Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/984 E. 2020/752 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2014/984 Esas – 2020/752
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2014/984
KARAR NO : 2020/752

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 1- ……. TURİZM TİCARET VE SANAYİ A.Ş. –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 2- ….. SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – .
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 3- … İLAÇ TİC A.Ş. –
VEKİLİ : Av.

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 19/11/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacının … 21/04/2012 tarihinde sürücüsü olduğu 16 PV … plaka sayılı motosiklet ile Gümüşdere sokaktan Güneş sitesi istikametine gitmekte iken kavşağı geçmesi sırasında …’in sevk ve idaresindeki 34 VU … plakalı otomobilin çarpması sonucu yaralandığını ve sakat kaldığını, olayda …’in kusurlu olduğunu, 20.000 TL maddi tazminat ve de 100.000,00 TL manevi tazminatın 21/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ederek dava açmıştır.
Davalı … Genel Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı vekilince her ne kadar davacının davalı müvekkili sigorta şirketine müracaat etmesi sonrasında kendisine 46.600 TL tazminat ödemesi yapıldığını belirtse de bu beyanın tam olarak gerçeği yansıtmadığını, davacı müvekkili sigorta şirketi aleyhine daha önce de avukatı İbrahim Erdinç Ünal vasıtasıyla Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/86 esas sayılı dosyasıyla görülen tazminat davasını açtığını, bu davanın konusunun da huzurdaki işbu dava ile aynı olduğunu, davacının davanın açılması sonrasında yine avukat aracılığıyla müvekkili şirkete müracaat ettiğini ve zor durumda olduğundan bahisle sulhen davanın birleştirilmesini talep ettiğini, müvekkili sigorta şirketinin talebe olumlu yaklaştığını ve hesaplanan maddi tazminat ile tüm ferileri olmak üzere 14/06/2013 tarihinde davacı …’a 41.000 TL ve vekiline 5.242,00 Tl ödeme yaptığını, bu nedenlerle yöneltilen davanın müvekkili sigorta şirketi yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Turizm A.Ş cevap dilekçesinde özetle: Açılan davayı kabul etmediklerini, davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu aracın uzun süreli araç kiralama sözleşmesi ile kiralandığını, bu nedenle kendilerine husumet yönetilemeyeceğini,ayrıca meydana gelen kazada kendilerine ait araç sürücüsünün kusurlu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle: Açılan davayı kabul etmediklerini,kazaya karışan otomobilin müvekkili şirket çalışanı tarafından kullanıldığı sırada kazanın meydana geldiğini, bu kaza nedeniyle 02/07/2012 tarihinde davacı ile anlaşma yapılarak davacının feragat ve ibra anlaşması imzalayarak kendilerini ibra ettiğini, davanın zamanaşımına uğradığını,meydana gelen kazada kendilerine ait araç sürücüsünün kusurlu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, görevsizlik kararı, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Dava dışı sürücü …’in Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları, poliçe, 34 VU … plakalı araç kayıtları, vergi dairesi kayıtları, hastane kayıtları, Bursa C. Başsavcılığının 2012/28600 Soruşturma sayılı dosyası, Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/86 Esas sayılı dosyası, Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/80 Esas sayılı dosyası, ATK raporları, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Dava konusu kaza nedeniyle davacının geçici ve sürekli iş göremezlik raporunun aldırılıması amacıyla davacı Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığına sevk edilerek muyenesi yapılmıştır.
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından mahkememize sunulan 12/08/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Şahısta 21/04/2012 tarihinde trafik kazası sonrası meydana gelen diz eklem hareketlerinde kısıtlanmaya neden olan sertlikler ve tek taraflı ayak bileğinin planter fleksiyonu %50’den az olması arazlarının 11 … 2008 tarihinde yayınlanan 27021 sayılı Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre değerlendirilmesinde meslek grup no 1 alındığında …’un meslekte kazanma gücünün %23,2, meslek grup no 23 alındığında …’un Meslekte kazanma gücünün %41 oranında kaybetmiş olduğu mütalaa edilmiştir.
Dosya 1 trafikçi bilirkişiye tevdi edilerek, dava konusu kaza sebebiyle tarafların kusur oranları açısından rapor düzenlenmesi talep edilmiştir.
Trafikçi bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 12/12/2016 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle: 34 VU … plakalı araç sürücüsü …’in olayın meydana gelmesinde %70 oranında kusurlu olduğu, 16 PV … plakalı motosiklet sürücüsü …’un olayın meydana gelmesinde %30 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir.
