Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/817 E. 2021/479 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/817 Esas
KARAR NO : 2021/479
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 1- … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 2- … – … …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/05/2014
KARAR TARİHİ : 15/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin Balıkesir Organize Sanayi Jandarma Karakolunda vatani görevini yapakta iken 30/10/2013 tarihinde, davalılardan …’ ın kullandığı karakola ait aracın çarpması sonucu yaralandığını,müvekkilinin asker olması nedeniyle merdivenden düşmesi sonucu ayağının kırıldığı şeklinde tutanak tutularak oyalın gizlenildiğini, müvekkilinin asker olması nedeniyle ameliyat sırasında ve sonraki tedavi sürecinde sağlık güvencesinin olmadığını, bu nedenle tüm tedavi ve tedavi amaçlı diğer harcamaları kendisinin yaptığını, davacının Borçlar Kanunu 54.ve 56.maddeleri kapsamında maddi ve manevi zararının tazmini için 25.000,00 TL manevi, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL tedavi giderleri, 100,00 TL kazanç kaybı, 100,00 TL ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıp,100,00 TL çalışma gücünün kaybı nedeniyle tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihi olan 30/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili idare aleyhine açılan davanın görevsiz yargı yerinde açıldığını, davanın nitelik itibariyle tam yargı davası olduğunu, davanın adli yargıda değil idari yargıda görülmesi gerektiğini, esasa ilişkin beyanlarında ise; olayın iddia edildiğinin aksine davacının kendi kusuru sonucu meydana geldiğini, tedavi esnasında davacının sağlık merkezine güven duymaması nedeniyle özel sağlık merkezine gitme yönünde tercihte bulunduğunu, davacının ameliyat olduğu dönem ve daha sonraki tedavi sürecinde asker olduğu için sağlık güvencesinin olmadığı yönündeki iddiaların asılsız olduğunu, TSK bünyesinde askerlik hizmetini yerine getirmekte olan Er statüsündeki personelin askerlik süresi boyunca tüm tedavi masraflarının ilgili bakanlık bütçesinden karşılandığını, sonuç olarak davacı yanın kendi istek ve rızasıyla doğrudan doğruya özel hastanede tedavi olmayı tercih etmesi nedeniyle gerek dava dilekçesinde talep ettiği, gerekse ileride genişletme ihtimali olan tedavi masraflarından müvekkil kurumun sorumlu tutulamayacağını davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Güvence hesabı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın özel bir alanda meydana geldiğini, karayolu sayılmayan yerde meydana gelen kazanın ZMMS Genel Şartlarının A-1 maddesi kapsamında olmadığından iş bu kazadan doğan zararların tazmininde müvekkili kurumun sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini, manevi tazminat taleplerinin müvekkili güvence hesabı sorumluluğu kapsamında olmadığını, güvence hesabının sorumluluğunun poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, özel bir alanda vuku bulan kazada meydana gelen zararların tazmini hususunda müvekkil güvence hesabı’ nın herhangi bir yükümlülüğü bulunmadığı için, müvekkil kurum yönünden haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
KANITLAR:
Sigorta poliçesi, hasar dosyası, ceza dosyası, tedavi evrakları, Kaza tespit tutanağı, ATK raporu, tanık beyanları, bilirkişi raporları, vs.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava, davacının askerlik görevini yapmakta iken, 30/10/2013 tarihinde davalı …’ın kullandığı karakola ait … plakalı minibüsün çarpması sonucu yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce verilen 2014/174 E. – 2014/212 K. Sayılı 07/07/2014 tarihli karar, Yargıtay 20. HD 05/06/2015 tarih, 2015/1540-5339 E-K sayılı ilamı ile Yargı Yeri Olarak mahkememiz belirlenmekle, dosyanın mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce; Davacı tanıklarının dinlenilmesi yönünde bildirilen adresleri mahkemelerine talimat yazılmasına karar verilmiştir.
