte bir talep olup, işbu hususun kabulu ancak tarafımızın açık rızası ile mümkün olmadığını, davacının husumet yönünden yanılgıya düşmesinin mümkün olmadığı ve taraf değişikliği talebinin haksız ve kötüniyetli olduğunu, davacı yan, Sayın Mahkemeniz nezdinde görülen işbu dava da husumet yöneltilirken sehven hataya düşürülerek, husumetin kabul edilebilir bir yanılgı kabul edilebilir bir yanılgı içerisinde hatalı yöneltildiğini iddia etmiş ve müvekkil kurum Demirtaş Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü’ne yöneltilmesi gerekitğini yeni öğrendiklerini iddia etmiş akabinde taraf değişikliği talep ettiğini, 6100 S.lı Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 124 gereğince tarafta iradî değişiklik bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkün olduğunu, ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edildiğini, dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebildiğini, bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmedeceğini, İşbu dava ve davacının talepleri kusur sorumluluğu ilkesine dayanmaktadır. müvekkil dosab 4562 sayılı osb kanunu gereği tüm sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmiş olup somut durumda müvekkil davalı dosab’ın hiçbir kusuru ve sorumluluğu bulunmadığını, dilekçe ekinde yer alan gerilim analizi raporlarından da görüleceği üzere 30.06.2016 tarihinde bölge elektrik dağıtım şebekesinde herhangi bir arıza ya da voltaj dalgalanması olmadığını, ilgili tarihlerde davadışı sigortalı … dış ticaret ltd. şti. dahil organize sanayi bölgesinde faaliyet gösteren hiçbir katılımcı da arıza bildirimi veya ihbarda bulunmadığını, olay tarihine ilişkin analiz raporuna bakıldığında, yapılan ölçümler sonucunda dağıtım sistemi gerilimindeki dalgalanmanın mevzuat ve standartların öngördüğü limitler dahilinde olduğu ve olay tarihinde hiçbir şekilde aşırı ya da düşük gerilim olmadığı saptandığını, meydana gelen bir voltaj dalgalanması olsaydı sigortalı şirketteki diğer makinaların da hasar görmesi gerekirdi. ancak sigortalı şirkete ait bir makine kısmen hasar görmüş ve diğer makinalarında bir sıkıntı olmadığını, ayrıca olay mahallinde bulunan diğer şirketlerin bu hususa dair hiçbir davası veya ihbarı olmadığını, bu yöndeki iddialarını somut olarak ispat etmek davacı yanın yükümlülüğünde olduğunu, davacı sigorta şirketi tarafından alınan tek taraflı raporun müvekkil dosab açısından hiçbir hukuki bağlayıcılığı bulunmamakta olup delil niteliğinde olmadığını, yüksek mahkemenin yerleşik içtihatları da savunmalarımızı doğrulamadığını, bu nedenlerle davanın öncelikle taraf değişikliğine ilişkin dava şartı yokluğundan reddini, hukuki dayanaktan yoksun bulunan davanın ve davacının tüm taleplerinin reddi ile yargılama giderleri ve vekil ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Dava, sigorta şirketinin sigortalısına ödediği tazminat bedelinin rücuen davalı tarafta tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce yargılama yapılarak tahkikat aşamasına geçilmiş, Bursa 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2017/… E. Sayılı dosyası, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/…. e. Sayılı dosyası celp edilmiş, yine Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/…. E. Sayılı dosyası, Yine Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/…. E. Sayılı dosyası, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/…. E. Sayılı dosyası, Uludağ Elektrik Dağıtım A.ş’den, Demirtaş Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü ve Türkiye Elektrik Dağıtım A.ş’den abonelik bilgileri, Güneş Sigorta A.ş’den hasar dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyamız temin edilen evraklar ile konusunda uzman bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, temin edilen bilirkişi raporları dosyamız arasına alınmıştır.
08/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Sigortalı işyerinde 2.829.87 USD (iki bin sekiz yüz yirmi dokuz USD, seksen yedi cent) hasar meydana geldiği, hasarın işyeri sigorta poliçesi kapsamında ödendiği, Sigortalının elektrik enerjisini UEDAŞ’tan değil, OSB sınırları içinde aynı hizmeti sunan DOSAB’tan temin ettiği, UEDAŞ’ın dava konusuyla ilgili herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı değerlendirildiğinden TTK 1472.madde gereği davacı sigorta şirketi lehine rücu koşullarının oluşmadığını bildirmiştir.
