Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1185 E. 2021/628 K. 13.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/1185 Esas
KARAR NO : 2021/628
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – Av. …
DAVALI : 1- … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 2- … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/05/2013
KARAR TARİHİ: 13/07/2021
KARAR YAZIM TARİHİ: 14/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin geçmiş dönem müdürlüğünü yaptığı … Krom Ltd. Şti ile davalı …’un hissedarı ve müdürü olduğu … Madencilik Ltd. Şti arasında Kütahya-Balıköy beldesinde bulunan maden konsantre ve ayrıştırma tesisini satma konusunda yaptıkları anlaşmaya binaen 18/04/2012 tarihinde devir sözleşmesi imzalandığını, imzalanan sözleşme hükümlerinin davalı tarafından yerine getirilmediği gibi müvekkilinin davalıya, kararlaştırılan edimler ve tesisin devir bedeli mukabilinde teminat olmak üzere 18/04/2012 tanzim tarihli 14 adet bono senedi verdiğini senetler yönünden, müvekkilinin davalı …’a ve senetleri icraya koyan davalı damadı …’a herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek müvekkilinin, Bursa 4. İcra Müd. 201/9075-12961-12962-12963 sayılı ve Bursa 18. İcra Müd. 2012/… sayılı takip dosyalarındaki senetler yönünden borçlu olmadığının tespiti ile taraflar arasında imzalanan sözleşmenin iptaline, icra takiplerinin ve tahsil edilecek paraların davalılara ödenmesinin tedbiren durdurulmasına ve davalıların %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacının iddia ve delilleri ile Bursa 3. İcra Hukuk Mahkemesinde açılan davaların reddedildiğini ve yine reddinin gerektiğini, ayrıca müvekkilinin … Mad. Taş. Ltd. Şti ile … Ltd. Şti arasında yapılan sözleşmenin tarafı olmadığı gibi böyle bir sözleşmeden de haberdar olmadığını, takibe konu senette ise emrülhavalesine kısmının karalanmış olmasının ciro yoluyla devrini engellemeyeceği gibi müvekkilinin iyi niyetli ciranta olduğunu, davacının tüm iddialarının yersiz olduğunu belirterek haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; … Ltd. Şti ile … Ltd. Şti arasında gerçekleşen devir sözleşmesinden ibaret olduğunu ve bu sözleşmede şirket ortağı olan müvekkiline sorumluluk yükletilemeyeceğini belirterek söz konusu davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, ayrıca davacı yanın iddia ve delillerine dayanarak açtığı diğer davaların ise reddedildiğini ve yine reddinin gerektiğini belirterek haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR:
Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2012/… esas sayılı dosyası, Bursa 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/587 e sayılı dosyası, Bursa 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/419 esas sayılı dosyası, Bursa 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/889 e sayılı dosyası, Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2012/9075 e sayılı dosyası, BTSO kayıtları, karar ilamı vs.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava; taraflar arasında imzalanan 08/04/2012 tarihli devir sözleşmesinin, davalıların sözleşmeye dayalı edimlerini yerine getirmediklerinden dolayı feshine ve sözleşme nedeniyle sözleşmenin teminatı olarak verildiği iddia olunan Bursa 4. İcra Müdürlüğü 2012/9675, 2012/12961, 2012/12962, 2012/12963 ve Bursa 18.İcra Müdürlüğü 2012/… sayılı icra takiplerine konu senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve takiplerin iptali talebine ilişkindir.
Bursa (Kapatılan) 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/183 – 2014/44 E-K sayılı kararı, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2015/7798 esas 2016/6841 karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilerek, mahkememize tevzi edilen dava dosyası yukarıda esası belirtilen sırasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce tanıkların dinlenilmesine karar verilmiştir.
