Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/113
KARAR NO : 2019/603
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … (TC No:…)-Erikli Mah. Erbablar Sk. N:12/1 Yıldırım/BURSA
VEKİLİ : Av. …-Kırcaali Mah. Şirin Sk.Karamanoğulları Plaza 1 K:4 D:29 Osmangazi/BURSA
DAVALI : 1- … – …
VEKİLİ : Av. …-MALTEPE MAH. ESKİ ÇIRPICI YOLU SK. NO:8 İÇ KAPI NO:37 Zeytinburnu/İSTANBUL
DAVALI : 2- … – …
DAVA : Maddi ve Mazminat
DAVA TARİHİ : 28/03/2014
KARAR TARİHİ : 11/04/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/05/2019
Mahkememize tevzi edilen Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili …’ın … plakalı otomobil ile Hasköy Mah.’nden Bademli Mahallesine seyir halinde iken karşı yönden şerit ihlali yaparak gelen … plakalı kırk ayak oarak tabir edilen kamyon ile çarpıştığını, kaza neticesinde müvekkilinin ağır şekilde yaralanarak sürekli olarak sakatlandığını, kazada davalı … plakalı aracın sahibinin şerit ihlali ve hız ihlali yaptığının anlaşıldığını, Mahkemece fren izi dikkate alınarak hız hesabı yapıldığında … plakaı aracın hızının tespit edilebileceğini, somut olayda davalı … pqlakalı araç sürücüsünün tüm kurallara aykırı hareket ettiğini, kaza neticesinde müvekkilinin “sol ayak tibia planter kırığı” meydana geldiğini, bu sebeple %18 oranında iş göremez duruma düştüğünü, buna ilişkin raporun ekte gönderildiğini, ekte sundukları adli tıp raporlarında da müvekkilinin kaza sonrasındaki yaralanmasına ve sakalığına ilişkin ayrıntılı açıklamalar bulunduğunu, kaza dolayısı ile … Anonim Türk Sigorta AŞ tarafından bir kısım tazminat ödenmişse de yapılan hesaplamanın müvekkilinin gerçek kazancı dikkate alınmaksızın asgari ücret üzerinden yapıldığını, bu hesaplamanın hatalı olduğuna dair e-mail yoluyla … Anonim Türk Sigorta AŞ’ne bildirilmişse de olumlu bir sonuç alınamadığını, müvekkilinin gelirinin kazanın olduğu tarihte net 1.500,00 TL.olduğunu, bacaklarında hareket kısıtlılığı ve aksaklık bulunduğunu, kaza ve sonrasında sakatlık dolayısı ile müvekkilinin uzun süre tedavi gördüğünü ve halen sakatlığı dolayısıyla çalışamadığını, sürekli olarak ağrı çektiğini beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL.maddi tazminatın, (iş görememezlik nedeniyle) davalıların tamamına müteselsilen hükmedilmesine, müvekilinin manevi zararının bir nebze olsun tazmini için … aleyhine 25.000,00 TL.manevi tazminata hükmedilmesine, davalının … plakalı aracının trafik kyadına ve tazminata yeter miktarda mal varlığına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini, dava, harç, masraf ve ücreti vekaletin karşı yanda bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Şti vekilinin 05/05/2014 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle ve sonuç olarak; … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 26/10/2011-2012 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 237697507 nolu Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, davacıya gerçekleştirdiğini başvuru üzerine 8.841,00 TL.ödenebilir tazminat hesaplandığını, 21/10/2013 tarihinde anılan tutarın davacı yana ödendiğini, müvekkilinin sorumluluğu sona erdiğinden ve davacının zararı karşılandığından davanın reddini talep ettiklerini, Yargıtay içtihatları gereği imzalanmış ibranamenin iptal edilebilmesi için 2 yıllık hak düşürücü süre içerisinde eksik ödeme iddiasının ileri sürülmesi, ayrıca hesaplama yöntemi vb.nedenlerden kaynaklanmayan açık şekilde eksik ödeme bulnduğunun tespitinin gerektiğini, açık şekilde eksik ödemenin ise Yargıtay kararlarında, “ödenen tutarın bir tutarı veya ona yakın” bir miktar olarak açıklandığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirket tarafından ödenen tutarın, (ödeme tarihinden hesap tarihine kadar geçen dönem için) yasal faiz oranıdikkate alınarak güncellenmiş tazminat tutarının hesaplanan tazminattan tenzil edilerek ödenebilir ek tazminat farkının hesaplanmasını talep ettiklerini, ZMMS meblağ sigortası olmayıp zarar sigortası olduğundan, davacı tarafın uğradığını iddia ettiği zararları aynı zamanda ispat etmesinin gerekli olduğunu, ayrıca davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin sorumluluğu trafik poliçesindeki limitler ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, yapılacak yargılamada tarafların kusur durumunun tespit edilmesi gerektiğini, 21/07/2011 tarihinde meydana gelen kazada kusur durumlarının tespiti için dosyanın adli tıp kurumuna sevk edilmesini talep ettiklerini, davacının gerekli önlemleri almayarak zararın doğmasına ve artmasına yol açtığını beyanla, 21/10/2013 tarihinde yapılan ödeme nedeniyle müvekkilinin sorumluluğu sona erdiğinden reddine, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini, aksi halde davacı yanın dava bedelini tam olarak bildirmesine ve dahva harcının buna göre tamamlatılmasına, celp edilmesi gereken delllerin toplanmasına, davacının kazanın meydana gelmesinde tam ve asli kusurlu olması gereği davanın reddine, kusur durumu ve zararın tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına, fahiş manevi tazminat talebinin reddine, herhalde haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’a dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından savunmada bulunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, Mudanya C.Başsavcılığının 2012/2275 soruşturma sayılı dosyası, Bursa C.Başsavcılığının 2012/2275 sayılı dosyası, poliçe, hasar dosyası ve ödeme ekran çıktı görüntüleri, ifade tutanakları, usta öğreticilik belgesi örneği, hizmet cetveli, işyeri ünvan listesi, işyeri tescil bilgisi, işe giriş/işten çıkış bildirgesi, CD, sağlık kurulu kararı, tahkikat evrakları, adli tıp kurumu raporları, kaza tespit tutanağı, özürlü sağlık kurulu raporu, epikriz raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Mahkememizin 30/04/2015 tarihli oturumu ile İstanbul 3.Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesinden davacının meslekte kazanma gücü kaybı oranı ve iyileşme süresi yönünden aldırılan 26/08/2015 tarihli adli tıp raporunda, “1.Çekirge Devlet Hastanesi’nin 21.07.2012 giriş, 27.07.2012 çıkış tarihli, 39439 sayılı epikrizinde; “trafik kazası nedeni ile geldiği, sol tibia kırığı saptanarak plak vida ameliyatı yapıldığı” kayıtlı olduğuna,
2. Uludağ Üniversitesi Sağlık Kuruluşları’nın 25.03.2015 tarihli, 849 sayılı sağlık kurulu raporunda; “sol diz fleksiyonu 125 ekstensiyon tam, sol ayak bileği dorsifleksiyonu 15 plantar fleksiyonu 40, sağ diz fleksiyonu 135 ekstensiyon tam, sol ayak bileği dorsifleksiyonu 15 plantar fleksiyonu 40 derece olduğu” bildirildiğine,
3. Dosyaya ekli grafilerin incelenmesinde;”23.03.2015 tarihli direk grafi tibia-fibula üst uç kırıklarının kaynadığı, ameliyat materyali üzerinde, diz ve ayak bilek eklem aralıklarının açık olduğu” izlendiğine göre;
SONUÇ:
Mevcut belgelere göre:
1. Niyattin oğlu 1972 doğumlu …’ın 21.07.2012 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen, arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak:
Gr1 XII (32a….1)A %5
E cetveline göre: %5,1(yüzdebeşnoktabir) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
2. İyileşme (geçici işgöremezlik) süresinin 21.07.2012 tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği” görüş ve kanaati açıklanmıştır.
