Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/401 Esas
KARAR NO : 2018/781
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – Cevatpaşa Mah.Kayserili Ahmetpaşa Cad. Atay Apt. No:20 Kat:3-Merkez/ ÇANAKKALE
DAVALI : … – …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/03/2015
KARAR TARİHİ : 05/06/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkil ile davalı arasındaki cari hesaba bağlı ticari ilişkiden kaynaklanan alacağın ödenmemesi nedeniyle icra takibi başlatıldığı, davalı şirketin itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek takibe yapılan itirazın iptali ile, davalı hakkında %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip konusu borcun 1.400,00 TL kısmını kabul ettiği, bakiye borcu kabul etmediğini belirterek davanın bu yönde reddini talep etmiştir.
KANITLAR:
İcra dosyası, ticari defter ve bağlı kayıtlar, bilirkişi raporu, vs.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine alacağın tahsili talebi ile Bursa 17. İcra Müdürlüğünün 2015/… Esas sayılı dosyasında, 4.450,79-TL toplam alacak talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmış, davalı borçlunun itirazı üzerin takip durmuştur. Takibe itirazın iptali ile devamını sağlamak amacıyla eldeki dava açılmıştır.
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce davacı tarafın bağlı bulunduğu Çankkale Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak davacı tarafın ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Alınan 05/06/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davacının 2013, 2014, 2015 yıllarına ait ticari defterleri üzerinde yapmış olduğu incelemelerde, ilgili yıllar ticari defterlerinin V.U.K., T.T.K. Ve H.M.K. Yönlerinden usulüne uygun tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yasal süreleri içerisinde yaptırıldığı ve ticari defter kayıtlarının birbirini teyit ettiğinin tespit edildiği, ancak davacı şirketin ticari defter kayıtlarında davalının takip tarihi itibariyle 4.450,79-TL borçlu olduğu görülmekte ise de, davacı şirketin usulüne uygun tutulmuş ticari defterleri her ne kadar kendi lehine delil oluşturmakta ise de, davacı şirketin faturada yazılı malı alıcı davalıya teslim ettiğini veya ona gönderdiğini ve bu tesliminde borç doğurucu bir hukuki ilişki sonucu olduğunu ispat etmek zorunda olduğunu, davacı şirket tarafından davalı adına düzenlenen irsaliyeli faturaların Bursa arşiv deposunda bulunduğu beyan edildiğinden söz konusu faturaların incelenemediğini, davacı şirket tarafından davalı adına düzenlenen faturalar üzerinde “Malı Teslim Alan” bölümündeki imzaların var olup olmadığı, var ise bu imzaların davacı tarafından veya onu temsil yetkisine haiz kişi tarafından mı atıldığının incelenmesi gerektiği, bu itibarla söz konusu faturalar üzerinde malı teslim alan bölümündeki imzaların incelenmesi sonucu ve ayrıca davalının işletmesine ait ticari defterlerinde söz konusu şeker faturalarının kayıtlı olup olmadığının araştırılması sonucu davacı şirket alacağının kesinleşmesinin mümkün olacağı, aksi halde her ne kadar davacının ticari defterleri usulüne uygun tutulmuş ise de bu kayıtların karşı tarafı borç altına sorması için yeter şart olmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davacı vekiline bilirkişi raporunda belirtilen fatura asıllarını mahkememize sunması için süre verilmiş, davacı tarafça fatura asılları bulunamadığından bahisle ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
Dava cari hareket dökümü kapsamında belirtilen faturalara dayalı bakiye alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu Bursa 17. İcra Dairesinin 2015/… Esas sayılı takip dosyasında alacaklı davacı 4.450,79-TL asıl alacağının tahsilini istemiştir. Davalı borçlu ise takibe konu edilen bedeli kabul etmeyerek takibe kısmi olarak itiraz etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunundaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre; “(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
İtirazın iptali davası da yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (İİK. m.67/1). Alacaklı, alacağının varlığını 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir.
Somut olayda davacı, davaya konu faturalarda yazılı malın davalıya teslim edildiğini ileri sürmüş, davalı ise borcun 1400 TL’sini kabul etmiş, kalan kısma ilişkin malların kendisine teslim edilmediğini dilekçesinde belirtmiştir.
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, her ne kadar davacı kendi ticari defter kayıtlarına göre 4.450,79 TL alacaklı görünsede davacı taraf faturaya konu malları davalıya teslim ettiğini ve alacağının varlığını kanıtlayamamıştır. Bu nedenlerle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı gerekçeye göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 35,90-TL harçtan peşin alınan 52,10-TL harcın mahsubu ile arta kalan bakiye 16,20-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,
Dair; davalı asilin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bursa BAM’da İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/06/2018
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.