Dosya İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilerek, dava konusu kaza sebebiyle dosyada kusur tespiti ve kazanın alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin rapor düzenlenmesi talep edilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından mahkememize sunulan 12/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle: …’tan 21/04/2012 tarihinde saat 20:06’daki müracaatında alınan kan numunesinin analizinin Uludağ Üniversitesi Sağlık Kuruluşları Biyokimya Merkez Laboratuvarı’nda serumda çalışılarak 13,4mg/dl olarak bulunduğu, Serum ve plazmanın tam kana göre daha fazla su içerdiği ve alkolün de suya afinitesinin daha fazla olması nedeniyle serum ve plazmadaki alkol miktarı tam kan alkol miktarına göre daha fazla olacağı dikkate alınıp serum veya plazmadaki alkol konsantrasyonu/tam kandaki alkol konsantrasyonu=1,14 oranı kabul edilerek yapılan hesaplamada …’un kanındaki alkol düzeyinin ortalama olarak 11,75mg/dl= 0,11(sıfırvirgülonbir) promil olacağı,Kaza anı ile kan numunesinin alındığı saat arasında 51(ellibir) dakika fark bulunduğu, metabolizma sonucu kandaki alkol düzeyinin bir saatte 0,12-0,18 promil, ortalama 0,15 promil azaldığı tıbben bilindiğine göre; 21/04/2012 tarihinde saat 19:15’de meydana gelen kazadan 51(ellibir) dakika sonra alınan kanda 0,11(sıfırvirgülonbir) promil saptanan alkol düzeyinin kaza anında 0,21-0,26 promil ve ortalama olarak 0,23(sıfırvirgülyirmiüç) promil olduğunun kabulü gerektiği, sonuç olarak alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde araç kullanması halinde “emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde” olup olmadığının tespitinin bireyin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek; dikkat, algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomodasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dâhili muayenesine ait tıbbî verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği, ancak söz konusu vakada bu tespit yapılmamış-yaptırılmamış olduğu, 0,23(sıfırvirgülyirmiüç) promil düzeyindeki alkolün bireylerin hemen tümüne yakınında önemli bir etkilenmeye yol açmayacağı cihetiyle …’un emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyeceğinin tıbben beklenmediği, kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelip gelmediği hususunun sadece kişinin alkol düzeyinin değerlendirilmesi ile tespit edilemeyeceği; kaza oluşumuna sebep olabilecek yol, araç, iklim durumu gibi diğer koşulların kazadaki rolünün tıbbi bir konu olmadığı, kusur hakkında Trafik İhtisas Dairesi’nden görüş alınmasının uygun olduğu mütalaa edilmiştir.
Dosya 1 aktüer bilirkişisine tevdi edilerek, davacı tarafın maddi tazminat talebiyle ilgili taraf vekillerinin iddia ve savunmaları da değerlendirilerek bilirkişiden rapor düzenlenmesi talep edilmiştir.
Aktüer bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 07/11/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle: Kazalının varsayımsal kazancının 746.680,34 TL olabileceği, kalıcı maluliyet oranının %41 olduğu kabulüne göre varsayımsal kazancına %41 oranı uygulandığı, taikben %30 müterafik kusuru karşılığı indirildiğini, son olarak davalılar tarafından yapılmış kısmi ödemeler, %9 faiz oranıyla hükme en yakın tarih olan 31/12/2018 tarihi itibariyle güncellenmiş baliğ tutarın 83.054,05 Tl olduğu, bu ödeme tenzil edilerek kazalının net karşılanmamış zararının 131.243,21 Tl olduğu mütalaa edilmiştir.
Dosya önceki bilirkişiye tevdii edilerek, tarafların rapora karşı itiraz ve beyanlarını değerlendirir 2019 yılı asgari ücret miktarını da resen belirleyerek ek rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Aktüer bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu ek bilirkişi raporunda özetle: Kazalının varsayımsal kazancının 746.680,34 TL olabileceği, kalıcı maluliyet oranının %41 olduğu kabulüne göre varsayımsal kazancına %41 oranı uygulandığı, takiben %30 müterafik kusuru karşılığı indirildiğini, son olarak davalılar tarafından yapılmış kısmi ödemeler, %9 faiz oranıyla hükme en yakın tarih olan 01/04/2019 tarihi itibariyle güncellenmiş, baliğ tutarın 70.830,32 TL olduğu, bu ödeme 70.380,32 Tl olarak tenzil edilerek kazalının net karşılanmamış zararının 191.630,62 TL olacağını, 01/04/2019 tarihi itibariyle güncellenmiş baliğ tutarın bu ödeme tenzil edilerek kazalının net karşılanmamış zararının 137.374,31 TL olduğu mütalaa edilmiştir.
