Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1463 E. 2018/562 K. 24.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/1463
KARAR NO : 2018/562
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … GIDA TURİZM TAŞIMACILIK TEMİZLİK GÜVENLİK VE MOBİLYA SAN. TİC. A.Ş.
VEKİLİ : Av. … – Uluyol Çelikkepçe Apt. No:59 K:3 D:6 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : … – T.C.N…. – Nuri Erbak Lisesi Kantin İşletmesi Piremir Mah. Teleferik Cad Yıldırım/BURSA
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/11/2015
KARAR TARİHİ : 24/04/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/05/2018
Mahkememize tevzi edilen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Taraflar arasındaki ticari ilişkide müvekkili şirketin düzenlemiş olduğu faturaların bedeli ödenmeyince davalı hakkında Bursa 6. İcra Dairesinin 2015/… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, bu itirazın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, icra işlemlerine devam edebilmek için haksız itirazın iptalinin gerektiğini, davalının itirazının 5 adet faturanın kendisine teslim edilmediği ve takip konusu borcun 14/03/2015 tarihinde başlayıp 31/03/2015 tarihinde biten faturalara ilişkin borcun ödendiğine yönelik olduğunu, ancak sunulan ödeme belgelerinde ödemenin bu faturalara karşılık olduğu belirtilmemiş olduğundan davalının itiraızınn yerinde olmadığını, taraflar arasındaki cari hesaba ilişkin ekstrede davalı tarafın dayandığı bu ödemelerin yer aldığını ve takibe konu alacak miktarının hesabında bu ödemelerin borçtan mahsup edildiğinin görüldüğünü, davalı tarafın dayandığı ödeme belgelerindeki ödeme miktarlarının davalı tarafın ödemelerle bağlantılandırdığı faturaların miktarlarına birebir karşılık gelmediği gibi toplam ödeme miktarının da bu faturaların bedellerinin toplamından fazla olması itibarıyla itirazın hukuki dayanağının bulunmadığını, yapılan ödemelerin taraflar arasında cari hesap şeklinde devam eden ticari ilişkide mevcut borcun itfasına yönelik ödemeler olup, taikp tarihi itibariyle davalı tarafın müvekkili şirkete 11.972,15 TL borcu bulunduğunu, müvekkili şirketin alacağının tahsili için davalının haksız itirazının iptali ile takibin asıl alacak, takip sonrası işleyecek faizi ve icra masrafları vekalet ücreti ile birlikte aynen devamına karar verilmesini, davalının haksız itirazı nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Borca itirazda belirttiği üzere takibe dayanak faturaların tarafına ulaşmadığını, aynı zamanda bu faturalara ilişkin davacı taraftan mal ve hizmet almadığını, buna ilişkin irsaliye veya faturanın tarafına bizzat veya posta yoluyla da gönderilmediğini, davacı tarafın bu faturalara ilişkin talebini bu nedenlerle kabul etmediğini, davacı şirkete ticari ilişkiden kaynaklı bir borcunun bulunmadığını, bu nedenlerle haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi, ikinci cevap dilekçesi, yazılı beyan dilekçeleri, Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 2015/… sayılı icra takip dosyası, cari hesap ekstresi, sevk irsaliyesi, araç takip sistemi kayıtları, BA- BS formları, ihtarname, tebliğ mazbatası,bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından faturaya dayalı olarak 31/08/2015 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 16/09/2015 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 18/09/2016 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş davacı tarafça ibraz edilen ticari defterler bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 11/08/2016 tarihli raporunda özetle: Davacı ve davalıya ait ticari defter, kayıt ve bağlı belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucunda, tarafların tacir olduğu ve aralarında mal veya hizmet alım satımına ilişkin bir ticari sözleşmenin bulunmadığı, davacı tarafın mahkeme tarafından belirtilen gün ve saatte incelenmek üzere ticari defter ibraz etmediği, davalı adına düzenlendiği iddia edilen faturalar ile bu faturalarda yer alan yemeklerin sevki ile ilgili olarak düzenlenen sevk irsaliyesi tarih ve sayısının belirtilmediği gibi