Tanık … talimat mahkemesindeki duruşmada ” Ben Balıkesir Organize Sanayi Karakolunda 2013 mayıs 2014 20 mayıs arasında askerliğimi yaptım.2013 Temmuzdan sonra tarihini tam hatırlayamadığım bir zamanda sabah biz 6:00-6:30 arasında iştima için uyanmıştık. Bir ses duyduk ve dışarı baktık. O sırada askerler …. kollarının arasına almışlar getiriyorlardı. … ayak bileğinden yaralanmıştı. Botunu ayağından çıkardılar. Karakol komutanı ile irtibata geçildi. Komutan kendisinin beklenmesini istedi. 1 1,5 saat kadar sonra komutan geldi kendisi de … yı gördü. Bizim üst devremiz olan … refakatinde sevk alarak … yı Balıkesir Devlet Hastanesine götürdüler. Biz olayın nasıl meydana geldiği hakkında birşey bilmiyoruz. Konu ile ilgili kimse bize birşey söylemedi. … bir gün hastane de kaldıktan sonra babası geldi ve tedavisine İzmir de devam etmek üzere götürdü. Söyleyeceklerim bundan ibarettir ” şeklinde tanıklık beyanında bulunmuştur.
Tanık … talimat mahkemesindeki duruşmada ” Ben …’ı yanımızda askerlik yaptığı için tanırım. Ben Personel Kısım Amiri olarak Altıeylül İlçe Jandarma Komutanlığında çalışıyorum. Ben tarihini tam olarak hatırlamıyorum. … doktora gitmek için benim yanıma geldi. Aksıyordu. Ben ne olduğunu sorduğumda bana sabah saat 06:30 sıralarında botunu bağlamak için merdiven başında durduğu sırada dengesini kaybettiğini, merdivenden düştüğünü söyledi. Kıyafetlerinde herhangi bir yırtık yada başka bir şey yoktu. Sonrasında ameliyat olması gerektiği Balıkesir Atatürk Devlet Hastanesi tarafından söylenmiş Ailesi de ameliyatı Bursa da yaptırmak istedikleri için oğullarını Bursa’ya götürdüler. Daha sonra babası telefonla arayarak Bursa da ameliyat için 20.000.-TL istendiğini ameliyatı yaptırdıklarını yoksa çocuğun sakat kalabileceğini doktorun bacağın üzerinden araba geçtiğini söylediğini belirtti. Ben de öyle bir şey olmadığını, olsa idi bilgi sahibi olacağımızı, oğlunun merdivenlerden düşerek yaralandığını söylediğini belirttim. Hatta bilgimiz dışında gerçekleşen bir kaza olup olmadığı konusunda da araştırma yaptık Herhangi bir bilgiye ulaşamadık.” şeklinde tanıklık beyanında bulunmuştur.
Tanık … talimat mahkemesindeki duruşmada ” Ben olay tarihinde Organize Sanayi Karakol Komutanı olarak görev yapıyordum Bana 07:20 sıralarında telefon geldi. Tarihi tam olarak hatırlamıyorum. Saati hatırlıyorum Çünkü servislere bineceğimiz sırada telefon geldi. Servis çıkışı saatimiz 07:20 sıralarıdı. Bana …’ın botunu bağlarken merdivenlerden düştüğü, ayağından rahatsızlandığı bilgisi nöbetçi astsubay tarafından söylendi. Ben yanlarına gittiğimde davacı aracın içerisinde idi ayağını uzatmıştı. Ayak bilekte hafif bir şişlik vardı. Ne olduğunu sordum botumu bağlarken düştüm. Dedi Askeri hastaneye yönlendirdik. Oradan da sevk ile Atatürk Devlet Hastanesine gittiler. Sonraki süreç konusunda bilgi sahibi değilim ” şeklinde tanıklık beyanında bulunmuştur.
