Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/333 E. 2022/229 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2014/333 Esas
KARAR NO : 2022/229

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
DAVALI :… – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 08/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı asil dava dilekçesinde özetle; Davalı-müflis kooperatiften olan 200.000-TL alacağının kaydı için 08.01.2007 tarihli dilekçe ile Bursa 9. İflas Müdürlüğünün 2006/10817 İflas sayılı dosyasına başvurmuş bulunduğunu, söz konusu dosyadan verilen 21.02.2011 karar tarafına 28.03.261 1 tarihinde tebellüğ edilmiş olduğunu, söz konusu kararda; Talepte bulunan (Müflis) … Konut Yapı Kooperatifine ortak kayıtlı olmakla birlikte, aleyhine Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/248 E. Sayılı dosyasından yürüyen aidat alacağı davası bulunduğunu, İİK m.220-221 uyarınca müflisin borçlusu iflas açıldıktan sonra alacaklı olmuşsa, takas gerçekleştirilemez.” denilerek alacak kayıt talebinin reddedildiğini, ekte yer alan 22.05.1998 tarihli “Ortaklık Senedi” ile sabit olduğu üzere üyesi bulunduğunu, (EK-1) Davalı-müflis kooperatif tarafından adına tahakkuk ettirilen tüm üyelik aidatlarını muntazaman ödemiş, kooperatif üyesi olarak üzerine düşen tüm yükümlülükleri eksiksiz olarak yerine getirmiş bulunduğunu, hatta davalı-müflis tarafından hakkında usule ve yasaya aykırı olarak ihraç kararı alınmış ancak Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2003/639 E. sayılı dosyası ile açılan dava neticesinde ihraç kararının iptaline karar verilmiş olduğunu, Davalı-müflis kooperatif tarafından aidat borcunun bulunduğundan bahisle haksız bir şekilde Bursa 1. icra Müdürlüğü’nün 2004/6684 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olup tarafınca söz konusu takibe borcu bulunmadığından bahisle itiraz edildiğini, Davalı-müflis kooperatif tarafından ise itirazın iptali davası açılmış olup Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31.01.2011 tarihli, 2005/248 E., 2011/21 K. sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilerek takibin kabul edilen miktar üzerinden devamına karar verildiğini, ancak, usul ve yasaya aykırı Yerel Mahkeme kararı tarafınca tehir-i icra talepli olarak temyiz edilmiş olup kararın henüz kesinleşmediğini, bu nedenle, Bursa 9. İflas Müdürlüğü’nün 2006/10817 İflas sayılı dosyasından verilen kararda red sebebi olarak belirtilen müflisin borçlusu iflas açıldıktan sonra alacaklı olmuşsa takasın gerçekleşemeyeceği yönündeki dayanağı usul ve yasaya aykırı bulunmakta olduğunu, Zira, tarafına düşen bütün yükümlülükleri yerine getirmiş olması sebebiyle davalı-müflis kooperatife herhangi bir borcunun bulunmadığını, aksine davalı-müflis kooperatife ödemiş olduğu aidat bedelleri nedeniyle alacaklı bulunduğunu ifade ederek: Açıklanan bu nedenlerle; fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak üzere, tarafına tescil edilmesi gereken ancak edilmeyen taşınmazın mülkiyet ve adına tescilini talep hakkından feragat anlamına gelmemek kaydıyla davalı- müflis kooperatiften olan 200.000-TL tutarındaki alacağının Bursa 9. İflas Müdürlüğü’nün 2006/10817 İflas sayılı dosyasına kaydının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 1163 sayılı kooperatifler yasası 23. Maddesine göre , “ ortaklar hak ve yükümlülükte eşit olmak zorundadır. 