Davacı tanığı … duruşmada ” ben davacının oğluyum, ticari işleri beraber yürütüyorduk, babamın 2012 yılının Nisan ayında … Madencilik ve yetkilisi … ile Kütahya Balıköy’de kendilerine ait olduğunu iddia ettikleri krom eleme tesisinin satın alınmasına ilişkin bir sözleşme akdedilmiştir, … … Kromu temsil etmiştir, bu sözleşme kapsamında toplam 700.000,00-TL’nin 100.000,00-TL’si nakit geri kalan 600.000,00-TL’si için … kendi şahsi senetlerini vermiştir, zaten … Madencilik ile … Krom arasında akdedilen sözleşmenin 7. Maddesinde açıkca belirtildiği üzere bu fabrikanın satın alınmasına ilişkin ya … Krom tarafından ya da … tarafından senetlerin verileceği açıkca ifade edilmiştir, … Krom tarafından verilen herhangi bir senet olmadığna göre söz konusu davanın içeriğini oluşturan fabrikanın satın alınmasına ilişkin yapılan ödemelerin … tarafından verilen şahsi senetler ile yapıldığı anlaşılmaktadır, … davalı …’un damadıdır, kayınpederini kurtarmak amacıyla bu senetleri cirolatarak işleme koymuştur, kendisi bildiğim kadarı ile dershanede öğretmenlik yapmaktadır, bu senet muazalı olarak işleme konulmuştur, sözleşme imzalandıktan 1 ay sonra tesise iki tane avukat gelmiştir, bende oradaydım, kendileri … kimya ve madencilik şirketinin avukatları olduklarını bu tesisin bizim tarafımızdan satın alındığı duyduklarından dolayı geldiklerini … ve … madencilik tarafından bize satılan bu tesisdeki tüm demirbaş ve malzemelerin Tavşanlı mahkemesi kanalı ile kendilerine ait olduğuna dair ilam olduklarından bahsettiler, banada gösterdiler, bende bu mahkeme ilamını inceletmek için kendi avukatım ile görüşeceğimi söyledim, daha sonra avukatlarımız aracılı ile yaptırdığımız tahkikatlar sonucunda bu fabrikadaki demirbaşların … kimya Madencilik şirketine ait olduğu açıkca tespit edilmiştir, daha sonra İstanbul’a giderek … Kimya Madenciliğini sahibi ile görüştüm, kendisi burayı bize satabileceklerini söylediler, bundan dolayı … Krom adına düzenlenen çekler ile ikinci defa ödeme yapmak zorunda kalarak satın aldım, bu satın almaya ilişkin devir ve faturalar dosyada mevcuttur, davalı yan kendilerine ait olmayan makine, tesisatlar ve arsaları bize satmışlardır, sözleşme kapsamındaki edimlerini yerine getirmediklerinden dolayı biz senetleri ödemedik, söyleyeceklerim bu kadardır” şeklinde tanıklık beyanında bulunmuştur.
Davacı tanığı … duruşmada ” ben davacının kardeşiyim, … Krom isimli şirketi davacı … ile beraber %50’şer ortak olarak kurduk, dava konusu sözleşme yapılırken bende yanlarındaydım, kromu ayrıştıran maden fabrikasının tarafımıza satışı ve yenilenmesi konusunda yaklaşık 8-9 maddelik bir sözleşme yaptık, o yerin mülkiyeti Milli Emlak’a aitti, kendisi mülkiyetin bize gececeğini söyledi, sözleşmenin 600.000,00-TL’lik kısmı için senet istediler, özellikle …’ın imzasını istediler, oysa biz bu senetleri … Krom adına verdik, sözleşmenin ilgili maddesinde bu senetlerin … Krom adına … adına verildiği yazmaktadır, anlaşmaya … Krom’un kaşesini bastık, biz fabrikayı yenilemeye başladık, davalı verdiği sözleri tutmayınca …’a ihtarname çekmesini söyledim, ihtarnameyi çektik, davalı taraf taahhütlerini yerine getirmemiştir, trafoyu yapmadı, kamyonları getirmedi, ayrıca daha sonra başka bir borcu nedeniyle fabrikaya haciz geldi, karşı taraf bizi tamamiyle mağdur etti, ben davalı …’ı tanımıyorum, ayrıca …’un damadını da bilmem, tüm görüşmelerimiz … ile yapılmıştır, diyeceklerim bu kadardır,” şeklinde tanıklık beyanında bulunmuştur.
Davacı tanığı … talimat mahkemesindeki duruşmada “Tarafları yaptığım iş nedeniyle tanırım. Ben eskiden madenci idim. Şimdi ise maden ocağı dışında akaryakıt istasyonu da işletiyorum. … ve … müşterim olması sebebiyle de tanırım. İşyerimden akaryakıt alırlar. Taraflar bana bir maden işletmesi açacaklarını söylediler. Madenci olmam nedeniyle bana danıştılar. Ben bu müzakerelerde şahit olarak da bulundum. Beş bin ton krom cevheri getirip işleyeceklerdi. Bin tonunu getirdiler. Bu yönde bir sözleşme düzenlemişlerdi. Fakat sözleşmenin içeriği hakkında fazla bir bilgim yoktur. Diğer kısmı gelmedi. Davaya konu tesis önceden icralıkmış. Davacının bundan haberi var zannediyordum ama yokmuş. Bu tesisin satımını … aracı olmuştur. Davacıya bu icralık tesisi satmışlardır. Bu satış sırasında davacı 14 adet teminat seneti …’a vermiştir. Bu senetler … krom adına konut madenciliğe verilmiştir. Bu senetler verilir iken ben gördüm. Üzerlerinde hatta teminat mektubu, senet diye yazıyordu. Anlaşmaya aykırı olarak davalı bu senetleri icraya koymuştur. Davalı …’un akrabalarının bu senetlerden haberi vardır. Özellikle de oğlu … … teminat için verildiğini bilmektedir. Çünkü olaylar yaşanırken benimli birlikte o da şahit olmuştur. Bildiğim kadarıyla davalı … ticari itibarı kötü iyi bilinmeyen birisidir. Tanıklık ücreti talebim yoktur, benim bilgim ve görgüm bundan ibarettir” şeklinde tanıklık beyanında bulunmuştur.