09/11/2020 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; Yukarıda açıklanan tespit ve değerlendirmeler baz alınarak; dava konusu hasarın meydana geldiği tarihte, elektrik dağıtım şebekesinde herhangi bir arıza yada teknik kalite sınırlarını aşan, bu tür bir hasara neden olabilecek düzeyde voltaj dalgalanması meydana gelmediği, İlgili tarihte dava dışı sigortalı … Dış Ticaret Ltd.Şti. dahil bölgede faaliyet gösteren hiç bir katılımcının arıza bildirimi veya ihbarında bulunmadığı, dava dışı sigortalı bünyesinde benzer hassasiyete sahip başka birçok makine olduğu fakat diğer makinelerde herhangi bir arıza meydana gelmediği, davaya konu hasarın kompresörün kendi üzerinde mevcut kontrol ve kumanda sistemlerinde meydana gelen bir arıza veya motorun kesintisiz uzun süre çalışması/ fazla yüklenmesine bağlı olarak çektiği aşırı akımdan kaynaklanma ihtimalinin yüksek olduğu kanaatine varıldığını bildirmiştir .
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava; 30/06/2016 tarihinde ani voltaj dalgalanması sonucunda davacının sigortalısının kompresör makinesinin arızalanması neticesinde davacının kendi sigortalısına ödediği hasar tazminatının davalı Uludağ Elektrik Dağıtım A.Ş.’den rücuen tazminine ilişkindir. Mahkememizce mahallinde keşif icra edilmiş, bilirkişiler tarafından tanzim edilen 08/07/2019 tarihli heyet raporunda; davacının sigortalısının elektriğini UEDAŞ’tan değil, OSB sınırları içinde aynı hizmeti sunan DOSAB’tan temin ettiği,UEDAŞ’ın dava konusuyla ilgili herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığının değerlendirildiği, TTK 1472. Madde gereği davacı sigorta şirketi lehine rücu koşullarının oluşmadığı görüşünün bildirildiği, bilirkişi heyet raporu tanzim edilmesi sonrasında davacı sigorta şirketi tarafından HMK 124. Madde doğrultusunda tarafta iradi değişiklik talep edilmiş ve davalı tarafın Demirtaş Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü olarak değiştirilmesi talep edilmiştir.Mahkememizce davacı tarafın talebi kabul edilerek davalı DOSAB’a a dava dilekçesi ekli yeni duruşma gün ve saatini bildirir tebligat gönderilerek taraf teşkili sağlanmıştır.Davalı …… meydana gelen zarardan sorumlu olup olmadığı hususunda rapor tanzim edilmesi amacıyla dosya yeniden aynı bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, 09/11/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; dava konusu hasarın meydana geldiği tarihte elektrik dağıtım şebekesinde herhangi bir arıza ya da teknik kalite sınırlarını aşan , bu tür bir hasara neden olabilecek düzeyde voltaj dalgalanmasının meydana gelmediği, dava dışı sigortalı … Dış Ticaret Ltd. Şti. dahil bölgede faaliyet gösteren hiçbir katılımcının arıza bildirimi veya ihbarında bulunmadığı, dava dışı sigortalı bünyesinde benzer hassasiyete sahip başka birçok makine olduğu , diğer makinelerde herhangi bir arıza meydana gelmediği, davaya konu hasarın kompresörün kendi üzerinde mevcut kontrol ve kumanda sistemlerinde meydana gelen arıza veya motorun kesintisiz uzun süre çalışması /fazla yüklenmesine bağlı olarak çektiği aşırı akımdan kaynaklanma ihtimalinin yüksek olduğu kanaatine varıldığının bildirildiği, bilirkişiler tarafından tanzim edilen raporlarda davaya konu edilen hususlar bilimsel, gerekçeli, ayrıntılı olarak açıklanmış, raporların mahkememize hükme esas alınmaya yeterli olduğu kanaatine varılarak 30/06/2016 tarihinde davacının sigortalısının kompresör makinesinde meydana gelen zararın elektrik dağıtımından kaynaklanmadığı kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin alınan 150,31 TL’den mahsubu bakiye 91,01 TL karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, davalı …… A.Ş. Tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …… A.Ş.’ye verilmesine,
4-Davalı ….. A.Ş.’nin kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …… A.Ş.’ye verilmesine,
5-Davalı …… kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …. verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından karar tebliği için gerekli miktar kullanıldıktan sonra artan kısmın kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davacıya iadesine,
7-Davalılar tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davalılara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde mahkememize veya mahkememize iletilmek üzere herhangi bir nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yoluna başvurma hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/01/2021

Katip 136164
¸e-imzalıdır.

Hakim 194065
¸e-imzalıdır.