11. Hukuk dairesini ekli kararları da bu yöndedir. Davacının kooperatife borçlu olduğu 2. Ticaret mahkemesinin 2005/248 e. Sayılı dosyası ile karara bağlandığına göre, yükümlülüklerini yerine getiren bir üye ile davacıya aynı hakkı tanımanın yasaya aykırı olduğunu, Kooperatif üyeliğinin; üyenin “üyelikten çıkması”, “üyelikten çıkarılması” veya “üyeliğin devri” işlemlerinden biri ile son bulacağını, bu işlemlerden biri olmadığı sürece üyeliğin devam edeceğini ve üyelik devam ettiği müddetçe üye kooperatiften ödentilerinin iadesini talep edemeyeceğini, Bursa 4. Asliye hukuk mahkemesinin “ödentilerin iadesine” ilişkin kararının, Yargıtay 11. Hukuk dairesinin 2006/4607 e. Ve 2007/7430 k. Sayılı ilamıyla bu gerekçe ile bozulduğunu (ekli). Yukarıda anılan Yargıtay kararı ve bu kararda gerekçe yapılan kooperatifler yasası hükümleri doğrultusunda üyenin ödediği aidatları iade talebi hakkının, iflas kararı tarihi itibariyle doğduğunu, daha açık bir ifadeyle, davacının alacağının, iflas kararından sonra doğduğunu, davacının kooperatife olan aidat borçlarından 2003 yılına kadar olan kısmı için bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2005/248 E. sayılı dava açılmış ve borçlu olduğu yönünde karar verilmiş olduğunu ayrıca 2003 ila 2006 yıllarına ait aidat alacağı içinde taraflarınca Bursa 2. Ticaret Mahkemesinde 2011/261 E. Sayılı dava açıldığını, bu aidatlar ve gecikme zammı ile faizleri nedeniyle davacının kooperatife yaklaşık 150.000,00- TL. borçlu bulunduğunu ifade ederek; Açıklanan bu nedenlerle Harç ikmalinden sonra, yargılamanın ifası ile; davanın reddine, dava masraf ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR:
İcra dosyası, Mahkememiz 2011/261 esas sayılı dosyası, ticari defter ve bağlı kayıtlar, bilirkişi raporu, vs.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava, üyelik alacağının müflis kooperatifin sıra cetveline kayıt ve kabulü istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflar arasındaki alacak borç ilişkinin açıklığa kavuşturulması yönünden, davalı kooperatife ait ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde SMM bilirkişi tarafından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Alınan 09/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda; 2011/261 ESAS SAYILI DOSYADA: Bu dosyada davacı … Koop. davalı ise … dır. Dava konusu alacak olup davalının 2004 nisan ile 2006 eylül ayları arasında hiç ödeme yapmadığı ödemesi gereken aidatın 10.000-TL olduğu dava dilekçesinde belirtilmiş olduğu, davada 09.04.2014 tarihinde karar verilmiş olduğu, 2014/108 nolu karar göre davacı kooperatifin 24.750-TL alacaklı olduğu alacağın 10.000-T’L sinin dava tarihinden 14.750-TL sinin ise ıslah harcının yatırıldığı tarih olan 20.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek yıllık yasal faiz oranının % 50 fazlası üzerinden hesaplanacak faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş olduğu, karar her iki tarafça da temyiz edilmiş Yargıtay 23. Hukuk dairesi davayı görüşerek 30.03.2015 tarihinde karar verdiği, 2015-2096 sayılı karara göre % 50 hükmünün metinden çıkarılarak yerine %100 oranının yazılmasına ve kararın bu şekilde düzeltilerek onanmasına karar verildiği, davalı asilin düzeltme talebinde bulunduğu, aynı hukuk dairesinin bu kez 18.09.2017 tarihinde 2017-2208 sayılı kararla düzeltme istemini ret ettiği, 2003/639 ESAS SAYILI DOSYADA: Bu dosyada davalı … Koop. davacı ise … olduğu, dava konusu kooperatiften ihraç kararının iptali olduğu, davaya bakan Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 03.11.2004 tarihinde verdiği 2004-526 karar sayılı karar ile ihraç kararını iptal ettiği, dolayısıyla iflas kararı alındığında davalı kooperatif ortağı olduğu, 2005/248 ESAS ŞAYILI DOSYADA: Bu dosyada davacı … Koop. davalı ise … olduğu, dava konusu itirazın iptali olup, davacı vekili, dava dilekçesinde davalı aleyhine 30.11.2000 ve 30.04.2004 tarihleri arasındaki üyelik aidatları gereğince toplam 22.817.18-TL asıl alacak üzerinden icra takibine giriştiklerini, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu, bu nedenle dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, %40 tan aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ettiği, davaya bakan Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 24.03.2014 tarih 2014/104 karar sayılı kararı ile; Davanın kısmen kabulü ile 17.750-TL alacağa 12.07.2005 tarihinden itibaren değişen oranlar uygulanmak suretiyle iptaline, takibin devamına, 7.100-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olduğu, davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi amacıyla başvuru yapılmış Yargıtay 23. Hukuk dairesi 18.01.2018 tarih 2018/96 sayılı karar ile başvuruyu ret ettiği ve kararın kesinleştiği, dolayısıyla davacının dilekçesinde söz konusu ettiği “ Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31.01.2011 tarihli, 2005/248 E., 2011/21 K, sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilerek takibin kabul edilen miktar üzerinden devamına karar verildiği, ancak, usul ve yasaya aykırı Yerel Mahkeme kararının taraflarınca tehir-i icra talepli olarak temyiz edilmiş olup kararın henüz kesinleşmediğini” ifade ettiği karar tüm temyiz ve düzeltme başvuruları reddedilmiş ve davacının davalı kooperatife aidat borcunun olduğunun kesinleştiği, dosyadaki bilirkişi raporlarındaki tespitlere ve defter kayıtları ile kesinleşen mahkeme kararlarına göre sonuç olarak Davacının, davalı müflis kooperatife 17.750,00-TL aidat borcu bulunmakta olduğu ve 17.750,00-TL tutarındaki bu borç Yargıtay kararı ile de kesinleşmiş ve onanmış olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyanın önceki bilirkişiye tevdii ile davacının kooperatife yapmış olduğu ödemelerin miktarının tespit edilmesi açısından ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Alınan 14/05/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda; dosyaya sunulan kök raporları ve dosyada bulunan diğer bilirkişi raporları ile davalı ile alakalı diğer dosyalardaki raporlarda belirtildiği gibi davalı kooperatif defterlerinin muhasebe ilkelerine uygun tutulmadığı, muhasebecilerin sıkça değiştiği için kooperatifte sağlam veri almanın mümkün olmadığı, üye kayıt defteri ile yevmiye defteri arasındaki rakamların uyumsuz olduğu, davacının 200.000.00-TL alacaklı olduğunu iddia ettiğini ki böyle bir alacağın olması dava dosyası ile ekler incelendiğinde açıkça görülüldüğünü, söz konusu ödemelerin 1998-1999 ve 2000 senelerinde yapıldığı, o günün şatlarında kooperatife 200.000-TL ödemiştim dendiğinde bunun bütününün belgeye dayandırılması gerektiği, davacının defter kayıtlarına göre üye kayıt defterinde görünen alacak tutarı eski TL üzerinden 10.000.000.000-TL yeni TL üzerinden 10.000.00TL olduğu, ayrıca Mayıs 1998 ayı ile aralık 2010 ayı arasında 20 ay 500.000.000.00-TL tutarlı sıra senetler ödediği, bu senteler 6 sıfir atılmadan önceki senetler olup 6 sıfir atıldıktan sonraki toplam tutarı 10.000,00-TL olduğu, dosyada bulunan makbuzların da incelendiğinde verilen nakit ödemeler toplamının 859.60 TL olduğu, bu ödemelerin 675.00-TL si doğrudan kooperatife yapılmış 62.50-TL si makbuz karşılığı özgüngaz firmasına 122.10-TL side yine makbuz karşılığı M.Aydın inşaat firmasına yapıldığı, Toplam ödemenin 859.60-TL olduğu, 24.05.2013 tarihli genel kurulda tutanağa geçirilen 4. Maddesinde davacı …’ın “1998 ve 1999 yıllarında ayda 500.000.000.00“TL ödediğini toplamda 10.800.000.00-TL ödediğini ifade ettiği, Genel kuruldaki bu ifadesinde belirttiği rakamı ile dosyaya ibraz edilen makbuzların toplamının yaklaşık olarak uyuştuğu, ayrıca defter kayıtlarında da üye defterinde 10.000.00-TL yevmiye defterinde de 10.000.00-TL ödediği kayıt altına alınmış olduğu, sonuç olarak davacının davalı kooperatife 1998-1999 yıllarında ödediği aidattar 20*500.00-TL= 10.000.00-TL senet