Tanık … talimat mahkemesindeki duruşmada ” Ben Asayiş Tim komutanı olarak olay tarihinde görev yapıyordum … da nöbetçi astsubay idi. Servislerle geldiğimizde karakolda er olarak görev yapmakta olan davacının yaralandığı bilgisi üzerine işyerine geldiğimizde aracın çıkmak üzere olduğunu, davacının araçta olduğunu gördük. Ayağı şiş vaziyette idi. Ben olayın ayrıntılarını sormadım. … bana …’ın merdivenlerden düştüğünü söyledi. O tarihte trafik kazası konusunda hiç bir şey konuşulmadı Gündem olmadı. Aradan 20 gün yada 1 ay geçtikten sonra … ayağından araba geçtiğini söylemiş, biz böyle bir iddiayı çok sonra duyduk ” şeklinde tanıklık beyanında bulunmuştur.
Tanık … talimat mahkemesindeki duruşmada ” Davacıyı aynı tarihte askerlik yapmış olmamız sebebiyle tanırım, davalı … ise askerlik yaptığım yerde uzman çavuştu, bu sebeple kendisini de tanırım, davaya konu kazanın tam olarak ne şekilde gerçekleştiğini görmedim ancak olay tarihinde ben koğuştaydım, bir bağırma sesi duydum, dışarıya çıktığımda davacının transit minibüs ile duvar arasında sıkıştığını, aracın direksiyonunda ise davalı …’ın olduğunu gördüm, esasında davalının söz konusu aracı kullanması yasaktı ancak o gün ne sebeple kullandı bilmiyorum, biz önce davacıyı alıp koğuşa götürdük, davalı, davacının hastaneye götürülmesini istemedi, ancak durum ciddi olunca biz kendisini önce askeri hastaneye oradan da başka bir hastaneye götürdük, bizim kendi karakolumuzda olay sebebiyle ifadelerimiz alındı, davalı … biz den davacının merdivenden düştüğü bu vesileyle ayağının kırıldığı yönünde ifade vermemizi istedi, biz de komutanımızın dediği gibi ifade verdik ancak olay anlattığım şekilde gerçekleşmiştir, davacının yaralanması sebebiyle ayağında iki kırık oluştuğunu, bu sebeple kendisine çürük raporu verilip terhis edildiğini biliyorum, şu anki sağlık durumu hakkında kesin bilgi sahibi değilim, ancak geçirdiği ameliyatlar sırasında bacağına platin takıldığını duydum, geçirmiş olduğu ameliyatların davacı için üzücü ve yıpratıcı olduğunu düşünüyorum, şu an herhangi bir işte çalışır mı veya öncesinde herhangi bir işi var mıydı bilmiyorum, benim davaya ilişkin görgüm ve bilgim bundan ibarettir, ” şeklinde tanıklık beyanında bulunmuştur.
TANIK … talimat mahkemesindeki duruşmada ” Ben 2013 yılında Balıkesir Organize Sanayi Karakolunda Jandarma ulaştırma er olarak görev yapıyordum. Dilekçede adı geçen aracın şoförü normalde benim. Ben sabah traş olurken komutanım … araba ısınsın diye arabayı çalıştırmış, arabayı kapıya yanaştırmak için çıkartırken bir bağırış sesi geldi. Ben dışarı çıktım. … ayağımı tutuyordu. Ayağı araba ile duvarın arasında kalmış. Zaten çarpmış geri çıkmış. Ben yanına hemen gittiğimde ayağı sıkıştığı yerden çıkarılmış vaziyette idi. İlk başka kırıldığını anlamadık. Burkulduğunu düşündük. Yarım saat sonra ayağı şişince hastaneye götürdüler. Devlet hastanesine çıkardılar. Oradan da başka şehire, 09/11/2013 de benim askerliğin bittiğinden ben herhangi bir ifadeye çağrılmadım. … Erzurumda uzman çavuş olarak çalıştığını biliyorum. … ın ise ne iş yaptığını bilmiyorum. … orada vatani görevini yaparken karakol komutanıydı. Daha doğrusu karakolda görevli personeldi. … ise orada er olarak görev yapıyordu” şeklinde tanıklık beyanında bulunmuştur.
