Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1140 E. 2018/732 K. 29.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/1140 Esas – 2018/732
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/1140
KARAR NO : 2018/732

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : TASFİYE HALİNDE …………. BANKASI A.Ş. – Boğaziçi Kurumlar Vergi Dairesi
VEKİLİ : Av. …… – Gülbahçe Mah. Ulubatlı Hasan Bulvarı No:107 Arkur Kuzeyhan K:3 D:304 16240 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : … – T.C.N………. – Merkez Safran Merkez Mevkii Mecit Karbuz Sok. N:6/1 Merkez/ YALOVA
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/08/2016
KARAR TARİHİ : 29/05/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/06/2018

Mahkememize tevzi edilen İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı dosyasında … (… ve Çiçek Pazarlama (…) …, … ve … aleyhinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, 7 örnek nolu ödeme emri …’ye 23/06/2015 tarihinde tebliğ edidiği, … tarafından 26/06/2015 tarihinde itiraz edildiğini ve süresinde yapılan bu itiraz neticesinde icra takibinin durdurulduğunu, itiraz dilekçesinin 26/10/2015 tarihinde uyüap üzerinden öğrendiklerini, Davalı …’nin takip konusu yapılan 12/01/1995 tarihli ve 600,00 TL bedelli, 15/08/1995 tarihli ve 300,00 TL bedelli, 25/06/1996 tarihli ve 7.000,00 Tl bedelli ticari genel kredi sözleşmesini müşterek müteselsil borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, borçlulara gönderilen Yalova 2. Noterliğinin 17/12/1997 tarihli ve 16591 yevmiye nolu ihtarnamesi ile 22/12/1997 tarihi itibariyle hesabın kat edildiğini, kredi borçlarını ödemeyen borçlular aleyhine Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu …nin haksız ve yersiz olarak borca, takibe, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, ayrıca zaman aşımı definde bulunduğunu, davalı tarafın itirazlarının haksız ve yersiz olduğundan itirazının iptali ile alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle: Davacı bankadan 1995-1996 yıllarında genel kredi sözleşmesi ile kredi kullandığını, ancak bankaya olan borcunu da ödediğini, kendisinin bankaya herhangi bir borcunun bulunmadığını, yaklaşık olarak 20 yıl sonra borcunuz var diye borç çıkartıldığını ve hakkında icra takibi başlatıldığını, keza davacı dilekçesinde her ne kadar 5411 sayılı Kanununun 141. Maddesi uyarınca banka alacaklarında zaman aşımı süresinin 20 yıl olduğu belirtilmiş ise de; anılan kanun maddesinde sadece fon alacaklarına ilişkin dava ve takibinde zaman aşımı süresinin 20 yıl olduğunu, kendisinin bankadan genel kredi sözleşmesi ile kredi kullandığını ve bunu da davacı bankaya ödediğini,bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, tarafların beyanı, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı cevap dilekçeleri, Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2015/… sayılı icra takip dosyası, ticari genel kredi sözleşmesi, banka kayıtları, yazılan müzekkere cevapları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından kredi sözleşmesine dayalı olarak 17/06/2015 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 23/06/2015 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 26/06/2015 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Dosya bankacı bilirkişiye tevdii edilmiş ve bankacı bilirkişinin 16/04/2018 tarihli raporunda özetle: Davacı banka ile davalı … arasında 12/01/1995 tarihinde düzenlenen genel kredi sözleşmesi ve 28/07/1997 yılında limit artırım talebiyle genel kredi sözleşmesinin miktarında değişiklik yapıldığı ve hesabın Yalova 2. Noterliğinin 16/12/1997 tarih ve 16591 nolu ihtarnamesi gönderilmesine rağmen, kat edilmeyip 01/01/1998 tarihinde hesaplara intikal edilerek hesabın kat edildiği ve davacı bankanın 11.575,97 TL işlemiş faiz ve 578,80 TL faizin %5 Bsmv si olmak üzere toplam 12.154,77 TL alacaklı olduğu mütalaa edilmiştir.
Davalı tarafından, borca itiraz dilekçesinde ve cevap dilekçesinde zamanaşımına dair defi ileri sürülmüştür.
Davacı tarafından ileri sürülen fon alacaklarına dair yasal hükümler incelendiğinde:
5411 sayılı Madde 141. Maddesine göre: Bu Kanundan kaynaklanan Fon alacaklarına ilişkin dava ve takiplerde zamanaşımı süresi yirmi yıldır.
5411 sayılı Bankacılık Kanunun Geçici 16. Maddesine göre: Bu Kanun ile Fon alacağının tahsili bakımından yarar görülerek (…)(2) diğer konularda Fon lehine getirilen hükümler makable şamildir. ( Zamanaşımına ilişkin konular Anayasa Mahkemesi’nin 4/6/2014 tarihli ve E.: 2014/85, K.: 2014/103 sayılı Kararı ile bu fıkrada yer alan “…zamanaşımı ve” ibaresi iptal edilmiştir.
O halde yukarıdaki açıklamalar ışığında toplanan delillerden somut olayda, davacı banka tarafından genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak talep edildiği anlaşılmakla, davacı Tasfiye Halinde …………. Bankası A.Ş.’nin TMSF tarafından devralınmadığı dolayısıyla fonun devralınmadığından alacağın fon alacağı niteliğinde olmayıp 20 yıllık zamanaşımı süresi söz konusu olmayacağından, genel zamanaşımı süresi olan 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçerli olduğu, ayrıca 5411 sayılı kanunun geçici 13.maddesinde, Fon alacaklarının zamanaşımının 20 yıl olduğunu düzenleyen 141.maddesine de herhangi bir gönderme yapılmadığı gibi Geçici 16. Maddesinde de zamanaşımı yönünden geçmişe etkili olmasına dair hükmün Anayasa Mahkemesi’nin 4/6/2014 tarihli ve E.: 2014/85, K.: 2014/103 sayılı Kararı ile iptal edildiği anlaşılmakla, 20 yıllık zamanaşımına dair davacı tarafından iddialarının yerinde olmadığı(İstanbul Bölge Adliye Hukuk Mahkemesinin 16. Hukuk Dairesinin 2017/1113 Esas 2017/3438 Karar sayılı Kararında da açıkça vurgulandığı üzere) ve dava konusu kredi alacağının kat edildiği 01/01/1998 tarihinden itibaren 10 yıllık sürenin 01/01/2008 tarihinde dolduğu ve icra takibinin yapıldığı 17/06/2015 tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığı anlaşıldığından, davalının süresinde verdiği cevap dilekçesinde yer alan zamanaşımı def’i gereği 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmuş olması nedeniyle davanın zamanaşımı yönünden reddi dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın zaman aşımı nedeniyle reddine,
2-Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın niteliği gereği üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK’ nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/05/2018

Katip ……
¸e-imzalıdır.

Hakim ……
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip ……..
¸E-imzalıdır.