Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1134 E. 2019/906 K. 28.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/1134 Esas
KARAR NO : 2019/906

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …. – Ferhatpaşa Mah. Yeditepe Cad. N:5 Ataşehir/İSTANBUL
VEKİLİ : Av. … – Alemdağ Caddesi N:242/3 Ümraniye/ İSTANBUL
DAVALI : … KURUYEMİŞÇİLİK GIDA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. – Tuzpazarı Cad. N:202 Osmangazi/BURSA
VEKİLİ : Av. … – Gülbahçe Mah. Ulubatlı Hasan Bulvarı Dr. Sadık Ahmet Cad. Evke Trade Tower Plaza No:17-19 Kat:12 D:53 Osmangazi/ BURSA

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/08/2016
KARAR TARİHİ : 28/05/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/06/2019

Mahkememize tevzi edilen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin ticari konusunun ihracat olduğunu, genellikle Rusya’ya çerezlik ay çiçeği ihraç ettiğini, müvekkilinin davalıdan Rusya’ya ihraç edilmek üzere 100 ton çerezlik ay çekirdeği aldığını, tarafların yapmış olduğu anlaşma da, anlaşma konusu ay çekirdeğinin ihracat şartlarına uygun olması hususunun alım sırasında vurgulandığını, çünkü ihraç ürünlerinin ihracat yapılan ülkenin şartlarına uygun olmaması halinde geri iadesinin söz konusu olduğundan ihraç malının geri dönüşünde giderlerin çok fazla olması her iki tarafa maddi külfet getirmekte olduğunu, davalının müvekkiline ihracat amaçlı satmış olduğu 100 tonluk çerezlik ay çekirdeği; Rusya federasyonu gümrüğünden ve Rusya Federasyonu veterinerlik ve bitki sağlığı denetimi federal hizmet dairesinin yapmış olduğu denetim sonucu, nem oranının % 9,4 gibi yüksek oranda çıkması nedeniyle ülkeye sokulmamasına mahrace iadesine karar verildiğini, davalının müvekkiliyle olan anlaşmaya uymayıp ayıplı mal verdiğini, ayıplı malların davalıya iade edildiğini, davacı şirketin ayıplı malların, teslim alınmasından tekrar iade edilinceye kadar davacının yapmış olduğu giderleri faturalandırırak davalıya gönderdiklerini, davalının faturaları iade ettiğini, davacının davalıya yapılan giderlerin yedi gün içerisinde ödenmesini aksi halde yasal yoldan tahsiline gidileceğine dair ihtarname gönderdiğini, davalının ihtarnameyi tebliğ almasına rağmen ödeme yapmadığını, müvekkili tarafından davalı aleyhine Bursa 10. İcra Dairesinin 2016/… E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının takibe köti niyetli olarak itiraz ettiğini, takibin durduğunu, kusurlu hareket ederek müvekkiline ayıplı mal verdiğini bu nedenle müvekkilinin hem ihraç nedeniyle kar mahrumiyetine uğradığını hem de malları iadesi nedeniyle haksız yere giderleri karşıladığını, itirazı kötü niyetle yaptığından en az % 20 oranında kötü niyet inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle : Davacı tarafça açılan iş bu davayı haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olması sebebiyle kabul etmediklerini, davaya konu ürünlerle ilgili olarak taraflar arasında 16/03/2016 tarihli satış sözleşmesi imzalandığını ve aynı gün satış sözleşmesi ile birlikte davacı tarafa söz konusu ürünlerin numunelerinin gönderildiğini, davacı tarafın ürün numuneleri üzerinde gerekli testleri ve ölçümleri yaptırmış ve İl Tarım Müdürlüğünden ihracata uygunluk belgesini bizzat kendisinin aldığını, ayrıca zirai karantina yönetmeliğinin 17. Maddesi gereğince yurt dışına ihraç edilecek bitkisel ürünler için alınması zorunlu olan bitki sağlığı sertifikasının da davacı tarafça alınmak suretiyle söz konusu ihracatın gerçekleştirildiğini, davacı tarafça satın alınan ürünlerin, sözleşmede belirtildiği şekilde Kocaeli Körfez’de bulunan Evyapport limanında davacı tarafa teslim edildiğini, davaya konu ürünlerin nem oranının, gıda kodeksine ve TSE