Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/501 E. 2020/110 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2012/501
KARAR NO : 2020/110
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … (TC No:…)-(…- adına velayetin kendi adına asaleten) –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : …-
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Kooperatif Üyeliğinden Çıkarılma Alacağı
DAVA TARİHİ : 26/09/2012
KARAR TARİHİ : 13/02/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/03/2020
Mahkememize tevzi edilen Kooperatif Üyeliğinden çıkarılma alacağı davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:Müvekkillerinin murisi olan …’tan müvekkillerine miras yoluyla intikal eden davalı kooperatif hissesinin özel belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşları aracı kılınmak suretiyle dolandırıcılık yapılarak, müvekkillerinin elinden alındığını, 2007 yılında kooperatifin yöneticisi olan … hakkında 11.ACM’nin 2008/685 esas sayılı dosyası ile açılan ceza davasında sanığın cezalandırılmasına karar verildiğini, davalı kooperatif yönetiminin 21/05/2007 tarihli kararı ile müvekkillerinin murisisnin ihracına karar verildiğini belirterek, öncelikle müvekkilinin davalı kooperatif üyeliğinin tespiti ve tescili, olmadığı takdirde müvekkillerinin murisi tarafından yapılan ödemelerden şimdilik 10.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde:Davacıların kooperatif aidatlarını ödememesi nedeniyle davacılara 10 günlük süre verildiğini, bu sürelere ilişkin ihtar yapıldığını, 21/05/2007 tarih ve 97 nolu yönetim kurulu kararı ile kooperatif üyeliğinin iptali edildiğini, davacıların Bursa 1.ATM’nin 2017/408 esas sayılı dosa ile ihraç kararının iptali için dava açtıklarını, ancak bu dosyayı müracaata bıraktıklarını, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, kooperatif defter kayıtları, kooperatife yapılan ödemeler ve sözleşmeler, Bursa 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/685 esas sayılı dosyası, Mudanya Noterliğinin 07/01/2008, 00203 yevmiye nolu ihtarnamesi, tahsilat makbuzları, sahte devir sözleşmesi, üyeliği sona erdiren kişilere ait karar örneği, borç bildirim yazısı, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları, tefrik kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, kooperatif üyeliğinden çıkarılma payı alacağı istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2012/501 Esas sayılı dosyasında terditli olarak açılan kooperatif üyeliğinden çıkarma kararının iptali mümkün olmadığı takdirde çıkma payı alacağına dair taleplerin 12/02/2019 tarihli celse de 1 nolu ara karar gereği bu davaların birlikte görülmesinin mümkün olmadığından kooperatif üyeliğinden çıkarma kararı tefrik edilerek Mahkememizin 2019/106 esas sayılı dosyasına kaydı yapılmış ve bu dosyada yargılama yapılarak hak düşürücü süre sebebiyle ihraç kararının iptali davasının reddine karar verilmiş, karar tarafların kanun yollarına başvurusunun olmaması sebebiyle 30/12/2019 tarihinde kesinleşmiştir.
Dosya rapor aldırılmak üzere 1 kooperatifler hukuku ve 1 SMMM bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu 15/05/2014 havale tarihli bilirkişi raporu ile; Davacı tarafın ihraç kararının iptali ile üyeliğinin hükmen tescil talebi konusunda Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/408 esas sayılı dosyasının derdest olduğunun kabulü halinde derdest Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/03/2008 tarih ve 2007/408 esas sayılı kararının kesinleşmesinin beklenmesinin gerekip gerekmediği, davalı tarafın beyanının derdestlik itirazı olarak kabul edilmemesi halinde davacının üyelikten ihraç kararını 29/05/2007 tarihinde bizzat tebliğ alması, davasını en son 29/08/2007 tarihinde ikame etmesi ancak işlemin yapıldığı tarihte yürürlükte olan 1085 sayılı HUMK 177.maddesi uyarınca davanın açılacağı en son gün 12/09/2007 olduğunu, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/408 esas sayılı dosyasını 07/09/2007 tarihinde ikame ettiğini, ilk dava ile işbu dava arasında yaklaşık 5 yıllık sürenin geçtiğini, bu sürenin hak düşürücü süre olduğunu, işbu davadaki iptal talebinin hak düşürücü sürede talep edilmediğinden reddi gerekip gerekmeyeceğini, davacı tarafın yapılan ödemelerin şimdilik 10.000 Tl olmak kaydıyla ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsili talebi konusunda davacının ayrıldığı yıl bilançosunda yer alan genel giderlerden davacıya isabet eden masraf hissesi düşülemediğini, bu nedenle davacının alacağının 43.500 Tl olduğu, davalının temerrüde düştüğü tarihin 23/06/2008-26/09/2012 arasında işleyen 16.670,93 TL yasal faizle toplam 60.170,93 Tl alacaklı olduğu mütalaa edilmiştir.
