Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/854 E. 2023/1046 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/854
KARAR NO : 2023/1046
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [16627-26478-…] UETS
DAVALI : … – … …
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/08/2023
KARAR TARİHİ : 13/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle;Bursa 14.İcra Müdürlüğünün 2023/… E.sayılı dosyasından gönderilen ödeme emri tebellüğ edildiğini, müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığından süresinde itiraz edilerek takibin durmasının temin edildiğini, takibin icra müdürlüğünce durdurulduğunu, müvekkilinin davalının alacaklıya hiçbir borcunun bulunmadığının tespitinin gerektiğini, açıklanan nedenle müvekkilinin Bursa 14.İcra Müdürlüğünün 2023/… Esas sayılı takip dosyasında alacaklı olarak gözükene hiçbir borcunun bulunmadığının tespitine, herhangi bir temerrüt ihtarı bulunmadığından müvekkilinin davalıya takipte istenen faiz tutarı borcunun bulunmadığının tespitine, alacak cari hesap adı altında tecdit edilemeyeceğinden zamanışımına uğramış bir alacak mevcut ise müvekkilinin zamanaşımı sebebiyle davalıya borcunun bulunmadığının tespitine, davalının kötü niyetli olması sebebiyle takip tutarının %20’si tutarında tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE
Dava, takip sonrası açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Ticari davaların hangi davalar olduğu TTK m.4’te tanımlanmış ve belirlenmiştir. Bu maddeye göre ticari davalar; mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK.nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK.nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davanın mutlak ticari dava olmadığı, zira taraflar arasında mutlak ticari davaya vücut veren bir sözleşme olduğunun dava dilekçesinde belirtilmediği, bu durumda davanın nisbi ticari dava olması gerektiği, nisbi ticari dava için her iki tarafın tacir ve işin her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerektiği, davalının vergi kaydının ve vergi mükellefi olduğunun UYAP’tan yapılan sorgulamada anlaşıldığı, ancak davacının sorgulamasında ticari kazancı olduğuna dair vergi mükellefiyeti olmadığının görüldüğü, bu durumda vergi mükellefi olmayan bir gerçek kişinin ticari işletme kaydı olduğu ve tacir olduğu söylenemeyeceğinden aşağıdaki şekilde görev dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddi ile Bursa Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli mahkeme olduğunun tespitine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi izah edildiği üzere;
1-Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-c maddesi gereğince, davanın görevli mahkemede açılmadığı ve mahkemelerin görevinin dava şartı olduğu anlaşılmakla; dava şartı noksanlığı nedeniyle, HMK m.115 uyarınca, DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Bursa Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli mahkeme olduğunun tespitine,
3-HMK m.20 gereğince; taraflardan birinin, kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde, mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde; dosyanın Bursa Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde, dava dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde, davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin taraflara ihtarına, (ihtar edildi)
4-Harç ve yargılama giderlerinin HMK 331/2 maddesi gereğince yetkili ve görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
5-Davanın yazılı yargılama usulüne göre yürütülmesi ihtimali gözetilerek; mahkememizce usul ekonomisi gereğince tensiben görev dava şartı gözetildiğinden dilekçeler teatisinin görevli Bursa Asliye Hukuk Mahkemesince tamamlatılmasına,
6-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulunandan alınmasına,
Dair; kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 12/09/2023
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır