Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/106 E. 2019/903 K. 28.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/106 Esas
KARAR NO : 2019/903
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …. – Söğütözü Mahallesi Söğütözü Caddesi Koç Kuleleri B -Blok No:2 Kat:7 Darie:19 Çankaya/ ANKARA
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – Teiaş 2. İletim Tesis Ve İşletme Grup Müdürlüğü Sarı Cadde Organize Sanayi Bölgesi Nilüfer/Bursa Nilüfer/ BURSA
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/01/2016
KARAR TARİHİ : 28/05/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; 6552 sayıl yasa gereğince ihale konusu çalışan personelin kıdem tazminatı ödeme yükümlülüğünün davalı kuruma ait olduğunun tespiti ile müvekkil hakediş alacağına konulan blokenin kaldırılmasını ve eksik ödenen 52.653,17-TL’nin şimdilik 1.000,00-TL’sinin davalıdan tahsili ile davalı uhdesinde bulunan teminat mektuplarının nakde çevrilmemesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil kurumun bölge müdürlüğünün tüzel kişiliğinin bulunmadığını, husumetin Genel Müdürlüğe yöneltilmesi gerektiğini belirterek husumet itirazında bulunduğu, zamanaşımı, derdestlik, yetki ve görev yönünden de itirazda bulunmuş ise de itirazlarını açıklamadığı, duruşmadaki beyanında ”bunları standart beyanlar olduğunu” belirttiği, esasa ilişkin beyanlarında ise yapılan kesintilerin mevzuata uygun olduğunu, ayrıca ihalenin TEİAŞ’ın 4734 sayıl Kamu İhale Kanununun 3/g Maddesi uyarınca yapacığı mal ve hizmet alımlarında uygulanacak esas ve usuller hakkındaki yönetmeliği gereğince yapıldığını, 6552 sayılı yasa kapsamında değerlendirilemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
KANITLAR:
Sözleşmeler, teminat mektupları, bilirkişi raporu, vs.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava; davaya konu sözleşme nedeniyle davacının davalıdan alacak talebine ilişkindir.
Taraflarca sunulan tüm deliller toplanmış, tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilerek alacak borç ilişkisinin açıklığa kavuşturulması yönünden Elektrik Mühendisi, SMMM ve İhale Hukuku Konusunda uzman bilirkişiler ile bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Alınan 17/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davacı ve davalı taraf arasında akdedilen sözleşme hükümlerinin uygulanmasından kaynaklanan ihtilafın heyetlerince değerlendirilmesi neticesinde davacı firmanın ihale sonrası akdedilen sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmedi kanaati hasıl olduğu bildirilmiştir.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itirazlarının değerlendirimesi yönünden bilirkişi kurulundan ek rapor alınmasına karar verilmiş, alınan 13/04/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda; önceki kanaatlerinde bir değişiklik olmadığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi ile önceki bilirkişi raporuna karşı yapılan itirazlarında tek tek incelenmek suretiyle Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak dosyanın kamu ihale alanında uzman bilirkişiye tevdiine karar verilmiştir.
Alınan taraflar arasındaki sözleşme bedeli olan 1.274.507,50-TL’nin 2014 yılı eşik değeri olan 7.264.940,00-TL’nin altında kaldığı ve sonuç olarak taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 4734 Sayılı Kamu İhale Kanununa tabi olmadığı, anılan Kanunun 3/g maddesi kapsamında istisna bir hizmet alımı olduğu, 4735 sayılı Kamu İhale Kanununun “Amaç” başlıklı 1.maddesinde “Bu Kanunun amacı Kamu İhale Kanununa göre yapılan ihalelere ilişkin sözleşmelerin düzenlenmesi ve uygulanması ile ilgili esas ve usulleri belirlemektir.” düzenlemesine yer verildiğinden dava konusu hizmet işine ait ihale sözleşmesinin 4735 sayılı Kanun hükümlerine de tabi olmadığı, davalı teşekkülün 4734 sayılı kanunun 3.maddesinin (g) bendi kapsamında yapacağı Mal ve Hizmet Alımları Hakkında Yönetmelik hükümleri göre yapılmış bir hizmet alımı olduğu, taraflar arasında sözleşme serbestisine dayanılarak imzalanmış sözleşme hükümleri kapsamında olduğu, söz konusu hizmet işinde çalışan işçilere ait kıdem tazminatlarının ödenmesinde davacı yüklenici işçilerinin sözleşmenin sona ermesi üzerine işyeri devri yapılarak aynı işçilerin çalışmaya devam edip etmediği hususunun açıklığa kavuşturulması gerektiği, davacı yüklenici şirket işçilerinin işyeri devri yapıldıktan sonra yeni yüklenici nezdinde istihdam edilmedikleri kabul edildiğinde, dosyanın iş hukukunu ilgilendiren kısmı taraflar arasındaki ilişkinin niteliği, kıdem tazminatı ödeme yükümlülüğünü doğup doğmadığı ödeme yükümlülüğü doğduğu takdirde ödeme yükümlüsünün hangi taraf olduğu olduğudur, davalı taraf KİT, davacı taraf ise kendisinden hizmet alımı yapılan yüklenici taraf olduğunu, ancak hizmet alımı, davalı KİT tarafından Kamu İhale Kanunu’nun 3 üncü maddesinin (g) bendi istisna hükümleri çerçevesinde yapıldığını, istisna hükmüne girdiği için Kamu İhale Kanunu md. 62’nin ve dolayısıyla İş Kanunu md.112’nin bu olayda uygulanma olanağının bulunmadığı görüşünde olduğunu, diğer bir ifadeyle kıdem tazminatı ödeme durumundan bahsedilecek olsa dahi ödeme yükümlüsünün davalı KİT değil, iş sözleşmesinin tarafı olan davacı yüklenici olacağını, bu anlatılanlar çerçevesinde her ne kadar Kamu İhale Kanunu md.62 ve İş Kanunu md.112’nun uygulanmayacağı sonucuna ulaşılmaktaysa da hizmet alım sözleşmeleri genellikle asıl işveren-alt işveren ilişkisine işaret ettiğini, diğer bir deyişle dava konusu olayda taraflar arasında kurulan ilişkiye İş Kanunu md.2’de düzenlenen asıl işveren-al işveren ilişkisine ilişkin hükümler uygulandığını, hukuka uygun bir şekilde kurulan asıl işveren-alt işveren ilişkisinde taraflar arasında kurulan sözleşme hükümlerinin önem kazandığını, tarafların hak ve yükümlülüklerinin kanuna aykırı olmamak üzere sözleşme hükümleri uyarınca belirlendiğini, dava konusu olayda da kıdem tazminatının sözleşme süresi sonunda al işveren (yüklenici) tarafından ödeneceği, aksi takdirde son hak edişin ödenmeyeceğinin açıkça düzenlendiğini, bu düzenleme çerçevesinde davalı teşekkülün teminat mektuplarını iade etmesinin taraflar arasındaki sözleşmenin bir gereği olduğunu, davacı yüklenici şirket işçilerinin işyeri devri yapıldıktan sonra yeni yüklenici nezdinde istihdam edildikleri kabul edildiğinde, dava konusu olayda kıdem tazminatı ödenmesini gerektirir bir şekilde davacı yüklenici şirketin işçilerinin işten çıkarıp çıkarmadığı konusunda tereddütlerin mevcut olduğunu, yüklenici vekilinin mahkemeye sunmuş olduğu savunmasında da belirtildiği üzere davacı yüklenici şirket işçilerinin yeni bir yüklenici nezdinde istihdam edildiği iddiasının olduğunu, Yargıtayın yerleşik kararları uyarınca da işçilerin birbirini takip eden alt işverenler nezdinde istihdam edildiği takdirde işyeri devrine ilişkin İş Kanunu md.6 hükmü uygulama alanı kazanmakta, işçilerin kıdem süresi alt işverenler yanında geçen hizmetlerin toplanmasıyla tespit edildiğini, eğer ki dava konusu olayda da işyeri devrine ilişkin İş Kanunu md.6’nın uygulama alanı kazanacağı anlaşılacak olursa davacı yüklenici firma tarafından kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek bir durumdan söz edilemeyeceğini, başka bir deyişle davalı teşekkülün ek ve kesin teminat mektuplarını iade etmemesinin gerekçesi olan kıdem tazminatı sorunu, mevcut ihale dönemi için mevcut olmayacağını, işçilerin iş sözleşmesinin davacı yüklenici tarafından feshedilmediği, işyeri devri hükmünün uygulama alanı kazandığı ihtimalde davacı yüklenicinin teminat mektuplarının iadesi gerekeceğini, davacı yüklenici şirket işçilerinin kıdem tazminatlarının ödenip ödenmediği ile davacı yüklenici şirketin davalı teşekküle vermiş olduğu, 176.000,00-TL tutarında 3 adet kesin teminat mektuplarının iadesine ilişkin, davacı yüklenici şirket işçilerinin kıdem tazminatları ve davalı teşekkülce tutulan kesin teminatlara ilişkin davalı teşekkül tarafından mahkemeye sunulan 12/04/2018 tarih ve 160154 sayılı yazılarından anlaşılacağı üzere davacı yüklenici şirket tarafından davalı teşekkül hesaplarına 42.817,15-TL yatırıldığı, teşekkül nezdindeki 52.653,17-TL bakiye hak ediş alacağı ile birleştirilerek, 75.470,42-TL kıdem tazminatlarının davacı yüklenici şirket işçilerine ödendiği ve işçiler tarafından ibranamelerin davalı teşekküle sunulmuş olduğu, davacı yüklenici şirket tarafından dava konusu sözleşme uyarınca davalı teşekküle sunulan 3 adet toplam 176.000,00-TL tutarında kesin teminat mektuplarının ilgili banka olan Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş. Yalova Şubesi Müdürlüğüne 15/06/2018 tarih ve 229316 sayılı yazıları ile iade edildiği bildirilmiştir.
Davacı vekili 22.03.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile davalıdan olan alacak talebini 95.470,42-TL’ye çıkardığını bildirmiştir.
Davacı tarafından Kuveyt Türk Bankasına ait 569654 seri numaralı 6.000,00-TL, 569629 seri numaralı 20.000,00-TL, 472978 seri numaralı 150.000,00-TL bedelli teminat mektuplarının iadesi talep edilmiştir. Dosya içerisinde bulunan 15/06/2016 tarihli yazıdan teminat mektuplarının davalı tarafından bankaya iade edildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle teminat mektuplarının iadesi talebi yönünden dava konusuz kalmış olup esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Davacı şirket ile davalı idare arasında 21/04/2014 tarihinde sözleşme imzalanmıştır. Sözleşmede taraflara yüklenen tüm yükümlülükler açıkça belirtilmiş, ödemelerin ne şekilde yapılacağı, hakedişlerde nasıl kesinti yapılacağı hususları açıkça düzenlenmiştir. Sözleşmeye göre davacı şirket işin sonunda tüm işçilik haklarını ödediğine dair ibranameyi davalı idareye sunması gerekmektedir. Davacı taşeron tarafından çalıştırılan işçiler yönünden her ne kadar davalı idarede işçilik haklarından sorumlu ise de bu husus davacının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini ortadan kaldırmamaktadır. Bu nedenlerle davacı şirket sözleşmeden kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirmediğinden bakiye hakediş bedeli ve diğer taleplerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı gerekçeye göre;
1-Teminat mektupları iadesi talebi konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacının bakiye hakediş bedeli talebi ile diğer taleplerinin reddine,
3-Harçlar yasası gereği alınması gereken 44,40-TL harçtan peşin alınan 1.642,52-TL harcın mahsubu ile arta kalan bakiye 1.598,12-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı yararına ölçümlenen 10.387,63-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/05/2019
Katip …
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.
Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.