Mahkememizin 07/06/2018 tarihli oturumu ile İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden aldırılan 10/01/2019 tarihli adli tıp raporunda, “Tüm dosya kapsamı, tüm beyanlar, kaza tespit tutanağı incelendiğinde kazanın yukarıda “OLAY” kısmında açıklandığı biçimde gerçekleştiği anlaşılmış olup; davacı sürücünün hızını olay mahalli viraj şartlarına göre ayarlamadığı, mevcut seyriyle viraja geldiğinde hızının da etkisiyle aracının hakimiyetini kaybettiği ve davalı sürücünün fren izlerinin kendi yol bölümü içerisinde olması da birlikte değerlendirildiğinde aşağıdaki kanaate varılmıştır;
Mevcut verilerle;
A) Davalı sürücü … idaresindeki kamyon ile meskun dışı mahaldeki köy yolunda seyirle kavşağa geldiğinde, karşı yönden aracının hakimiyetini kaybederek istikamet şeridini kapatan araç nedeniyle karıştığı kazada atfı kabil bir kusuru bulunmamaktadır.
B) Davacı sürücü … idaresindeki otomobil ile meskun dışı mahaldeki köy yolunda seyir halindeyken aracının hızını mevcut yol şartlarına göre ayarlamadığı, seyrini yolun kendisine ayrılan bölümü içerisinde sürdürmeye yeterli özeni göstermediği, olay mahalli virajda aracının hakimiyetini kaybederek karşı yönden gelen kamyonla çarpıştığı olayda asli derecede kusurludur.
SONUÇ : Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda;
A) Davalı …’ın kusursuz,
B) Davacı …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu” kanaati açıklanmıştır.
Bilindiği üzere 7101 sayılı yasanın 61. Maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/2. Fıkrası 28/02/2018 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmişve ve bu hükme göre “Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır.” yargılamanın HMK’ nın 316-320. maddeleri gereğince basit yargılama usulune göre yürütülmesine öngörülmüştür..
HMK’nın 320/4. Maddesine göre: Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır.
O halde yukarıdaki açıklamalardan somut olayda, davacı ve davalı tarafın 5 nolu celse 24/03/2016 tarihinde davayı takip etmemeleri sebebiyle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından davayı takip ettiğine dair yenileme talepli dilekçe mahkememize ibraz ederek yargılamaya devam edilmiştir.
Tarafların 13 nolu celse de 20/11/2018 tarihinde duruşmaya katılmamaları, davayı takip etmemeleri sebebiyle 2. Defa dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından davayı takip ettiğine dair yeniden yenileme talepli dilekçe mahkememize ibraz ederek yargılamaya devam edilmiştir.
Tarafların 14 nolu celse de 17/01/2019 tarihinde duruşmaya katılmamaları, davayı takip etmemeleri sebebiyle dosyanın 3. defa işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bu durumda davanın trafik kazasından kaynaklanan tazminat davası olup ticari dava olduğu miktarının 100.000 TL den az olması sebebiyle, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/2. Fıkrasının atfı ile HMK’ nın 320/4. maddesinin yürürlüğe girdiği 28/02/2018 tarihinden sonra derhal uygulanacağından, 20/11/2018 tarihinde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve yenilenmesinden sonra dosya takipsiz bırakıldığı anlaşıldığından davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Dosyanın yenilenmesinden sonra takipsiz bırakıldığından, HMK 320/3.Maddesi uyarınca davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40TL maktu karar ve ilam harcının dava açılırken yatırıldığı anlaşılan 119,55 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 75,15 TL bakiye harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin kararın niteliği gereği davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı …Ş’ nin yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 2725TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-HMK’ nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avanslarının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/04/2019
Katip …
¸
Hakim …
¸
Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.