Dosya İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilerek, Davalı … Turizm ve Davalı … .. A.Ş’nin ticari defterleri üzerinde 1 SMMM, 1 aktüer bilirkişi ile inceleme yapılarak, dava konusu trafik kazası sebebiyle 34 VU 242 plakalı araca ait kira sözleşmesinin uzun süreli kira sözleşmesi olup olmadığı ve 3. Kişileri bağlayacak güçte olup olmadığı, aracın kira sözleşmesi düzenlendikten sonra teslim edilip edilmediği, araç üzerinde fiili ve ekonomik yararlanmanın kurulup kurulmadığı, kira sözleşmesi ve kira bedellerinin maliye ve vergi dairelerine bildirilip bildirilmediği ve kira bedellerinin ödenip ödenmediği hususunda bilirkişi tarafından değerlendirme yapılarak, davalı … Turizm’in gerçek işleten olup olmadığı konusunda rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Bilirkişi heyetinin talimat mahkemesine sunmuş olduğu 25/10/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle: … ile … arasındaki ticari ilişkinin …’in …’e kestiği 04/01/2011 tarihli 34 EL 4569 plakalı araç için 304276 nolu 46,50 TL trafik ceza faturası ile başladığı, …’in kestiği kira, bakım, OGS, trafik cezası vs faturalar ve davalının ödemeleri sonrasında en son … tarafından …’e kesilen 09/04/2019 tarihli 338.041,60 TL araç kiralama faturası sonrasında …’in …’den 719.887,08 TL alacaklı olduğu, … ile … arasındaki ticari ilişkinin 2012 yılı öncesinde başladığı, 01/01/2012 açılış tarihinde …’in …’e 295.593,95 TL borçlu olarak başladığı, …’in kestiği kira, bakım, OGS, trafik cezası vs faturalar ve …’in ödemeleri sonrasında 28/12/2018 tarihinde başlayan …’in davalı …’e 326.779,44 TL borçlu olduğu, kazaya karışan aracın davalı … … A.Ş. Tarafından davalı … … A.Ş.’ye kiralandığı, kazayı yapan dava dışı sürücünün davalı … … A.Ş.’nin çalışanı olduğu, bu kişinin aracı kullanabilmesine ilişkin sözleşmede düzenlemenin olduğu, kazaya karışan aracın davalı … Tur…. A.Ş tarafından … Genel Sigorta A.Ş’ye ZMMS poliçesinin yaptırılmış olduğu, davacı …’un poliçe teminat üst limitini aşmayan bedeni maddi zararlarından davalı … Sigorta A.Ş’nin sorumlu olduğu, davacı …’un poliçe teminat üst limitini aşan bedeni zararlarından sürücü …’i istihdam eden davalı … … A.Ş’nin sorumlu olduğu, ZMMS poliçesini yaptıran davalı … … A.Ş’nin davacı …’un maddi bedeni zararlarından herhangi bir sorumluluğunun olmadığı, davacı …’un manevi tazminat taleplerinden sürücü …’in kaza olayının meydana gelmesindeki kusuru nispetinde istihdam eden davalı … … A.Ş’nin sorumlu olduğu mütalaa edilmiştir.
Dosyanın önceki aktüer bilirkişiye tevdi edilerek 2020 yılı asgari ücret miktarları değerlendirilerek, dava konusu trafik kazasından kaynaklanan davacının maddi tazminat konusunda ek rapor aldırılması talep edilmiştir.
Aktüer bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 24/01/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle: Kazalının varsayımsal kazancının TÜİK verileri olduğu kabulüyle yapılan hesaplamada öncelikle kazalının kalıcı maluliyet oranının %41 olduğu kabulüne göre varsayımsal kazancına %41 oranı uygulandığı, takiben %30 müterafik kusuru karşılığı indirildiğini, son olarak davalılar tarafından yapılmış kısmi ödemeler, %9 faiz oranıyla hükme en yakın tarih olan 01/04/2019 tarihi itibariyle güncellenmiş, baliğ tutarın 70.830,32 TL olduğu, bu ödeme 70.380,32 Tl olarak tenzil edilerek kazalının net karşılanmamış zararının 225.131,53 TL olacağını, 01/04/2019 tarihi itibariyle güncellenmiş baliğ tutarın bu ödeme tenzil edilerek kazalının net karşılanmamış zararının 164.222,54 TL olduğu mütalaa edilmiştir.