Davacı tanığı … talimat mahkemesindeki duruşmada “Tarafları Konut Madenciliği ilk kurulduğunda ben burada çalışmıştım. Bu sebeple … bu fabrikada çalıştığı için tanımaktayım. …’ı ise sonrasında … krom şirketine çavuş olarak işe başlamam vesilesiyle tanırım. Ben bu işletmede çalışırken işletmeye konulan haciz nedeniyle beni yediemin olarak belirleyip bu işletmeyi bana teslim ettiler. Davacı bana gelerek ben bu işletmeyi satın aldım dedi. Bunun üzerine ben burası hacizli hatta ben de yedieminim dedim. Bunun üzerine davacı bana … ile mineralkrom adına anlaşma yaptığını bu anlaşma esnasında …’un oğlu … … da oradaydı. Bu anlaşmanın şartlarının yerine getirilmesi halinde devir alacağını bu sözleşmeye binaen senetler verdiğini senetlerin arkasına ciro edilemez yazdığını söyledi. Senetlerni mineralkrom adına verildiğini biliyorum. Şu anda da mineralkromun yetkilisiyim. Ben anlaşmanın şartlarını sorduğumda davacı bana karşı tarafın beş bin ton hammadde getireceği yine …’un iş makinelerinin çalışacağı, hazineden de bu yerin alınıp davacıya devredileceğini şart koştuklarını bu şekilde anlaştıklarını söyledi. Fakat … bu anlaşmaya uymadı. Sadece bir tona yakın bir mal getirdi. Makinesi de arızalandı. Sonrasında onu da alıp götürdü. Sözleşmenin şartlarını yerine getirmedi. Daha sonrasında işletme …’tan …’a devredilmiştir. Zaten bu ikisi ortaktır. Şu an işletme çalışmamaktadır. Tanıklık ücreti talebim yoktur, benim bilgim ve görgüm bundan ibarettir” şeklinde tanıklık beyanında bulunmuştur.
Taraflar arasında 18/04/2012 tarihli devir sözleşmesi düzenlenmiştir. Sözleşme dava dışı … Krom Nikel Maden. San. Ve Tic. Ltd. Şti. İle … Madencilik Taşımacılık Gıda ve Petrol San. Tic. Ltd. Şti. arasında yapılmıştır.
Davacı tarafından gönderilen Tavşanlı 2. Noterliği’nin 30/10/2012 tarihli ihtarnamesinde, taraflar arasında yapılan sözleşmede devre konu tesisin bulunduğu fabrikanın arazinin Milli Emlak’tan alınmadığı ve diğer şartların yerine getirilmediği belirtilerek bonoların teminat senedi olduğu belirtilerek iadesi talep edilmiştir.
Davacı tarafça davalı …’a yemin teklifinde bulunulmuştur. Yemin davetiyesinin, Orhaneli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/48 Talimat numaralı dosyası ile …’a bizzat tebliğ edildiği ve davalı asilin yemin için tayin edilen gün ve saatte geçerli bir özrü olmaksızın duruşmada hazır olmadığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 225. ile 239. maddeleri arasında yemin delili düzenlenmiştir. Yemin, delil niteliğinde olup bir vakıanın ispatına yöneliktir. Yemin delili sonuçları hâkimi bağlayan kesin bir delildir. İddiasını kesin deliller ispat etmek zorunda olan taraf diğer kesin delillerin yanında yemin deliline de dayanabilecektir. İspat yükü üzerine düşen taraf, davanın çözümlenmesine etkisi olan bir vakıanın veya vakıaların ispatı için, karşı tarafa yemin teklif edebilir.
6100 sayılı HMK m.225 cümle 1 uyarınca yeminin konusu, davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalardır. Bu hüküm uyarınca yemin ancak vakıalar hakkında verilebilir. Yemin teklif eden taraf, hangi vakıa veya vakıalar hakkında yemin teklif ettiğini mahkemeye bildirmek durumundadır. Bu halde vakıanın veya vakıaların belirli olması gerekir. Bunun yanında yeminin konusunu oluşturan vakıanın veya vakıaların taraflar arasında uyuşmazlık oluşturması ve davanın çözümü bakımından önem taşıması gerekir.