kime veya kimlere nasıl teslim edildiği konusunda da bir bilgi ve belgenin yer almadığı, bu nedenle davacı kayıtlarından dava konusu alacak iddiası ile ilgili olraka bir tespitin yapılamadığı, davalı tarafın mahkemece belirtilen gün ve saatte ibraz ettiği defterlerin tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı, dava konusu faturaların davalı kayıtlarında yer almadığı ve takip tarihi itibariyle davalının davacıya herhangi bir borcu bulunmamakla beraber dosyada yer alan ve davalı tarafından yapılan ödemelere ait ödeme belgeleri ile davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturalar ile dosyaya sunulan C/H ekstresindeki kayıtların ibraz edilecek ticari defter kayıtlarıyla ispati halinde davacının davalıdan 10.616,00 Tl alacaklı olacağı mütalaa edilmiştir.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna itirazı üzerinde dosya ek rapor aldırılmak üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 13/04/2017 tarihli ek raporunda özetle: Davacıya ait 2015 yılı ticari defterlerinin e defter olarak tasdik ettirilip, tasdikle ilgili e defter beratları ve defter kayıtlarının 2. Seri nolu elektronik defter genel tebliğine uygun olarak yapıldığı, anılan bu defterlere yapılan kayıtların sahibi adına delil olma özelliğine sahip olduğunu, davacıya ait 2015 yılı ticari defter kayıtlarına göre 21/05/2015 tarihi itibariyle davacının davalıdan 11.972,15 TL alacaklı bulunduğunu, ancak alacağın dayanağı olan ve davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturalarda yer alan yemeklerin sevki ile bu yemeklerin kime ve ne şekilde teslim edildiğine dair düzenlenmesi gereken sevk irsaliyelerinin mahkemeye ibraz edilmesi için davacıya verilen 2 hafta süreye rağmen sevk irsaliyelerinin ibraz edilmeiğini, davalı tarafından ibraz edilen defterlerin noter tasdik işlemlerinin yasal süresi içinde yapıldığı, davacı tarafından düzenlenen ve dava konusu faturaların davalı kayıtlarında yer almadığı, bundan dolayı takip tarihi itibariyle davalının davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı, davalıya ait defter kayıtlarının sahibi adına delil olma özelliğine sahip olmadığını, davacının davalıdan 11.972,15 TL alacaklı olduğu mütalaa edilmiştir.
Davacı vekilinin bilirkişi ek raporuna itirazı üzerine dosya ek rapor aldırılmak üzere mali müşavir bilirkişiye tevdii edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 20/02/2018 havale tarihli ek raporunda özetle: Davacının davalı adına düzenlemiş olduğu faturalarda yer alan yemeklerin davalıya teslimi ile ilgili sevk irsaliyelerinin dosyaya ibraz edilmediği, davalının davacıdan almış oludğu yemeklerle ilgili bazı fatura bilgilerini bağlı bulunduğu Vergi Dairesine vermiş olduğunu, Aralık 2014 dönemi ile Mart 2015 dönemine ait BA formlarıyla bildirildiği ve buradan hareketle taraflar arasında ticari bir ilişkinin olduğunun görüldüğünü, bildirilen BA’ya ait formlarda belirtilen faturaların ise dava konusu faturalara ait olmadığının BA formu içeriğinden anlaşılamadığı, davacının vergi dairesine vermiş olduğu BS formundan anlaşıldığı üzere 2014 yılı içerisinde 9 adet fatura ve KDV hariç toplam 11.889,00 Tl tutarında, 2015 yılı içerisinde ise 10 adet fatura ile KDV hariç toplam 12.859,00 TL tutarında davalıya mal sattığının tespit edildiğini, davalı tarafından davacıya yapılan ödemelere ait ödeme belgelerinin yanı sıra davacı tarafından davalı adına düzenlenen dava konusu yapılan 9 adet faturadan 4 adet faturanın davalıya ait ticari defter kayıtlarında yer aldığı ve bu faturalar toplamının 5.883,84 TL olduğu, yine dava konusu yapılan 9 adet faturadan toplam tutarı 6.149,24 TL olan diğer 5 adet faturaların ise davalı kayıtlarında yer almadığı, dava konusu yapılan 9 adet faturadan toplam tutarı 5.883,84 TL olan 4 adet faturanın davacı ve davalı tarafından ticari defter kayıtlarına intikal ettirilmesi suerityle bu tutarda ticari malın davalı tarafından alındığının kabullenilmiş olduğu ve bu faturalara ait herhangi bir ödeme belgesi ibraz edilmediğinden bu tutar kadar davanın davacıya borçlu olduğu mütalaa edilmiştir.
Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacının davalıya ticari ilişki kapsamında yemek hizmeti verdiği ve buna ilişkin faturaların düzenlendiği, taraflar arasında TTK m. 87/2 anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin, uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, tarafların ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafından icra takibine konu 9 adet faturadan kaynaklı alacağı olduğunun ileri sürüldüğü, davalı tarafından davacıdan mal ve hizmet almadığını savunmuş olup yapılan ticari defter inlecelemesinde 14/03/2015 tarihli 1814,40 TL, 21/03/2015 tarihli 1710,72 TL, 28/03/2015 tarihli 1684,80 TL ve 31/03/2015 tarihli 673,92 TL olmak üzere toplam 4 adet ve 5883,84 TL bedelli faturanın davalı defter kayıtlarında olduğu ve Vergi Usul Kanunu gereği davalının BA formları ile beyan ettiği anlaşılmakla 5883,84 toplam bedelli faturalar içeriğini teşkil eden malları teslim almadığını davalının iddia edemeyeceğinden, beyan edilen bu faturalar yönünden teslim kanıtlanmış olup bu faturaların ödendiğinin davalı tarafından yazılı ve kesin deliller ile ispat yükü altında olup sunulan deliller ile davalının ödediğinin ispat edilemediğinden davacının bu 4 adet faturadan kaynaklı 5.883,84 TL alacağın sübut bulduğu anlaşılmakla bu miktar yönünden davanın kabulu ile icra takibinin devamına, bakiye alacak kısmı yönünden faturaların davacının ticari defterlerde kayıtlı olması tek başına yeterli değildir. Ticari kayıtların dayanağı belgelerin de (sevk irsaliyesi v.s.) ibrazı gerektiği ve hizmet verdiğine dair teslim belgelerinin sunulmadığından bakiye alacak kısmı yönünden davacının alacağın olduğunun ispat edilemediğinden reddine, icra inkar tazminatı talebi yönünden alacağın fatura alacağı olduğu, likit olduğu, davalının, kabul edilen alacak yönünden itirazında haksız olduğu anlaşıldığından icra ve inkar tazminatı talebinin kabulune, davacının takipte kötü niyetli olduğunun tespit edilemediğinden kötü niyet tazminatı yönünden reddi ile karar verilmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın Kısmen Kabul Kısmen Reddi ile, Davalının Bursa 6. İcra müdürlüğünün 2015/… esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 5.883,84 TL kısmı yönünden takip talebindeki şartlar doğrultusunda devamına,
2-İİK 67 maddesi gereği icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20si olan 1.176,76 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 401,93 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 142,39 TL’nin mahsubu ile bakiye 259,54 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 750,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 161,00 TL olmak üzere toplam 911,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 447,72 TL yargılama gideri ve 142,39 TL peşin harç olmak üzere toplam 590,11 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama 50,00 TL posta ve tebligat giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 25,43 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/04/2018

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.