SGK’ ya yazılan yazı ile davacıya rücuya tabi ödemenin yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 25/09/2020 havale tarihli ıslah dilekçesinde özetle: Maddi tazminat talebini 191.630,62 TL olarak, manevi tazminat talebini 100.000 TL olarak ıslah etmiştir.

O halde toplanan delillerden somut olayda, davacının sevk ve idaresindeki 16 PV … plakalı motosiklet ile dava dışı …’ in sürücüsü, davalıların kiracı, malik ve ZMSS’ si olduğu 34 VU … plakalı araç arasında meydana gelen 21/04/2012 tarihli trafik kazasında, kaza tespit tutanağı, trafik bilirkişisi tarafından düzenlenen kusur raporu ile kusura yönelik itirazlar üzerine düzenlenen ATK Trafik İhtisas Dairesinin 17/05/2018 tarihli kusur raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğundan 17/05/2018 tarihli rapora itibar edilerek davalı taraf sürücüsünün olay yeri dört yönlü kavşak mahalline gelindiğinde kavşak kollarını yeterli kontrol ederek ilk geçiş hakkını seyir istikametine göre sağ taraftan kavşağa girmekte olan araçlara vermesi kuralına riayet etmediğinden %70 oranında kusurlu olduğu davacı tarafın kavşaklara girerken hızını azaltmak, dikkatsiz ve tedbirsiz araç kullanmak kurallarına riayet edilmediğinden %30 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı ve Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalından alınan 12/08/2016 tarihli maluliyet raporunda tespit edilen %41 maluliyet oranın vergi kayıtlarında bakkaliye işçisi niteliğinde olduğu ve kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunun yönetmelik hükümlerine uygun olduğundan bu oran dikkate alınarak düzenlenen gerekçeli denetime açık aktüer bilirkişinin 24/01/2020 tarihli raporunda davacının daha fazla gelir elde ettiği ispat edilemediğinden net asgari ücretten hesaplanan 164.222,54 TL maddi tazminata itibar edilmiştir.
Davacının 19/11/2020 tarihli celsede sürücü tarafından 8.650 TL ödeme yapıldığının ikrar edildiğinden bilirkişinin raporunda güncellenen 13.905,41 TL ödemenin 164.222,54 TL den mahsup edildiğinde davacının 150.317,13 TL maluliyet sebebiyle maddi zarar alacağının olduğu anlaşılmaktadır.
Diğer yandan davalı … Turz. Tic. Ve San. A.Ş tarafından 34 VU … plakalı aracın davalı … ilaç Ticaret A.Ş’ ye kiraya verildiğini aracın işleteni olmadığını savunmakla, kazaya karışan araçta sürücünün kiracının çalışanı olduğu, talimat yoluyla yapılan bilirkişi incelemesinde araca düzenlenen cezalar, kiralama faturalarının davalı … ilaç Ticaret A.Ş’ nin defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı kiraya veren … Turz. Tic. Ve San. A.Ş tarafından diğer davalı kiracıya bu cezalar ve karalama bedellerini yansıttığı kiracı tarafından da ödemelerin yapıldığı, defter kayıtlarında kiralayanın alacaklı görüldüğü yine kira sözleşmesinin 36 ay olarak düzenlenmiş olup kiracının kullandığı süre dikkate alındığında araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanmanın davalı … ilaç Ticaret A.Ş’ ye geçtiğinden davalı … Turz. Tic. Ve San. A.Ş’ nin işleten sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla davacı tarafından bu davalıya yönelik açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı tarafından Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/86 Esas sayılı dosyasında davacının davadan feragat ettiğini yeniden dava açılamayacağı ileri sürülmekle davacı tarafından kısmi olarak 100 TL üzerinden davalı sigorta şirketine karşı dava açtığı davacı tarafından mahkemeye sunulan 29/05/2013 tarihli dilekçede şartlı olarak bedel yatırıldığında davadan feragat edeceklerinin beyan edildiğinden HMK’ nın 309/4. Maddesine göre feragatın kayıtsız ve şartsız yapılmadığından davadan feragat beyanının geçersiz olduğu anlaşılmakla davalının aynı davanın açıldığı kesin hüküm savunmasına itibar edilmemiştir.