Mahkememizce; dosyadaki mevcut delil durumuna göre; davacının yaralanmasının merdiven düşme sonucu mu yoksa araç ile duvar arasına sıkışma sonucumu meydana geldiğinin tespiti yönünden dosyanın Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Alınan 30/10/2017 tarihli ATK raporunda; Dosyada mevcut tıbbi belgeler ve grafilerin kurulumuzca yapılan incelenmesinde; kişide olay nedeniyle meydana gelen sağ medial malleol ve sağ tibia distal diafiz kırığının sorulduğu üzere merdivenden düşme ile oluşabileceği gibi, kişinin alt ekstremitesinin araç tekerleği ile merdiven arasında sıkışma sonucu da meydana gelebileceği, bunun tıbben bir ayrımının yapılamayacağı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce; davacının maluliyet oranının tespiti açısından dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Alınan 07/09/2018 tarihli ATK raporunda; Cebrail oğlu 1992 doğumlu …’ın 30.10.2013 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr1 XII (32a………….1)A%5, E cetveline göre: %3.3 (yüzdeüçnoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce; Tarafların iddia ve savunmanlarının değerlendirilmesi açısından dosyanın 1 Aktüerya ve 1 Kusur bilirkişisine tevdine karar verilmiştir.
Alınan 08/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda; Delillerin değerlendirilmesi ve takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere ve davacının yaralanmasının trafik kazasına bağlı olduğunun kabulü halinde davacının 30.10.2013 tarihli yaralanmasına dayalı olarak gerçekleşen %3,3 kalıcı maluliyet zararlarının 33.159,64 TL olduğu, Yukarıda kusur bilirkişisi sayın Mehmet Yakup Gültekin tarafından belirlenen %70 davalı sürücü kusuruna isabet eden zararlarının 23.211,75 TL olduğu, davacının yaralanmasının gelir elde etmediği askerlik döneminde gerçekleştiği açık olduğundan geçici iş göremezlik zarar hesaplaması yapılmadığı, kalıcı maluliyet zararları, davacının yaralanması nedeni ile terhis edildiğine ilişkin talimatla dinlenilen tanık … beyanı doğrultusunda 4 aylık geçici iş görmez süre sonundan başlatıldığı, Hesaplamaların asgari Ücret üzerinden ve bilinen dönem 2019 asgari ücreti esas alınarak yapıldığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce; Tarafların kusur raporuna itirazlarının değerlendirilmesi ve kazanın meydana geldiği karayolu sayılan yerlerden olup olmadığı hususunda rapor düzenlenmesi için dosyanın İstanbul ATK Trafik İhtisas kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.
Alınan 30/05/2019 tarihli ATK raporunda; olayın gerçekleştiği yerin askeri alan olduğu ve dosyada mevcut Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2002/823 Esas sayılı ilamı içeriği dikkate alındığında bahse konu olayla ilgili kusur oranın tespiti dairemiz ve kurumuzun görev alanı dışında kaldığından rapor tanzim edilememiş olup; dosyanın işlem görmeksizin mahalline iadesine karar verildiği bildirilmiştir.
Mahkememizce, dosyanın önceki bilirkişiye tevdii ile bilirkişi raporunun son güncel verilere göre düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Alınan 03/02/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda; Delillerin değerlendirilmesi ve takdir Mahkemeye ait olmak üzere ve davacının yaralanmasının trafik kazasına bağlı olduğunun kabulü halinde davacının 30.10.2013 tarihli yaralanmasına dayalı olarak gerçekleşen %3,3 kalıcı maluliyet zararlarının 42.858,49 TL olduğu, kök raporda kusur bilirkişisi Mehmet Yakup Gültekin tarafından belirlenen %70 davalı sürücü kusuruna isabet eden zararlarının 30.000,95 TL olduğu, davacının yaralanmasının gelir elde etmediği askerlik döneminde gerçekleştiği açık olduğundan geçici iş göremezlik zarar hesaplaması yapılmadığı, kalıcı maluliyet zararları, davacının yaralanması nedeni ile terhis edildiğine ilişkin talimatla dinlenilen tanık … beyanı doğrultusunda 4 aylık geçici iş görmez süre sonundan başlatıldığı, hesaplamaların asgari ücret üzerinden ve bilinen dönem 2021 asgari ücreti esas alınarak yapıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce; davanın Güvence hesabı yönünden işlemden kaldırılmasına, dosyanın bu davalı yönünden tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmiştir.