ve 675.00-TL kooperatife ödenen aidat olmak üzere 10.675.00-TL olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce İflas tarihi itibariyle davacının ödemiş olduğu güncel tutar ile iflasın açılması tarihinden itibaren hesap tarihine kadar (rapor) geçen süre açısından yasal faiz üzerinden işlemiş faiz hesabının yapılması için dosyanın önceki bilirkişiye tevdii ile ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Alınan 04/11/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda; Davacının ödemiş olduğu tutarın 10.702,50-TL iflas tarihi ile güncellenmiş tutarın 79,506,03-TL olduğu, bu tutar üzerinden 04.11.2019 rapor tarihine kadar yasal faiz üzerinden hesaplanmış işlemiş faiz tutarının ise 93.531,76-TL olduğu, ödemiş olduğu güncel tutar ile işlemiş faiz tutarının ise: 79.506,03+93.531,76= 173.037,79-TL olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları, önceki bilirkişi raporuna karşı yapılan beyan ve itirazlar değerlendirilmek suretiyle dosyanın mahkememizce resen seçilecek kooperatifler alanında uzman yeni bir bilirkişiye tevdii ile rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Alınan 18/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Bursa Nilüfer İlçesi 2055 ada 1 parsel arsa; Arsa sahipleri ve müteahhit arasında Bursa 15. Noterliği 07.08.1996 tarih 14096 yevmiye nolu kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıkları (sözleşmeye göre bağımsız bölümlerin – 36 adet mesken, 10 dükkan – %50`sinin arsa sahiplerine %50`sinin mütahhitlere ait olacağı kararlaştırıldığı), Bursa Nilüfer İlçesi 2054 ada 4 parsel arsa; Arsa sahipleri ve mütahitler Murat Aydın, Hayrullah Aydın ve Saadet Aydın arasında Bursa 15. Noterliği 14.01.1997 tarih 1878 yevmiye nolu kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı (sözleşmeye göre bağımsız bölümlerin – 16 adet mesken, 5 dükkan – %50`sinin arsa sahiplerine %50`sinin mütahhitlere ait olacağı kararlaştırıldığı), daha sonra müteahhitlerin inşaatın yapımını sözleşmenin 25. Maddesine dayanarak Bursa 15. Noterliğinde düzenlenen 18.02.1997 tarih ve 4969 nolu devir sözleşmesiyle davalı kooperatife devredildiği, 2054/4 parseldeki bazı ortakların (2055/1 parsel) ferdileşmeye giderek kendilerine ait müstakil tapularını aldıklarını, bazı ortakların da kendi aralarında birleşerek arsa sahipleri ile anlaşarak sözleşmesi feshedilmiş olan inşaatı bitirerek daire sahibi oldukları, diğer ortakların ise tapu alamamış iflas masasına alacaklarını yazdıran ortak olduğu, davalı kooperatifin Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi`nin 12.10.2006 tarih ve 2006/192 E, 2006/367 K sayılı ilamı ile iflasına karar verildiği, davacının aleyhine verilen ihraç kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2003/639 E, 2004/526 K sayılı 03.11.2004 tarihli kararı ile iptal edildiği, dolayısıyla iflas kararı alındığında davacının kooperatif üyesi olduğu, davacının davalı kooperatife 1998-1999 yıllarında ödediği aidatlar toplamının; 20×500.00 TL= 10.000,00 senet ve 702,50 TL kooperatife ödenen aidat olmak üzere 10.702,50 TL olduğu, davacı kooperatif üyesinin kendisine konut tahsis edileceği inancıyla 10.702,50 TL ödeme yaptığı, ancak kendisine daire tahsis edilmediği, ödenen aidatların iflas tarihi itibariyle güncel tutarının 79.506,03 TL olduğu, 2. Ek Rapor tarihi 04.11.2019 itibariyle işlemiş yasal faizinin 93.531.76 TL olduğu, ödenen tutar ile işlemiş faiz tutarı toplamı 173.037,79 TL olduğunun hesaplandığı bildirilmiştir.
Mahkememizce önceki SMM ve hukukçu bilirkişinin yanına 1 İnş. Müh. Bilirkişi eklenerek tarafların iddia ve savunmaları ile bilirkişi raporuna karşı yapılan itirazlar da değerlendirilmek suretiyle rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmiştir.