Davalı … SİGORTA A.Ş tarafından davacı ile 05/06/2013 tarihli ibraname ve feragatname düzenlendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Bilindiği üzeri 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Sorumluluğa İlişkin Anlaşmalar” başlıklı 111.maddesinde, tazminat miktarlarına ilişkin anlaşmaların iptali koşulu belirlenmiştir. Anılan düzenlemeye göre, bu Kanun’da öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir.
Bu durumda davacının eldeki davayı 2 yıl içinde açtığı, maluliyet oranı, kusur oranı ve hesaplanan tazminat miktarının, ödenen 41.000 TL açıkça fahiş ve yetersiz olduğundan yapılan ödemenin makbuz niteliğinde olduğundan güncellenerek tazminat miktarından mahsup edildiğinden davalının bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir.
Davalı tarafından davacının kask takmadığına yönelik müterafik kusur savunması yönünden, davacının maluliyetinin vücudun diz ve ayak kısmında olduğu davacının kask takmaması ile zarar arasında illiyet bağı bulunmadığı zararın artmasına sebebiyet verilmediğinden bu savunmaya itibar edilmemiştir.
Davalı tarafından davacının alkollü olduğunu, zararın artmasına sebebiyet verdiğini mütrafik kusur savunmasında bulunduğu anlaşılmakla, Adlı Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulunun 12/03/2018 tarih ve 464 numaralı raporda, davacının 0,23 oranında aldığı alkolün emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyeceğinin tıbben beklenmediğinden alkollü olması sebebiyle kusurlu olduğu ve zararın artmasına sebebiyet verildiğinin sabit olmadığından bu savunmaya itibar edilmemiştir.
Davacı tarafından 06/02/2020 tarihli dilekçe ile talebin maddi tazminat talebinin 150.000 TL’ ye çıkarıldığı ve 25/09/2020 tarihli dilekçe ile davayı ıslah ederek maddi tazminat talebinin 191.630, 62 TL ‘ye çıkarmış olup davalı tarafça ikinci defa talebin artırılamayacağını ıslahın geçersiz olduğu savunulmuştur.
Dava, HMK’nın 107/1. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak açılmış, alacağın belirlenmesi sonrasında HMK’nın 107/2. maddesine istinaden talep artırımı ve harç ikmali yoluna gidilmiştir.
Davacının 25/09/2020 tarihli dilekçenin ise HMK’ nın 181. Maddesi uyarınca kısmi ıslah olup belirsiz alacak davasında ıslah yapılamayacağına yönelik yasal düzenlenme bulunmadığından 25/09/2020 tarihli dilekçe ile davacını davayı ıslah edebileceği anlaşılmaktadır.
Davalı tarafından ıslaha yönelik zaman aşımı def-i itirazı yönünden, davanın cismani zararla sonuçlanan trafik kazası olup trafik kazasının aynı zamanda 5237 sayılı TCK’nun 89/1 maddesinde düzenlenen ve Taksirle Yaralama olarak tanımlanan cezayı gerektiren eylem niteliğinde bulunması; bu eylemle ilgili ceza davasının TCK’nun 66/1-e maddesi uyarınca sekiz yıllık zamanaşımı süresine tabi olması; 2918 sayılı KTK’nun 109/2 maddesi uyarınca bu sürenin görülmekte olan maddi tazminat davası için de geçerli olması nedeniyle davacının ıslahı, olay tarihi( 21/04/2012)üzerinden sekiz yıl geçtikten sonra 29/09/2020 tarihinde yapılmış olması sebebiyle, somut olayda ıslah edilen (191.630,62 TL- 150.000 ) 41.630,62 TL kısmının zamanaşımının gerçekleştiği açıktır. Doyayısıyla bu kısım yönünden ıslahın yapılamayacağından davanın reddine karar vermek gerekmiştir
Bu durumda yukarıdaki açıklamalardan, davacının maddi tazminat talebinin talep artırım dilekçesi ile talep edilen 150.000 TL maddi zararının aktüer bilirkişi raporu ile hesaplandığından kabulu ile davalı sigorta şirketi yönünden davacıya ödemenin yapıldığı 14/06/2013 tarihi itibariyle temerrüdün gerçekleştiği anlaşılmakla bu tarihten itibaren, davalı işleten … ilaç Ticaret A.Ş’ yönünden kaza tarihi itibariyle temerrüdün gerçekleştiğinden kaza tarihi itibariyle faiz işletilerek ve kazaya sebebiyet veren aracın şirket adına kayıtlı ve ticari işte kullanıldığından avans faizi işletilerek kabulune, ıslah edilen kısmın zamanaşımına uğradığından reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Diğer yandan davacının manevi tazminat talebi yönünden bilindiği üzere Borçlar Kanunu’nun 56.maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı asıl olarak ne tazminat ne de bir cezadır. Amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmak ve ruhi ızdırabını dindirmek olması nedeniyle tazminata benzer bir fonksiyonu vardır. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Dolayısıyla yukarıdaki açıklamalar ışığında, taraflar arasında meydana gelen davacının maluliyeti ile sonuçlanan kazada tarafların kusur oranları, olayın meydana geldiği tarih, olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihindeki paranın alım gücü, maluliyet varlığı ve oranı değerlendirilerek davacıda oluşan acı ve elemin kısmende olsa giderilmesi amacıyla 30.000 TL manevi tazminat’ ın hak ve nesafet kuralları çerçevesinde takdir edilerek manevi tazminat talebinin davalı işleten … ilaç Ticaret A.Ş yönünden temerrüdün kaza tarihi itibariyle gerçekleştiğinden kaza tarihi itibariyle faiz işletilerek ve kazaya sebebiyet veren aracın şirket adına kayıtlı ve ticari işte kullanıldığından avans faizi işletilerek kısmen kabulune dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile,
A-Davacı tarafından davalı … Turz. Tic. Ve San. A.ş yönelik açılan davanın husumet sebebiyle reddine,
B-150.000,00 TL maddi tazminatın davalı … İLAÇ TİC A.Ş. Yönünden kaza tarihi olan 21/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … SİGORTA A.Ş. yönünden 14/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … İLAÇ TİC A.Ş. Ve … SİGORTA A.Ş den müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı … Sigorta A.ş nin poliçe limiti ile sorumlu tutulmasına)
C-30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birikte davalı … İLAÇ TİC A.Ş. Den alınarak davacı verilmesine,
D-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 12.295,80 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 409,86 TL ile ıslah harcı 284,40 TL olmak üzere toplam 694,26 TL’nin mahsubu ile bakiye 11.601,54 TL nispi karar ve ilam harcının ( Davalı … Sigorta A.Ş’ nin bakiye nispi karar ve ilam harcının 9552,24 TL kısmından sorumlu olmak üzere) davalılar … İLAÇ TİC A.Ş. Ve … SİGORTA A.Ş’den müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine
3-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 950,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 1.283,10 TL, ATK rapor masrafı 864,50 TL olmak üzere toplam 3.097,60 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 1.911,90 TL yargılama gideri ve peşin alınan 409,86 TL ile ıslah harcı 284,40 TL olmak üzere toplam 694,26 TL harç olmak üzere toplam 2.606,16 TL yargılama giderinin davalılar … İLAÇ TİC A.Ş. Ve … SİGORTA A.Ş’den müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine
4-Davalı … Turizm Ticaret ve Sanayi A.Ş. tarafından yapılan 1.065,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, bu davalıya verilmesine,
5-Diğer davalılarca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacının vekil ile temsil edildiğinden maddi tazminat talebi yönünden AAÜT’ye 13. Maddesine göre belirlenen 18.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar … İLAÇ TİC A.Ş. Ve … SİGORTA A.Ş’den müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacının vekil ile temsil edildiğinden manevi tazminat yönünden AAÜT’ye 13/1 Maddesine göre belirlenen 4.500,00 TL vekalet ücretinin davalı … İLAÇ TİC A.Ş.’ den alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı … Turz. Tic. Ve San. A.ş vekil ile temsil edildiği anlaşılmakla manevi tazminatın reddedilen kısmı yönünden A.A.Ü.T 3/2, 7/2 ve 10/3. Maddelerine göre 3.400 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
9-Davalı … Turz. Tic. Ve San. A.ş vekil ile temsil edildiği anlaşılmakla maddi tazminatın reddedilen kısmı yönünden A.A.Ü.T 3/2 ve 7/2. Maddesine göre 3.400 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
10-Davalılar … İLAÇ TİC A.Ş. Ve … SİGORTA A.Ş’ nin vekil ile temsil edildiğinden maddi tazminatın reddi yönünden AAÜT’ye 13 ve 10/2. Maddesine göre belirlenen 6211,98 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
11-Davalılar … İLAÇ TİC A.Ş. vekil ile temsil edildiğinden manevi tazminatın reddi yönünden AAÜT’ye 13 ve 10/2. Maddesine göre belirlenen 4500 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
12-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/11/2020
Katip 146195
¸e-imzalıdır.

Hakim 125958
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip 146195
¸E-imzalıdır.