kriterlerine uygun olduğu bizzat TÜBİTAK raporu ile tescil edildiğini, davacı tarafça gönderilen ürünlerin hangi koşullarda Rusya’ya gönderildiğini ve oradaki ölçümün nasıl ve ne şekilde yapıldığını müvekkilinin bilmesinin mümkün olmadığını, haksız davanın reddine, % 20 den az olmamak üzere davacı aleyhine haksız takip tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi, ikinci cevap dilekçesi, tarafların beyanı, Bursa 10. İcra Dairesinin 2016/… E. Sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından ihtarnameye ve faturaya dayalı olarak 22/07/2016 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 09/08/2016 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 11/08/2016 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin açıklığa kavuşturulması dava konusu malların ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın türü, ayıbın açık ayıp ya da gizli ayıp olup almadığı, ayıp ihbarina ilişkin deftelerde kayıtlı olup olmadığı, davacının alacağı ve miktarı konularında, taraflar arasındaki ticari ilişkinin başlangıcından sonuna kadar olan dönemi kapsayan ticari defter ve bağlı kayıtlar üzerinde inceleme yapmak üzere dosya 1 mali müşavir, 1 ziraat mühendisi, 1 Ticaret Satımda Uzman bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin 12/03/2018 tarihli raporunda özetle: Davalının sattığı malın bedelini almadığı ve malı aynen iade aldığı dolayısıyla bu konuda tarafların birbirlerine borç ve alacaklarının bulunmadığı ancak malın ayıplı olması halinde davacının yapmış olduğu masrafların iadesine mahkeme tarafından karar verilirse bu takdirde davacının davalıdan yapmış olduğu navlun giderleri nedeniyle 63.410,78 TL alacaklı olduğu mütalaa edilmiştir.
İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak, Taraflar arasında düzenlenen 16/03/2016 tarihli satış sözleşmesi başlıklı sözleşme değerlendirilerek teslim şeklindeki belgeler de raporda açıklanarak, nem analizi yaptırmanın hangi tarafa ait olduğu, tarafların iddia ve savunmaları, önceki bilirkişi raporu ve davalı vekilinin rapora karşı itirazlarını değerlendirir ve dava konusu malların ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın türü, ayıbın açık ayıp ya da gizli ayıp olup almadığı, ayıp ihbarina ilişkin deftelerde kayıtlı olup olmadığı, davacının alacağı ve miktarı konularında rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından talimat mahkemesine sunulan 05/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Dava konusunun Rusya’ya ihraç edilen ve akabinde iade edilen çerezlik ayçiçeği olduğu, ihraç edilen ayçiçeğinde ihracına mani olacak hususların olmadığını belirten resmi vesikaları temin külfetinin ihraç eden tarafından sağlanması gerekliliği olduğu kanaati oluştuğu, nitekim davacının gerek tarım il müdürlüğü karantina kuruluşundan bu vesikaları temin ettiği, bu kuruluşun Türkiye de resmi kuruluş olduğu, davacının temin ettiği evraka göre dava konusu emtianın ihracında herhangi bir sakınca görülmediğini, davacının ihracat için gerekli belgeleri resmi kurumlardan almış olduğu, ihracat sırasında gümrükten gönderirken emtiadan numune aldırıp nem analizi yaptırmadığı, dava konusu ayçiçeklerindeki nem oranının eksik veya fazla olmasının yukarıda teknik olarak belirtildiği üzere gizli bir ayıp olmadığı, davacıya iade edilen ayçiçeklerinin davacı tarafından davalıya iade edildiği, davalının kendisi ile iyi ilişkiler içerisinde olduğu için ayçiçeklerini de iade almış olduğu, iade ile ilgili kayıtların önceki bilirkişi raporunda mali müşavir bilirkişi tarafından tespit edildiği, bu nedenlerle nem analizi yaptırma ödevinin ihracatçı tarafa ait olduğu, dava konusu ayçiçeklerinde gizli ayıptan söz edilemeyeceği mütalaa edilmiştir.