Alınan 20/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Mayıs 1998 ayı ile Aralık 1999 ayı arasında 20 ay 500.000.000.00-TL tutarlı sıra senetler
ödemiş olduğu, bu senetler 6 sıfır atılmadan önceki senetler olup 6 sıfır atıldıktan sonraki toplam tutarı
10.000.00-TL olduğu, dosyada bulunan makbuzların da incelendiğinde verilen nakit ödemeler toplamının 874,60 TL olduğu, ancak bu ödemelerin defterlerde kayıt altına alınmamış ve Bursa 2.asliye ticaret mahkemesinin
2005/48 esas ve 12.07.2005 tarih 2011/21 sayılı kararla kooperatif aidatları ile alakalı
bulunmamış olduğundan hesaplamaya alınmamış olduğu, 24.05.2013 tarihli genel kurulda tutanağa geçirilen 4. Maddesinde davacı …’ın “1998
ve 1999 yıllarında ayda 500.000.000.00-TL ödediğini toplamda 10.800.000.00-TL ödediğini
ifade ettiği,
Genel kuruldaki bu ifadesinde belirttiği rakam ile dosyaya ibraz edilen makbuzların toplamının
yaklaşık olarak uyuşmakta olduğu, ayrıca defter kayıtlarında da üye defterinde 10.000.00-TL
yevmiye defterinde de 10.000.00-TL ödediğinin kayıt altına alınmış olduğu, sonuç olarak davacının davalı kooperatife 1998-1999 yıllarında ödediği aidatlar 20*500.00-TL= 10.000.00-TL senet olmak üzere 10,000,00-TL olduğu, 29.04.2000 tarihli genel kurulda mevcut ödemelerin mayıs 2000 ayından başlamak üzere ilk altı
ay 280 ikinci altı ay 350 TL olmasına ayrıca 112.50-TL 8 adet senet alınmasına
21.04.2001 tarihli genel kurulda mayıs ayından itibaren aylıkların % 25 artırılmasına 437.50-TL olmasına,
02.03.2002 tarihli genel kurulda aylık ödemelerin mayıs 2002 den itibaren ilk altı ay 350,00 TL, ikinci
altı ay 400.00-TL olmasına, 17.08.2002 tarihli genel kurulda aylık ödentilerin ağustos ayından itibaren yıl sonuna kadar 350-
TL ocak 2003 ayından itibaren 400-TL olmasına
24.05.2003 tarihli genel kurulda mayıs 2003 ten itibaren aylık 400 tl alınmasına,
09.06.2004 tarihli genel kurulda aylık ödentilerin 500-TL olmasına
02.03.2005 tarihli genel kurulda nisan 2005 ten itibaren aylık 1000.00-TL olmasına ayrıca
ağustos ve kasım 2005 ocak ve mart 2006 aylarında biner lira ara ödeme alınmasına karar verilmiş olduğu, Sonuç olarak ödenmesi gereken aidat tutarı 51.010.00-TL olup dava tarihi ile güncellenmiş
değeri 195.495,22-TL olduğu, 3 nolu aşama: 1 nolu aşamada bulunan değer: 152.000,00-TL
2 nolu aşamada bulunan değer 195.495,22-TL

FARK= – 43.495,22-TL olduğu, bu sonuca göre daire sahibinin güncellenmiş değere göre 43.495,22-TL zarar ettiğinin görüldüğü, ödenen aidatların dava tarihi itibari ile güncel tutarının 129.250,59-TL olduğu, 5 nolu aşama:
Formülü uyguladıklarında;
4 nolu aşama * 3 nolu aşama / 2 nolu aşama :

(129,250,56X-43,495,22) / 195,495,22= – 28,756,62-TL olduğu,
son olarak bulunan bu rakamla 4. aşamada bulunan rakamı topladıklarında:

-28,756,62+129,250,56= 100.499.94-TL davacının dava tarihi itibari ile alması
gereken tutar olduğu bildirilmiştir.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2014/8964 Esas ve 2015/7029 Karar sayılı İlamında vurgulandığı üzere “1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesi hükmü uyarınca, ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşit konumdadırlar. Yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde, bu hususu, genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması gerekmekte veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkça ya da zımnen benimsemesi icap etmektedir. Bu nedenle, sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmamışsa, böyle bir ortağın (devam eden inşaatların finansmanına katılımı için) üyelik aidat yükümlülüğü devam eder. Açıklanan usule uyulmuşsa, ortaklığa