Davacılar vekili 07/07/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile, yargılama aşamasında 15/05/2014 tarihli bilirkişi raporuna göre talep edebilecekleri haklarını ıslah ederek arttırdıklarını, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla dava dilekçemizde talep ettikleri 10.000,00 TL.alacağı 33.500,00 TL.arttırarak, 43.500,00 TL’na ıslah ettiklerini beyanla, ıslah taleplerinin kabulü ile 43.500,00 TL.alacaklarının, bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere davalının temerrüde düştüğü tarih olan 23/06/2008 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin dava haklarının saklı tutulmasına, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyada ek rapor aldırılmak üzere önceki bilirkişilere tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu 24/12/2018 havale tarihli bilirkişi ek raporunda özetle: Kök rapordaki değerlendirmeler aynen geçerliliğini korumak kaydıyla, davacının ayrıldığı yıl bilançosunda yer alan genel giderlerden davacıya isabet eden masraf hissesinin düşülemediği, bu nedenle davacının alacağının 42.881,77 TL olduğu, davalının temerrüde düştüğü tarihin 23/06/2008 tarihinde doğduğunu, davacının talebine işleyecek faizin yasal faiz olduğu, bu açıklamalar ışığında bakiye alacağına 23/06/2008-26/09/2012 arasında işleyen 16.433,98 TL yasal faizle toplam 59.315,75 TL. alacaklı olduğu mütalaa edilmiştir.
Davalı tarafın zamanaşımı def’i savunması yönünden dosya incelendiğinde, dava, kooperatif üyeliğinden ihraç kararı ile çıkarılan üye davacıların murisi …’ ın çıkarılma payı alacağına ilişkin olup ayrılanların “1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 17/2 maddesi uyarınca çıkan ve çıkarılan ortaklara yapılacak ödemeler 3 yılı geçmemek üzere ertelenebilir. Çıkan ve çıkarılan ortakların bunları isteyebilecekleri günden başlayarak beş yılı geçmekle alacak zamanaşımına uğrar” hükmünü içerir.
Diğer yandan 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 17. ve kooperatif anasözleşmesi hükümlerine göre, ayrılan ortağın hakları, ortaklıktan çıktığı veya çıkarıldığı yılın bilançosu çerçevesinde iade edilir. Hakların geri ödenmesi ise, bu bilançonun kesinleşmesinden, başka bir anlatımla bilançonun genel kurulca kabulünden itibaren bir ay içinde yapılabilir. Dolayısıyla alacak, bilançonun genel kurulca kabulünden itibaren bir ay sonra muaccel hale gelir. Ancak kooperatifin giderlerini karşılamak için alınan paralar iade edilmeyeceğinden, ayrıldığı yılın bilançosuna göre genel giderlerden üyeye düşen pay alacağından mahsup edilir. Dolayısıyla davalı kooperatif tarafından davacıların murisi …’ ın Kooperatif Yönetim Kurulunun 21/05/2007 tarih ve 97 sayılı kararı aidat borcunun ödenmemesi sebebiyle üyelikten çıkarılmasına karar verildiği, kararın Bursa 10. Noterliğinin 28/05/2007 tarih ve 20396 yevmiye numaralı ihtarname ile 29/05/2007 tarihinde bizzat tebliğ edildiği ve 2007 yılı bilançosunun 23/05/2008 tarihli genel kurulda kabul edildiği, bu tarihten 1 ay sonrası olan 23/06/2008 tarihinden itibaren alacağın muaccel olduğu, bilirkişi heyetinin 15/05/2014 tarihli raporu ve ek raporu ile sabit olup davacı tarafından 23/06/2008 tarihinden itibaren 5 yıllık süre içerisinde alacağın talep edilebileceğinden 26/09/2012 tarihli açılan kısmi davada 10.000 TL talep edildiğinden bu miktar yönünden alacağın zaman aşımına uğramadığı, 07/07/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile dava konusu alacağı 43.500 TL ıslah ederek, 33.500 TL kısmının 23/06/2008 tarihinden itibaren 5 yıllık süre içinde talep edilmediğinden zaman aşımına uğradığı kanaatine varıldığından bu miktar yönünden davalının zaman aşımı defi sebebiyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacı tarafından talep edilen zaman aşımına uğramayan kısım yönünden somut olayda, davacının kooperatif üyeliğinden 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 13. maddesinde anasözleşmeye uygun olarak kooperatif tarafından çıkarma kararı ile çıkarıldığı, çıkarma kararının tebliğ edilerek, kararın kesinleştiği sabit olup bu konuda ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, üyenin kooperatif üyeliğinden çıkarma sebebiyle alacağının miktarına ilişkin olup davalı kooperatifin ticari defterler ve kayıtlar üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi ile davacının alacağının 42.881,77 TL asıl alacak tespit edildiği, bilirkişi heyetinin 24/12/2018 tarihli ek bilirkişi raporunun gerekçeli denetime açık olduğundan bu rapora itibar edilerek davanın 10.000 TL asıl alacak yönünden kabulü ile bu miktarın alacağın temerrüdünün gerçekleştiği muaccel olduğu 23/06/2008 tarihinden itibaren ve alacağın ticari bir alacak olmadığından yasal faiziyle birlikte davanın kısmen kabulune dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİ ile:
a)10.000,00 TL.alacağın 23/6/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b)Davacı tarafın 33.500,00 TL.alacağın zamanaşımı defi sebebiyle reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 683,10 TL nispi karar ve ilam harcından peşin+ıslah harcı olarak alınan 593,24 TL’nin mahsubu ile bakiye 89,86 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen 109,00 TL.tebligat gideri, 130,10 TL.müzekkere gideri, 800,00 TL.bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam 1.039,10 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 238,87 TL yargılama gideri ve 593,24 TL peşin+ıslah harç olmak üzere toplam 832,11 TL.yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 3.400TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 5.025 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK’ nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avanslarının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/02/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.