HMK’nın 229. maddesinin 1. Fıkrası gereğince yemin için davet edilen kimse, tayin edilen gün ve saatte geçerli bir özrü olmaksızın mahkemede bizzat hazır bulunmadığı takdirde yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılmaktadır.
Davalı …, usulüne uygun tebliğe rağmen, yemin için tayin edilmiş olan gün ve saatte duruşmada yer almadığı gibi duruşmaya katılmamasına neden olan geçerli bir mazereti de mahkemeye sunmadığı için HMK gereği yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılmıştır.
Davalılardan …’ın davalı …’un damadı olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davalı …’ın davalı …’un damadı olması nedeniyle bu senetlerin teminat olduğunu bilmemesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Çünkü davaya konu bonolar incelendiğinde hepsinde “teminat” senedi ibaresi yazdığı görülmektedir. Davalı … soruşturma aşamasındaki ifadesinde kayınpederi …’un kendisine ve babasına 600.000 TL borcu olduğundan daya konu bonoları aldığını beyan etmektedir. İcra takip dosyaları incelendiğinde … hakkında da takip yapılmasına rağmen hiçbir haciz işlemi gerçekleştirilmemiştir.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, davalı …’un, usulüne uygun tebliğe rağmen yemin için tayin edilmiş olan gün ve saatte duruşmada yer almadığı gibi duruşmaya katılmamasına neden olan geçerli bir mazereti de mahkemeye sunmadığı için HMK gereği yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayıldığı, davalı …’ın da davalı …’un damadı olması nedeniyle üzerinde açıkça “teminat” ibaresi geçen bonoların teminat senedi olduğunu bilmediğini ileri süremeyeceği, bonolar ile sözleşmenin düzenlenme tarihlerinin de aynı olması nedeniyle davanın KABULÜ ile, davacının Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2012/9075 E. Sayılı dosyasına konu 30/06/2012 tarihli, 50.000,00 TL bedelli bono, Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2012/12961 E. Sayılı dosyasına konu 30/10/2012 tarihli, 50.000,00 TL bedelli bono, Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2012/12962 E. Sayılı dosyasına konu 30/07/2012 tarihli, 50.000,00 TL bedelli bono, Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2012/12963E. Sayılı dosyasına konu 30/08/2012 tarihli, 50.000,00 TL bedelli bono, Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2012/… E. Sayılı dosyasına konu 30/09/2012 tarihli, 50.000,00 TL bedelli bono nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
Davalılar icra takibine konu bonoları teminat senedi olduğunu bilerek icra takibine konu ettiklerinden İcra İflas Kanunu’nun 72/5 gereği icra takiplerinin haksız ve kötüniyetli olduğu kanaatine varılarak davalılar aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmiştir.
Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2012/… E. Sayılı dosyasına konu 30/09/2012 tarihli, 50.000,00 TL bedelli bono … tarafından icra takibine konulduğu, diğer 4 icra takibi olan Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2012/9075 E. Sayılı dosyasına konu 30/06/2012 tarihli, 50.000,00 TL bedelli bono, Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2012/12961 E. Sayılı dosyasına konu 30/10/2012 tarihli, 50.000,00 TL bedelli bono, Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2012/12962 E. Sayılı dosyasına konu 30/07/2012 tarihli, 50.000,00 TL bedelli bono, Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2012/12963E. Sayılı dosyasına konu 30/08/2012 tarihli, 50.000,00 TL bedelli bonolar davalı … tarafından icra takibine konulduğu için kötüniyet tazminatları ayrı ayrı hesaplanmıştır.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın KABULÜ ile, davacının Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2012/9075 E. Sayılı dosyasına konu 30/06/2012 tarihli, 50.000,00 TL bedelli bono, Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2012/12961 E. Sayılı dosyasına konu 30/10/2012 tarihli, 50.000,00 TL bedelli bono, Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2012/12962 E. Sayılı dosyasına konu 30/07/2012 tarihli, 50.000,00 TL bedelli bono, Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2012/12963E. Sayılı dosyasına konu 30/08/2012 tarihli, 50.000,00 TL bedelli bono, Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2012/… E. Sayılı dosyasına konu 30/09/2012 tarihli, 50.000,00 TL bedelli bono nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin KABULÜ ile, 10.000,00 TL tazminatın davalı …’tan, 40.000,00 TL tazminatın davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası gereği alınması gereken 17.077,50-TL harçtan peşin alınan 4.269,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 12.808,10-TL harcın davalılardan tahsiline,
4-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 407,90-TL yargılama gideri ile peşin alınan 4.269,40-TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı yararına ölçümlenen 25.950,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,
Dair;davacı asil ile davacı vekilleri ve davalı … vekilinin yüzlerine karşı,diğer yanın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/07/2021

Katip …
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.

Davacı gideri ;
407,90 TL tebligat posta gideri

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.