alınmadaki bu farklılık, ortaklığa alındıktan sonra üyelik aidatı istenmesini mümkün kılmaz ise de, kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve altyapı giderlerinden ortağın sorumluluğu devam eder. Genel kurulca açık yetki verilmedikçe ya da benimsemedikçe 1163 sayılı Yasa’nın 23. maddesine aykırı şekilde yönetim kurulunun diğer ortaklardan farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesine veya akçalı konularda bir ortağı farklı statüde konumlandırmasına geçerli hukuki sonuç bağlanamaz. Öte yandan, peşin bedelli ortaklık tesis eden bir genel kurul kararı bulunmadığı sonucuna varılması halinde, davacılardan uzunca bir süre inşaat finansmanı için aidat istenilmemiş ise, bilançolarda, hesap cetvellerinde, faaliyet raporlarında, genel kurullarda ve üye kayıt defterlerinde; bu yönde bir borç kaydı yer almamışsa, davacıların peşin bedelli ortak olduğunun kooperatifçe zımnen benimsendiği ve sadece genel yönetim ve altyapı giderlerinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir.Bir yapı kooperatifinin ana amacı ortakların akçalı yükümlülüklerini yerine getirmeleri karşılığında anasözleşmeye uygun, konut ya da işyeri teslim etmektir. Çeşitli nedenlerle konut ya da işyeri tahsisi imkânsızlığı ortaya çıktığında ortağın uygun bir tazminat isteme hakkı bulunmaktadır. Kooperatif ortağının kooperatiften konut karşılığı tazminat isteyebilmesi için, tüm ortaklar bakımından konut tahsis aşamasına gelinmesi ve diğer üyelere tahsis yapıldığı halde davacıya konut tahsis edilmemesi gerekir. Normal ödemesini yapıp konut sahibi olan üyelerle eşit miktarda ödemesi bulunduğu tespit edilen, diğer anlatımla eksik ödemesi bulunmadığı belirlenen, ancak kendisine konut tahsis ve teslimi yapılamayan ortağın, ödemesi eksik olmayan diğer üyelere verilen emsal bir konutun dava tarihi itibariyle rayiç değerini talep edebileceğinin; hiç ödemesi yok ise konut karşılığı tazminat isteminin reddi gerektiğinin kabulü gerekir. Eksik ödemesi olan bir üyenin konut karşılığı tazminat alacağının hesaplanma şekli ise, Dairemizin yerleşik uygulamalarında aşağıdaki gibi formüle edilmiştir:
a-Önce ortaklara tahsis edilen konutun dava değeri itibariyle rayiç değeri hesaplanmalıdır.
b-Davalı kooperatife normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın ödemelerinin ödeme yaptıkları tarihler itibariyle toplam ödemeleri dava tarihine kadar ( toptan eşya fiyat endeksi ” TEFE” artış ortalama rakamları esas alınarak) taşınarak güncel değeri bulunmalıdır.
c-Bundan sonra yukarıda (a) maddesinde bulunan değerden (b) maddesinde bulunan değer çıkarılarak kooperatife normal ödeme yapan bir ortağın bu ödemelerine karşı ne miktarda yararlanma elde ettikleri ortaya çıkarılmalıdır.
d-Bunu takiben eksik ödeme yapan davacı ortağın ödentileri (b) maddesindeki ilkelere göre dava tarihine taşınarak eksik ödeme miktarı güncelleştirilmelidir.
e- Bu hesaplamalardan sonra normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın yukarıda (b) maddesinde bulunan ödemelerinin güncel değerinin karşılığı yine yukarıda (c) maddesinde bulunan bir yararlanmayı sağladığına göre davacının (d) maddesinde eksik ödemelerinin güncel değerinin ne miktarda yararlanması gerektiği orantı kurallarına göre belirlenmelidir. Yani sonuç olarak (d) maddesinde bulunan miktar (c ) maddesinde bulunan değerle çarpıldıktan sonra bulunan rakamın (b) maddesinde bulunan miktara bölünmesi sonucu bulunacak miktarın (d ) maddesinde bulunan davacı ödemelerinin güncel değerinin ilave edilmesi sonucu bulunacak miktar davacı ortağın davalı kooperatiften talep etmesi mümkün olan zarar tutarıdır.