Davacı vekilinin 04/09/2019 tarihli bedel arttırım dilekçesi sunduğu, davalılara tebliğ edildiği görüldü.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava; davacının, Balıkesir Organize Sanayi Jandarma Karakolu’nda vatani görevini yaparken 30/10/2013 tarihinde, davalılardan …’ın kullandığı, Jandarma Karakolu’na ait … plakalı aracın çarpması sonucuna dayalı olarak maddi-manevi tazminat talebine ilişkindir. Trafik bilirkişisi Mehmet Yakup Gültekin tarafından tanzim edilen 08/01/2019 tarihli kusur raporunda davacının %30 kusurlu, davalı sürücü …’ın %70 kusurlu olduğunun belirtildiği, tespit edilen kusur oranının mahkememizce hükme esas alınmaya yeterli olduğu kanaatine varılarak, davacının maluliyet oranının tespit için dosya İstanbul ATK’ya gönderilmiş, İstanbul ATK tarafından tanzim edilen 07/09/2018 tarihli raporda özetle;Gr1 XII (32a……….1)A%5,E cetveline göre:%3.3 (yüzdeüçnoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği kanaatine varıldığı bildirildiği, aktüerya bilirkişi tarafından tanzim edilen 08/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle;davacının yaralanmasının trafik kazasına bağlı olduğunun kabulü halinde davacının 30.10.2013 tarihli yaralanmasına dayalı olarak gerçekleşen %3,3 kalıcı maluliyet zararlarının 33.159,64 TL olduğu, kusur bilirkişisi tarafından belirlenen ve davalı sürücünün kusuruna isabet eden %70 oran dikkate alınarak davacının zararının 23.211,75 TL olduğunun bildirildiği, bilirkişiler ve ATK tarafından tanzim edilen raporlarda davaya konu edilen hususlar gerekçeli,ayrıntılı olarak açıklanmış,raporların hükme esas alınmaya yeterli olduğu kanaatine varılmakla birlikte davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 23.211,75 TL’nin 30/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının diğer taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Davacının manevi tazminat talebi yönünden ise bilindiği üzere Borçlar Kanunu’nun 56.maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı asıl olarak ne tazminat ne de bir cezadır. Amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmak ve ruhi ızdırabını dindirmek olması nedeniyle tazminata benzer bir fonksiyonu vardır. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut olayda yukarıdaki açıklamalar ışığında, davacının, Balıkesir Organize Sanayi Jandarma Karakolu’nda vatani görevini yaparken 30/10/2013 tarihinde, davalılardan …’ın kullandığı Jandarma Karakolu’na ait … plakalı aracın çarpması sonucuna dayalı olarak manevi tazminat talep ettiği, tarafların kusur oranı, olayın meydana geldiği tarih, olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihindeki paranın alım gücü dikkate alınarak davacıda oluşan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 6.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 30/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davacının maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile, 23.211,75 TL’nin 30/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının diğer taleplerinin reddine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile, 6.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 30/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Harçlar yasası gereği alınması gereken 1.995,45-TL harçtan peşin alınan 86,80-TL + 394,69 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 1.513,96-TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 3.106,00-TL yargılama gideri üzerinden kabul red oranına gör hesaplanan 1.870,30-TL ile peşin alınan 86,80-TL + 394,69 TL ıslah harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Maddi tazminat yönünden; Davacı yararına ölçümlenen 4.381,76 -TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Manevi tazminat yönünden; Davacı yararına ölçümlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine
7-Manevi tazminat yönünden; Davalı … yararına ölçümlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine
Dair;davacı vekili ile davalı Jandarma Genel Komutanlığı vekillerinin yüzlerine karşı, diğer tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/06/2021

Katip …
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.

Davacı gideri ;
1.000,00 TL bilirkişi gideri,
1.214,00 TL ATK rapor gideri,
892,00 TL tebligat posta gideri
3.106,00 TL toplam gider

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.