Uyuşmazlık noktaları; davaya konu yurtdışına ihraç edilen ayçiçeğinin men oranının yüksek olması sebebine dayalı ayıplı olup olmadığı, ayıbın açık ayıp mı, gizli ayıp mı olduğu, ayıp ihbarının zamanında yapılıp yapılmadığı, ayıp sebebiyle uğranılan zararın varlığı ile miktarı noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki ilişki ticari satım sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Ticari satım sözleşmesinin düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan hükümler değerlendirildiğinde,
6098 Sayılı TBK’nun 219.maddesine göre, satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmamasından da sorumludur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.
Ticari satımlarda, 6102 Sayılı TTK 23/1-c bendine göre, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK 223.maddesi 2.fıkrası uygulanır.
6098 Sayılı TBK’nun 223/1 fıkrasına göre, alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.
6098 Sayılı TBK’nun 223/2. fıkrasına göre ise , alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimdeUyuşmazlık noktaları; davaya konu QUANTUM marka, QLG-1100 tipi, CNC tezgahın ayıplı olup olmadığı, ayıbın açık ayıp mı, gizli ayıp mı olduğu, ayıp ihbarının zamanında yapılıp yapılmadığı, sözleşmeden dönme, bedel iadesi şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki ilişki ticari satım sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Ticari satım sözleşmesinin düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan hükümler değerlendirildiğinde,
6098 Sayılı TBK’nun 219.maddesine göre, satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmamasından da sorumludur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.
Ticari satımlarda, 6102 Sayılı TTK 23/1-c bendine göre, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK 223.maddesi 2.fıkrası uygulanır.
6098 Sayılı TBK’nun 223/1 fıkrasına göre, alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.
6098 Sayılı TBK’nun 223/2. fıkrasına göre ise , alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir, bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.
Ayıpları bildirmenin içeriğini ve zamanında yapıldığını ispat külfeti, alıcıya düşer.
TBK’nun 223.maddesindeki ihbar süreleri hak düşürücü süre olup, hakim tarafından re’sen gözönünde tutulur.
Ayıp ihbarının süresinde yapılmamış olması halinde, satıcı ayıplı maldan sorumlu olmaz.
Diğer yandan 6102 Sayılı TTK.18 maddesinin 3 fıkrasında “tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığı ile taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır” düzenlemesi bulunmaktadır.
Satılan maldaki ayıpların ihbarı herhangi bir şekle tabi tutulmamıştır. Ancak, uyuşmazlık halinde ayıp ihbarının kanıtlanması şekle tabidir. Tacirler arası ticari satımlarda ayıp ihbarının 6102 Sayılı TTK.’nun 18/3 maddede öngörülen şekilde yapıldığı kanıtlanmalıdır. Diğer bir anlatımla bu yön ispat koşuludur.
O halde toplanan delillerden somut olayda, taraflar arasında davacı tarafından Rusya’ ya ihraç edilmek amacıyla davalı ile ay çiçeklerin satışına dair ticari satım sözleşmesi kurulduğunun sabit olup ihtilaf, satıma konu ay çiçeklerin ayıplı olup olmadığı, nem oranının yüksek olup olmadığı, nem oranının yüksek olmasının ayıplı sayılıp sayılamayacağına ilişkindir. Bu kapsamda taraflarca ibraz edilen ve celp edilen gümrük kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 05/03/2019 tarihli bilirkişi heyetinin raporunun olaya dosya kapsamına uygun olduğundan itibar edilerek, davacı tarafın Rusya’ ya ihraç ettiği çerezlik ay çiçeklerinden numune alarak nem analizi yaptırmadığı yine nem analizi yaptırma ediminin davalı tarafından yapılmasına yönelik taraflarca bir sözleşmenin düzenlenmediği gibi nemin yüksek olmasının bizatihi ayıplı olarak kabul edilemeyeceği dolayısıyla ayıp iddiasında bulunan davacının ayıp iddiasını ispatla yükümlü olup satıma konu ürünlerin ayıplı olduğunun davacı tarafça ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın subut bulmadığından reddine,
2-Davalı lehine kötü niyet tazminatının koşulları oluşmadığından reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 1.082,91 TL’den mahsubu ile bakiye fazla kalan 1.038,51 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın niteliği gereği üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bilirkişi gideri 1500 TL, talimat posta gideri 73,50 TL olmak üzere toplam 1.573,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 7.325,19 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK’ nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/05/2019

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.