Bu durumda mahkemece, davacıların yukarıdaki ilke ve açıklamalar çerçevesinde tüm ortaklar bakımından konut tahsis aşamasına gelinip gelinmediği, bu aşamaya gelinmiş ise, diğer üyelere tahsis yapıldığı halde davacılara tahsis yapılıp yapılmadığı, davacılara tahsis edilebilecek uygun bir konut olup olmadığı, peşin ödemeli ortak olup olmadıkları, üyeliklerinin türünün gerektirdiği parasal ya da varsa ayni (arsa payı) yükümlülüklerinin karşılığı olan bedele ilişkin sorumlulukları tam olarak yerine getirip getirmedikleri bilirkişi aracılığı ile belirlenip, davacıların açıkça alınan genel kurul kararı ile ya da zımnen peşin bedelli ortak olduklarının veya peşin ödemeli ortak olmamalarına rağmen normal ödemesini yapıp bir konut sahibi olan ortak kadar aynı miktarda ödeme yapmış normal statüde ortak olduklarının tespiti halinde ve sulh sözleşmesi ile kooperatife verilmesi kararlaştırılan dairelerden tahsis edilecek konut bulunduğunun belirlenmesi durumunda davacılara tahsisi gereken bu konutların müflis kooperatifin iflas masasından çıkarılmasına ve davacılar adına kayıt ve tesciline; davacıların peşin ödemeli ortak olduklarının (yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdiklerinin) ya da peşin bedeli ortak olmamalarına rağmen normal ödemesini yapıp bir konut sahibi olan ortak kadar aynı miktarda ödeme yapmış normal statüde ortak olduklarının tespiti halinde ve tahsisi mümkün konut bulunmadığının belirlenmesi durumunda ise, kendilerine tahsis edilmesi gereken taşınmazların dava tarihindeki rayiç değeri üzerinden, (talep edilen miktar da gözetilerek) hesaplanacak tazminatın davalı müflis S.S. Özmenekşeliler Konut Yapı Kooperatifi iflas masasına kayıt ve kabulüne hükmedilmesi, davacıların peşin ödemeli ortak olmadıklarının ya da ödemelerini eksik yapmış normal statüde ortak olduklarının tespiti durumunda ise yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan formül gereğince hesaplanacak konut karşılığı tazminatın davalı müflis kooperatifin iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesi; normal statüde ortak olup, hiç ödeme yapmadıklarının belirlenmesi halinde kayıt ve kabul istemin reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı belirtilerek, hükmün bozulması gerekirken onandığı anlaşıldığından, müdahil davacıların karar düzeltme itirazlarının kabulü ile, hükmün müdahil davacılar yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. ” hesaplanmanın nasıl yapılacağı içtihatta vurgulanmıştır.
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı tarafından davalı kooperatiften alacağı için Bursa 9.İcra Müdürlüğünün 2006/10817 İflas sayılı dosyasına alacak kaydı için başvuru yapıldığı, davacının alacağın kayıt edilmesi talebinin reddedildiği, bilirkişi kurulunun 20/10/2021 tarihli raporunda denetime açık ve gerekçeli olarak hesaplama yapıldığından bu raporlara itibar edilerek davacının davalı kooperatiftin üyesi olduğu, kendisine konut tahsis edilmediği, üyelik aidatının ödendiği davalıdan100.499,94 TL alacağının olduğu anlaşılmakla bu miktar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 100.499,94 TL alacağın Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2006/10817 İflas sayılı dosyasında iflas masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine,

2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin alınan 18,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 62,30-TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 1.415,40-TL yargılama gideri üzerinden kabul red oranına göre hesaplanan 711,24-TL ile peşin alınan 18,40-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 700,00-TL yargılama gideri üzerinden kabul red oranına gör hesaplanan 348,25 TL harcın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı yararına ölçümlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

6-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,

Dair; davacı asil ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
08/03/2022
Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.

Davacı gideri; davalı gideri;
1.100,00 TL bilirkişi gideri, 700 TL bilirkişi gideri

186,20 TL tebligat posta gideri
129,20 keşif harcı

1.415,40 TL toplam gider

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.